Uluslararası Politika ve Avrupamerkezci Tarihyazımı (International Politics and Eurocentric Historiography)
In: İnsan & toplum: Human & society, Band 3, Heft 6, S. 107-133
ISSN: 2602-2745
3 Ergebnisse
Sortierung:
In: İnsan & toplum: Human & society, Band 3, Heft 6, S. 107-133
ISSN: 2602-2745
In: Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü dergisi: Dokuz Eylul University the journal of Graduate School of Social Sciences, Band 21, Heft 2, S. 555-583
ISSN: 1308-0911
İnsanoğlunun en kadim eğilimlerinden bir tanesi içinde
yaşadığı tarihi-sosyal organizasyonların ve onun şartlarının sonsuza kadar
süreceğine inanmasıdır. Bu noktada, yalnızca Marks ve onun gibi toplumsal
değişimin sürekliliğine inanan bir avuç sosyal bilimci zamanının ruhunu aşmayı
başarabilmiştir. Ancak özellikle kapitalist büyümenin gerçekleştiği dönemlerde
Marks'ın öğretisi yoğun eleştirilere maruz kalarak zamanın gerisinde kaldığı
iddiasıyla itham edilmektedir. Fakat ironiktir, kapitalizmin kriz dönemlerinde
de hiçbir sosyal bilimcinin Marks kadar haklılığı vurgulanmamıştır. Yani
kapitalizmin konjonktürel dalgalanmaları yığınların Marks'a yaklaşımını
etkilemektedir. Dolayısıyla bu çalışmada Marks'ın öğretisinin güncelliği
meselesi Marks'a devrevi ve konjonktürel yakınlaşmalardan/uzaklaşmalardan ayrı bir
şekilde ve sermaye üzerinden incelenmiştir. Bu çerçevede çalışmanın ilk
bölümünde Marksist sınıf tasnifine ve kısmen emeğin günümüzdeki konumlanmasına
yer verilmiş; ardından da sermayenin kendisini güçlü kıldığını sandığı ve fakat
onun zayıf yanlarını da oluşturan nitelikler ele alınmıştır. Çalışmanın sonuç
bölümünde ise sermayenin bu güçlü ve fakat aslında zayıf egemenliğinde norm koyucu
bir işlev gören neoliberalizmin üzerinde durulmuştur.
Soğuk savaş sonrası ortaya çıkan küreselleşmiş dünyada ulus-ötesi sivil toplum kuruluşlarının (STK) önemi giderek daha da artmaktadır. Birleşmiş Milletler dahil bir çok platformda etkin olabilen bu STKlar, gelişen iletişim teknolojisi sayesinde dünyanın her yanında kolaylıkla örgütlenebilmekte ve yerel siyasetlerde etkili olmaktadırlar. Ancak bu sorunsuz bir durum değildir, özellike merkez-dışı ülkelerdeki STK'lar dikkate alındığında. Bu çalışmada, bu tür STKların daha etkin olmalarını engelleyen bazı temel sorunlardan kurtulamadıkları tartışılmaktadır. Birincisi, merkez-dışı ülkelerde faaliyet gösteren STKlar, doğal olarak kaynak sağlayan merkez ülkelerdeki sivil veya resmi kuruluşların etkisi altında kalmaktadırlar. Bağışta bulunanların beklentileri yerel ihtiyaç öncelikleriyle her zaman çakışmaması nedeniyle etkileri sınırlı kalabilmektedir. İkincisi, dış bağışlara bağımlılık ve onların kaynağının şeffaf olmaması da yine STKların yerel siyasetteki yerini olumsuz etkilemektedir. Üçüncüsü, diğer ikisiyle de bağlantılı olarak ve yerel kültürel değerlerle de birleşerek STKlar, merkez-dışı ülkelerde meşruiyet sorunu yaşamaktadırlar. ; Transnational nongovernmental organizations (NGOs) are more and more becoming more important in the globalized world. These influencial NGOs in various platforms such as the United Nations can easily organize around the world and become effective in local politics. However, this is not a flawless situation. This study elaborates why the NGOs cannot be immune from some of the main problems that hinder their effectiveness, particularly NGOs in peripheral countries are taken into account. First, the NGOs operating in peripheral countries are under the influence of official or unofficial institutions that provide funding for their cause. Donors expectations do not always overlap with those of receivers, limiting their effectiveness. Second, dependence on foreign donations and the lack of transparency in their sources also negatively affect the place in local politics. Third, related to ...
BASE