Yeni muhafazakârlık değişime direnç göstermeyen, teknolojik ve ekonomik gelişmeleri kamu politikalarına uyarlayan bir ideolojidir. Yeni muhafazakârlık, Yeni Sağ ideolojiyle güçlü bağlar kurarken, kamu politikalarında farklı muhafazakârlık uygulamalarına rastlamak mümkündür. Sosyal refah muhafazakârlığı da kamu politikaları içinde ele alınan önemli bir sosyal politika aracı olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye'de siyasal olarak milliyetçilikle bütünleşme eğilimi gösteren yeni muhafazakârlık, sosyal politika açısından da sosyal refah muhafazakârlıkla bütünleşir. Türkiye'de aile politikaları ise özellikle sosyal refah muhafazakârlığını gözlemleyebileceğimiz alanlardan biridir.
Bu çalışmada muhafazakârlık, yeni muhafazakârlık ve sosyal refah muhafazakârlığı kuramsal açıdan ele alınacaktır. Aile politikalarında sosyal refah muhafazakârlığı tipolojisini gözlemleyebildiğimiz Almanya, Avusturya, Fransa, Belçika, İtalya ve Türkiye'nin çeşitli açılardan karşılaştırılması çalışmanın bilimselliği açısından önemli görülmektedir. Aile politikaları ekseninde aile refahı, çalışma yaşamı, aile politikaları ve politika uygulama alanlarının ayrı ayrı ele alındığı makalede söz konusu ülkelerle karşılaştırma yapılmıştır. Türkiye'nin aile politikalarında sosyal refah muhafazakârlığını tercih ettiği makalenin temel iddialarından biridir. Bu iddia ise ülkemizdeki, çeşitli siyasal ve sosyal göstergeler üzerinden temellendirilmekte ve 6 ülkenin karşılaştırılması ile bu iddia güçlendirilmektedir.
Latin Amerika'da sömürgecilik döneminde uygulanan ihracata dayalı ekonomi modeli, kırsal oligarşinin bir güç odağı olarak ortaya çıkmasına neden olmuştur. Kurulu düzenin sürdürülmesindeki çıkarları ile uyumlu olarak, kırsal oligarşi, muhafazakâr siyasal görüşler ve düzen ve ilerleme söylemine dayanan pozitivist bir ulus inşası gündemi benimsemiştir. Brezilya siyasetinde muhafazakâr görüşün ortaya çıkışı da büyük ölçüde benzer bir yol takip etmiştir. Bununla beraber, muhafazakâr görüşün Brezilya siyaseti üzerindeki etkisi ülke içinde ve dışında yaşanan çeşitli değişimler ekseninde çeşitlilik göstermiştir. İmparatorluk döneminde şekillenen muhafazakâr düşünce, Birinci Cumhuriyet döneminde siyasal yaşamı yönlendirmiştir. 1930 sonrasında muhafazakârlık, ulusal kimliğin inşasındaki belirleyici rolünü korumuş fakat siyasetteki belirleyici konumunu yitirmiştir. 1964-85 döneminde ülkeyi yöneten askeri hükümetin izlediği muhafazakâr politikalar ise bu durumun istisnasıdır. Muhafazakârlığın Brezilya siyasetindeki yolculuğu ile ilişkili olarak fakat her zaman uyumlu biçimde şekillenmeyen Brezilya dış politikasının muhafazakârlık ile ilişkisi, uluslararası sisteme katılım ve ABD ile uyum eksenlerinde ortaya çıkan iki temel parametre etrafında şekillenmiştir. Brezilyalı siyasetçiler ülkenin bağımsızlığın korunması (otonomi), uluslararası alanda saygın bir konum elde etme ve kalkınmacı politikalar izleme gibi geleneksel hedeflerini paylaşmakta fakat bunlara nasıl erişileceği noktasında görüş farklılıkları yaşamaktadırlar. Bu farklılıklar aynı zamanda Brezilya'da muhafazakâr dış politikanın da sınırlarını çizmektedir. ; The export-oriented economic model implemented in Latin America during the colonial period resulted in the emergence of the rural oligarchy as a pressure group. In accordance with their interest in the sustainability of the existing order, the rural oligarchy embraced conservative political views and a positivist nation-building agenda based on the motto of order and progress. The emergence of conservatism in ...
Danışman: Alihan Limoncuoğlu ; Modernleşme kavramına yönelik gelişmeler, 17. yüzyılda başlamış, 18. ve 19. yüzyıl ile devamlılık kazanmıştır. Dünya genelinde söz konusu gelişmeler, Osmanlı Devleti'ni de etkilemiş ve özellikle de orduda Batı'nın gücünü yansıtabilme eğilimli çalışmalar geliştirilmiştir. Osmanlı Devleti'nde bu durum, Tanzimat Dönemi ile beraber etkin bir şekilde değerlendirilmiş ve sonraki süreçte de etkin bir mekanizmayı yansıtmıştır. Türkiye'de, Cumhuriyet'in kurulması ile beraber modernleşmeye yönelik çalışmaların gelişmesi, öncelikli olarak halk üzerinde çağdaşlaşma adı altında gelişmeleri kapsamıştır. Bu durumda belirgin olan faktörler arasında, halkın geleneksellik yapısından uzaklaştırılması ve özellikle de din ile araya mesafe koyma eğilimli çalışmaları içermektedir. Halk tarafından onaylanmayan ve tepkiyle karşılaşılan unsurlar arasında, muhafazakârlık olgusunun uzaklaştırılması durumu önemli bir sorunsallık taşımaktadır. Türkiye'de Özal dönemi ile beraber gelişme gösteren anlayışlar arasında muhafazakâr kesimin düşüncelerine yönelik unsurlar önemli bir pozisyon kazanmıştır. Bu anlayışı geliştirmede Özal, liberalizm ve muhafazakârlık olgusunu önemli bir düzeyde irdeleyen ve geliştiren çalışmalar arasında yer almıştır. Özal'ın yeni-sağ yaklaşımı ile beraber liberalizm ve muhafazakârlık anlayışının yansıtıcıları değerlendirildiğinde, bu anlayışların siyasal hayat yapısını göstermesinde etkili olduğu belirtilebilmektedir. Aynı zamanda ifade edilen anlayışların geliştirilmesi sağlandığında, ekonomik temelde kalkınmayı sağlama hedefi ve dış ilişkilere yönelik politikaları önemli bir nitelik taşımaktadır. Özal'ın anlayışı içerisinde, demokratik anlayış yapısının üç hürriyet anlayış kapsamında şekillenmesi, düşünce ve ifade özgürlüğünü savunması, din ve vicdan özgürlüğünü geliştirmesi ve teşebbüs özgürlüğü ile beraber ekonomik anlayışta insanların girişimcilik çalışmalarına bağlı eğilimlerini savunması, önemli bir yeni-sağ yaklaşım anlayışını kapsamaktadır. Diğer yandan Özal'ın Türkiye'de, yeni-sağ yaklaşımında, Batı'da söz konusu olan anlayışlardan farklı şekillerde değerlendirilmesi, çalışmaların farklı süreçleri kapsamasını oluşturmaktadır. Özal'ın anlayışları arasında en önemli etmenler arasında, Türkiye'yi diğer ülkeler arasında önemli bir konuma taşıma ve bu durumu sağlayabilmek için de Avrupa Ekonomi Topluluğu gibi yerlerde üyeliklerini gerçekleştirmeye yönelik çalışmaları önem taşımaktadır. Bu kapsamda araştırma çerçevesinde Turgut Özal'ın liberalizm ve muhafazakârlık anlayışlarının değerlendirilmesi gerçekleştirilmiştir. Bu doğrultuda devamlılık kazanan siyasal hayatı, çeşitli süreçlerden etkilenme göstermiştir. Araştırma kapsamında gerçekleştirilen literatür taraması ile beraber, dış politikalara bağlı işlevsellik anlayışı, gelişme gösteren süreçlere bağlı olarak devamlılık kazanmıştır. Aynı zamanda Türkiye'de etkinliği artırma, Türkiye'nin gelişmesini sağlama ve bu durumu da öncelikli olarak demokratikleşme eğilimli çalışmalar ile gerçekleştirme süreci önemli bir pozisyon şeklinde değerlendirilmiştir. Özal'ın bu yönde çalışmalara eğilim göstermesi, yeni-sağ yaklaşımının bir ürünü şeklinde ifade edilebilmektedir. ; The developments towards the concept of modernization, which began in the 17th century, continued with the 18th and 19th centuries. Developments in the world in general have also affected the Ottoman Empire, and in particular the army has developed studies that tend to reflect the strength of the West. In the Ottoman Empire this situation was evaluated effectively together with the Tanzimat Period and reflected an effective mechanism in the next period. In Turkey, the development of efforts to modernize with the establishment of the Republic, has been primarily covers developments over the people under the name of modernization. Among the factors that are evident in this case are the removal of the people from the tradition and, in particular, the inclination to distance themselves from religion. Among the elements that are not endorsed by the public and which are encountered with reaction, the situation of the elimination of the phenomenon of conservatism carries a serious problem. Elements for thought among conservative sectors showing improvement with insights gained an important position in Turkey Özal period. Without developing this understanding, Özal was among the studies that examined and developed the phenomenon of liberalism and conservatism at a significant level. It can be stated that when the reflectors of liberalism and conservatism are evaluated together with Özal's new-right approach, these understandings are effective in showing the political life structure. At the same time, when the development of the expressed understandings is provided, the policy of aiming at economic development on the economic basis and the policy of external relations are important. Within the understanding of Özal, the concept of democratic understanding includes three important concepts of freedom and freedom of thought, freedom of thought and expression, freedom of religion and freedom of conscience, and defense of trends in entrepreneurship in economic understanding. On the other hand Özal in Turkey, in the new-right approach, evaluating different ways of understanding that are involved in the West, is the coverage of the different processes work. Among the most important factors in understanding Ozal, Turkey is in a prime position to provide transport and the situation in other countries is also important to work towards the realization of membership in places such as the European Economic Community. In this context, the evaluation of Turgut Özal's understanding of liberalism and conservatism was carried out within the framework of the research. The political life that has been continuing in this direction has been affected by various processes. Along with the literature review carried out within the scope of the research, understanding of functionality linked to foreign politics has gained continuity depending on the developing processes. At the same time raising activities in Turkey, Turkey's development and ensure that this situation also inclined to work primarily in the process of achieving democratization is rated important position. Ozal's tendency to work in this direction can be expressed as a product of a new-right approach.
Yüksek Lisans Tezi ; Bu çalışmada siyasal İslam ve muhafazakarlık ideolojilerinin, Türkiye'de nasıl örgütlenerek, Türk toplumsal ve siyasal hayatına yön verdikleri incelenmiştir. Üç ana bölümden oluşan çalışmanın birinci bölümünde, ideolojik olarak muhafazakarlığın temel anlam ve değerleri ele alınıp; yine bu kavramın, liberalizm ve demokrasi ile olan ilişkisinden bahsedilmiştir. Muhafazakar Demokrat parti kimliği ile yola çıkan Ak Parti'nin, beyan ettiği bu kimliğe yönelik eleştiriler daha çok İslamcılık ekseninde olması sebebiyle çalışmanın ikinci bölümünde, Siyasal İslam konusu ele alınmıştır. Yine aynı bölümde, Cumhuriyetin kuruluşundan, Ak Parti iktidarına kadar geçen süre içerisindeki Türkiye'de var olan, ya da var olmaya çalışan Siyasal İslamın niteliği incelenerek, çeşitli partiler aracılığıyla ortaya konan temsil biçimi analiz edilmiştir. Çalışmanın son bölümünde Ak Parti'nin kuruluşundan, kimlik tanımından ve siyasal İslamla olan ilgisinden bahsedilerek; muhafazakarlık ve siyasal İslam hakkında oluşturulan çerçeveye atıfla analizi yapılmıştır. Ak Partiye göre İslam Dini, siyasi ideolojilerden bağımsız kutsal bir inanç sistemidir ve İslamın siyasal ideolojilere dönüşmesi, dinin özüne zarar verir. Bu sebeple Ak Parti İslamcı bir parti değildir ve böyle bir partinin varlığına da sıcak bakmamaktadır. Kendi kimliğini Muhafazakar Demokrat olarak açıklayan Parti; bu kimliğin sadece çerçevesini çizmiş, net olarak tanımını yapmayıp, bunu zamana bırakmıştır. Muhafazakar demokrat kimlik tanımıyla öncelikli hedefi sisteme entegre olup, orada güç kazanmak ve bu gücün devamını sağlamak olmuştur. ; In this study, we examined how the ideologies of political Islam and conservatism organized in Turkey and how they give direction to the Turkish social and political life. In the first part of the study, which consists of three main parts, the basic meaning and values of conservatism are discussed ideologically; and the relation between this concept and liberalism and democracy is referred. The second part of the study ...
Bu çalışma AK Parti'nin ?Muhafazakâr Demokrat? kimliğini sorgulamak gayesi gütmektedir. Bunun için öncelikle muhafazakârlık düşüncesinin teorik birikimi tarihsel süreç dikkate alınarak incelenmiş olup, geleneksel muhafazakâr düşünce ve en önemli temsilcisi Edmund Burke'ün görüşlerine yer verilmiş ve modern muhafazakâr düşünce akımları olan Yeni Muhafazakârlık ve Yeni Sağ'ın düşünsel temelleri açıklandıktan sonra Robert Nisbet'in muhafazakârlık ideolojisine değinilmiştir. Literatürde muhafazakâr demokrat kavramı bulunmadığından dolayı, muhafazakârlığın demokrasi ile olan ilişkisi, muhafazakârlık ve liberalizmin etkileşimleri bağlamında açıklanmaya çalışılmış ve Batı muhafazakârlığının liberalizm ile kurduğu süreç içerisindeki demokrasiye karşı olan tutumları ifade edilmiştir. Türkiye'de 3 Kasım 2002 seçimleriyle iktidara gelen AK Parti'nin, kendisini muhafazakâr kimlikle tanımlayan ilk parti olarak, muhafazakârlık temelinde hem Batı ile karşılaştırması yapılmış, hem de AK Parti'nin Türk Muhafazakârlığı ile süreklilikleri ve kesintileri tartışılmaya çalışılmıştır. AK Parti'nin muhafazakâr demokrat tanımlamasındaki demokrasi anlayışı açıklanırken, programı, seçim beyannamesi ve icraatları dikkate alınarak, AK Parti'nin demokrat kimliği irdelenmiştir. Anahtar Kelimeler: Muhafazakârlık, Liberalizm, Demokrasi, Muhafazakar Demokrasi, Adalet ve Kalkınma Partisi ; This study aims to cross-examine the ?Conservative Democrat? identity of Justice and Development Party (AK Party). Due to this, firstly the theoretical accumulation of thought of conservatism in attention of historical perspective is analyzed, the ideas of Edmund Burke as the most significant representative of traditional conservatism are mentioned and finally, after clarifying the ideological bases of new conservative approaches as New Conservatism and New Right, the conservative ideology of Robert Nispet is emphasized. Due to there is not any concept for conservative democrat in literature, the relation of conservatism with democracy, is tried to be explained in the sense of interaction between liberalism and conservatism and the attitudes of West Conservatism to democracy in the process of this relation is mentioned. In Turkey, AK Party which has come into power after the elections on 3th November 2002, as the first party defined himself by conservative identity, is compared with West on the bases of conservatism and also the continuities and discontinuities of AK Party with Turkish conservatism are tried to be argued. While the perception of democracy in AK Party?s definition of conservative democrat is explaining, the democrat identity of AK Party is explicated considering the program, declaration of election and performances. Key Words: Conservatism, Liberalism, Democracy, Conservative Democracy, Justice and Development Party.
Anahtar Kelimeler : Muhafazakârlık, Neoliberalizm Yeni Muhafazakârlık, Adalet ve Kalkınma PartisiÖZETFransız İhtilali sonrasında siyasal düşünceler tarihinde yer edinmeye başlayan muhafazakârlık, Aydınlanma ve Fransız Devrimi'nin ortaya çıkardığı rasyonel düşünce biçimi eksenindeki köklü değişim hamlelerine karşıt bir tutum almıştır. Edmund Burke'ün Fransız Devrimi'ne getirdiği eleştiriler, muhafazakâr düşünce geleneği açısından en temel referans noktasını oluşturmuştur. Üzerinde kesin bir görüş birliği sağlanamayan muhafazakârlık kavramı, süreç içerisinde Anglo- Amerikan muhafazakârlığı ve Kıta Avrupası muhafazakârlığı olma üzere iki ana koldan ilerlemiştir.Dergâh Dergisi etrafında başlangıç evresini yasayan Türk muhafazakârlığı, önceleri Bergson felsefesinin etkisi altında kalmıştır. Türk muhafazakârlığı, cumhuriyet inkılâpları ile gelen aşırılığı eleştirirken, rejimle çatışmamış, gelenek, tarih, din gibi alanlarda kendi hassasiyetini kültürel muhafazakârlık zemininde savunmuştur. Çok partili yasama geçişle birlikte, siyasal muhafazakârlığın etkileri de ortaya çıkmıştır.Sosyo-ekonomik açıdan ilerlerken geleneğin, ahlaki ve manevi değerlerin korunması gerektiği düşüncesi, Türk muhafazakârlığının en önemli özelliklerindendir. Türkiye'de muhafazakârlığın toplumsal tabanı 1980 sonrasının iç politik ortamı ve dış etkiler ışığında genişlemiştir.Türkiye'de siyasal muhafazakârlığın gerçek adresi merkez sağ partilerdir ancak muhafazakârlık merkez sağ partilerde açık ideolojik tutum haline getirilmemiştir. Anavatan Partisi, farklı ideolojik eğilimleri tek potada eritmeye çalışırken, bu eğilimleri genellikle muhafazakârlık ortak paydasında birleştirmiştir. Doğru Yol Partisi, Demokrat Parti-Adalet Partisi geleneğinin muhafazakâr hassasiyetini korumuş ancak muhafazakâr damar Anavatan Partisi kadar belirgin olmamıştır. Adalet ve Kalkınma Partisi ise, muhafazakârlık kavramını ilk defa sistematik olarak parti kimliği haline getirmeye çalışması sebebiyle muhafazakârlık açısından bir adım ileriye gitmiştir; fakat ideolojik kimliğini parti dışı çevrelere kabul ettirme açısından yapısal sorunlarından tam olarak kurtulamamıştır. Keywords : Conservatism, Neoliberalism, New Conservatism, Justice and Development PartyABSTRACTConservatism that has started to take place in history of political ideas after French Revolution, opposed radical change movements of axis of enlightenment period and French Revolution. Edmund Burke's criticisms on French Revolution, has formed the basic reference point in terms of tradition of conservatist idea. Concept of conservatism that don't bring definite agreement about, within the process has been advanced in two way named by American conservatism and Continental European concervatism.Turkish conservatism that has lived establishment period around periodical of Dergâh, has taken under the effect of Bergson Philosophy at the beginning. Turkish conservatism as criticizing excessiveness created by revolutions of Republic has not clashed with new regime and it defended its own sensitivity within the scope of cultural conservatism that contained subjects such as tradition, literature, history and religion. Along with passing the multi party system, effects of political conservatism has also appeared.One of the most important characteristic of the Turkish conservatism is the idea of the protection of traditional, moral and spiritual values along with improvements on socio-economic fields. In Turkey, social base of conservatism has enlarged in the light of ahead of 1980's internal political situation and external effects.Real addres of political conservatism in Turkey is central rightist parties but conservatism has not been clear ideological approach in central righist parties. Motherland Party, has strived to melt different ideological approaches in one crucible and generally joined together that approaches at a common point of conservatism. True Path Party, has protected the conservatist sensitivity of Democrat Party-Juctice Party tradition but conservatist tendency has not been clear as in Motherland Party. As for Justice and Development Party, it has taken one step ahead in terms of conservatism because of the reason that for the first time it has tried systematically to form concept of conservatism as a party identity but it has not gotten rid of structural problems in terms of acceptance of ideological identity to out of party circles.
İdeolojilerin, insanlar, örgütler ve hükümetlerin üzerinde etkili olması, 21. yy'a özel bir durum değildir. İdeoloji bir inanış biçimi olmakla birlikte bazen de bir yaşayış tarzıdır. Küreselliği artık durdurulamayacak seviyeye gelen dünyada her hangi bir ülkedeki seçim sonuçları, hangi grubun partisinin iktidara geleceği diğer ülkelerce izlenir. Çünkü dış politikada atılacak adımların hangi tavır içinde olacağını bu ideolojik ilkeler belirler. Bu sebeple de devletlerin birbirlerinin ideolojilerine duyarsız kalmaması kaçınılmazdır. Bu doğrultuda çalışmanın amacı, AK Parti iktidarının dış politikada "yeni muhafazakârlık" ideolojisi ile hareket etmesini izah etmektir. Yeni muhafazakârlığı tanımlamak; klasik muhafazakarlıktan farklarını ortaya koymak demektir. Çalışmada uluslararası ilişkiler disiplini içerisinde, Türkiye'nin diğer devletlerle ve uluslararası örgütlerle olan ilişkisinde, "yeni muhafazakârlık" ideolojisinin ne şekilde etki ettiği tartışılmaktadır. Çalışmanın amacı AK Parti'nin 13 yıllık dış politikasının, kendisini seleflerinden ayıran özelliklerinin altını çizerek, Türk Dış Politikasına yeni bir pencereden bakmaya çalışmaktır. Bu bağlamda komşu ülkelerle ilişkilerin seyrine ve dış politikada konumumuzu etkileyen iç politik reformlara yer verilmiştir. Çalışmada tarihsel bağlamda ve komşularla sıfır sorun fikri üzerinden, özellikle bölgesel anlamda Türkiye'nin konumunun nerede olduğu ele alınmıştır. Bu çerçevede Ahmet Davutoğlu'nun Türk dış politikasına dair söylemlerine atıf yapılmıştır. ; It is not a special situation for 21st century that ideologies are influential on people, organisations and governments. Ideology is a way of believing and sometimes it is a way of living. In the world that globalisation of which is reached an unstoppable level; the election results, the group of which party will come to power are observed by other countries. For these ideological principles define in which attitude will the steps taken on foreign policy be. For this reason, it is inevitable for the governments to not be insensible towards ideologies of other countries. Accordingly, the aim of this study is to elucidate JDP (Justice and Development Party) Ruling's acting in accordance with ''Neo Conservatism'' on Foreign Policy. To define neo-con is to expose the differences of conservatism. Within the disciple of International Relations, it is discussed that in which ways the "Neo Conservatism'' ideology is affected Turkey's relations with other governments and international organisations. The method is try to look from a different perspective to Turkish Foreign Policy by underlining the differences between JDP's 13 years of foreign policy and its predecessors. In this context, the progress with neighbouring countries and the reforms in domestic policy which affect progress in foreign policy are included. It is discussed through historical context and zero problems with neighbours idea that where is Turkey's position especially in regional sense. Yalçın Akdoğan and Ahmet Davutoğlu's statements that have shaped JDP's foreign policy are mentioned.
Tanil Bora discusses "currents" under the following headings: late Ottoman mindset world, westernism, Kemalism, nationalism, Turkism and criticism, conservatism, Islamism, liberalism, left, feminism and Kurdish political movement. It does not just focus on certain texts, but also on words and gestures, and focuses on "who said," not "what." Thus, it reveals the ideological content and "climate" that surrounds political thought
Devletin nasıl tanımlandığı ve algılandığı, devlet olgusu karşısında nasıl konum alındığı siyasal düşünce ve ideolojilerin ayırt edilmesi ve anlaşılması bakımından önem taşımaktadır. Türkiye'de sağ siyaset geleneğinin devlete atfettiği önem ve değer söz konusu olduğunda bu geleneğin devlet tahayyülünü soruşturmak başlı başına ilgiye değer görünmektedir. Bir entite olarak devlet, sağ-muhafazakâr siyasetçilerin büyük çoğunluğu için oldukça önem ve değer verilen bir güç ve otorite kaynağı olarak görülmektedir. Meşru güç ve otoriteyi temsil eden devlet, oldukça çeşitlenen bir dizi mitolojik ad ve sıfat etrafında tanımlanmakta ve algılanmaktadır. Devlet tanımlanırken en sık müracaat edilen sıfatmecaz onun "baba" oluşudur; yaygın kullanılan tipik tamlama ise "devlet baba"dır. Bu mecaza eşlik eden ayrılmaz bir başka önemli unsur ise "kutsallık" veya "kutsiyet"tir. Böylesi bir algı ve bununla ilintili devletotorite tasavvurunun sağ-muhafazakâr siyasetçiler nezdinde karşılık bulmasının, modern siyasetin siyasetçilerin önüne koyduğu güncel meselelerin tartışılması ve çözüm olasılıkları önünde ciddiye alınması gereken bir engel oluşturduğu görülmektedir. Mevcut makalenin üretilmesine zemin oluşturan çalışma Devlet Planlama Teşkilatı'nın Düzey II. kriterlerine göre Türkiye'yi temsil niteliğini haiz 13 il merkezinde 6 siyasi partiye (Adalet ve Kalkınma Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Anavatan Partisi ve Büyük Birlik Partisi) mensup toplam 126 siyasetçi ile yarı-yapılandırılmış bir soru formu eşliğinde, yüz yüze görüşmeler yoluyla gerçekleştirilmiştir. ; How the state is described and perceived, and how the people position themselves with respect to the state is crucial to distinguish the political decisions and ideologies. When the importance and value attributed to the state by the right-wing politics is considered, it is especially important to examine the state imagination of this tradition. The state, as an asset area, is perceived by the vast majority of the right-conservative politicians as an essential and valuable source of power and authority. The state, which represents the legitimate power and authority, is defined and perceived through a wide variety of qualities, names and adjectives. When the state is described the most common adjective-metaphor is the "father" and another common description is "state father". This is the most common paternalist metaphor that was used almost by the all politicians while promoting or criticizing the state. It might be mentioned that such a pre-modern understanding of history and the related state vision that has a response in the rightist-conservatist politicians is an important obstacle over the debates and solutions about the actual questions that modern politicians have to discuss. The field work of this article has been completed in 13 different cities of Turkey; with 126 politicians belong to 6 right wing-conservative parties with the semi-structured questionnaires and face-to-face interviews.
Dünya siyaset tarihi içerisinde en fazla öne çıkan ve toplumun geneli tarafından kabul gören siyasal anlayışların başında, muhafazakâr düşünce sistemi gelmektedir. Bu düşünce sistemi kimi zaman iyi ve güzeli koruma, kimi zaman ise yeniliklere kapalı olma özelliği göstermiştir. Ancak bu düşünce sistemi özellikle demokrasi kültürünün tüm toplumlarda kabul görmesi ile birlikte bir kısım değişikliklere uğramıştır. Muhafazakâr düşüncenin demokrasi gibi önemli bir kavramı yok sayması mümkün olmamış ve neticesinde muhafazakâr demokrasi adı verilen ve hem muhafazakârlığı hem de demokratik unsurları içerisinde barındıran bir düşünce sistemi ortaya çıkmıştır. Tüm dünyada ilgi gören muhafazakâr demokrasi kavramı, ülkelerin kendi yönetim sistemleri ve kültür şekillerine göre olgunlaşmıştır. Bu bağlamda kimi ülkelerde muhafazakârlık kavramı ağır basmış iken bir kısım ülkelerde ise demokrasi kavramı güncelliğini korumuştur. Türkiye'de bu yeni kavrama kayıtsız kalmamış ve özellikle son yarım yüzyılda yeni sağ düşünce görüşüne uygun olarak muhafazakâr demokrasi kavramını savunan siyasal partiler ortaya çıkmıştır. Bu partilerden en önemlisi ve Türk siyasal yaşamına damgasını vuran parti ise AK Parti olmuştur. AK Parti kuruluşundan kısa bir süre sonra tek başına iktidara gelmesi ve halen daha bu vasfını devam ettirmesi nedeniyle Cumhuriyet tarihinin en önemli partileri arasında yer almıştır. Ayrıca benimsediği muhafazakâr demokrasi düşüncesi de büyük kitleler tarafından kabul görmüştür. Bundan sonraki dönemlerde yeniliklere uyum sağlayabildiği ölçüde toplum tarafından kabul görmeye devam etmesi beklenmektedir. ; One of the most prominent political approaches in the history of politics in the world is the conservative thought system. This system of thinking has been shown to be good and beautiful and sometimes closed to innovations. However, this system of thought has undergone some changes especially with the adoption of democracy culture in all societies. It was not possible for conservative thought to ignore an important concept like democracy, and as a result, a system of ideas, called conservative democracy, which contained both conservatism and democratic elements, emerged. The concept of conservative democracy, which attracts attention all over the world, has been matured according to the countries' own management systems and culture forms. In this context, while the concept of conservatism was dominant in some countries, the concept of democracy remained up to date. Turkey has not indifferent to this new grip, especially in the last half century, according to conservative views right new idea has emerged political parties advocating the concept of democracy. The most important of these parties and the party that marked the Turkish political life was the Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Party: Justice and Development Party). The AK Party has been one of the most important parties in the history of the Turkish Republic due to the fact that it came to power in a short period of time after its establishment and still has this characteristic. In addition, the idea of conservative democracy has been accepted by the masses. In the following periods, it is expected to continue to be accepted by the society to the extent that it can adapt itself to innovations.
ÖZET Tez çalışmamızın birinci bölümünde, genel anlamda muhafazakarlık kavramı ele alınmıştır. Bu bağlamda siyaset felsefesi açısından muhafazakarlık kavramının tarihsel gelişimi incelenmiştir. 20.yüzyılda muhafazakar felsefenin değişimi ele alınarak, Anglo Saxon ve Amerikan Muhafazakarlığı'na yer verilmiş, muhafazakarlık kavramının demokrasi ve ekonomi kavramları ile olan ilişkisi irdelenmiştir. Birinci bölümün son kısmında ise; günümüz Türk Siyaseti'nde gündem oluşturmakta olan muhafazakarlık ve modernite ilişkisi, Türk sağının felsefi manada muhafazakarlık kavramının neresinde olduğu ve muhafazakar demokrasi ve İslamcılık arasındaki farklar üzerinde durulmuştur.Çalışmamızın ikinci bölümü olan Türk Siyasi Hayatı'nda Muhafazakarlık Yaklaşımı bölümünde ise; Osmanlı'nın son döneminden başlayarak tarihsel süreç dahilinde muhafazakarlık kavramının siyasi hayatımızdaki yeri konu edilmiştir. İncelememizin diğer bölümünde ise; Türk Basını'ndaki muhafazakar kimlik olgusu başlığı altında basınımızdaki teknolojik yenileşme ve holdingleşme sürecinin başlangıcına değinilmiştir. Buna bağlı olarak holdingleşme süreci ve bu süreçte flulaşan medya-siyaset-ticaret üçgenindeki ilişkiler ağına vurgu yapılmıştır. Dönemin muhafazakarlıkla ilgili haber başlıkları seçilmiş örnekler yardımıyla, Hürriyet ve Yeni Şafak Gazeteleri'nin bakış farklılığı belirtilerek aktarılmıştır.1980'li yıllardan itibaren Türkiye Kapitalizmi'nin yeni stratejik tercihleriyle paralel biçimde basın endüstrisinin basın dışı sektörle bütünleşerek, yapısal bir dönüşüm sürecine girdiği gözlenmiştir. Bu dönüşümün sonucunda basın büyük sermaye gruplarının eline geçmiş ve geleneksel işlevlerini neredeyse tamamen yitirmiştir. Araştırmamızın son bölümü olan analiz bölümünde ise; Hürriyet ve Yeni Şafak Gazeteleri'nin 2001-2011 döneminde Ocak-Nisan-Ağustos-Aralık aylarının ilk haftalarındaki sayılarının incelemesi sonucu elde edilen bulgular içerik analizi yöntemi ile değerlendirilmiştir.Analiz sürecinde yapılan detaylı çalışmada döneme ait haberler; haber sayısı, haberlerin yer alış biçimleri, konuları ve haber değer kuramı açısından incelenmiştir.ABSTRACTIn the first chapter of our thesis study, the concept conservation has been considered in the general sense. Within this context, the historical development of the concept conservation has been studied in terms of political philosophy. By taking account of the change of conservative philosophy in the 20th century, the Anglo Saxon and American Conservatism has been considered, and the relationship of the concept conversation with the concepts democracy and economy has been studied in-depth. And in the last section of the first chapter, the relationship of conservatism and modernity which presently sets the agenda in the Turkish Policy, and the matter of that the Turkish rightist wing take place in which part of the concept conservatism in philosophical sense as well as the differences between conservative democracy and Islamism have been considered. And in our study's second chapter which is titled the Approach of Conservatism of the Turkish Political Life, the place of the concept conservatism in our political life within the framework of historical process starting as from the last period of the Ottomans has been considered. And in the other chapters of our study, under the title of the conservative identity phenomenon in the Turkish Press, the beginning period of the technological innovation and conglomerating (becoming a holding) process has been reconsidered. In line with this, the conglomerating process as well as the network of the relationships within the triangle of media-policy-trade have been emphasized. The news headlines relating to the conservationism of the mentioned period have been transmitted with the help of the selected examples by particularly emphasizing the diversity of views of Turkish Hurriyet Daily and Yeni Safak Daily. It has been observed as of 1980's that Turkey has entered a structural process of transformation in such a way that the press industry has integrated the out-of-the press sectors in line with the new strategically preferences of the Capitalism. At the end of such transformation, the press has fallen into the hands of the big capital groups, and almost fully lost its traditional functions. And in the our study's last section titled the analysis, the findings obtained at the end of the studying the figures of the first weeks of the months of January-April-August-December of the 2001-2011 periods of the Turkish Daily Hurriyet and Yeni Safak have been evaluated through the analytical method of contents. In the study so made in details during the period of analysis, the news relating to relevant period as stated herein have been studied in-depth in terms of the number of news, and the replacing the distributing of such news, and the subjects serving and distributing to any third parties.
1980 sonrası dönemde İngiltere`de ve Amerika`da, Thatcher ve Reagan yönetimi ile siyasal pratikte uygulanma şansı bulan neo-liberalizmi Türkiye`ye getiren ve siyasal arenada yerini almış olan parti Anavatan Partisi'dir. 1970'li yıllarda yaşanan global ekonomik krizle birlikte, 80'lerde Avrupa ve Amerika`da yeni sağ akımı gelişmiştir. Türkiye'de de 24 Ocak 1980 Kararlarıyla başlayıp günümüze kadar gelişen süreçte yeni sağ uygulamalar hayat bulmuş, gerek ulusal gerekse uluslararası gelişmelere bağlı olarak siyasal, ekonomik ve toplumsal çerçevelerde yeni bir toplum dinamiği ve dokusu belirginleşmiştir. Aynı dönemde Cumhuriyet tarihinin en yoğun "yeniden yapılanma"sı olarak adlanırılan devlete bakış açısı değişimi yaşanmıştır. Değişimle birlikte bazı değer sistemleri değişerek yeni yapıya uygun hale gelmiştir. Batı dünyası ile entegrasyon çabaları ve küreselleşme ile birlikte ekonomik açıdan ciddi ilerlemeler olurken bazı sorunların da ortaya çıktığı açıktır. Bu perspektiften bakıldığında siyasal, ekonomik ve toplumsal yeniden yapılanma gereksiniminin ve yeniden yapılanma sürecinin Türkiye'nin tarihsel gerçekleri ve gelenekleri ile tanımlanması temel gereklilik olarak algılanmaktadır. Bu tezde 80'li yıllar ANAP Türkiye'si ile siyasal hayata giren yeni sağın, 90`lı yıllarda ve sonrasındaki uygulanmasının Türk siyasi hayatında ortaya çıkardığı değişimleri ele almaktayız. Bu bağlamda Anavatan Partisi'nden günümüze yeni sağın gelişim süreci irdelenmiş, Türk toplumsal, ekonomik ve siyasal yapısının dönem politikalarından ne düzeyde etkilendiği değerlendirilmiştir. 90`lı kayıp yılların ardından AK Parti ile yeniden bir canlanma bulan Yeni Sağ, 13 yıllık kesintisiz bir uygulama dönemi yaşamıştır. Küreselleşme olgusunun ideolojisini oluşturmakta olan yeni sağ, felsefesinde serbest piyasa görüşü ile dünyanın neredeyse bütün ülkelerinin ekonomik hayatına sızmıştır. Bu tez ile Batı neo-liberalizmine biçim olarak benzer olsa da, içerik olarak bazı farklı noktalar barındıran Türk yeni sağında yaşanan gelişmeler ışığında gelinen noktanın açıklanması hedeflenmektedir. Anahtar kelimeler: Yeni sağ, AK Parti, Anavatan Partisi, Küreselleşme, Liberalizm, Muhafazakarlık. ; The Motherland Party is the one that has taken its place in political arena and that brought neo-liberalism to Turkey which had been practiced by Thatcher and Reagan administration respectively in England and in the USA after 1980`s. Due to the global economic crisis occurred in 1970`s, New Right ideas had risen in Europe and in the USA during 1980`s. New Right applications were originated in Turkey with the decisions taken on 24 January 1980. A new society dynamics and structure has energed in political, economic and social contexts basedon national and international developments. At the same time there has been a change in relation to the understanding of state, which is called "rebuilding" by some. Value systems have been also transformed and adapted to the new structure. It is clear that together with the integration efforts with the West and economic globalization, while there has been some advancement in terms of economy, some problems have also arisen. From this point of view, it is essential to take into consideration Turkey's historical realities and traditions when thinking about political, economic and social rebuilding process. In this thesis, we deal with the new right policies that have taken part in political life with Motherland Party period of Turkey in 80's, and the changes resulting from their application to Turkey's political life in 90's and afterwords. In this context the development process of new right since Motherland Party up to now has been examined, and how Turkey's social, economic and political structure was affected by these policies has been evaluated. After 90's reviving with AK Party, the New Right has witnessed an application period of 13 years without interruption. By generating the idelogy of globalization, New Right has penetrated approximately to all countries economic life with its free market philosophy. This thesis aims to make clear the point to which resulted by the development in the Turkish New Right that is different from the western one in content, it is similar in form, though. Key words: New right, AK party, Motherland Party, Globalization, Liberalism, Conservatism.
Muhafazakârlık; 18. Yüzyıl sonlarında Avrupa'da başlayan ve değişime tepki duyan bir ideoloji olarak ortaya çıkmıştır. Türkiye'deki geçmişi Osmanlı Dönemi'ne dek uzanırken, politik anlamda Demokrat Parti (DP), Anavatan Partisi (ANAP) gibi oluşumlarla yerini sağlamlaştırmıştır. Günümüzde AK Parti de kendini Muhafazakâr Demokrat olarak tanımlayarak tabanında ideolojiye yer açar. Muhafazakârlığın çevreyle bağı sorgulanacak olduğunda birtakım ortak yönler de açığa çıkmaktadır. Muhafaza etme arzusunun başı çektiği bu ortaklıklar arasında bilime ve ilerlemeye duyulan şüphecilik, namevcut kuşaklarla ilgili duyulan kaygı gibi satır aralarının varlığı neticesinde iki felsefe arasında ilişki kurmak zor olmamıştır. 2002 yılında iktidarı eline alan AK Parti de muhafazakâr parti kimliğiyle düşünülüp; seçim beyannameleri, hükümet programları ve ilerleme raporları başta olmak üzere çevre ile ilgili uygulamaları bu ideoloji etrafında değerlendirilmeye alınmıştır. Ayrıca Avrupa Birliği(AB)'ne uyum süreci kapsamında yerine getirilen ve getirilmesi muhtemel çevre politikaları doğrultusunda, bu politikalarının uygulanması, planlanması ve geleceğe dair öngörülen çevresel projeler partinin muhafazakâr demokrat bir kimlikle hareket edip etmemesi yönünde irdelenmiştir. ; Conservatism has emerged as an ideology which elicits the change and has begun in the end of the 18th century in Europe. While its past in Turkey leads back to the Ottoman Era, consolidated its place in political sense with such establishments as Demokrat Parti (DP) and Anavatan Partisi (ANAP). Nowadays, AK Parti recesses the ideology in its base by defining themselves as Conservatist Democrat, too. Some kinds of communities are revealed when it comes to examine the relation of Conservatism to the environment as well. Between these communities that head the desire of conserving, it has not been difficult to interrelate these two thoughts with the presence of the subtexts such as the skepticism towards science and progress, and the anxiety towards the unavailable generations. AK Parti, which acceded in 2002, has been considered with the conservatist party identity, and its practices about the environment, initially the election manifestoes, government programs and progress reports, have been evaluated surrounding this ideology. Besides, with the orientation of the environment policies that may be suggested or have been suggested within the adaptation process to European Union (EU), the planning and implementation of these policies and the environmental projects foreseen for the future are examined regarding whether the party should act with a conservatist democrat identity or not.