In recent years, there has been an increase in the international activities of local governments in Turkey. Local governments conduct international activities by establishing sister city relations, becoming members of international organizations, and signing cooperation protocols, and memoranda of understanding/goodwill letters. The present study aimed to investigate the activities regarding the international activities of local governments in Turkey. In the study, lectures on international activities, following the description of theoretical, historical and legal backgrounds of international relations, the statistical data on the activities of local governments in Turkey are presented, and some observations and assessments were made through the information obtained from the relevant unit managers of six metropolitan municipalities in Turkey which have the strongest memberships in international organizations. As a result, it was determined that there has been an increase in the number of international activities of local governments in Turkey, memberships to these organizations have been effectively carried out, the municipalities have become a member of international organizations which are expected to benefit from, a purpose was determined by these municipalities before becoming a member, and these municipalities have become stakeholders of international organizations and have gained significant benefits through these joint projects.
Uluslararası örgütlerin, dünyanın herhangi bir yerindeki devlet-içi çatışmaya çeşitli gerekçelerle ya müdahil olmayı seçtikleri ya da müdahil olmadıkları görülmektedir. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası örgütlerin uluslararası barış ve güvenliği sağlama adına devlet-içi çatışmaları sonlandırması arzu edilen bir durumdur. Müdahale etmeleri durumunda nadir de olsa başarılı sonuçlar alınabilmektedir. Bununla birlikte, devlet-içi çatışmaları sonlandırmak için harekete geçen uluslararası örgütlerin başarısız olduğu durumlar olabilmektedir. Uluslararası örgütlerin devlet-içi çatışmalara müdahalesinin başarısız olmasının bazı önemli nedenleri bulunmaktadır. Hangi durumlarda başarısız olduğuna dair literatürde farklı bakış açıları mevcuttur. Bu makalenin amacı da uluslararası örgütlerin devlet-içi çatışmalara müdahalelerinde başarısız olma nedenlerini sınıflandırmak ve analiz etmektir ; It appears that international organizations prefer to intervene or not to intervene in intra-state or internal conflict anywhere in the world for different reasons. It is expected that international organizations, especially the United Nations, solve internal conflicts to provide international peace and security. In case of intervention of international organizations, successful results can be obtained in some cases. However, there are many cases in which international organizations fail to resolve internal conflicts. There are some important reasons for the failure of the interventions of international organizations. There are different perspectives in the literature explaining in which circumstances do interventions of international organizations fail. The purpose of this paper is to analyze and classify causes of the failure of interventions of international organizations to intra-state conflicts
Sovyetler Birliği'nin 1990-1991 yıllarında dağılma süreciyle birlikte diğer Türk toplulukları da arka arkaya kendi bağımsızlıklarını ilan etmiştir. Orta Asya Cumhuriyetleri içerisinde en büyük yüzölçümüne sahip olan Kazakistan, hem Sovyetler döneminde baskının en çok hissedildiği hem de bugün büyük başarılarla dünya arenasında geldiği nokta açısından önemli ülke bir olarak görülmektedir. Bu çalışmanın birinci bölümünde Kazakistan'ın tarihine kısa bir bakış atılmıştır. Rusya Çarlığı zamanından Sovyetlere kadar olan dönemin sosyal, ekonomik ve idari alanları incelenmiş ve bağımsızlık sonrası Kazakistan'ın etnik, ekonomik, askerî ve stratejik konularında pek çok sorun ortaya çıkmıştır. Daha önce devlet sisteminde belirlenmiş rejim standartları bulunmayan, ülkenin iç ve dış politika açısından tamamen tecrübesiz olması nedeniyle bağımsızlıktan sonra memleket anayasası, dış politika yetkileri ve bürokrasisi senelerce süren yoğun bir çalışma sürecini gerektirmiştir. Ülkenin karşısında bulunan bu sorunların kademeli olarak çözülmesi amacıyla Cumhurbaşkanı Nazarbayev tarafından kabul edilen kısa ve uzun vadeli program, proje ve stratejiler de bu bağlamda incelenmiştir. İkinci bölümde uluslararası örgütlerin tanıtımı, bu örgütlerin fonksiyonları, sınıflandırılmaları hakkında genel bilgi verilmiş ve Kazakistan açısından çok taraflılık ve uluslararası örgütlerin önemi açıklanmıştır. Üçüncü bölümde ise çeşitli uluslararası örgütler ve bu örgütlerin örnekler üzerinden ilişkileri ve neticeleri incelenmiştir. Anahtar Kelimeler: Kazakistan, Dış Politika, Güvenlik, Uluslararası Örgütler, Bütünleşme. ; After the partition of the Soviet Union in 1990-1991, other Turkish countries declared their independence in succession. Kazakhstan, which has the largest area among the Central Asian Republics, it is seen as the most important country in terms of where the pressure was felt during the Soviet period and where it came out with the great success the world arena. A succinct overview of the history of Kazakhstan is given in the first part of this study. The social, economic and administrative areas of the period from the time of Tsarist Russia to the Soviets were examined and many problems of post-independence Kazakhstan emerged in ethnic, economic, military and strategic issues. The Constitution, Foreign policy powers and bureaucracy of the country after independence required years of intensive work due to the lack of regime standards established in the state system before, and being completely inexperienced in the domestic and foreign policy aspects of the country. Short-and long-term programmes, projects and strategies have been adopted by President Nazarbayev in order to gradually resolve these problems coloborating the country. In the second part of the study, general information about the functions and classification of international organizations is given and the importance of multilateralism and international organizations for Kazakhstan is described. In the third chapter, relations and outcomes are examined in the example of some international organizations. Keywords: Kazakhstan, Foreign Policy, Security, International Organizations, Integration.
21 Kasım 2013'te Yanukoviç hükümetinin, Avrupa Birliği ile Ukrayna arasında imzalanması planlanan Ortaklık Anlaşmasını askıya aldığını açıklamasından sonra başlayan protestolar, kısa sürede genişleyerek iktidar karşıtı protestolara dönüşmeye başlamış ve büyük bir iç siyasi mesele haline gelmiştir. Ukrayna bu sorunun çözümü için uğraş verirken, Rusya Federasyonu 2014 Mart ayı başlarında Kırım'a asker göndermiş ve 16 Mart 2014'te yasadışı bir referandum sonucu Kırım ile Akyar'ı (Sivastapol), kendi federal bölgesi olarak ilan etmiştir. Bu işgal ve yasadışı ilhaka birçok devlet ve uluslararası örgütten tepki gelmiştir. Bu çalışma, Kırım'ın yasadışı ilhak sürecini irdelemekte ve bu yasadışı ilhaka Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, NATO, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı, Şanghay İşbirliği Örgütü, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi önde gelen uluslararası örgütlerin tepkilerini incelemektedir ; The protest, which started on 21 November 2013 after Yanukovych government's announcement about the suspension of the Association Agreement, which was planned to be signed between the European Union and Ukraine, soon evolved into anti-government protests and turned into a major domestic political issue. While Ukraine was struggling to solve this problem, Russian Federation sent its troops to Crimea in early March 2014 and annexed Crimea and Akyar (Sevastapol) following an illegal referendum held on 16 March 2014. Many states and international organizations react to this occupation and illegal annexation. This study reviews the process of the illegal annexation process of Crimea and examines the reactions of the leading international organizations, namely, United Nations, European Union, North Atlantic Treaty Organization, Organization for Security and Cooperation in Europe, Shanghai Cooperation Organization, Collective Security Treaty Organization and Organization of Islamic Cooperation.
Türkiye'de İstanbul Üniversitesi, İktisat Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü bünyesinde 1948 yılından beri yayın hayatına devam etmekte olan Sosyal Siyaset Konferansları Dergisi sosyal politika geleneğinin oluşmasında ve sürdürülmesinde önemli bir yere sahiptir. 1948 yılından günümüze kadar derginin geçirdiği aşamalar, değişim ve dönüşüm, Türkiye'de sosyal politika alanı ile ilgili olarak yapılmış olan çalışmalar için dikkate değer bir akademik ortam sunmaktadır. 1948 yılı, aynı zamanda Türkiye'nin onayladığı Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmeleri bakımından önemli bir yıldır. 1932-1946 yılları arasında sadece bir ILO Sözleşmesini onaylayan Türkiye, 1946-1959 yılları arasında 11 sözleşme imzalamıştır. Bu bağlamda çalışma ilişkileri ve sosyal politika alanında uluslararası düzeyde önemli bir kurum olan ILO ile Türkiye'deki ilk sosyal politika külliyatını oluşturan derginin kuruluşu aynı yıllara rastlamaktadır. Bu çalışmada 2019 yılında 100. yılına ulaşmış olan ILO ile 71. yılına ulaşmış Sosyal Siyaset Konferansları Dergisi nitel araştırma yöntemiyle analiz edilmektedir. Sosyal Siyaset Konferansları Dergisinin analizi tek bir yönteme başvurulamayacak kadar derinliklidir. Zira derginin ortaya çıkışı ve tarihçesi incelendiğinde hakemli bilimsel dergi olma ölçütüne göre 2003 öncesi ve sonrası, basılı dergiden internet ortamına taşınması ölçütü ele alınırsa 2009 - 2010 öncesi ve sonrası gibi farklı dönemleştirmeler yapılabilecektir. ; The Journal of Social Policy Conferences, which since 1948 has been published within the body of the Faculty of Economics, Labor Economics, and the Industrial Relations Department at Istanbul University, Turkey, has played an important part in the formation and maintenance of social policy tradition. With the stages, changes, and transformation that it has undergone from 1948 to the present, the journal offers an outstanding academic setting for research in the field of social policy in Turkey. In addition, 1948 is an important year in terms of the International Labour Organization (ILO) conventions approved by Turkey. Turkey, which ratified only one ILO convention between the years 1932 and 1946, signed 11 conventions between the years 1946 and 1959. In this context, ILO, which is an important institution at international level in the field of labor relations and social policy, and the journal that created the first social policy corpus in Turkey, were founded in the same period. In this study, ILO, which reached its 100th year in 2019, and the Journal of Social Policy Conferences, which in the same year reached its 71st year, are analyzed using qualitative research method. The Journal of Social Policy Conferences is too deep to be analyzed through a single method. This is because when the origin and history of the journal is examined, it is clear that different periodizations can be made (e.g before and after 2003 according to the criterion of being a peerreviewed scientific journal; before and after 2009-2010 based on the criterion of transfer to the internet environment from the printed journal).
IMF programlarının demokrasi üzerindeki etkisi, uluslararası örgütler yazınında sıklıkla tartışılan bir konudur. Bir müzakere sürecinde IMF'nin kendine ait bir gündemi varken, seçmenler de hükümete kendi tercihleriyle ilgili işaretler verir. Bu ikisi örtüştüğünde demokrasi etkilenmez fakat birbirlerinden farklı olduklarında demokrasi üzerindeki etkiler, borç alan hükümetin IMF karşısındaki göreli gücüne bağlıdır. Bu makale, IMF programlarının yerel temsili kurumlar üzerindeki etkisine odaklanmaktadır. Çalışmada, IMF etkisinin uç bir örneği olarak 2010-2015 yılları arasında uygulanan Yunanistan programları analiz edilmiş, eski bakanlar, parlamento temsilcileri ve Troyka yetkilileri ile yapılan mülakatlara yer verilmiştir. Yapılan analiz, borç alan hükümetin IMF karşısında zayıf olduğu ve iktidar partisi ile IMF arasında bir anlaşmazlık olduğu zaman, IMF programlarının demokratik kurumların temsili işlevini kısıtladığını iddia etmektedir. Bunun, 2010-2015 yılları arasında Yunanistan'da yaşandığı gibi, borç alan ülkelerde parti sistemleri ve demokrasinin geleceği üzerinde sağ ve sol popülist partilerin "egemenlik" ihlalinden yararlanarak yükselişi ve temsili kurumlara olan güvenin azalması gibi önemli etkileri vardır.
Bu tez sosyolojik muhayyilenin sınırları dahilinde STK'lara ve onlar üzerindeki yapısal ve işlevsel olarak göçmen etkilerine dair bir şeyler söyleme çabasının ürünüdür. Sivil toplum kuruluşları gönüllülük esasına dayanan bir, bir araya geliş ve ortak amaçlar doğrultusunda, toplum yararı gözetilerek hareket eden vakıf ve derneklerdir. Bu toplum yararı gerek beslenme, gerek eğitim, gerek güvenlik ve sağlık bağlamında olsun her zaman insani boyutlarda işlerlik gösterir. Bundan ötürü metafor olarak bir devleti, sınırları ve koruyuculuğu ile o milletin babası kabul edersek; sivil toplum kuruluşları da hiç kuşkusuz anne metaforu olacak ve daha detaycı, daha duygusal ve daha somut bir anlayışla savaş, kıtlık, yokluk ve daha bir çok doğal afette ve daima toplumun yakınında insani yardım sağlayan girişimde bulunacaklardır. Tüm bu detaylar doğrultusunda sivil toplum kuruluşlarının topluma kattıkları işleyiş ve farkındalık göz ardı edilemez boyutlara ulaşmaktadır. Bundan ötürü bu tür kuruluşların işleyişleri, değişimleri, sınırlılıkları ve sorunları, sosyal bilimciler tarafından yakinen incelenmeli ve böylece içinde bulunulan topluma bu köprüler vasıtasıyla daha yakın olunmalıdır. Araştırmanın amacı, uluslararası göçlerin bir şehri ve içinde varlık bulmuş STK'ları, işleyişlerini ve göz önünde bulundurdukları temel prensipleri ne yönde ve ne derece değiştirdiğini gözlemlemek ve bu gözlemler sonucu sivil toplum kuruluşlarının geçirdikleri dönemsel farklılaşmaları çeşitli verilerle göz önüne sunmaktır. Bu amaç doğrultusunda tezimizde Konya bağlamında 4 sivil toplum kuruluşu (Dosteli, Ribat, Ravza, Elbir) baz alınacak; değişimler 2000-2019 yılları daha çok değerlendirilerek bir söz söyleme gayretinde olunacaktır. ; This thesis is the product of an attempt to talk about the civil society organizations and the structural and functional effects of migration on them within the boundaries of sociological imagination. Non-governmental organizations are foundations and associations that act on a voluntary basis and act in accordance with the common good for the purpose of meeting and common purposes. The benefit of this society is always humanitarian, whether in the context of nutrition, education, security and health. Therefore, if we accept a government, metaphorically, as the father of that nation with its borders and protection; non-governmental organizations will undoubtedly be the metaphor of the mother, and with a more elaborate, more emotional and more concrete understanding, they will attempt to provide humanitarian assistance to the people in the time of war, famine, poverty and many other natural disasters. In line with all these details, the functioning and awareness of non-governmental organizations in the society cannot be underestimated. Therefore, the functioning, changes, limitations and problems of such organizations should be closely examined by social scientists, so that they could be closer to the society through these bridges. The purpose of the study is to observe in what way and in what degree international immigrations affect a city and its civil society organizations' functioning and the main principles that are taken into consideration, as a result of these observations, to present the periodical differentiations of civil society organizations with various data. For this purpose, 4 non-governmental organizations (Dosteli, Ribat, Ravza, Elbir) will be used in our thesis. The 2000-2019 years will be evaluated more and more.
Bu çalışmada, 20 yy son çeyreğinde uygulanmaya başlayan Neo-Liberal politikaların, Devlete biçtiği yeni yönetim biçimi olan Yönetişim Modeli incelendi. Yönetişim Modeli incelenirken öncelikle kavramın kökeni açıklandı. Modelin gündeme gelmesinde, gelişmesinde ve meşruiyet kazanıp uygulanmasında etkileri olan Dünya Bankası, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği gibi Uluslararası Kuruluşların modeli nasıl biçimlendirdiği anlatıldı. Süreç içinde "İyi Yönetişim" olarak anılmaya başlanan modelin ilkeleri ortaya kondu. Bu ilkelerin, Türkiye'de ki resmi kurumların metinlerine de atıf yapılarak, Türk yönetim biçimine nasıl yansıdığına bakıldı. Yönetişim Modelinin Türkiye özelindeki uygulaması, Yerel, Bölgesel ve Ulusal ölçekte kurulan yeni yapılanmalar çerçevesinde pratik örnekler olarak incelendi. Son olarak da Yönetişim Modeli'nin iddia ettiği bazı temel argümanlar çerçevesinde Yönetişim Modeline yöneltilen eleştirilere yer verildi. ; In this study, the model of governance which has been assigned to the state as a new method of administration by the neo-liberal politics is analyzed. In the evaluation of the model, primarily the root of the concept is defined. On the development, legitimization and implementation of the model, the effects of international organizations such as; World Bank (WB), Organization for Economic Cooperation and Development (OECD), United Nations (UN) and the European Union (EU) are observed. The principles of the model which are started to be named as "good governance" within the process are outlined. By referring to the legal documents of the Turkish institutions, the reflection of these principles to the Turkish governance system is examined. The implication of the model in Turkey is explained through the practices under the frameworks of local, regional and national restructurings. Finally, the paper ends by exploring the critics against the fundamental arguments of the model.
Bu çalışmada Kırgız Cumhuriyeti'nin güvenlik alanında uluslararası örgütlerle olan işbirliği ve bu işbirliğinin pespektifleri ele alınmıştır. Kırgız Cumhuriyeti, bağımsızlığını elde etmesiyle beraber acil ve etkili bir çözüm gerektiren bir takım sorunla karşı karşıya kalmıştır. Bağımsızlığını yeni kazanmış olan Kırgız Cumhuriyeti'nin gündemindeki en önemli sorunlardan biri de ülkenin güvenlik sorunu olmuştur. Bunun da nedeni, SSCB'nin dağılmasından önce var olan uluslararası, bölgesel ve iç güvenlik mekanizmalarının ve sistemlerinin, ulusal çıkarlarını koruma konusunda zengin bir tecrübeye sahip olmayan Kırgızistan gibi yeni uluslararası aktörleri tehdit eden çağdaş sorunların çözümünde etkisiz kalmasıdır. Böyle bir durumda Kırgız Cumhuriyeti kendi ulusal güvenliğinin korunmasını sağlayabilmek için yeni mekanizmalar aramak zorunda kalmıştır. Bu bağlamda, Kırgızistan için ulusal güvenliğin korunmasını amaçlayan kendi sisteminin oluşturulmasına yönelik ana mekanizmalardan biri, güvenlik alanında çeşitli uluslararası ve bölgesel örgütle yapılan işbirliği olmuştur. Uluslararası ilişkilerin ve uluslararası hukukun gelişiminin bugünkü aşamasında uluslararası örgütlerin rolünün önemli ölçüde arttığını ve güçlü bir işbirliği merkezi haline geldiğini söylemek mümkündür. Hükümetler arası ve uluslararası birçok sivil toplum kuruluşu, resmi ve gayri resmi kuruluşun Orta Asya bölgesinde ve Kırgızistan'daki güvenlik, barış ve istikrar konularında Kırgız Cumhuriyeti ile işbirliğinin gelişmesine ciddi bir önem gösterdiğini de belirtmek gerekmektedir. Bu da büyük ölçüde, Kırgızistan'ın bölgedeki istikrarsızlık merkezlerinin (örneğin Afganistan) ve bunun yanı sıra Rusya ve Çin gibi büyük uluslararası oyuncuların yakınında yer alan jeopolitik konumundan kaynaklanmaktadır. Kırgızistan da, dünya topluluğunun pek çok ülkesi ile yakınlaşmaya, karşılıklı fayda çerçevesinde işbirliği yapmaya ve kurmuş olduğu kapsamlı ve adil ilişkileri geliştirmeye çalışmaktadır. Böylece, uluslararası işbirliği ve güvenlik konusuyla alakalı olarak uluslararası kuruluşlara olan aktif katılım Kırgızistan'ın yeni jeopolitik stratejisi haline gelmiştir. Bu bağlamda, çalışmanın ana amacı çeşitli uluslararası örgütlerin Kırgız Cumhuriyeti'nin ulusal güvenliğini oluşturma süreci üzerindeki etkisini incelemek, bu işbirliğinin etkinliğini değerlendirmek ve Kırgızistan'ın çeşitli uluslararası örgütlerle güvenlik alanında işbirliğinin geliştirilmesine yönelik beklentileri değerlendirmektir. ; This paper is devoted to the analysis of cooperation and its perspectives established by Kyrgyz Republic with international organizations in the field of security. Since declaring independence, Kyrgyz Republic has been faced with a myriad of problems that require urgent and effective solutions. One of the main issues on the agenda of the new independent state was the problem of security. The reason lied in the fact that the international, regional and internal security mechanisms, which existed before the collapse of the USSR system, became ineffective in dealing with the current problems that threatened new international actors such as Kyrgyzstan, which did not have enough experience in protecting their national interests. Thus, Kyrgyz Republic needed to establish new mechanisms with the purpose of protecting its national security. In this respect, cooperation with various international and regional organizations in the field of security has become one of the main strategies for the formation of a new system in protecting national security for sovereign Kyrgyzstan. Indeed, at the present stage as far as the development of international relations and international law is concerned, the role of international organizations has significantly increased, and they have become centers of cooperation on many global and regional issues. It is also worth noting that many international, governmental and non-governmental organizations have shown significant interest and displayed initiative in the development of cooperation with Kyrgyz Republic on the issues of security, peace and stability in the country and in the Central Asian region. This is largely due to the geopolitical position of Kyrgyzstan, which is located near precarious regions (for example, Afghanistan), as well as major international players as Russian Federation and China. Kyrgyz Republic, in turn, strives for closer and mutually beneficial cooperation with most countries of the world with a view to establish comprehensive and equitable relations with them. Thus, international cooperation, active participation in international security organizations became the new geopolitical strategy of Kyrgyzstan. In this context, the aim of this study is to investigate the influence of various international organizations in the process of forming national security for Kyrgyz Republic at different levels, to evaluate the effectiveness of this cooperation as well as to consider the prospects of further development.