20. yüzyılla etkilerini hissettirmeye başlayan "yönetişim, ortaklıklar ve kardeş şehircilik olguları", yerel yönetimlerde çok geniş uygulama alanları bulmuş, bu olgulara atfedilen önem, tüm dünyada büyük bir ivme kazanmıştır. Yönetişimde uygulanan bir strateji olarak adlandırılabilecek ortaklıklar, beraberinde kardeş şehir ilişkilerini de getirmiştir. Bu nedenle bu tez, bu kavramların, modern dünyada ve gündelik hayatta yönetim yapılarını nasıl etkilediğinin ortaya konulması amacıyla yazılmıştır. Çalışmanın diğer bir amacı da, daha önce pek değinilmeyen bölgesel ya da ulusal nitelikteki kardeş şehir uygulamalarının ekonomik, sosyal, kültürel ve çevresel alandaki etkilerinin belirlenmesidir. Yerel yönetimler her ne kadar yönetişim modelini kendi bünyelerinde uygulasalar ya da uygulamaya çalışsalar da günümüz koşullarında çeşitliliği artan ihtiyaçlar ulusal ve uluslararası alanlarda birtakım ortaklıklar ve işbirlikleri kurmayı zorunlu hale getirmiştir. Küreselleşme eğilimlerinin arttığı bu dönemde beliren ihtiyaçlar karşısında belediyeler kendi imkânlarıyla çıkış bulamadıkları noktada ortaklık ve kardeşlik ilişkileriyle çözüm aramış ve ihtiyaçların sadece ekonomik olmadığı, ulusal ve uluslararası ölçekte hem ülkelerin hem de kentlerin birbirlerinin kültürlerini tanımak istediği görülmüştür. Bu bilgiler ışığında, Türkiye'nin başkenti olan "Ankara"nın kardeş şehirleriyle ilişkileri ve bu ilişkilerin ne gibi etkiler yarattığı bu tezde incelenmiştir. ; Making their influences known in the 20th century, phenomena such as "governance, partnership and town twinning" have undergone a vast range of practical implementation in local governments and the importance attributed to these phenomena has come into prominence all over the world. The phenomenon of partnership, which can be described as a strategy used in governance, has brought about town twinning relations. For this reason, this thesis has been written in order to exhibit how these phenomena affect governmental institutions both in the modern world and in daily life. Another purpose of the present study is to determine the economic, social, cultural and environmental effects of regional or national town-twinning implementations which have not been quite touched upon in this frame. No matter how much the local governments enforce or try to enforce a governance model in their own entities, the continuously varying needs in today's conditions have made it obligatory to establish some partnerships and co-operations in national and international areas. Faced with the requirements of the globalized world, at the point where the municipalities could not find a solution through their own means, they looked for a solution through affiliation and town-twinning, and they saw that the needs were not only economic; the countries and the cities would like to know the cultures of one another both on a national and an international level. In the light of these data, the relations of Ankara, the capital city of Turkey, with its twin towns and the effects these relations create have been examined in this study.
Kamu hizmetlerinin kamu ilkeleri ölçüsünde, doğrudan kamu kuruluş ve kurumları tarafından yerine getirilmesi alışılagelmiş bir durumdur. Günümüzde kamu hizmetlerinin yerine getirilişinde özel girişimciliğin de etkinliğinin arttığı görülebilmektedir. Bu etkinliğe rağmen kamu kurum ve kuruluşlarının yerine getirdiği hizmet yoğunluğu devam etmektedir. Kamu hizmetleriyle birlikte kamu kurum ve kuruluşlarının idari ve örgütlenmeyle ilgili birtakım sorumlulukları da bulunmaktadır. Hizmetlerin ve sorumlulukların değişen toplum, nitelik, ekonomik ve sosyal davranışlar nedeniyle tek bir merkezden yerine getirilmesini zorlaşabilmektedir. Merkezi yönetimlerin bu iş ve sorumluluk yükünün altından kalkabilmesi için bazı hizmetlerin mahalli idareler tarafından gördürülmesi kaçınılmaz hale gelebilmektedir. Demokratik ilkelerin uygulanabilirliliği açısından da önem arz eden mahalli idarelerin etkinliği, vatandaşın tercihlerinin ve isteklerinin daha kolay ilgili idari yönetimlere ulaşmasını sağlayabilmektedir. Belediyelerin idari ve karar organlarının halk tarafından seçilmesi, vatandaşlara en yakın yönetimlerden biri olması kurulurlarken iyi bir hukuki zemine dayandırılmalarını gerekli kılar. Bu çalışma ile amaçlanan Türkiye'de yerel yönetimlerin en önemli idarelerinden biri olan belediye idarelerinin Osmanlı'dan günümüze hukuksal altyapısını ortaya koyabilmektir. ; It is customary for public institutionst of fulfill public institutions and organizations in accordance with public principles. Nowadays, it can be seen that the efficiency of private entrepreneurship has increased in the performance of public services. Despite this activity, the service density of public institutions and organizations continues. Public institutions as well as public institutions and organizations have some responsibilities related to administration and organization. Services and responsibilities can be difficult to fulfill from a single center due to changing society, quality, economic and social behaviors. In order to overcome the burden of work and responsibility of the central administrations, it may be inevitable that some services will be seen by the local administrations. The effectiveness of local administrations, which are important in terms of the applicability of democratic principles, can enable the citizen's preferences and wishes to reach the administrative administrations more easily. The selection of the administrative and decision-making bodies of the municipalities by the public makes it necessary for them to be based on a good legal ground when they are to be one of the closest administrations to the citizens. This study aimed at Turkey from the Ottoman Empire to the present day, one of the most important authorities of the municipal administration of local authorities to reveal the legal infrastructure.
Türkiye'de son dönemlerde kamu harcamaları açısından yerel yönetimler ve merkezi yönetim arasında yapılan iş bölümü neticesinde hizmetler, vatandaşlara ulaşmada daha net ve detaylı, ayrıca ihtiyaca yönelik sunulmaktadır. Özellikle yerel yönetim alanında mevzuatlarla gerçekleştirilen reformlar neticesinde, yerel yönetimlerin yerel halkın temel ihtiyaçlarıyla birlikte sosyal ihtiyaçlarına da cevap verebilir konuma getirilmesi, sosyal belediyecilik perspektifini geliştirmiştir. Yerel yönetimlerin en güçlü ayağı olan belediyelerin sosyal nitelikli yüklendiği sorumlulukların artması, sosyal harcamalarını da aynı ölçüde arttırmakta ve vatandaşın beklentilerinin çerçevesini de geliştirmektedir. Bu çalışmayı sonuçlandırmamda başta görüşleri ile tezime katkıda bulunan değerli hocam Prof. Dr. Gülay AKGÜL YILMAZ'a, desteğini esirgemeyen eşim Yadigar ÖZCAN ve varlığıyla bana güç veren biricik oğlum Ali Eren ÖZCAN'a çok teşekkür eder, çalışmanın tüm ilgililere yararlı olmasını dilerim. --- In Turkey within the recent years, public expenditure, local governments and central management services are provided to reach citizens in a clearer and more detailed way as well as being need orientated. Especially in the field of local administration, it has improved the perspective of social municipalities by being able to respond to social needs together with legislation.The increase in the responsibilities of the municipalities, which are the strongest provinces of the local administrations, increases the social expenditures to the same extent and also improves the frame of the citizens' expectations.To be able to finalise this study, I would like firstly thank my teacher Prof. Dr. Gulay Akgul Yilmaz for her valuable contributions and opinions, my supportive wife Yadigar Ozcan and my one and only son Ali Eren Ozcan who gave me strength with his existence. I wish this study to be useful to any who are interested.
ÖZET21. yüzyıl küreselleşme sürecinin etkisiyle dünya üzerinde şehirlerin yarıştığı, buna bağlı olarak yerel yönetimlerin güçlendiği ve işlevselliğini arttırdığı bir zaman dilimi olarak karşımıza çıkmaktadır. Şehirlerarasındaki bu rekabet yerel yönetimleri uluslararası alanda faaliyet ve politika üretmeye yönlendirmiştir. Yerel yönetimlerin uluslararası faaliyetlerinin dünya üzerinde kabul görmüş en popüler hali kardeş şehir işbirlikleridir. Türkiye'nin en büyük belediyesi olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) de yarım asırdan fazla bir süredir kardeş şehir işbirlikleri kurmaktadır. İBB'nin bu ilişkilerini ulusal dış politika ile uyumlu ve dünyadaki uluslararası gelişmeler takibinde gerçekleştirdiği görülmektedir. İBB açısından 2000'lere kadar dünyadaki gelişmeleri takip eden bir görünüm gösteren kardeş şehir işbirliklerinin, özellikle 2005 sonrası dönemde ulusal dış politikayı destekleyen yerel dış politikalar üreten bir pozisyon aldığı anlaşılmaktadır. Bir taraftan Türkiye'nin Avrupa Birliği tam üyelik sürecinin etkisiyle Avrupa şehirleri ile kurulan işbirlikleri, diğer taraftan İslam ülkeleri ile sürdürülen ulusal dış politikanın takibinde kurulan işbirliklerinin, İBB'nin yerel dış politikasını şekillendirdiği anlaşılmaktadır. --- The 21st century is considered to be a period when all the cities across the world are in competition with one another as a result of globalization and accordingly, a period when the local governments have become more powerful and functional. Such competition between the cities led the local governments to play an active role in the international arena and develop policies. The most common and well accepted form of such international activities of the local governments is sister city cooperation. Istanbul Metropolitan Municipality (IMM), which is the largest municipality of Turkey, has established numerous sister city relations for more than half a century. IMM establishes such relations in line with the national foreign policy and the latest developments in the international arena. Until 2000s, the sister city cooperation that IMM developed followed the developments across the world; however, after 2005, IMM took a position where it produced local foreign policies that supported national foreign policy. In this context, IMM established cooperation with European cities as an outcome of Turkey's negotiation process for full membership to the European Union as well as with the cities from Islamic countries in parallel with the national foreign policy, which seems to have shaped the local foreign policy of IMM.
Arslan, Mehmet (Balikesir Author) ; Amerika Birleşik Devletleri, adem-i merkezi yönetim sistemine ve federal devlet yapısına sahip bir ülkedir. Yönetim sistemi üç kademeli bir yapı arz etmektedir. İlk düzey yönetim biriminde federal devlet, ikinci düzey yönetim biriminde eyaletler ve üçüncü düzey yönetim biriminde mahalli idareler bulunmaktadır. Mahalli idarelerin yapısı ve niteliği eyaletten eyalete farklılık göstermektedir. Bu nedenle her mahalli idare birimi kendine has özellikler taşımaktadır. ABD'de mahalli idareleri il, ilçe, kasaba- köy, okul bölgeleri ve özel bölgeler şeklinde genel bir sınıflandırmaya tabi tutmak mümkündür. Bununla birlikte bazen aynı yapıya sahip bir mahalli idare biriminin başka bir eyalette farklı bir isimle yapılandığı da görülmektedir. Söz konusu yönetim yapısı içinde çalışmada, ABD'de mahalli idarelerin mali yapıları ve merkezi idare ile ilişkileri incelenme konusu yapılmıştır. ; United States of America is a country that has a decentralized management system and federal form of government structure. Management system offers three tiered structure. Federal government is in the first level of administrative unit, states are in the second level of administra- tive units and local governments are the third level of administrative unit. Local government's structure and quality varies from state to state. Therefore, each local government unit has its own unique features. Local governments in the USA can be classified in the form of county, municipal, town and village, school districts and special districts. However, sometimes a local government unit that has the same structure is also structured with a different name in another state. In this paper, management structure of USA, local government's financial structure and its relationship with the central government have been examined.
Tarih boyunca siyasal sistemler basını iktidar mücadelesinde ve değerlerinin toplumca benimsenmesi çabasında araç olarak kullanmışlardır. Tüm siyasal sistemler gibi Yerel idarelerde kendilerine ait inanç, düşünce, değer ve ahlaki tutumları yaymak isterler. Mümkün olduğu ölçüde bunların kamuoyunca benimsenmesini sağlamak için, yoğun biçimde basın yayın araçlarına ihtiyaçları vardır. Bu kitle iletişim araçlarının, siyasal iletişim aracı olarak gücünün görülmesi, Yerel idarelere de kendi basınını oluşturma, basın içeriklerini etkileme çabasını getirmiştir. Bu çalışmada kalkınmışlık düzeyi yüksek Avusturya'nın, yoğun göç faaliyetlerinin hedefi olan Viyana şehrinde Yerel idarenin basın yayın faaliyetleri ile Türkiye'nin Metropolitan şehri İstanbul'un Yerel idaresinin basın yayın faaliyetleri özellikle Arap Baharı adı verilen dönemden sonra daha da fazla konuşulan göç ve entegrasyon süreçleri bağlamında incelenmiştir. Çalışmanın giriş bölümünde amacı, önemi, yöntemi, sınırlılıkları ve varsayımları açıklanmıştır. Çalışmanın ikinci bölümünde Yönetim, Yönetişim, Sürdürülebilirlik, Yerinden Yönetim (Subsidiarity), Siyasal İletişim, Kamuoyu ile alakalı teorik bilgiler ortaya konmuştur. Çalışmanın üçüncü bölümünde Yerel Yönetimlerde Basın Yayın İşlevi üzerinde durulmuştur. Çalışmanın dördüncü bölümünde Basın Yayın İşlevi Açısından İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Viyana Belediyesi içerik analizi yöntemiyle karşılaştırmalı incelenmiştir. Çalışmanın Sonuç ve Değerlendirme bölümünde ise bulgular ortaya konmuştur. Bulgularda genel olarak ötekiye yaklaşımların olumsuz olduğu, ötekilerin açık veya gizli şekilde tehdit olarak görüldüğü ve gösterildiği, Viyana belediyesinin basın yayın içeriklerinin ötekilere bakışnın daha olumsuz olduğu, ötekilere ve ötekileri temsil eden kuruluşlara kendilerini ifade etme imkanının verilmediği, ötekilerle alakalı haberlerin genellikle göç konusunu içerdiği, Basın yoluyla biz/ötekiler ayrımcılığı yapıldığı ve tarafların kategorize edildiği müşahede edilmiştir. --- Throughout history political systems used the press as a tool for the struggle for power and for their values to be accepted throughout the society. Just like any other political system, the local governments wants to spread their own beliefs, thoughts, values and ethical attitudes, too. For these to be accepted across the public opinion on a possible scale they need the tools of the press intensively. The sighting of the mass media as a political communication device brought the effort to local governments to develop their own press, to influence the contents of the press. The activities of the press in Vienna, which is the target of intense immigration movements, the city of Austria, of which the developmental level is high, and the activities of the press in Istanbul, the metropolitan city of Turkey, especially in the context of the process of immigration and integration, which is widely spoken after the Arab Awakening, was analysed.In the introductory part of the study the aim, the importance, the methodology, the limitations and the theories were explained. In the second part of the study theoretical information about administration, governance, maintainability, subsidiarity, political communication, public opinion was revealed. In the third part of the study the functions of the press in the local governments was emphasized. In the fourth part of the study Istanbul Metropolitan Municipality and Vienna Municipality were analysed and compared in terms of the function of the press with the content analysis method. In the conclusion and evaluation part of the study the results were revealed. In the results it is generally observed that the attitudes towards the other are negative; the other is openly or secretly seen as a threat; the view of the contents of the press from the Vienna Municipality towards the other is more negative; the other and the representative institutions of the other include mainly the theme of immigration; the discrimination of us/the other is made through the press and that the sides are being categorised.
Türkiye'de son dönemlerde kamu harcamaları açısından yerel yönetimler ve merkezi yönetim arasında yapılan iş bölümü neticesinde hizmetler, vatandaşlara ulaşmada daha net ve detaylı, ayrıca ihtiyaca yönelik sunulmaktadır. Özellikle yerel yönetim alanında mevzuatlarla gerçekleştirilen reformlar neticesinde, yerel yönetimlerin yerel halkın temel ihtiyaçlarıyla birlikte sosyal ihtiyaçlarına da cevap verebilir konuma getirilmesi, sosyal belediyecilik perspektifini geliştirmiştir. Yerel yönetimlerin en güçlü ayağı olan belediyelerin sosyal nitelikli yüklendiği sorumlulukların artması, sosyal harcamalarını da aynı ölçüde arttırmakta ve vatandaşın beklentilerinin çerçevesini de geliştirmektedir. Bu çalışmayı sonuçlandırmamda başta görüşleri ile tezime katkıda bulunan değerli hocam Prof. Dr. Gülay AKGÜL YILMAZ'a, desteğini esirgemeyen eşim Yadigar ÖZCAN ve varlığıyla bana güç veren biricik oğlum Ali Eren ÖZCAN'a çok teşekkür eder, çalışmanın tüm ilgililere yararlı olmasını dilerim. --- In Turkey within the recent years, public expenditure, local governments and central management services are provided to reach citizens in a clearer and more detailed way as well as being need orientated. Especially in the field of local administration, it has improved the perspective of social municipalities by being able to respond to social needs together with legislation. The increase in the responsibilities of the municipalities, which are the strongest provinces of the local administrations, increases the social expenditures to the same extent and also improves the frame of the citizens' expectations. To be able to finalise this study, I would like firstly thank my teacher Prof. Dr. Gulay Akgul Yilmaz for her valuable contributions and opinions, my supportive wife Yadigar Ozcan and my one and only son Ali Eren Ozcan who gave me strength with his existence. I wish this study to be useful to any who are interested.
Osmanlı Devleti'nde belediye kurumunun temelleri, Tanzimat döneminde modernleşmeyle birlikte atılmıştır. Modernleşmeyle birlikte idari açıdan merkezîleşme sürecine giren imparatorluk, bazı kamusal hizmetlerin yerine getirilmesinde yerel yönetimlere ihtiyaç duymuştur. Belediye kurumu, önce İstanbul'da, daha sonra İstanbul örnek alınarak taşrada kurulmuştur. Belediyenin kurulmasında karar mercii merkezî hükümet olsa da iç ve dış etkenler de bu süreçte etkili olmuştur. Osmanlı belediyesi, toplumsal ve siyasal bir kurum olarak değil daha çok hizmete yönelik bir kurum olarak varlık göstermiştir. Merkezî hükümetin vesayetinde, merkeziyetçi bir yönetim anlayışıyla yönetilen belediyeler, tek parti döneminde de aynı anlayışla idare edilmiştir. Çok partili hayata geçişle birlikte belediyelerin görev ve yetkileri artırılmış, seçim yöntemleri demokratikleştirilmişse de merkezî yönetimin idari ve mali açıdan vesayeti devam etmiştir. Bu çalışmada, Osmanlı Devleti'nin son yıllarından Cumhuriyet döneminde 1963 değişikliklerine kadar belediyelerin kuruluş ve gelişim süreci, bu sürece etki eden dinamikler ve belediyecilik anlayışının gelişimi üzerinde durulmuştur. Bu kapsamda; Osmanlı belediyeciliği, erken Cumhuriyet dönemi belediyeciliği, tek parti dönemi belediyeciliği ve çok partili dönemde belediyecilik siyasal-toplumsal gelişmeler, hukuki ve idari düzenlemeler çerçevesinde ele alınmıştır. --- The foundations for municipalities were laid as part of the modernization attempts during the Tanzimat Era. With modernization, the Empire underwent a process of administrative centralization and needed local governments for the performance of certain public services. Municipalities as an institution were first created in Istanbul and later in the provinces by following the example of the capital. Although the central government was the key decision maker in the formation of municipalities, internal and external factors also played a role in the process. Ottoman municipalities mainly functioned as service-providing institutions rather than social and political institutions. They were subject to a centralist notion of administration under the tutelage of the central government, an understanding that continued into the single-party era. Transition to the multi-party system resulted in increased duties and authorities for municipalities and despite democratization of the election processes, the central government continued its administrative and financial tutelage over the municipalities. From a historical and comparative perspective, this study examines the founding process of municipalities, the dynamics involved in this process, and the development of the notion of urban governance from the Ottoman Empire until the amendments of 1963 during the Republican Era. In this context, it analyzes municipal government in the Ottoman, early Republican, single-party, and multi-party periods within the framework of political-social developments and legal and administrative arrangements.
YÖK Tez No: 670175 ; Günümüzde bilişim ve teknoloji alanında yaşanan gelişmeler gerek bireylerin hayatında gerekse devletlerin var olan yönetim yapılarında köklü değişikliklere sahne olmuştur.Bilginin kapsamı ve anlamı gelişerek bilginin üretimi, işlenmesi ve dağıtımının önem kazandığı bilgi toplumu yapısı içinde bilişim teknolojileri her geçen gün değişen ve gelişen teknoloji ile birlikte birçok alanda dönüşüm yaşanmasını da zorunlu hale getirmiştir. Zamanla bireylerin ihtiyaçları ve istekleri artmış ve devletten beklentilerde farklılaşmıştır.Bu bağlamda kamu yönetimi yapısı yeniden yapılanma sürecine giderek vatandaşların isteklerine karşılık veren, bilişim ve teknoloji alanında yaşanan gelişmelere ayak uyduran, geleneksel yapının hantallığını geride bırakıp daha açık, şeffaf, hesap verebilir, yönetişim ilkelerini benimseyen, kırtasiyeciliğin ve maliyetin azaldığı yeni kamu yönetim anlayışı benimsenmiştir. Söz konusu yeni yönetim yapısının en iyi örneklerinden biri "e-devlet (elektronik devlet)" yapısıdır. E-devlet kavramı, vatandaş ile devlet arasındaki ilişkiyi ve kamu kurumlarının birbirleriyle veya özel kurumlarla olan ilişkisini elektronik ortama taşımaktadır. E-devlet yapılanması elbette yerel yönetimler yapısında da bir dönüşüm meydana getirmiştir. Nitekim halka en yakın yerel yönetim birimi olan belediyeler sunduğu hizmetleri elektronik ortama taşıması ile "e-belediye" kavramı oluşmuştur. E-belediye uygulamaları e devlet yapılanmasının önemli bir parçasıdır. Bilişim teknolojilerinden yararlanarak halkın yerel ihtiyaçlarını daha hızlı ve kolay karşılamayı ve yerel halkın yönetime katılmasını hedeflenmektedir.Bu bağlamda çalışmanın ilk bölümünde yerel yönetimlerin günümüze kadar gelişim süreci ele alınmıştır. İkinci bölümde e-devlet ve e-belediye kavramlarının tanımı, amacı ve özellikleri anlatılarak Türkiye'de önemli e-devlet uygulamalarından bahsedilmiştir. Son bölümde ise Adana Büyükşehir Belediyesi örneğinde e-belediye uygulamaları hakkında belediye ve vatandaş ilişkisini sorgulamak amacıyla yapılan anket çalışması yer almaktadır. Vatandaşlara e-belediye ile ilgili sorular yöneltilerek e-belediye hizmetlerini kullanıp kullanmadıkları, memnuniyet düzeyleri ve tutumları ölçülmüştür. Elde edilen veriler SPSS programına aktarılarak analiz edilmiş ve çalışmanın hipotezleri sorgulanmıştır. ; Today, developments in the field of informatics and technology have witnessed radical changes in both the lives of individuals and the existing administrative structures of states. Within the structure of the information society, where the scope and meaning of information has improved and the production, processing and distribution of information gains importance, information technologies have made it necessary to experience transformation in many areas with the technology that changes and develops day by day. Over time, the needs and desires of individuals have increased and expectations from the state have changed. In this context, by going through the process of restructuring the public administration structure, the new public administration approach has been adopted, which responds to the wishes of the citizens, keeps up with the developments in the field ofinformatics and technology, leaves the traditional structure behind and adopts more open, transparent, accountable governance principles, paperwork and cost reduction. One of the best examples of this new management structure is the "e-government (electronic government)" structure. The concept of e-government transfers the relationship between the citizen and the state and the relationship of public institutions with each other or with private institutions to the electronic environment. Of course, the e-government structuring has also brought about a transformation in the structure of local governments. As a matter of fact, the concept of "e-municipality" has been formed when the municipalities, which are the closest local government units to the public, transfer their services to the electronic environment. E municipality applications are an important part of e-government structuring. By using information technologies, it is aimed to meet the local needs of the people more quickly and easily and to involve the local people in the administration. In this context, the development process of local governments until today is discussed in the first part of the study. In the second part, the definition, purpose and characteristics of the concepts of e-government and e-municipality are explained and important e-government applications in Turkey are mentioned. In the last part, there is a questionnaire about e-municipality applications in the example of Adana Metropolitan Municipality in order to question the relationship between the municipality and the citizen. Citizens were asked questions about e-municipality and whether they used e-municipality services, their satisfaction levels and attitudes were iv measured. The obtained data were analyzed by transferring to the SPSS program and the hypotheses of the study were questioned.
YÖK Tez No: 530404 ; Bu çalışmanın temel amacı, küreselleşmenin dünya üzerindeki yansımalarının yerel yönetim yapılarına ve bu yapıların sağladıkları hizmetlere, etkisininincelenmesidir. Çalışmada, küreselleşme ile birlikle gelen yenilikler; beklentilerin artması, yönetime katılma isteği, değer yargıları ile insanların tercihlerindeki önceliklerin değişmesi ve bu olguların yeni yönetim anlayışı ile teşkilat kültürlerine empoze edilmesinin elzemliği değerlendirilmiştir. Çalışma kapsamında, Türkiye'deki Kent Konseyleri'nin yapısı, işleyişi, demokrasiye etkisi, kamuoyundaki değeri ve meydana getirdiği algı gibi hususlar ileYerel Gündem 21 üzerinden teşkilatların yapıları ve erklerin etkinliğigibi sorunlar ele alınmıştır. Ulus devletlerin küreselleşme süreci ile olan etkileşimi, küreselleşme ve demokrasi kavramlarının birbirleri ile olan ilişkileri araştırılmıştır.Yerel yönetim yapılarından biri olan belediyelerin, küreselleşme kavramı ile entegrasyonunun kaçınılmaz olduğu ve bunun ne kadarını etkisi altına alıp dönüştürdüğü Düzce Belediyesi örneği üzerinden değerlendirilmiştir.Bu araştırma nitel bir araştırma olup, literatür taraması ile verilerin toplanmış; çözümlenerek yorumlanmıştır. Çalışmada küreselleşme sürecinin yapısal ve işlevsel anlamda yerel yönetim yapılarını olumlu etkilediği, kurumsal yapılarda ve işlevlerinde önemli değişimlerin gerçekleştiği Düzce Belediyesi örneği ile de ortaya konmuştur. ; The main aim of this study is to examine the effects of globalization on the local government structures of the world and the services they provide. Innovation in working with globalization; it has been assessed that the increase in expectations, the desire to participate in the management, the change in the priorities of the values and preferences of the people, and the imposition of these cases to the organizational cultures with the new management concept. In the study, the City Councils structure in Turkey, functioning, effects on democracy, such as the structure and activity of the powers of organizations through the Local Agenda 21, with issues such as perceptions that bring value and occurs in public issues were discussed. The interaction of nation states with globalization process, globalization and democracy concepts have been researched. The municipalities which are one of the local government structures, the integration with the concept of globalization is inevitable and the extent to which these municipalities are affected and transformed has been evaluated through Düzce Municipality example. This research is a qualitative research; analyzed and interpreted. In the case of Düzce Municipality, where the process of globalization affects the local governments in a structurally and functionally meaningful manner, and the institutional structures and functions of the globalization process are changed, the case is also revealed.
yönetim yapısı ve bu yönetim yapısı çerçevesinde yerel yönetimlerinin değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Böyle bir incelemeye geçilmeden önce hem demokrasi hem de yerel yönetimler açısından zengin tarihi tecrübesi bulunan Türkiye'nin yerel yönetim sistemi incelenmekte, sonrasında ise Türkmenistan'ın genel yönetim yapısı ve yerel yönetimleri anlatılmakta ve bu bilgiler ı?ığında Türkmenistan ile Türkiye'nin yerel yönetim sisteminin kar?ıla?tırılması yapılmaktadır. Böyle bir kar?ıla?tırma, hem genel yönetim hem de yerel yönetimler olarak her iki ülkenin farklılıklarını ve benzerliklerini ortaya koymakta, her iki ülkenin yerel yönetimler konusundaki tecrübesi aydınlatılmakta ve demokrasinin önemli kurumlarından olan yerel yönetimlerin daha da geli?tirilmesi açısından her iki ülkenin birbirlerinin tecrübelerinden faydalanabilmesinin yolu aranmaktadır. Günümüzde birçok ülkenin yönetimi, merkezden yönetim ve yerinden yönetim ilkelerine göre düzenlenmektedir. Kamu hizmetlerinin tek bir merkezden v yönetilmesine merkezden yönetim denirken yerinden yönetim ise kamu hizmetlerinin merkez hiyerar?isi dı?ındaki kamu tüzel ki?iliklerince görülmesidir. Devletler merkezden yönetimle kamu hizmetlerini görmede yeterli olamamalarından dolayı tarihsel geli?im içerisinde yerel bazdaki hizmetleri görmek ve yerel halkın mü?terek ihtiyaçlarını gidermeye yönelik, merkezi idare te?kilatından ayrı olarak ama yine de merkezi idare tarafından denetlenen kamu tüzel kurulu?ları kurma yoluna gitmi?lerdir. Dolayısıyla zaman içerisinde devletler hem merkezden yönetim te?kilatına hem de yerinden yönetim te?kilatına sahip olmu?lardır. Yani yönetim sistemleri karma yönetim sistemine dönü?mü? ve böyle bir karma yönetim sistemi de günümüzde birçok ülke tarafından benimsenmi?tir. Türkiye'nin yerel yönetim kurumlarını il özel idareleri, belediyeler ve köy yönetimleri olu?turmaktadır. Büyük yerle?im yerleri içinde özel yönetimler getirilebilmekte ve büyük?ehir belediyeleri böyle bir düzenlemenin sonucudurlar. Türkiye'de bu mahalli idare kurumlarının her biri için ayrı kanun kabul edilmi?tir ve bu kanunlarda kurulu?ları, görevleri, organları, te?kilatları ve diğer açılardan düzenlenmi?lerdir. Türkmenistan'ın Anayasasında öngörülen ba?lıca yerel yönetim kurulu?u belediyelerdir. Türkmenistan'ın Anayasasının 16. maddesine göre Türkmenistan'ın mülki yönetim bölümleri illerden, il statüsünde olan ?ehirlerden, ilçelerden, ilçe statüsünde olan ?ehirlerden, ilçedeki ?ehirlerden, kasabalar ve genge?liklerden olu?maktadır. ?ller, il statüsü olan ?ehir, ilçeler, ilçe statüsü olan ?ehirler düzeyinde mahalli hizmetler yetki geni?liği ilkesine göre kurulan valilikler tarafından yerine getirilir. Belediyeler; ilçedeki ?ehirler, kasabalar ve genge?liklerde kurulur. Genge?likler bir veya birkaç köyün birle?mesinden olu?ur. Türkiye'deki il özel idarelerine benzer ve yerinden yönetim ilkesine göre kurulan herhangi bir kurulu? Türkmenistan'da bulunmamaktadır. Türkmenistan'da köy yönetimleri için de ayrı bir kanun düzenlenmemi?tir. Dolayısıyla Türkmenistan'ın yerel yönetim sistemi belediyelerden olu?ur. Büyük yerle?im yerleri için özel yönetim ?ekli olan büyük ?ehir belediyeciliği de Türkmenistan'da bulunmaz. Büyük?ehir belediyeciliğine benzer olan ?ehir valilikleri bulunur. Nüfusu otuz binin üzerinde olan ?ehirlere ilçe statüsü verilir ve bu ?ehirlerin valilikleri bulunur. Türkmenistan'da belediyeler genge?liklerde, nüfusları iki binin üzerinde olankasabalarda ve nüfusları sekiz binin üzerinde olan ilçedeki ?ehirlerde kurulurlar ve sınırları da bu mülki bölümlerin sınırlarından olu?ur. Türkmenistan'da belediye ba?kanları hem merkezi hükümetin temsilcisi hem de yerel yönetim kurulu?u olan belediyenin ba?ıdır. Merkezi hükümetin temsilcisi olmasından dolayı valiye kar?ı sorumludur. Belediye ba?kanı, belediye meclisi üyeleri arasından belediye meclisi tarafından seçilir. Türkiye'deki gibi doğrudan halk tarafından seçilmemektedir. ; In this study it is aimed to analyze general administrative structure and the local governments within the general administrative structure of Turkmenistan, one of the CIS countries, which have gained independence after collapsing of USSR and which are in transition period from the remnants of socialism and totalitarianism to democracy. Before such an analysis, the local governments in Turkey which has rich historical experience of democracy and local governments are studied, and then Turkmenistan?s general administrative structure and local governments are discussed and in the light of these discussions local governments of Turkey and Turkmenistan are compared. Such a comparison gives differences and similarities of countries from the standpoint of general administration and local governments and the local government experience of both countries are enlightened and the way of benefiting from both countries? local government experience from the standpoint of improving local governments as one of the important institutions of democracy is sought. In our days many countries are governed with principles of centralization and decentralization. In centralization public services are governed from one center and in decentralization the public services are rendered by public corporations out of the viii center hierarchy. States have established public corporations separate from central government organization hierarchy, but nevertheless controlled by the central government in order to render local services and to meet local needs of local people within the historical development due to the insufficiency of the centralization for rendering public services. Therefore the states had both central and local government organizations within time. Namely, government systems have been transformed into mixed system of government and such a mixed system of government is adopted by many countries. Turkey?s local government institutions are special provincial administrations, municipalities and village administrations. Special administrations can be established for large settlement places and metropolitan municipalities are the result of such arrangements. In Turkey a separate law was passed for each of these local government forms, and their foundation, duties, organs, organizations and other issues related with them are subject to these laws. The main local government form foreseen in the Constitution of Turkmenistan is municipalities. In accordance with 16th Article of the Constitution of Turkmenistan the civilian administration divisions are consisted of provinces, cities with status of provinces, counties, cities with status of counties, cities in counties, towns and gengeshliks. Local services in the level of provinces, cities with status of counties, counties are rendered by governorships established based on the rule of delegation of authorities. Municipalities are established in the cities in counties, towns and gengeshliks. Gengeshliks are formed by the union of one or more villages. There aren?t any institutions like special provincial administrations in Turkey and which are established based on decentralization. Moreover, there is no special act passed for village administrations in Turkmenistan. Therefore, the local government system of Turkmenistan is mainly consisted of municipalities. Special government forms like metropolitan municipalities also do not exist in Turkmenistan. Instead, there exist city governorships similar to metropolitan municipalities. Cities with population more than thirty thousand people gain the county status and such cities are governed by city governorships. Municipalities in Turkmenistan are established in gengeshliks, towns with population more than two thousand people and in cities within counties and their boundaries are the boundaries of related civil administration divisions. In Turkmenistan mayors are representatives of the central government and the also the head of the municipality, the local government. Mayors are responsible to governor by their duty as representatives of central government. Mayor is elected by municipal council among the members of the municipal council. They are not elected by the people directly like in Turkey.