Individuals or groups with different characteristics are treated unequally and are exposed to various hate speeches by being perceived as a threat. Today, social media is the most important of the environments where these discourses spread easily without any control today. You could delete this section, and type your abstract without changing the format. In this study aims to reveal the hate speech practices in Ekşi Sözlük for the Z generation, who are often exposed to othering in the social media public realm. First of all in this context, the titles is opened in Ekşi Sözlük about the Z generation are found by a detailed search and the Z Generation title with the highest number of entries is selected among the 227 titles obtained. 1610 comments under this title are taken on June 15, 2022 with the Selenium test tool in order to avoid any data loss. The entries obtained for the analysis are divided into hate speech categories. Then, these inputs are evaluated by a descriptive analysis method. As a result of the study, generation Z, social media addicts, while they are shown as individuals who are apolitical and far from social values; profanity and It was also determined that they were subjected to hate speech with hostile expressions.
Liberalizm ve demokrasi gibi sosyal olgular tarihsel süreçte sürekli bir değişim içerisinde olmuştur. Günümüzün liberal demokratik rejimleri internet ve sosyal medya gibi güncel teknolojik gelişmelerle başa çıkmakta zorlanmaktadır. Çağımızda uluslararası sistemde en yaygın rejim türü demokrasidir. Ancak yaygınlaşan demokrasi son yıllarda derinliğini yitirmekte ve liberal değerler sistem genelinde gerileme eğilimi göstermektedir. Bu eğilim, illiberalizm olarak ifade edilen ve liberal değerlerin görece göz ardı edildiği demokratik rejimlerin son yıllardaki yükselişini göstermektedir. Liberal demokrasi için olumlu kabul edilen iletişim ve medya alanında yaşanan teknolojik gelişmelere rağmen son yıllarda söz konusu değerlerin gerilemekte oluşu farklı bir bakış açısından açıklama gerektirmektedir. Bu bağlamda internet ve sosyal medya gibi araçların liberal demokrasiye doğrudan katkı sunan araçlar olmadığı argümanı güç kazanmaktadır. Liberal değerlere ilişkin çeşitli veri tabanları üzerinden yapılan değerlendirmelerle gerileme eğilimini ortaya koyan bu çalışma, ayrıca söz konusu gerilemede internet ve sosyal medya gibi çağımızın modern iletişim ve medya araçlarının rolünü açıklamayı amaçlamaktadır.
Youtube, artan içerik üretimi ile farklı alanlara ilgisi olan birçok genç için önemli bir kaynak durumundadır. Youtube'un kısa ve kolay bir şekilde içerikleri çok sayıda kişiye ulaştırması ve platformun içerik üreticilerini maddi olarak desteklemeye başlaması ise birçok genci Youtube içerik üreticisi olmaya teşvik etmektedir. Youtuberlığın bir meslek haline gelmesi ile birçok Youtuber gündelik hayatın bir parçası olarak gençlerin yaşamlarına dahil olmaya başlamıştır. Artan internet ve sosyal medya kullanımı ile de paralel şekilde gençlerin Youtuberlarla kurduğu bağlar ve onlardan etkilenme düzeyleri giderek artmaktadır. İçeriklerle birlikte içerik üreticileri olan Youtberların da gençlerin hayatına dahil olması birçok sosyolojik ve psikolojik soruna neden olabilme riski taşımaktadır. Makalede, gençlik sorunları üzerine yapılan araştırmaların işaret ettiği yozlaşmış kimlik, topluma uyum sorunları, gelecek korkusu gibi meseleler üzerine fazla Youtube kullanımının ve Youtuberların sunduğu içeriklerin paralel bir ilişkisi olduğu tespit edilmiştir. Çalışma literatür taraması, anket çalışması ve Linguistic Inquiry and World Count (LIWC) programı ile içerik analizi olmak üzere metodolojik veri üçlemesi modeli ile hazırlanmıştır.
Bu araştırmada kriz zamanlarında sosyal medya haberciliğinin önemi ve kullanıcı olarak vatandaşların bu platformlardan nasıl faydalandığının ortaya konulması amaçlanmıştır. Sosyal medyada haber sayfalarının kriz durumlarında vatandaşı bilgilendirme, vatandaşın talep ve şikayetlerini gündeme taşıma ve etkileşim durumu incelenmiş, halkın taleplerini kamuya duyurma yöntemlerinin tespiti amaçlanmıştır. Çalışmada kar yağışında yaşanan elektrik kesintisi nedeniyle Isparta'da bulunan altı haber sitesinin haber dağıtım kanalı olarak kullandığı Instagram ağı üzerinden yaptıkları paylaşımlar incelenmiştir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden, içerik analizi kullanılmıştır. 03 Şubat 2022/17 Şubat 2022 tarihleri arasında SON32, ISPARTA32, AJANS32, BOMBA32, UYAN32 ve HABER32 çevrimiçi haber sitelerinin Instagram hesaplarından paylaştıkları gönderiler analiz edilmiştir. Sonuçta, sosyal medyada haber sayfalarının kriz ortamlarında haber paylaşımı ve bilgi aktarımı açısından önemli bir işlev yürüttüğü, kullanıcıların da haber akışına yaptıkları paylaşımlarla dahil olduğu tespit edilmiştir.
Günümüzde bireyler sosyal medya platformlarında FOMO (Fearing of Missing Out) etkisiyle yüksek düzeyde belirsizlik altında karar almaktadır. Pazarlamacılar için FOMO'nun tüketiciler üzerindeki etkisini araştırmak çok önemlidir. Çevrimiçi platformlardaki pazarlama ve iletişim faaliyetlerinde FOMO, tüketicilerin satın alma davranışlarını artırmaya yönelik dürtüsel bir araç olarak görülmektedir. Özellikle sosyal ağlarda tüketicilerin FOMO'larına yönelik dürtüsel mesajlarla tasarlanan pazarlama ve iletişim uygulamalarının dürtüsel satın alma davranışını tetiklemede rol oynadığı düşünülmektedir. FOMO etkisiyle gerçekleştirilen satın alma kararlarının ardından bireylerin pişmanlık duyma olasılıkları oldukça yüksek görülmektedir. Tüketiciler satın almalarının ardından genellikle ödenen fiyat ile elde edilecek faydayı karşılaştırır ve ödenen fiyatın buna değip değmeyeceği konusunda çeşitli sorgulamalar yaparlar. Bu değerlendirmelerden sonra satın aldıklarına pişman olabilirler. Bu nedenle, FOMO etkisinin, satın alma güdüsünü ne ölçüde etkilediği ve satın alma sonrası pişmanlığı ne ölçüde etkilediği önemli bir araştırma konusudur. Bu araştırma, 8-19 Eylül 2022 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Araştırmada kolayda örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırma modeli Smart PLS kullanılarak yapısal eşitlik modellemesiyle test edilmiştir. Bu çalışmada sosyal medya kullanımının ve sosyal medya reklamlarının FOMO üzerinde önemli ve pozitif etkiye sahip olduğu ortaya koyulmuştur. Bununla birlikte, FOMO etkisinin dürtüsel satın almayı; dürtüsel satın almanın satın alma sonrası pişmanlığı ve satın alma sonrası pişmanlığın da iade etme eğilimini pozitif yönde etkilediği ortaya koyulmuştur. Hem tüketiciler hem de pazarlama yöneticileri, tüketici pişmanlığının sonuçlarıyla başa çıkmaya hazır olmalıdır. Pişmanlık nedeniyle yaşanan sonuçları ve olumsuz duyguların kapsamını daha iyi anlayarak, hem firmalar hem de bireyler genel refahlarını artırabilecektir.
Bireylerin, devletlerarası ilişkilerin kurulması ve bu ilişkilerin yönetilmesinde ön plana çıkan politikadaki güncel gelişmeleri takip ederek politikaya dâhil olması, iyi bir yönetişim alt yapısının oluşturulmasında önem arz etmektedir. Nitekim günümüzde, gerek yerel/bölgesel gerekse ulusal ve uluslararası düzlemde politikaya dâhil olma sürecinde kolayca erişilebilir, doğrudan, etkileşimli ve etkili bir aracı ifade eden sosyal medyanın kritik bir rol oynadığı görülmektedir. Diğer taraftan, çalışmanın odağında yer alan ve yerel siyasetin önemli birer dinamiği olan belediye meclislerinde merkezi role sahip belediye meclis üyeleri, Türkiye'de belediyeciliğin en önemli yapı taşlarından birisi olma niteliği taşımaktadır. Buradan hareketle bu çalışma, vatandaşların yaşantılarına etki edecek, proje, yatırım ve problem alanlarına ilişkin kararların alındığı belediye meclislerindeki üyelerin politik ilgi düzeylerinin politik katılım ile arasındaki ilişkide sosyal medya gibi önem arz eden bir enstrümanın aracılık rolünün incelenmesine ilişkin literatürde açıkça görülen eksikliğin giderilmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bu bağlamda, kartopu örneklem yöntemiyle, Mersin ilindeki 141 belediye meclis üyesine anket uygulanarak, elde edilmiş olan veriler, "SPSS 26.0" programı ile analize tabi tutulmuştur. Analiz sonucunda ise, politik ilginin politik katılım ile istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkiye sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Dahası, siyasal açıdan sosyal medya algısının hem politik ilgi hem de politik katılım ile istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki içerisinde olduğu tespit edilmiştir. Ek olarak, politik ilginin politik katılım ile arasındaki ilişkide, siyasal açıdan sosyal medya algısının aracılık rolüne sahip olduğu görülmüş ve bu hususlar doğrultusunda geleceğe yönelik çıkarımlarda bulunulmuştur. ; The political engagement of individuals via following current changes in politics that stands out within the establishment and management of intergovernmental relations is noteworthy for setting up a good governance substructure. Indeed, it has been seen that social media that refers to an easily accessible, direct, interactive and effective tool has a critical role in the process of political engagement in both local/regional and national/international planes at present. On the other hand, members who have a pivotal role in the municipal assembly that signify a fundamental dynamic of local politics and center of this study is one of the significant milestones in Turkey's municipalism. From this point of view, this study aims at being fulfilled a clear need of researches in the literature related to examination of mediating role of social media as an important instrument within the relationship between political interest and political engagement in the municipal assembly where decisions regarding project, investment and problem areas that affect the citizens' lives are being taken. In this respect, the questionnaire has been applied to 141 assembly members through the snowball sampling method in Mersin, and the data has been analyzed using "SPSS 26.0" program. As a result of the analysis, it has been revealed that political interest has a statistically significant relationship with political engagement. Furthermore, it has been determined that the political perception of social media has a statistically significant relationship with both political interest and political engagement. Additionally, it has been seen that the political perception of social media has a mediating role within the relationship between political interest and political engagement, and accordingly, future deductions have been made.
Siyasal iletişim, insanlık tarihi kadar eski bir yönetim stratejisidir. Yöneten ve yönetilenlerin olduğu her yerde iktidar sınıfı, idareyi meşru bir zemine oturtma kaygısı güder. Bu bağlamda güç odakları, yönettiği kitleler üzerinde rızaya dayalı bir sistem kurabilirlerse daha başarılı olmaktadır. Siyasal iletişim tam da bu noktada devreye girer ve yönetenle-yönetilen arasında "rıza" ilişkisini tesis etmeye zemin hazırlamaktadır. Bu çalışmada ise, siyasal iletişim aracı olarak yeni medya olgusunun değerlendirilmesi yapılmıştır. İlk bölümde; siyasal iletişim kavramı ele alınmış; fonksiyonları üzerine getirilen yaklaşımlar ortaya konulmuştur. Aynı zamanda tarihsel süreçte profesyonel siyasal iletişimin; ABD ve Türkiye'deki ilk örnekleri ele alınmıştır. İkinci bölümde ise; web 2.0 teknolojisinin hayatımıza soktuğu çift yönlü internet ve bunun geleneksel kitle iletişim araçlarından farkı incelenmiştir. 3. Bölümde ise; yeni medya ve siyasal iletişim olgusu "24 Haziran Erken Genel Seçimi" üzerinden incelenmiştir. Elde edilen bulgular doğrultusunda siyasal partilerin sosyal medya mecralarını sırayla; bilgilendirme, vaat ve eleştiri amacıyla kullandığı gözlemlenmiştir. Partilerin seçim sürecinde en fazla kullandıkları sosyal medya aracı ise Facebook olmuştur. Bunu sırayla Instagram, Twitter ve YouTube izlemektedir. Araştırma sonuçları siyasal partilerin sosyal medya araçlarını etkin olarak kullandığını ve kitleleri bu mecralar üzerinden etkilemeye çalıştığını doğrular niteliktedir. ; Political communication is a management strategy that is as old as the history of humanity. The governing class is concerned about seating the administration onto a legitimate ground everywhere where those who govern and those who are governed exist. In this context, if the power groups could establish a system based on consent over the masses they govern, they would be more successful. The political communication gets involved at the very moment and paves the way for establishment of "consent" relation between those who govern and those who are governed. In this study, a new media phenomenon has been evaluated as a political communication means. In the first part; the political communication concept was discussed; approaches brought over its functions were presented. Also, the first examples of the Professional political communication in USA and Turkey were discusses in the historical process. In the second part; two-way internet which the Web 2.0 technology introduced into our life and its difference from traditional mass media were examined. In the third part; the new media and political communication phenomenon were examined over "24th June Early General Selection". In line with the findings obtained, it has been observed that political parties use social media channels for the purpose of informing, promising and criticizing respectively. Facebook is the most commonly used social media tool used by the parties in election process. It is followed by Instagram, Twitter and YouTube respectively. Research results are such as to confirm that political parties use social media effectively and try to influence masses through these channels
Sharenting, which means sharing the photos of children on social media by their parents, has started to be considered as an important and sensitive issue in the field of mental health in recent years. Photographs of children are often shared on social media, even before the child is born. Why mothers share photos of their children on social media and possible outcomes of sharenting is a matter of curiosity. There are various reasons that motivates parents to share photos of their children in social media. In this review study, besides the reasons that are frequently prominent in the literature, self-presentation theory and self-categorization theory, which is the theoretical side of the sharenting, sharenting from the in the perspective of children, legal process, and reasons for sharenting such as social/emotional and psychological support needs, seeing sharenting as a profession or earning money, digital arrogance and narcissistic traits, expressing emotions and thoughts also examined. Dark side of sharenting and suggestion to parents also discussed.