The Principle of Good Governance concerning Tax Law
In: İstanbul hukuk mecmuası: Istanbul law review, Band 80, Heft 3, S. 1001-1020
ISSN: 2667-6974
4005 Ergebnisse
Sortierung:
In: İstanbul hukuk mecmuası: Istanbul law review, Band 80, Heft 3, S. 1001-1020
ISSN: 2667-6974
Repository: Afyon Kocatepe University Institutional Repository (DSpace@AKU)
Peace has all the characteristics of pure public goods, such as non-excludability and non-rivalry. While peace in national level is a public good, peace in international level is a global public good which should be financed accordingly. In this study, first, characteristics of peace as a global public good is investigated, then, how peace operations are financed in United Nations (UN) is examined. Although, there have been significant improvements on financing structure of UN peace operations, it is still not very efficient and the current level of funding for UN peace operations is inadequate. There is also a need for an effective sanction for late payment of peacekeeping assessments. In the literature, there have been many new ideas to finance peace operations more effectively, ranging from insurance approach (countries get insurance from UN) to applying some kind of arm trade tax on countries. Suggestions to improve financing peacekeeping operations as global public goods are also discussed in this study.
Peace has all the characteristics of pure public goods, such as non-excludability and non-rivalry. While peace in national level is a public good, peace in international level is a global public good which should be financed accordingly. In this study, first, characteristics of peace as a global public good is investigated, then, how peace operations are financed in United Nations (UN) is examined. Although, there have been significant improvements on financing structure of UN peace operations, it is still not very efficient and the current level of funding for UN peace operations is inadequate. There is also a need for an effective sanction for late payment of peacekeeping assessments. In the literature, there have been many new ideas to finance peace operations more effectively, ranging from insurance approach (countries get insurance from UN) to applying some kind of arm trade tax on countries. Suggestions to improve financing peacekeeping operations as global public goods are also discussed in this study.
BASE
In: Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi
ISSN: 1309-9302
Göstergebilim, göstergeler üzerinden çözümleme yapan bir bilim dalıdır. Hem dil içi hem dil dışı göstergeler üzerinden derin yapıda yer alan anlamları yüzey yapıya çıkarır. Dil dışı göstergeler, bireyin günlük hayatında her an karşılaştığı sembollerden oluşmaktadır. Dil çalışmalarında ise dil içi göstergeler temel alınarak göstergebilim çözümlemeleri yapılır. Yunus Emre'nin şiiri incelendiği zaman da karşımıza yalın ama çok güçlü bir dil çıkmaktadır. Şiirlerinde yer verdiği söz varlığı çok geniş bir alana yayılmıştır. Göstergebilim aracılığı ile de Yunus Emre'nin şiirlerinde yer verdiği dil içi göstergeleri çözümlemek ve derinde yapıda kalıp fark edilmesi güç olabilen anlamları çözümlemek oldukça önemlidir.
Çalışmamızda yer verdiğimiz "insan sevgisi ve iyi insan olma" imgesi Yunus Emre için çok önemlidir ve şiirlerinde çokça değindiği bir konudur. Yunus Emre'nin evrensel bir yapısının olması, ele aldığı bu konular sayesinde olmuştur. Yunus Emre'nin şiirleri içerisinde 'insan sevgisi ve iyi insan olma' anlam alanını tespit ettiğimiz örnekler aşağıda verilmiştir ve her bir şiir kendi içerisinde gösterge tespit ve açıklamaları ile incelenmiştir.
Sonuç olarak Yunus Emre'nin 'insan sevgisi ve iyi insan olma' izleğinin geçtiği şiirleri, Peirce'in üçgenine göre değerlendirilip yorumlanacaktır. Yunus Emre'nin şiirlerinde sıklıkla üzerinde durduğu bu temanın değerlendirilmesi ve göstergebilim kuramlarının yardımı ile yeniden yorumlanması oldukça önemli görülmektedir.
Bu tez çalışmasında, iyi yönetişim ilkelerinin Türkiye'deki Kamu Denetçiliği Kurumunda uygulanabilirliği incelenmiştir. Çalışmanın birinci bölümünde yönetim/ yönetişim kavramlarının tarihsel süreçlerine, tanımlarına, yönetişim türlerinden olan Küresel Yönetişim, Kamu Yönetişimi ve İyi yönetişim kavramlarının tanımlarına ve iyi yönetişim ilkelerine iki başlık altında ayrıntılı bir şekilde yer verilmiştir. Çalışmanın ikinci bölümünde, Ombudsmanlık Kurumunun tarihi geçmişi, ilk ortaya çıkışı ve kurumun ilk olarak uygulandığı İsveç başta olmak üzere çeşitli ülkelerdeki uygulanma şekline yer verilmiştir. Değerlendirilen ülkelerde Ombudsmanlık Kurumunun farklı uygulama alanları ve şekilleri olduğu gösterilmek istenmiştir. Çalışmanın üçüncü ve son bölümünde Ombudsmanlık Kurumunun Türkiye'de Kamu Denetçiliği Kurumu adıyla kurulma süreci, özelikle Cumhuriyet sonrası dönem olarak değerlendirilmiş ve kurumun yasalaşma süreci ayrıntılı olarak incelenmiştir. Yapılan bu incelemede iyi yönetişim ilkeleri dikkate alınarak kurumun yayınları, faaliyetleri, kurumun internet sitesi, mevzuatı, kararları, başdenetçinin ve denetçilerin yazılı ve sözlü açıklamaları ile özellikle Kamu Denetçiliği Kurumu yayını olan Ombudsman Bülten Dergisi üzerinden ele alınmıştır. Bu çerçevede iyi yönetişimin genel kabul gören altı ilkesi olan; şeffaflık, katılımcılık, etkinlik, hesap verilebilirlik, tutarlılık, hukukun üstünlüğü ilgili açıklamalar ve faaliyetler açısından değerlendirilmiştir. İlgili literatüre ilave olarak söz konusu kaynaklarda iyi yönetişimin ilkeleri ile alakalı örnekler gösterilmeye çalışılmıştır. Çalışmanın yöntemi olarak verilere ulaşmak için kapsamlı literatür taraması yapılmış ve Kamu Denetçiliği Kurumunda İyi yönetişim ilkeleri ne ölçüde uygulanıyor? sorusuna cevap aranmıştır. İyi yönetişim ilkelerinin tanımları çalışmanın sınırlarını oluşturmuştur ve elde edilen bulgular tanımlara göre değerlendirilmiştir. Yapılan değerlendirmeler ışığında bu çalışmada sonuç olarak; iyi yönetişim ilkeleri çerçevesinde Türkiye'deki Kamu Denetçiliği Kurumu için hesap verilebilirlik ve şeffaflık ilkeleri açısından "geliştirilebilir" değerlendirmesi; katılımcılık, etkinlik, tutarlılık, hukukun üstünlüğü ilkeleri için "güçlü" değerlendirmesi yapılmıştır. ; In this thesis, the applicability of good governance principles in the Ombudsman Institution in Turkey has been examined. In the first part of the study, the historical processes and definitions of the concepts of management / governance, the definitions of the concepts of Global Governance, Public Governance and Good Governance, which are types of governance, and good governance principles are given in detail under two headings. In the second part of the study, the historical background of the Ombudsman Institution, its first appearance and the way it was implemented in various countries, especially Sweden, where the institution was first applied, are given. It is aimed to show that the Ombudsman Institution has different application areas and forms in the evaluated countries. In the third and last part of the study, the establishment process of the Ombudsman Institution under the name of Ombudsman Institution in Turkey,In particular, it has been evaluated as the post-Republican period and the enactment process of the institution has been examined in detail. In this review, taking into account the principles of good governance, the publications of the institution, its activities, the institution's website, legislation, decisions, written and oral explanations of the chief auditor and auditors, and especially the Ombudsman Bulletin, the publication of the Ombudsman Institution, were discussed. In this context, the six generally accepted principles of good governance; Transparency, participation, effectiveness, accountability, consistency, rule of law were evaluated in terms of relevant explanations and activities. In addition to the relevant literature, examples related to the principles of good governance have been tried to be shown in these sources.As the method of the study, a comprehensive literature review was made to reach the data and to what extent are the principles of good governance applied in the Ombudsman Institution? The answer to the question has been sought. The definitions of good governance principles formed the limits of the study and the findings were evaluated according to the definitions. In the light of the evaluations made, as a result of this study; within the framework of good governance principles, the evaluation of the Ombudsman Institution in Turkey as "improvable" in terms of accountability and transparency principles; "strong" evaluation was made for the principles of participation, effectiveness, consistency and rule of law.The definitions of good governance principles formed the limits of the study and the findings were evaluated according to the definitions. In the light of the evaluations made, as a result of this study; within the framework of good governance principles, the evaluation of the Ombudsman Institution in Turkey as "improvable" in terms of accountability and transparency principles; "strong" evaluation was made for the principles of participation, effectiveness, consistency and rule of law.The definitions of good governance principles formed the limits of the study and the findings were evaluated according to the definitions. In the light of the evaluations made, as a result of this study; within the framework of good governance principles, the evaluation of the Ombudsman Institution in Turkey as "improvable" in terms of accountability and transparency principles; "strong" evaluation was made for the principles of participation, effectiveness, consistency and rule of law
BASE
AB, yirminci yüzyılın ikinci yarısının başlarında, altı kurucu devlet arasında, sektörel bir işbirliği olarak başlayan, göz kamaştırıcı bir başarıyla bir ekonomik bütünleşmeye ilerleyen ve yeni üyelerin katılımıyla politik bir birliğe dönüşen uzun bir yolculuğun hikayesidir. İçeriği devasa Avrupa halklarının yönetimi olan konularla baş edebilmek için yeni kurumsal mekanizmalar ve üyeler bu yolculuğa eklemlendi. Ancak bu zaman zarfı içerisinde yapısını ve işleyiş mekanizmasını daima sorgulayan AB, demokratik kurallar ve prosedürlere yakınlaşabilmek için kendini demokratik ve ekonomik olarak geliştirmiş ülkelerle mukayese ederek hep en iyisini arama çabasını sürdürdü. Bu çalışmamız, bu çabayı gerçekleştirme sürecinde AB'nin maruz kaldığı kurumsal problemleri sosyo-politik boyutuyla çözümlemeyi amaçlamaktadır. ; The EU began its journey at the beginning of the second half of the twentieth century as a sectoral cooperation between the six founding member states and progressed miraculously by creating an economic union and then a political union with the new members. Throughout the years it has developed with new members and institutional set up in order to cope with the tremendous issues concerning the administration of European people. It has advanced to such an extent that, recently its structure and institutions have been questioned in terms of congruence with democratic rules and procedures; and what is more, this is usually done by comparing the EU with democratically and economically developed states. This article tries to indicate the institutional deficits of EU in achieving the aforementioned aims.
BASE
Bu çalışmada iyi yönetim yolsuzluk için bir çözüm olarak önerilmiştir. yi yönetim insan hakları için en uygun yönetimidir. Hükümetler iyi yönetimi sağlarsa,yolsuzluk kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Yolsuzluk kamu sektöründe kamu gücünün özel çıkarlar için kötüye kullanılmasıdır. Politikacılar yada memurlar uygunsuz ve kanunsuz bir şekilde kendilerini zenginleştirirler. Rüşvet iki sebep için ödenir. Bunlardan biri kıt kaynaklara ulaşmak için; diğeri masraflardan sakınmak içindir. Yolsuzluğun iki farklı kategorisi vardır. Birincisinde kamu görevlisi kanun gereği yapmak zorunda olduğu bir şeyi yapmak için meşru olmayan kazanç edinir. ikinci durumda rüşvet yapılması yasaklanmış bir hizmetin elde edilmesi için ödenir.Hükümet kademelerinin her seviyesinde kanuna uygun yada kanuna aykırı yolsuzluk meydana gelebilir. Değişik derecelerde ve büyük yolsuzluktan küçük dereceli yolsuzluğa kadar etki gösterebilir. Eğer yolsuzluk kontrol altına alınamazsa, demokratik kurumların güvenilirliğini tehdit edebilir. Yolsuzlukla mücadele programları iyi yönetimi ve kamu sisteminde şeffaflık ve hesap verilebilirliği sağlamak zorundadır. ; In this study, Good Administration is offered to solve corruption. Good Administration is most suitable governance for human rights. f goverments brings good governance, corruption would be eliminated by itself. Corruption is the misuse of entrusted power for private benefit. Officials in the public sector, whether politicians or civil servants improperly and unlawfully enrich themselves. Bribes may be paid for two reasons. One of them is access to a scarce benefit, the other is for avoidance of a cost. There are two quite separate categories of corruption. In the first situation, an official is receiving private gain illegally for doing something which he is ordinarily required to do by law. In the second situation, the bribe is paid to obtain services which the official is prohibited from providing. "According-to-rule" and"against-the-rule" corruption can occur at all levels of the government hierarchy and range in scale and impact from "grandcorruption" to small scale varieties. If corruption cannot be brought under control, it can threaten the viability of democratic institutions. Anti corruption programs must provide Good Administration and transparency and accountability in public systems.
BASE
In: Siyaset, ekonomi ve yönetim araştırmaları dergisi: Research journal of politics, economics and management
ISSN: 2147-6071
Bu makalenin amacı iyi yönetim modelinin unsurlarını ve uluslararası mevzuatını anlatmak ve Türkiye'deki uygulamalarını değerlendirmektir. Öncelikle iyi yönetim modelinin gelişimi ve anlamı hakkında bilgiler verildikten sonra iyi yönetimin ilke ve kurallarını içeren uluslararası mevzuata değinilmektedir. Son olarak Avrupa Konseyi İyi Yönetim Yasasının başlıca ilke ve kurallarının Türkiye'de nasıl anlaşıldığı ve uygulandığı açıklanmaktadır. İyi yönetim demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü ilkesiyle bağlantılıdır. İyi yönetim hakkında özellikle Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi çeşitli kararlar almıştır. Avrupa Konseyi İyi Yönetim Yasasının ilke ve kurallarının birçoğu Türk hukuk sisteminde yer almakla birlikte uygulama da bazı sorunlar vardır. Türk kamu yönetiminin etkili kamu hizmeti sunma bilincini arttırmaya ihtiyacı olduğu değerlendirilmektedir.
Today, although governance is important for every country, it is of great importance in solving economic and social problems especially in developing countries. Many studies in the literature reveal that the understanding of governance affects the economic performance of countries positively. In this context, it is possible to evaluate countries comparatively by considering the effects of their governance quality on national economies. In this study, it is aimed to emphasize that the countries that are in a good position in terms of governance indicators are generally more successful in sustainable economic growth and development, and it has been tried to show that institutional differences are effective on the development gap between countries. In this study, the role of governance on economic growth and development was discussed and comparisons were made between Turkey and G7 countries based on the governance indicators in The Worldwide Governance Indicators (WGI) of the World Bank and economic performance data obtained from the World Bank. Governance indicators and macroeconomic data obtained from the World Bank are tabulated and the current situation of Turkey and G7 countries is interpreted. Significant differences were observed in the comparisons made. G7 countries have high scoring governance indicators that can produce positive economic results. On the other hand, Turkey's economic and governance indicators lag behind the averages of developed countries. ; Günümüzde yönetişim herülke için önemli olmakla birlikte özellikle gelişmekte olan ülkelerde yaşanan ekonomik ve sosyal sorunların çözümünde büyük önem arz etmektedir. Literatürde birçok çalışma yönetişim anlayışının ülkelerin ekonomik performansını olumlu yönde etkilediğini ortaya koymaktadır. Bu bağlamda ülkeleri yönetişim kalitelerinin ülke ekonomileri üzerinde yarattığı etkileri ile ele alarak karşılaştırmalı olarak değerlendirmek mümkün olabilmektedir. Bu çalışmada yönetişim göstergeleri açısından iyi konumda olan ülkelerin, sürdürülebilir bir ekonomik büyüme ve gelişme konusunda genellikle daha başarılı olduğu vurgulanmak istenmiştir ve ülkeler arası gelişmişlik farkı üzerinde kurumsal farklılıkların etkili olduğu gösterilmeye çalışılmıştır. Çalışmada yönetişimin ekonomik büyüme ve gelişme üzerindeki rolü ele alınmış olup Türkiye ile G7 ülkeleri arasında Dünya Bankası'nın The Worldwide Governance Indicators'da (WGI) yer alan yönetişim göstergelerine ve Dünya Bankası'ndan elde edilmiş ekonomik performans verilerine dayanarak karşılaştırmalar yapılmıştır. Dünya Bankasından elde edilen yönetişim göstergeleri ve makroekonomik veriler tablolaştırılarak Türkiye ve G7 ülkelerinin mevcut durumu yorumlanmıştır. Yapılan karşılaştırmalarda önemli farklılıklar olduğu gözlemlenmiştir. G7 ülkeleri olumlu ekonomik sonuçlar doğurabilen yüksek puanlı yönetişim göstergelerine sahiptirler. Türkiye'nin ise hem ekonomik hem de yönetişim göstergeleri gelişmiş ülkelerin ortalamalarının gerisinde kalmaktadır.
BASE
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 78, Heft 3, S. 531-559
ISSN: 1309-1034
Davranışsal iktisat yazınında, kamu mallarının merkezi otorite olmaksızın sağlanmasını modelleyen gönüllü katılım mekanizması deneylerinde, deneklere cezalandırma olanağı sunulmasının hem katkı düzeylerinin hem de kazanç miktarlarının oturum sonuna kadar yüksek seviyede seyretmesini sağladığı gösterilmiştir. Bu çalışmada, deney tasarımına deneylerin standart iktisadi kurama göre dominant stratejilerini değiştirmeyecek şekilde grup davranışına dair farklı veya ilave geribildirimler sunulmasının ceza ve katkı davranışına etkisi incelenmiştir. Deneklere, ceza aşamasında gruptaki diğer deneklerin katkı miktarları yerine ceza öncesi kazanç miktarları gösterildiği tretmanda, grup kazancının anlamlı bir şekilde arttığı, bunun yanında verilen normal ve anti-sosyal ceza miktarında anlamlı bir düşüş olduğu gözlenmiştir. Ayrıca bu tretmanda, deneklerin bedavacıları daha şiddetli bir şekilde cezalandırdığı ve grup içi katkı miktarının daha homojen olduğu bulunmuştur. Deneklere ceza aşaması sonrası gruptaki diğer deneklerin aldığı ceza miktarlarının da gösterildiği tretmanda ise verilen normal ve anti-sosyal ceza miktarlarında kontrole göre anlamlı bir fark gözlenmezken, bedavacıların cezalandırma şiddeti ve kazanç düzeylerinin anlamlı şekilde daha yüksek olduğu görülmüştür.
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 58, Heft 4, S. 1
ISSN: 1309-1034
İlk olarak Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından 1999 yılında yayınlanan eserde önem kazanan küresel kamu malları, fayda ve zararlarının (suç, terörizm, hastalık gibi) sınırları ülkelere, bölgelere, zengin ya da yoksul nüfus gruplarına hatta nesillere kadar yayılan kamu mallarıdır. Barış ve güvenlik de bir küresel kamu olarak kabul edilir ve barış ve güvenliği destekleyici tüm faaliyetler bu mala katkıda bulunur. 20. yüzyılda yaşanan savaşlar, milyonlarca insanın ölümüne neden olurken, bu savaşların uluslararası topluma mülteci maliyeti, doğrudan ekonomik ve fırsat maliyetleri, askeri maliyetler, istikrarsızlığın yarattığı maliyetler ve uluslararası barış operasyonlarının maliyetleri gibi dışsal maliyetleri de ortaya çıkmıştır. Yerel ve ulusal düzeyde kamu malının sunumu vergileme, düzenleme hatta üretimi sağlamaya zorlama otoritesine sahip devletçe organize edilirken küresel düzeyde böyle bir kurum ya da güç, bir başka deyişle bir "dünya devleti" bulunmamaktadır. Bu nedenle küresel kamu mallarının ve küresel barış ve güvenliğin yeterli sunumu, etkin çalışan bir uluslararası işbirliğine, uluslararası örgütlere, uluslararası vergilemeye ve resmi kalkınma yardımlarına bağlıdır. Kalkınma ve küresel kamu mallarının sağlanması ise birbirine bağlı süreçlerdir. Resmi Kalkınma Yardımları (ODA-Official Development Assistance), küresel kamu mallarının, dolayısıyla küresel barış ve güvenliğin finansmanı ve sunumu için mevcut politikalardan biridir. ; Global public goods achieved prominence with the United Nations Development Programme's publication in 1999. Global public goods are public goods with benefits or costs (crime, terrorism and disease) that extend across countries and regions, across rich and poor population groups, an even across generations. Peace and security is itself conceived of as a global public good and the activities to support peace and security are defined as contributing to this good. During the 20th century wars, 110 million deaths and the costs of to the international community are including refugee costs, direct economic and alternative costs, military costs, instability costs, and of international peace operations. At the local and national level the provision of public goods is typically organized by the state, with authority to tax, regulate and even coerce to ensure such provision. At the global level there is no institution (there is no "world government") with equivalent powers. Adequate provision of global public goods and global peace and security depends on adequate provision of effective international cooperation (international cooperation may be a small part of the total effort—but it is often crucial), international taxation and development aid activities. Development and the provision of global public goods are joint processes. ODA is also policies available to address global public goods and global peace and security financing and provision.
BASE
Ülkelerde barış koşullarını oluşturmak güvenlik ile ilgili sorunlara karşı belirli bir zaman aralığında girişilen siyasi bir uğraş iken, kalkınma stratejileri ise istikrar koşulları altında yürütülen uzun vadeli bir stratejidir. Barış ve kalkınma ikilisi hem bir ülkede, hem de bir bölge veya küresel ölçekte birbirini destekleyen süreçleri kapsamaktadır. Bu çalışmada, barış ve kalkınma ilişkisi ampirik olarak test edilmiştir. Çalışmada, ekonomik kalkınma ve barış ilişkisi, 93 ülkenin 2007-2013 yılları arasındaki yıllık verileri esas alınarak, panel veri analiziyle en küçük kareler yöntemi kullanılarak incelenmiştir. Yapılan analiz sonucunda sosyo-politik istikrar, yani barış koşullarının varlığı ile ekonomik kalkınma arasında doğrusal ve istatistiksel olarak da anlamlı ilişkiler bulunmuştur ; While forming the conditions of peace in countries is a political occupation which is undertaken in a specified time period against the problems concerning security, development strategies are long term strategies which are conducted under stabilization conditions. Peace and development involve the processes which prop up themselves both in a country and in the scale of regional or global. In this study, the relationship between peace and development are tried to test as empirical. The relationship between economic development and peace are examined with panel data analysis by using the least square method on the basis of the data between the years of 2007-2013 related to 93 countries in the study. As a result of the analysis which is applied it is found that there are statistical and linear relationships between socio-politic stabilization - namely the availability of peace conditions- and economic development
BASE
20. yüzyılın son çeyreği devlette değişimin yaşandığı, kamu yönetimini daha etkin ve verimli hale getirebilmek amacıyla kamu yönetimi reformlarının gerçekleştiği bir dönemdir. Aynı dönemde yönetim alanında yeni bir yaklaşım olarak ilk defa Dünya Bankası tarafından kullanılan iyi yönetişim/yönetişim kavramı ortaya çıkmıştır. Bir ülkenin sahip olduğu iyi yönetişim/yönetişim kalitesi, devletin ve kamu kurumlarının yönetilmesini pozitif yönde etkilediği gibi, ekonomik alanı da olumlu etkilemektedir. Bu çalışmada Dünya Bankası tarafından geliştirilen "Yönetişim göstergeleri" ile toplumsal refah arasındaki ilişki, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP)'nın İnsani Gelişme Endeksi ile Sosyal Gelişme Endeksi esas alınarak Türkiye ve diğer 5 gelişmekte olan ülke (Çin, Hindistan, Meksika, Brezilya, Yunanistan ve Rusya) açısından incelenecek ve analiz edilecektir. Analizlerde bir taraftan Yeni Kurumsal İktisat yaklaşımı diğer taraftan da kamu yönetimi teorisinden yararlanılacaktır. Çalışma sonucunda genel anlamda Yönetişim ilkelerini oluşturmak ve sürdürmek hem ekonomik hem de kalkınma anlamında toplumsal refahı artırdığı sonucuna ulaşılmıştır. ; The last quarter of the 20th century is a time when public administration reforms have been implemented to make public administration more efficient and productive.In the same period, the concept of good governance / governance, which was used for the first time by the World Bank as a new approach in the field of management, emerged. The good governance / governance quality that an individual country possesses affects the management of the state and public institutions positively as well as positively affects the economic sphere. In this study, developed by the World Bank "governance indicators" with the relationship between social welfare, the United Nations Development Program (UNDP) 's based on the Social Development Index and Human Development Index Turkey and the other five developing countries (China, India, Mexico, Brazil, Greece and Russia) will be analyzed and analyzed. On the one hand, the New Institutional Economics approach will be exploited from public administration theory on the other hand. The result of the study is that in general the creation and maintenance of Governance principles has increased social welfare both in economic and development terms.
BASE