THE PLACE OF INSTITUTIONAL ECONOMICS* IN ECONOMICS**
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 53, Heft 1, S. 1
ISSN: 1309-1034
156 Ergebnisse
Sortierung:
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 53, Heft 1, S. 1
ISSN: 1309-1034
ISSN: 2564-7504
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 001-027
Bu çalışmanın amacı literatür taraması yöntemini kullanarak gelişme kuramları arasındaki farklılıkları ortaya koymak ve Yeni Kurumsal İktisat çerçevesinde konuya son dönemde yapılan katkıları irdelemektedir. Gelişme kavramının kazandığı anlam kuramsal gelişmelere ve dönemin hâkim iktisat ekolüne göre değişim göstermektedir. Klasik iktisadın gelişme kavramını büyüme ile eşdeğer görmesi uzun dönem literatüre hâkim bakış açısı olmuştur. Fakat bu kuramlara dayalı politikaların gelişmekte olan ülkelerde uygulanmaya konması ile yaşanan ekonomik darboğazlar, bu kuramlarla elde edile neticelerin gelişme sorunlarını çözümleyemeyeceğini göstermiş; yeni arayışları da beraberinde getirmiştir. İktisadi gelişme konusunda yapılan ve ortodoks iktisat anlayışının hâkim olduğu analizler, gelişmenin yakın nedenlerine odaklanan kuramlar ile açıklanmaya çalışılmıştır. Gelişmenin yakın nedenleri yatırımlar yolu ile girdi miktarında ortaya çıkan teknolojik gelişimle sağlanan verimlilik artışlarına odaklanmaktadır. Heterodoks düşünce okulları ise gelişmenin nihai nedenleri toplumsal ve siyasal ortama yani kurumsal olgulara odaklanmaktadır. Ülkeler arasındaki gelişmişlik farklılıklarının nihai nedenlerini üzerine yakın dönemde birçok yaklaşım geliştirilmiştir. Bu yaklaşımlarda Yeni Kurumsal İktisat okulunun yazınları oldukça önemli bir yere sahiptir. Yeni kurumsal iktisat okulunun tekil bir gelişme teorisi olmamakla birlikte gelişme konusunda ortodoks iktisat ile heterodoks görüşler arasında üçüncü bir yol olarak tanımlanması mümkündür. ; The aim of this study is to clarify the differences between development theories by using the literature review method and to explain the recent contributions of New Institutional Economics. The meaning of development concept has changed according to theoretical developments and the dominant economic school of thought. Classical economics had the dominant perspective of the long term literature. However, the fact that economic crisis emerged with policies grounded of these theories could not solve the development problems and brought back with new way of searching. The development analysis dominated by the orthodox economy have been tried to explain immediate causes of development. Immediate causes of development focus on the productivity gains achieved by technological and productivity improvements coming from investments. On the other hand, heterodox schools of thought focuses the final causes of development dealing with the social and political environment related with institutional facts. Many new approaches focused on the final causes of development differences between countries recently. The literature of the New Institutional Economics School has an important place in these approaches. Although the New Institutional economic school is not a unique development theory, it is possible to define it is as a third way between Orthodox economics and heterodox views.
BASE
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 66, Heft 4, S. 67-100
ISSN: 1309-1034
Şehir merkezlerinde yoğunlaşan insan nüfusu, beraberinde hayat standartlarında bazı değişiklikleri de getirmiştir. Hızlı yaşam temposu ile alternatif gıdalara olan ilginin artması sonucunda yüksek enerji ve besin değerine sahip kabuklu kuru meyvelere olan ilgi de artmıştır. Dolayısı ile ülke ekonomilerine büyük katkısı olan tarımsal faaliyetlerden biri olan kabuklu meyve yetiştiriciliği bu alanda ilgileri üzerine çekmiştir. Dolayısıyla yapılan bu çalışmanın asıl amacı insan beslenmesinde büyük öneme sahip olan ve dış pazar imkanının oldukça fazla olduğu cevizin; Türkiye'deki üretimi, ithalatı, ihracatı ve ülke ekonomisine yaptığı katkıların analiz edilip üretiminde karşılaşılan sorunların çözümüne yönelik önerilerin sunulmasıdır ; The population of people concentrated in the city centers brought about some changes in the standards of living. As a result of the increasing with the rapid pace of life, the interest in the alternative foods, high energy and nutritional value has increased. Therefore, agricultural activities that contribute to the economies of the country has foccued in this field of fruit growing. Therefore, the main purpose of this study performed with great importance in human nutrition and foreign markets walnut where the facilityis pretty much production in Turkey, import, whether the analysis of his contribution toexports and the country's economy is to present proposals for the solution of problems inproduction.
BASE
Rector of Istanbul Sabahattin Zaim University ; Batı Avrupalı uluslar XV. yüzyılın sonlarından itibaren Asya, Afrika ve Amerika kıtalarında giderek iktisadi alandaki etkinliklerini arttırdılar. Bu süreçte merkantilizmden liberal ve sosyalist iktisat anlayışlarına kadar Avrupa merkezli olarak ortaya çıkan modern iktisat bilimi de neredeyse tüm dünyayı etkiledi. Osmanlılar da tabiatıyla bu süreçten etkilendiler. Ancak erken modern dönemden başlamak üzere Avrupa merkezli bu modern iktisat anlayışına en anlamlı ve kuşatıcı alternatif tasavvurun Avrupalılarla komşu olan ve dünya ekonomisinde giderek etkili olan bu uluslarla ticari ve iktisadi alandaki ilişkilerini de arttırak devam ettiren Osmanlılar tarafından geliştirildiği söylenebilir. Bu makalede modern iktisat ve finans anlayışının ortaya çıkışı ve gelişimi sürecinde Osmanlıların bu alandaki tasavvur ve yaklaşımları tartışılmaktadır. Osmanlıların bu alandaki birikiminin keşf ve tespitinin günümüz alternatif iktisat ve finans çalışmalarına önemli ve anlamlı bir açılım ve zenginlik katacağında şüphe yoktur ; Western European nations increased their economic activities in Asia, Africa and the Americas from the late 15th century onwards. Modern economics, from the mercantilism to the liberal and socialist economics, which emerged as Europe-centered, also influenced almost the whole world. The Ottomans were also naturally influenced from this process. However, it could be said that the most meaningful and encompassing alternative to this Eurocentric modern economic concept was introduced by the Ottomans, who continued to increase their commercial and economic relations with these nations, which were the neighboring to the Europeans. In this article, the ideas and approaches of the Ottomans in this area are discussed in the process of the emergence and development of modern economics and finance. There is no doubt that the discovery and detection of the heritage of the Ottomans in this area will have a significant and meaningful opening and richness in contemporary alternative economics and finance studies.
BASE
Devletin küçültülmesi sorunu son elli yıllık siyasi ve ekonomik alanın en önemli çalışma alanı olmuş, bilim dünyası ve siyasiler büyük ve hantal devlet yapısından kurtulmaya çalışmışlar, devleti küçültmek için çeşitli yol ve yöntemler önermişler, uygulamaya çalışmışlardır.Anayasal İktisat Kuramı da diğer kuramlar gibi devleti küçültmek için çeşitli önerilerde bulunmuş liberal bir kuramdır. Anayasal İktisat Kuramının devletin küçültülmesine bakış açısı ve önerilerinin neler olduğu bu çalışmanın temel problemidir. Bu problemin araştırılmasında ilk liberal teorisyenlerden başlanarak günümüze değin liberal öneriler ve arkalarından gelişen Anayasal İktisat Kuramı ile Keynesyen teori ve bürokrasi teorileri incelenmiş, geniş bir kaynak taraması yapılmıştır. Elde edilen bilgiler beş ana başlık altında kategorilenerek problem, sebepleri, sonuçları sırası ile çözümlenmiştir. Son olarak Anayasal İktisat Kuramının problemin çözümü ve ideal devlet yapısına ulaşmak için sunduğu öneriler alt başlıklar halinde incelenerek ortaya konmuştur. Anahtar Kelimeler: Anayasal İktisat, Devletin Küçültülmesi, Optimal Devlet ; Downsizing has been the major point of study in the fields of politics and economics for the last fifty years. The scientist and the political leaders have tried to overcome the bulky structure of the state; have advised some ways and methods for downsizing; and have tried to apply such precautions The Constitutional Economics theory is a liberal theory that offers various ways for downsizing. How the Constitutional Economics theory approaches the downsizing matter and what its offers is the basic problem of this study. During the literature review, beginning with the very first liberal theorists, liberal theories and the Constitutional Economics theory, which has been afterwards, have been studied along with the Keynesian theory and the bureaucratic theories. The information gained from the study has been divided into five main categories and it has been resolved respectively the problem, the causes and the results. At the end offered by the Constitutional Economics theory, the solutions, regarding to resolving the problem and reaching to ideal state structure, have been examined under the sub titles. Key Words: Constitutional Economics, State Reduction, Optimum State
BASE
Devletin küçültülmesi sorunu son elli yıllık siyasi ve ekonomik alanın en önemli çalışma alanı olmuş, bilim dünyası ve siyasiler büyük ve hantal devlet yapısından kurtulmaya çalışmışlar, devleti küçültmek için çeşitli yol ve yöntemler önermişler, uygulamaya çalışmışlardır.Anayasal İktisat Kuramı da diğer kuramlar gibi devleti küçültmek için çeşitli önerilerde bulunmuş liberal bir kuramdır. Anayasal İktisat Kuramının devletin küçültülmesine bakış açısı ve önerilerinin neler olduğu bu çalışmanın temel problemidir. Bu problemin araştırılmasında ilk liberal teorisyenlerden başlanarak günümüze değin liberal öneriler ve arkalarından gelişen Anayasal İktisat Kuramı ile Keynesyen teori ve bürokrasi teorileri incelenmiş, geniş bir kaynak taraması yapılmıştır. Elde edilen bilgiler beş ana başlık altında kategorilenerek problem, sebepleri, sonuçları sırası ile çözümlenmiştir. Son olarak Anayasal İktisat Kuramının problemin çözümü ve ideal devlet yapısına ulaşmak için sunduğu öneriler alt başlıklar halinde incelenerek ortaya konmuştur. ; Downsizing has been the major point of study in the fields of politics and economics for the last fifty years. The scientist and the political leaders have tried to overcome the bulky structure of the state; have advised some ways and methods for downsizing; and have tried to apply such precautions The Constitutional Economics theory is a liberal theory that offers various ways for downsizing. How the Constitutional Economics theory approaches the downsizing matter and what its offers is the basic problem of this study. During the literature review, beginning with the very first liberal theorists, liberal theories and the Constitutional Economics theory, which has been afterwards, have been studied along with the Keynesian theory and the bureaucratic theories. The information gained from the study has been divided into five main categories and it has been resolved respectively the problem, the causes and the results. At the end offered by the Constitutional Economics theory, the solutions, regarding to resolving the problem and reaching to ideal state structure, have been examined under the sub titles.
BASE
In: Liberal Düşünce Dergisi, Band 0, Heft 109, S. 127-154
Kurumsal yapı içerisinde yer alan mülkiyet hakları konusu, kişisel refah ve ekonomik kalkınma için her geçen gün artan bir önem kazanmaktadır. Ancak birçok ülkede yasal ve resmi mülkiyet haklarını elde edebilmek için önemli engeller var olmaya devam etmektedir. Acaba gerçekten mülkiyet haklarının bir ülkenin ekonomik kalkınmayı başarma yeteneği üzerinde etkisi var mıdır? Şu ana kadar mevcut araştırmaların ortaya çıkan bu ihtiyaca ne kadar iyi cevap verdiği bilinmemektedir. Bu durum, mülkiyet hakları araştırmalarına duyulan ihtiyacın artmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla, bu çalışma, literatürde mülkiyet hakları araştırmalarının nasıl geliştiğini ortaya çıkarmakta ve mevcut eğilimleri belirlemektedir. Sonuçlar, mülkiyet haklarının hızla büyüyen bir araştırma alanı olduğunu, ancak araştırmanın teorik temelini güçlendirecek tutarlı ampirik çalışmalar geliştirmeye ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir. Araştırmaların çoğunluğu güvenli mülkiyet haklarına ve kurumsal
bir ortama sahip olan ülkelerin, insan refahının çeşitli ölçütlerinde daha yüksek düzeylere ulaştığını apaçık göstermektedir.
Kamu Tercihi Teorisinin iktisat politikası uygulamalarına temel bakış açısını oluşturan "Anayasal İktisat" yaklaşımının özünde siyasi süreçte rol alan aktörlerin davranışlarının iktisadi analizinin yapılarak devletin iktisadi alandaki yetkilerinin anayasal düzeyde tanımlanması ve sınırlarının belirlenmesi yatar. İktisat yazınında 1970'li yılların başlarına kadar hâkim olan görüş devletin aktif talep politikalarıyla arzu edilen makro ekonomik hedeflere ulaşabilmesinin mümkün olacağıydı. Ancak bu yıllarda ortaya çıkan ve geleneksel iktisat teorileriyle açıklanamayan gelişmeler talep yönlü iktisat politikalarına yönelecek bir şüpheyi de beraberinde getirmiştir. Temellerini Sosyal Sözleşme Teorisi ve Kamu Tercihi Teorisinden alan, devletin aktif rolünü sorgulayan, siyasi ve iktisadi alanda rol alan birimlerin davranışlarının Maximand İlkesinden hareketle keyfi uygulamalara dönüşebileceğini savunan Anayasal İktisat Yaklaşımı bu yönüyle aktif iktisat politikalarına bir alternatif olarak kabul edilmektedir. Bu çalışmada Anayasal İktisat Teorisinin temelleri, varsayımları ve önerileri incelenecek, daha sonra geçiş ekonomisi kavramı açıklanarak geçiş ekonomilerinde devletin rolü sorgulanıp bir mali anayasa oluşturulmasının önemi üzerinde durulacaktır. ; According to the "Constitutional Economics", which formes the basic point of view of the application of the Public Choice Theory to the economic policy, it is essential to make an economic analysis of the behavior of the actors who take part in the political process in order to determine the constitutional level of the authorities of the state and the limits of the state. The view that dominated until the beginning of the 1970s in economics was that the state would be able to achieve desirable macroeconomic targets with active demand policies. However, developments that emerged in these years can not be explained by traditional economic theories have brought with it a doubt that they will lead to demandoriented economic policies. The Constitutional Economics Approach, which finds its roots from the Social Contract Theory and Public Choice Theory, argues that the behavior of the units taking part in the political and economic field, questioning the active role of the state, can be transformed into arbitrary applications by acting from the Maximand primacy is regarded as an alternative to active economic policies. In this study, the foundations, assumptions and proposals of the theory of the Constitutional Economics will be examined, then the concept of transition economy will be explained and the role of the state in transition economies will be questioned and the importance of creating a fiscal constitution in this countries will be emphasized.
BASE