Kitap incelemesi : Alan Mikhail (2011), Nature and Empire in Otoman Egypt: An Environmental History, (NY: Cambridge University Press)
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 68, Heft 1, S. 169-170
ISSN: 1309-1034
3 Ergebnisse
Sortierung:
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 68, Heft 1, S. 169-170
ISSN: 1309-1034
Günümüz toplumlarının karşı karşıya kaldığı en önemli krizlerden birini oluşturan çevre sorunları, insanlığın önünde aşılması gereken önemli bir meseledir. Çevre sorunlarının hava kirliliği, küresel ısınma, iklim değişikliği, su sıkıntısı, türlerin yok oluşu gibi farklı şekillerde gündeme gelmesi 20. yüzyılın ikinci yarısına rastlamış olmakla birlikte çevre sorunlarının bu yıllarda birdenbire ortaya çıktığını söylemek yanlıştır. Ekolojik tahribatın boyutları, sanayileşme ile birlikte yükselişe geçen tüketim toplumunda ciddi düzeye ulaşmakla birlikte, insanın doğaya müdahalesinin kökenleri daha da geridedir. Çevre sorunlarının geçmişi insanlık tarihi kadar eskidir. İnsanın doğaya müdahalede bulunması, sanayileşmenin ve makineleşmenin yaygınlaşmasıyla doğayı kendi dengesini sürdüremeyecek ölçüde yıpratmaya başlamıştır. Bu durum koruma amaçlı birçok örgütün kurulmasına ve hükümetleri çevre sorunlarına karşı önlemler almaya zorlamıştır. Çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde çevre sorunlarının düşünsel arka planı ve tarihsel gelişim süreci ele alınmaktadır. Bu bağlamda insan doğa ilişkisi ve ekolojik düşüncenin ortaya çıkışından bahsedilmektedir. İkinci bölümde Avrupa'da çevreci hareketin oluşumu ve siyasallaşma süreci ayrıntılı olarak ele alınmaktadır. Bu gelişim ve siyasallaşma süreci örneklem olarak seçilen; Almanya, İngiltere ve Amerika üzerinden incelenmektedir. İkinci bölümde Yeşil Partilere ayrıntılı olarak değinilmektedir. Çevre hareketinin toplumsal hareketten siyasal partilere dönüşmesi Yeşil Partiler aracılığı ile gerçekleşmiştir. Çalışmanın üçüncü bölümünde ise Türkiye'de çevre hareketinin gelişim süreci incelenmektedir. Özellikle Cumhuriyetin ilk yıllarından Yeşiller Partisi'nin kurulmasına kadar uzanan süreçte ortaya çıkan çevresel eylemlerin üzerinde durulmaktadır. Ayrıca çevreci hareketin siyasallaşmasını sağlayan Yeşiller Partisi de bu bölümde ele alınmaktadır. ; The environmental problems that constitute one of the most important crises facing today's society are an important issue that must be overcome for humanity. It is wrong to say that environmental problems such as air pollution, global warming, climate change, water stress, species disappearance are suddenly emerging in these years with environmental problems coming to light in the second half of the 20th century. The extent of ecological destruction, with industrialization, has reached a serious level in the consumer society that has risen, and the origins of man's intervention in nature are further back. The history of environmental problems is as old as the history of mankind. The discovery of human intervention in nature has begun to worsen nature with the widespread use of industrialization and mechanization, which can not sustain its own balance. This has forced many organizations to establish conservation-oriented organizations and to take measures against environmental problems. The study consists of three parts. In the first part, the intellectual background of environmental problems and the historical development process are discussed. In this context, human natüre relation and the emergence of ecological thought are mentioned. In the second part, the formation of the environmentalist movement and the process of politicization in Europe are discussed in detail. This development and politicization process was analyzed on a chosen sample; as Germany, England and America. In the second part, the Green Parties are mentioned in detail. The transformation of the environmental movement from the social movement into political parties has been realized through the Green Parties. In the third part of the study is examining the development of the environmental movement in Turkey. It focuses on the environmental actions that took place in the process, from the first years of the Republic to the establishment of the Green Party. In addition, the Green Party, which enables the politicization of the environmentalist movement, is also dealt with in this section.
BASE
In: http://hdl.handle.net/11727/2864
Bu çalışmanın konusu Türk Yükseköğretim sisteminde yer alan ve Ankara, İstanbul, İzmir, Konya ve Antalya illerinde bulunan devlet ve vakıf üniversitelerinin sosyal sorumluluk uygulamalarında kavramsal bilgi ve örneklerini inceleyerek meşruiyet kazanma yöntemlerinin ve devamında kurumsal sosyal sorumluluk (KSS) kavramının meşruiyete katkısının incelenmesidir. Kurumsal bakış açısı ile birçok kez ele alınan farklı örgüt yapıları araştırmacılar tarafından çalışmalara konu edilmiştir. Kurumsal kurama göre bir örgüt içerisinde yer aldığı çevresel koşullara göre bir müddet sonra rakiplerine benzeşmekte bunun sonucu olarak da ortak uygulamalara gitmektedirler. Son yıllarda, örgütler müşterilerinin gözünde sadece kar amacı güden yapılar olmadıklarını göstermek için yardım kampanyaları, çeşitli ahlaki ve sosyal sorumluluk kampanyalarının içerisinde yer almaktadır. Bu durumda KSS kavramının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Örgütler açısından önem arz eden böyle bir kavramın kurum tarafından ne derecede önemsendiğini ve KSS çalışmalarının önemini ortaya koymak için çalışmamızın konusu KSS olarak belirlenmiştir. Üniversitelerin meşruiyet kazanmak için yaptıkları KSS çalışmaları ve uygulamaları inceleyerek birbirlerinden ne yönde ve ne şekilde farklılaştıklarını ortaya koymayı hedefleyen bu çalışma dört bölümden oluşmaktadır. Araştırmanın ilk bölümünde kurumsal alt yapı incelenmiş kuramsal kuramın ortaya çıkışı, etik olgusu, meşruiyet kavramı gibi kavramlar ele alınmıştır. Araştırmanın ikinci bölümünde Türkiye'de Yüksek Öğretim kurumlarının tarihçesi ve gelişimi ele alınmıştır. Araştırmanın üçüncü bölümünde bu araştırma için çalışma kapsamında ele alınan yükseköğretim kurumlarının KSS uygulamalarının kategorize edilirken Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesinde yer alan ve maddelerin karması yapılarak bir sınıflandırma aracı oluşturulduğundan bahsedilmiştir. Her bir üniversitenin uyguladığı KSS çalışmalarını bir standarda oturtabilmek ve bir şablon uygulayabilmek adına Birleşmiş Milletlerin Küresel Sözleşmesinden yararlanılmıştır. Sözleşmede yer alan on madde ile Türkiye'nin içerisinde bulduğu yapısal durum bir araya getirilerek 4 ana başlık oluşturulmuştur. Bu ana başlıkların altında yer alan alt kategoriler ile üniversitelerin yayınlamış oldukları raporlarda kaç kaç farklı defa bahsetme sıklığına bakılarak değerlendirmeler yapılmıştır.Çalışmanın son bölümünde ise üniversitelerin KSS faaliyetleri kapsamında yaptıkları çalışmalar ve uygulamalar nitel araştırma yöntemi ile ele alınmıştır. Nitel araştırmanın evreni 29 üniversiteden oluşmaktadır. Belirlenen üniversiteler arasından İstanbul'da bulunan Koç Üniversitesi ve Kültür Üniversitesi, İzmir'de bulunan Yaşar Üniversitesi ve Ege Üniversitesi'nin raporlarına web sayfalarından ulaşılmamıştır. Resmi makamlardan mail yoluyla talep edilmesine rağmen geri dönüş alınamadığı için bahsedilen dört üniversite araştırma kapsamı dışında bırakılmıştır ve çalışmanın kısıtını oluşturmuştur. Çalışmanın örneklemi 25 üniversiteden oluşmaktadır. Son olarak üniversitelerin KSS uygulamalarında en çok toplumsal sorumluluk kategorisine yer vererek benzeştikleri görülmüştür. Etik konusu ise üniversitelerin uygulamalarında en az yer verdikleri konu olarak görülmüştür. Literatür araştırmalarında üniversitelerin KSS uygulamalarının benzerliğine ilişkin kapsamlı bir çalışmanın varlığına rastlanmamıştır. Bu açıdan tez çalışmasının literatüre katkı sağlayabileceği ve özgün bir çalışma olduğu düşünülmektedir. The subject of this study is to examine the conceptual knowledge and examples of the social responsibility practices of state and foundation universities in Ankara, İstanbul, İzmir, Konya and Antalya which are included in the Turkish Higher Education System and to gain legitimacy and the legitimacy contribution of the concept of corporate social responsibility. Different organizational issues, which have been discussed many times with institutional point of view, have been studied by researchers. According to the institutional set-up, according to the environmental conditions in an organization, after a while, they resemble their competitors and as a result they go to common practices. In recent years, charities campaigns have been part of a variety of moral and social responsibility campaigns to show that organizations are not merely profit-making structures in the eyes of their customers. This led to the emergence of the concept of CSR. The issue of working to put forward the importance of such an important concept in terms of organizations and to show the importance of CSR studies has been determined as CSR. This study is aimed at revealing how the universities differ from each other in terms of CSR studies and practices that they have made in order to gain legitimacy. In the first part of the research, the concepts such as the emergence of theoretical theory, institutional infrastructure, ethics, and the concept of legitimacy are discussed. In the second part of the research, history and development of institutions of higher education in Turkey are discussed. In the third part of the research, it was mentioned that the classification of CSR applications of the higher education institutions covered in the study for this research was made a classification tool by making the replications of the materials in the United Nations Global Compact. It has benefited from the United Nations Global Compact in order to put CSR studies that each university has implemented into a standard and apply a template. The ten articles contained in the convention and the structural situation found in Turkey were put together and four main headings were formed.The subcategories under these headings and the reports published by the universities were evaluated by how many times they mentioned the frequency of mentioning. In the last part of the study, the studies and applications of the universities in the scope of the CSR activities were dealt with by qualitative research method. The universe of qualitative research consists of 29 universities. Koç University and Culture University in Istanbul, Yaşar University in Izmir and Ege University's reports in the selected universities are not accessible from the web pages. The four universities mentioned were excluded from the scope of the research because they could not receive a return even though they were requested by mail from the official authorities and they created the limitation of working. The sample of the study consists of 25 universities. Finally, it has been seen that universities are most similar to CSR applications in terms of social responsibility category. Ethics has been seen as the least common practice among universities.Literature surveys did not reveal the existence of a comprehensive study of the similarities of CSR practices of universities. In this respect, it is thought that the study of thesis is a unique work which can contribute to the literature.
BASE