Nuclear energy discourse in Turkish media
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 73, Heft 3, S. 891-911
ISSN: 1309-1034
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 73, Heft 3, S. 891-911
ISSN: 1309-1034
WOS: 000433658800003 ; The referendum that was held on April 16, 2017 on replacing the Constitution of Turkey has been widely debated. The printed media that was expected to inform the public opinion fulfilled that task by reporting the campaigns ant the statements of political parties and actors before and after the referendum. Media has the power of manipulating. Thus, the presentation of referendum campaigns and the statements of political parties and actors to society is important. For that reason, this study centers upon the presentation of the April 16, 2017 referendum in the printed media. The study tries to understand how the printed media approaches to the statements of political parties and actors at referendum campaigns. In the study, the news on referendum reported by the national newspapers in Turkey, Sozcu and Yeni Safak before and after the referendum are examined via content analysis method.
BASE
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 15, Heft 1, S. 1
ISSN: 1309-1034
In: İslâm araştırmaları dergisi: Turkish journal of Islamic studies
ISSN: 1301-3289
Johanna Pink, who is mainly interested in modern Qur'anic exegesis and translations, attempts to draw a panorama of the different interpretations of the Qur'ān between 2000 and 2016 in her book Muslim Qur'ānic Interpretation: Media, Genealogies and Interpretive Communities. She seeks to provide an outline of different interpretations from many regions of the Muslim world, extending from Indonesia to Egypt, from the United States to Iran, and from Turkey to Saudi Arabia. At first, Pink discusses the increasingly central position and function of Qur'anic exegesis in the contemporary period. The author underlines that exegesis had a more modest place in the hierarchy of classical religious sciences and manages to examine its positioning in the classical period with much clarity. In the second chapter, Pink emphasizes that the context-oriented approach of classical tafsir has undergone a text-centered transformation in line with that of Ibn Taymiyya's approach. Thereafter, the author discusses the impact of this transformation in the contemporary Arab world, especially through various abridgments and editions of Ibn Kathīr's tafsīr.
In: Liberal Düşünce Dergisi, Heft 108, S. 1-25
Liberalizm ve demokrasi gibi sosyal olgular tarihsel süreçte sürekli bir değişim içerisinde olmuştur. Günümüzün liberal demokratik rejimleri internet ve sosyal medya gibi güncel teknolojik gelişmelerle başa çıkmakta zorlanmaktadır. Çağımızda uluslararası sistemde en yaygın rejim türü demokrasidir. Ancak yaygınlaşan demokrasi son yıllarda derinliğini yitirmekte ve liberal değerler sistem genelinde gerileme eğilimi göstermektedir. Bu eğilim, illiberalizm olarak ifade edilen ve liberal değerlerin görece göz ardı edildiği demokratik rejimlerin son yıllardaki yükselişini göstermektedir. Liberal demokrasi için olumlu kabul edilen iletişim ve medya alanında yaşanan teknolojik gelişmelere rağmen son yıllarda söz konusu değerlerin gerilemekte oluşu farklı bir bakış açısından açıklama gerektirmektedir. Bu bağlamda internet ve sosyal medya gibi araçların liberal demokrasiye doğrudan katkı sunan araçlar olmadığı argümanı güç kazanmaktadır. Liberal değerlere ilişkin çeşitli veri tabanları üzerinden yapılan değerlendirmelerle gerileme eğilimini ortaya koyan bu çalışma, ayrıca söz konusu gerilemede internet ve sosyal medya gibi çağımızın modern iletişim ve medya araçlarının rolünü açıklamayı amaçlamaktadır.
Çerçeveleme analizi ve derlembilim yaklaşımı kullanan bu çalışma uluslararası medyada Türkiye'nin temsilini Aralık 2016 ve Haziran 2018 arasındaki BBC Haberlerine odaklanarak incelemiştir. Sonuçlar Türkiye'nin BBC Haberler'deki ülkeler arasında 17. sırada yer aldığını ve uluslararası olarak sıklıkla Suriye, ABD, Almanya, Rusya ve Hollanda ile ilintilendirilmiş olduğunu göstermektedir. Sıklıkla kullanılan kelimeler Türkiye, Türk, Erdogan, halk, Suriye, hükümet, Kürt, Suriyeli, devlet ve darbe olmuştur. Türkiye etkileyici bir lider (Erdogan) tarafından idare edilen, silahlı Kürt gruplarla gerilim yaşayan, Suriye iç savaşına karışmış, başarısız darbe teşebbüsünden muzdarip olurken Gülen Hareketi'ne saldıran ve bunun da toplumda ağır baskıya neden olduğu bir ülke olarak temsil edilmiştir. BBC'nin özellikle üç haber çerçevesi kullandığı bulunmuştur: çatışma (Erdoğan vs. Gulen, Türkiye vs. Suriye, Türkiye vs. silahlı Kürt gruplar), insan çıkarı (terör, savaş ve baskı yüzünden acı çekme) ve sorumluluk (kurtarıcı olarak Erdogan). ; Using a framing analysis and a corpus approach, this study investigated the representation of Turkey in the international media by focusing on the BBC News between December 2016 and June 2018. The results showed that Turkey was ranked 17th among countries in the BBC News and was often associated with Syria, the USA, Germany, Russia, and the Netherlands internationally. The frequently used words were Turkey, Turkish, Erdogan, people, Syria, government, Kurdish, Syrian, state, and coup. Turkey was represented as a country ruled by an influential leader (Erdogan), experiencing tensions with the armed Kurdish groups, involved in the Syrian internal war, and suffering from a failed coup attempt in which Turkey attacked the Gulen movement, which caused severe oppression in society. It was found that the BBC used particularly three news frames: conflict (Erdogan vs. Gulen, Turkey vs. Syria, Turkey vs. armed Kurdish groups), human interest (sufferings because of terror, war, and oppression) and responsibility (Erdogan as a savior).
BASE
Türkiye'de Anayasa değişikliğine yönelik 16 Nisan 2017 tarihinde gerçekleştirilen referandum çok tartışılmıştır. Kamuoyunu bilgilendirmesi beklenen yazılı basın, söz konusu referandum öncesinde ve sonrasında kampanyaları ve siyasi parti ile aktörlerin demeçlerini haberleştirerek bu görevi yerine getirmiştir. Basının manipüle gücü yüksektir. Dolayısıyla referandum kampanyaları ile siyasi parti ve aktörlerin demeçlerinin topluma nasıl sunulduğu önemlidir. Bu yüzden bu çalışmanın konusu 16 Nisan 2017'de gerçekleşen referandumun yazılı basında sunumudur. Bu çalışma yazılı basının referanduma ilişkin kampanyalar ile siyasi parti ve aktörlerin demeçlerine nasıl yaklaştığını anlamayı amaçlamaktadır. Çalışmada, Türkiye'de yayınlanan ulusal gazetelerden Sözcü ve Yeni Şafak gazetelerinin referandum öncesi ve sonrasında referanduma ilişkin yayınladığı haberler, içerik analizi yöntemi ile incelenmiştir ; The referendum that was held on April 16, 2017 on replacing the Constitution of Turkey has been widely debated. The printed media that was expected to inform the public opinion fulfilled that task by reporting the campaigns ant the statements of political parties and actors before and after the referendum. Media has the power of manipulating. Thus, the presentation of referendum campaigns and the statements of political parties and actors to society is important. For that reason, this study centers upon the presentation of the April 16, 2017 referendum in the printed media. The study tries to understand how the printed media approaches to the statements of political parties and actors at referendum campaigns. In the study, the news on referendum reported by the national newspapers in Turkey, Sözcü and Yeni Şafak before and after the referendum are examined via content analysis method
BASE
Türkiye'de Anayasa değişikliğine yönelik 16 Nisan 2017 tarihinde gerçekleştirilen referandum çok tartışılmıştır. Kamuoyunu bilgilendirmesi beklenen yazılı basın, söz konusu referandum öncesinde ve sonrasında kampanyaları ve siyasi parti ile aktörlerin demeçlerini haberleştirerek bu görevi yerine getirmiştir. Basının manipüle gücü yüksektir. Dolayısıyla referandum kampanyaları ile siyasi parti ve aktörlerin demeçlerinin topluma nasıl sunulduğu önemlidir. Bu yüzden bu çalışmanın konusu 16 Nisan 2017'de gerçekleşen referandumun yazılı basında sunumudur. Bu çalışma yazılı basının referanduma ilişkin kampanyalar ile siyasi parti ve aktörlerin demeçlerine nasıl yaklaştığını anlamayı amaçlamaktadır. Çalışmada, Türkiye'de yayınlanan ulusal gazetelerden Sözcü ve Yeni Şafak gazetelerinin referandum öncesi ve sonrasında referanduma ilişkin yayınladığı haberler, içerik analizi yöntemi ile incelenmiştir ; The referendum that was held on April 16, 2017 on replacing the Constitution of Turkey has been widely debated. The printed media that was expected to inform the public opinion fulfilled that task by reporting the campaigns ant the statements of political parties and actors before and after the referendum. Media has the power of manipulating. Thus, the presentation of referendum campaigns and the statements of political parties and actors to society is important. For that reason, this study centers upon the presentation of the April 16, 2017 referendum in the printed media. The study tries to understand how the printed media approaches to the statements of political parties and actors at referendum campaigns. In the study, the news on referendum reported by the national newspapers in Turkey, Sözcü and Yeni Şafak before and after the referendum are examined via content analysis method
BASE
2000'li yılların ortalarından itibaren Twitter'ın politik değerine siyasetçiler, gazeteciler ve akademisyenler tarafından dikkat çekilmekte, Twitter kullanımı ve siyasal katılım arasındaki ilişki hakkında giderek büyüyen bir tartışma olduğu görülmektedir. Dijital demokrasinin katılımcı demokrasiye olan etkisi üzerine giderek yaygınlaşan tartışmalar ve yakın zamanlı araştırmalar Twitter kullanımı ve siyasal katılım arasında olumlu bir ilişki olduğuna dair bir resim sunmaktadır. Twitter politik sorunlarının görüşüldüğü, ağ dolayımlı bir kamusal alan haline gelmiştir. Twitter'ın siyasetçiler, siyasal stratejistler ve yurttaşlar tarafından hızla artan oranda kullanımı, onu e-Katılım ve dijital demokrasi pratiklerinin önemli bir parçası haline getirmiştir. Bütün bu pratikler ve akademik araştırmalara rağmen, Türkiye'de siyasete angaje olma açısından siyasetçilerin Twitter kullanımı hakkında çok az şey bilinmektedir. Bu çalışma Twitter ve siyasal adaylar tarafından kullanımı arasındaki ilişkiyi araştırmaktadır. Daha detaylı olarak, bu tez çalışması 2014 yerel seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partisi (Ak Parti) ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) Büyükşehir Belediye Başkan adaylarının siyasal katılımda dijital bir araç olarak Twitter kullanımlarını tartışacaktır. ; Twitter has drawn attention for its potential political value by academics, journalists, and politicians and, since the mid-2000s, there have been growing discussions on the relationship between Twitter and politics. The impact of so-called Digital Democracy tools on participatory democracy has been widely discussed and, recently, studies have illustrated a positive relationship between twitter use and political participation Twitter has also been described as a networked sphere in which political issues are publicly negotiated and this is arguably demonstrated by the increasing use of Twitter by politicians, political strategists and citizens, making this social network play an important part in the context of e-Participation and digital democracy practices. However, despite all these practices and academic research interest, there is little knowledge on the politician's use of Twitter to engage in politics at Turkey. This study will be investigating the relationship between Twitter and its use by Turkish political candidates. More in detail, the thesis will discuss how the new media (Twitter) was used during the 2014 Local Election in Turkey by analyzing the metropolitan municipality candidates of Justice and Development Party (Ak Party) and Republican People's Party (CHP) uses and performances on Twitter as a digital tool for political participation.
BASE
2000'li yılların ortalarından itibaren Twitter'ın politik değerine siyasetçiler, gazeteciler ve akademisyenler tarafından dikkat çekilmekte, Twitter kullanımı ve siyasal katılım arasındaki ilişki hakkında giderek büyüyen bir tartışma olduğu görülmektedir. Dijital demokrasinin katılımcı demokrasiye olan etkisi üzerine giderek yaygınlaşan tartışmalar ve yakın zamanlı araştırmalar Twitter kullanımı ve siyasal katılım arasında olumlu bir ilişki olduğuna dair bir resim sunmaktadır. Twitter politik sorunlarının görüşüldüğü, ağ dolayımlı bir kamusal alan haline gelmiştir. Twitter'ın siyasetçiler, siyasal stratejistler ve yurttaşlar tarafından hızla artan oranda kullanımı, onu e-Katılım ve dijital demokrasi pratiklerinin önemli bir parçası haline getirmiştir. Bütün bu pratikler ve akademik araştırmalara rağmen, Türkiye'de siyasete angaje olma açısından siyasetçilerin Twitter kullanımı hakkında çok az şey bilinmektedir. Bu çalışma Twitter ve siyasal adaylar tarafından kullanımı arasındaki ilişkiyi araştırmaktadır. Daha detaylı olarak, bu tez çalışması 2014 yerel seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partisi (Ak Parti) ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) Büyükşehir Belediye Başkan adaylarının siyasal katılımda dijital bir araç olarak Twitter kullanımlarını tartışacaktır. ; Twitter has drawn attention for its potential political value by academics, journalists, and politicians and, since the mid-2000s, there have been growing discussions on the relationship between Twitter and politics. The impact of so-called Digital Democracy tools on participatory democracy has been widely discussed and, recently, studies have illustrated a positive relationship between twitter use and political participation Twitter has also been described as a networked sphere in which political issues are publicly negotiated and this is arguably demonstrated by the increasing use of Twitter by politicians, political strategists and citizens, making this social network play an important part in the context of e-Participation and digital democracy practices. However, despite all these practices and academic research interest, there is little knowledge on the politician's use of Twitter to engage in politics at Turkey. This study will be investigating the relationship between Twitter and its use by Turkish political candidates. More in detail, the thesis will discuss how the new media (Twitter) was used during the 2014 Local Election in Turkey by analyzing the metropolitan municipality candidates of Justice and Development Party (Ak Party) and Republican People's Party (CHP) uses and performances on Twitter as a digital tool for political participation.
BASE
İnsanın toplumsal bir varlık haline gelmesi ancak toplumda var olan değerleri, normları ve davranışları öğrenmesi ve bunları içselleştirmesi neticesinde olmaktadır. Bu süreç toplumsallaşma süreci olarak adlandırılır. Bireyin siyasallığı da toplumsallığının en önemli yönlerinden biridir. Toplumsal olan insan aynı zamanda siyasal bir kimliğe de bürünmekte, bu kimlikle toplumsal yaşamı organize etmekte ve kendisini toplum içinde bu kimlik üzerinden konumlandırmaktadır. Bu sebeple siyasal toplumsallaşma toplumsallaşmanın bir alt başlığı olarak ele alınır. Toplumsallaşma sürecinde rol oynayan bir takım aracılar siyasal toplumsallaşma sürecinde de aynı şekilde rol oynamaktadır. Bu aracıların içinde aile, okul, arkadaş grupları, din, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ile birlikte medya da yer almaktadır. Söz konusu aracılar içinde medyanın yerini ve rolünü araştırmaya yönelik hazırlanan bu çalışma teorik ve uygulamalı bölümlerden oluşmaktadır. Çalışmanın teorik kısmı tezin ilk iki bölümünü oluşturmaktadır. Birinci bölümde ilk olarak birey, toplum ve siyaset ilişkisi üzerinde durulmuş, ardından toplumsallaşma ve siyasal toplumsallaşma süreçleri açıklanmıştır. İkinci bölümde ise medya konusu yer almaktadır. Bu başlık altında da medya, toplum ve siyaset ilişkisine değinilmiş, medyanın topluma yönelik etkilerini açıklamaya çalışan ve medya çalışmalarında temel iki paradigma olarak beliren liberal ve eleştirel yaklaşımlar açıklanmıştır. Çalışmanın üçüncü ve son bölümünde ise alan araştırması bulunmaktadır. Bu bölümde üniversite öğrencilerinden oluşan 613 kişilik bir örneklem üzerinden elde edilen veriler istatistik tekniklerle analiz edilmiş ve yorumlanmıştır. Elde edilen bulgularda medya siyasal toplumsallaşma sürecine etki eden faktörler arasında ikinci faktör olarak ortaya çıkmıştır. ; The only way for a person to become a social entity is learn and internalize the values, norms and behaviours, which exist in the society. That process is called socialization process. Politics of the individual is one of the most important aspects of sociality, as well. The one to be social at the same time takes on a political identity, organizes the social life with that identity and positions self within this society through that identity. Political socialization is treated as a subset of socialization for that reason. A set of mediators, which play a role in the process of socialization, play the same role in the process of political socialization. Those mediators involve family, school, peer group, religion, political parties, nongovernmental organizations and the media. This study, which has been prepared in order to investigate the role and place of the media among the mediators mentioned, consists of theoretical and applied parts. The theoretical part of the study constitutes the first two chapters of the thesis. In the first chapter, the relationship between the individual, society and politics is emphasized, then the processes of socialization and political socialization are explained. In the second chapter, the issue is the media. Under that heading, the relationship between media, society and politics is addressed; liberal and critical approaches, which try to explain the effects of the media on the society and appear as two fundamental paradigms in the media studies, are explored. The third and final chapter of the study consists of the field research. In that section, the data obtained through a sample of 613 university students are analysed using statistical techniques and are interpreted. In the findings obtained, the media has emerged to be the second, among the factors affecting the process of political socialization.
BASE
In: Liberal Düşünce Dergisi, Heft 107, S. 167-190
Youtube, artan içerik üretimi ile farklı alanlara ilgisi olan birçok genç için önemli bir kaynak durumundadır. Youtube'un kısa ve kolay bir şekilde içerikleri çok sayıda kişiye ulaştırması ve platformun içerik üreticilerini maddi olarak desteklemeye başlaması ise birçok genci Youtube içerik üreticisi olmaya teşvik etmektedir. Youtuberlığın bir meslek haline gelmesi ile birçok Youtuber gündelik hayatın bir parçası olarak gençlerin yaşamlarına dahil olmaya başlamıştır. Artan internet ve sosyal medya kullanımı ile de paralel şekilde gençlerin Youtuberlarla kurduğu bağlar ve onlardan etkilenme düzeyleri giderek artmaktadır. İçeriklerle birlikte içerik üreticileri olan Youtberların da gençlerin hayatına dahil olması birçok sosyolojik ve psikolojik soruna neden olabilme riski taşımaktadır. Makalede, gençlik sorunları üzerine yapılan araştırmaların işaret ettiği yozlaşmış kimlik, topluma uyum sorunları, gelecek korkusu gibi meseleler üzerine fazla Youtube kullanımının ve Youtuberların sunduğu içeriklerin paralel bir ilişkisi olduğu tespit edilmiştir. Çalışma literatür taraması, anket çalışması ve Linguistic Inquiry and World Count (LIWC) programı ile içerik analizi olmak üzere metodolojik veri üçlemesi modeli ile hazırlanmıştır.
Url: http://josc.selcuk.edu.tr/article/view/1075000483 ; Siyasal partiler ve adaylar, seçmenlerin karar süreçlerini etkilemek amacıyla çeşitli çalışmalar yaparlar. Günümüzde bu çalışmalar daha çok iletişim araç ve yöntemleri üzerinde yoğunlaşmaktadır. İletişim araç ve yöntemlerinin seçmenlerin karar süreçlerinde önemli olduğu, bugünlerde genel kabul gören bir görüştür. Bu çalışmada, çeşitli iletişim araç ve yöntemlerinin seçmenlerin karar süreç-lerinde ne derece önem taşıdığı üzerinde durulmaktadır. Teorik görüşler bir alan araştırmasıyla test edilmekte, başta televizyon, radyo ve gazete yayınları olmak üzere, ilan ve broşürler, miti ngler, afişler, seçmen ziyaretleri ve internet sitelerinin karar sürecindeki önem derecesi belirlenmeye çalışıl-maktadır. Alan araştırmasıyla ortaya çıkan en temel sonuç, iletişim araç ve yöntemlerinin seçmen-lerin karar sürecinde orta düzeyde önem taşıdığıdır. ; Political parties and candidates perform various activities in order to influence the voters' decision making process. Today these activities are mostly intensified on the communication media and meth-ods. It is a generally accepted opinion that communication media and methods are important in the decision making process of the voters. In this study, we question the extend in which various commu-nication media and methods influence the decision making process of the voters. Theoretical opinions were tested with a survey. The importance levels of various media including television, radi o, news-papers, notices and brochures, meetings, voters' visits and internet sites were questioned. The princi-pal result of the survey is the communication media and methods influence the decision making process of the voters on an average level.
BASE
In: http://hdl.handle.net/11499/3071
Türkiye ve Amerika arasındaki iliskiler 1960?larda solcu yazarlar tarafından sorgulanmaya baslamıstır. Bu elestirilerin baslamasında Türk Amerikan iliskilerinde yasanan olumsuzluklar kadar olusan yeni politik kültürün de etkisi olmustur. 1961 Anayasasının getirdigi kısmi özgürlükler sayesinde, Türkiye?nin iç siyasi hayatında yeni bir dönemi açılırken, Türk dıs politikası da sorgulanmaya baslamıstır. Bu elestirilerin baslamasında olusan yeni politik kültürün yanında Türk-Amerikan iliskilerinde yasanan olumsuzlukların da payı olmustur. Sol basında yapılan tartısmalar, genelde Türkiye?nin dıs politikası özelde Türkiye- Amerikan iliskileri konusuna farklı bir bakıs açısı getirmistir. Öyle ki, 10 yıl öncesinde Türkiye-Amerikan iliskilerinin bilinmeyen bir çok yönü açıklıga kavusmus ve geleneksel Türk dıs politikası tartısmaya açılmıstır. Bu dönemde sol akımların gelismesi, Türkiye-Amerika ilisiklerinin sorgulanmasının baslatırken, bu tartısmalar sol grupların iç politikada seslerini daha fazla duyurmalarını saglamıstır. Çünkü sol basında ele alınan konulardan bir çogu Kıbrıs meselesi?nde oldugu gibi Türk halkının milli hassasiyetinin en yogun oldugu konulardı. Bu gruplar Türkiye?nin Amerika?dan baglarını koparmadıkça hiçbir ulusal davasında basarılı olamayacagını savunmuslardır. Solcu yazarlara göre, ikili anlasmalar ve askeri, ekonomik yardımlar Türkiye?nin dıs politikasında hareket özgürlügünü engelliyordu. Askeri üsler ise, Türkiye?yi beklenmedik bir savasın içine sokma tehlikesini tasıyordu. Solcu yazarlar yazılarında, Türk hükümetlerini bu tehlikelere karsı uyarmıslardır. Asırı sol yazarların incelemelerinde Sovyetler Birligi, ABD?ye alternatif olarak görülürken, ılımlı sol yazarlar, Atatürkçü dıs politika yani bütün devletlerle esit mesafede iliskiler kurulması üzerinde yogunlasmıslardır. ; The beginning of very serious critical analysis in various aspects on relations between Turkey and the US was initiated in 1960?s. Thanks to freedoms which 1961 Constitution brought about, a new chapter in Turkish domestic political life has begun and in parallel of this development, Turkish foreign policy has been scrutinized carefully. In this respect, it could be argued that Turkish leftist writers and intellectuals have begun to analyze Turkish stance and her foreign policy regarding the US critically in this period. In the early stage of critically analyzing Turkish-American relations, some negative developments and relatively newly experienced political culture in this relationship had also played very substantial role in the beginning of discussion. The discussion made by the leftist media has led to different point of view on Turkish foreign policy in general and also Turkish-American relations in particular. In such that the some dimensions of Turkish-American relations, which has not been known publicly in that time, have been noticed and in this respect traditional Turkish foreign policy has been debated. In this period, while the development of left currents has initiated the critically study of Turkish-American relations, the discussions on Turkish-American relations has led to greater voice and role by left groups in domestic politics. Because many of the topics such as Cypriot issue, discussed by the left media were top sensitive issues in which Turkish people followed closely. The leftist groups claimed that Turkey could not be successful in any of her national matters as long as she would break off her relations with the U.S. According to leftist writers, mutual agreements and military, economic assistances have hindered Turkey?s freedom of action in her foreign policy. On the other hand American military bases have potentially risked Turkey to take part in any unexpected war. Therefore, leftist writers had warned Turkish government this potential threat in their columns. While ultra leftist writers have had considered SSCB as an alternative power against the U.S in their studies, moderate leftist writers focused on Kemalist foreign policy, which required equal distance to all countries.
BASE
Dijital iletişim ağları dezenformasyonun yayılma hızını arttırmakta; devletler, uluslararası örgütler, sivil toplum örgütleri ve diğer baskı grupları ise ortaya çıkan sahte habersorununa karşı mücadele etmektedir. Bunun yanında, yanlış bilgilerin kasıtlı olarakdolaşıma sokulması, devletler arasındaki "enformasyon savaşı"nın bir parçası olarakda görülmektedir. Çalışmada, doğruluk kontrol platformları ve buna bağlı medya okuryazarlığı inisiyatifleri, kamu diplomasisinin dijitalleşmeyle beraber genişleyen repertuarı ve dezenformasyona karşı koymada uygulanan iletişim stratejileri bağlamındaele alınmıştır. Çalışmanın amacı, doğruluk kontrol platformlarının bir kamu diplomasisiaracı olarak nasıl kullanıldıklarını ortaya koymak ve eleştirel bir yaklaşımla bu anlamdaki sınırlılıklarını da göstermektir. Bu kapsamda Rusya ile Avrupa Birliği arasındaki enformasyon mücadelesi odağa alınmış, EUvsDisinfo ve StopFake isimli doğrulukplatformlarının organizasyonları, hedefleri, yöntemleri ve dijital ortamdaki faaliyetleri kamu diplomasisi teorik çerçevesiyle analiz edilmiştir. Çalışma sonucunda, kamudiplomasisinin dijital aracı olarak kullanılan doğruluk kontrol platformlarının "doğruyuarama" amacının ötesine geçerek, Batılı ülkeler ile Rusya arasındaki enformasyonmücadelesinin bir parçası haline geldikleri ortaya koyulmuştur. ; As digital communication networks increase the spread of disinformation, states, international organizations, non-governmental organizations and other pressure groups have started to fight against the problem of fake news. In addition to that, the deliberate spread of false information has become a tool for the "information war" between states. In this study, fact-checking platforms and associated media literacy initiatives are discussed in the context of the expanding repertoire of public diplomacy with digitalization and communication strategies applied to counteract disinformation. The aim of the study is to reveal how fact-checking platforms are used as a tool of public diplomacy and to show their limitations in this sense with a critical approach. In this framework, the main focus is on the information struggle between Russia and the European Union and thus, the organizations, aims, methodologies and digital activities of the fact-checking platforms named EUvsDisinfo and StopFake have been analyzed within the context of the public diplomacy. As a result of the study, it is concluded that the fact-checking platforms used as the digital tool of public diplomacy have gone beyond the objective of "seeking the truth" and become part of the information struggle between the Western countries and Russia.
BASE