Employers' Organisations In Turkey
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 28, Heft 1, S. 1
ISSN: 1309-1034
132 Ergebnisse
Sortierung:
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 28, Heft 1, S. 1
ISSN: 1309-1034
In: Aleviler, Bd. 3
In: Mitteilungen, Bd. 61
Dreßler, Markus: Die kemalistischen Reformen und die Alewiten. = Kemalist reformlar ve Aleviler (özet). - S. 15-34. Öz, Baki: Cumhuriyet'in kurulusundan Dersim olayi sonuna kadar Alevilerin durumu. = Die Situation der Alewiten von der Gründung der Republik bis zum Aufstand von Dersim (Zsfg.). - S. 35-64. Sener, Cemal: Cumhuriyet Türkiye'sinde Alevilik. = Das Alewitentum in der republikanischen Türkei (Zsfg.). - S. 65-76. Yalcinkaya, Ayhan: Muhabbet kapisindan siyasete. = Durch das Tor "Muhabbet" zu einem alewitischen Verständnis von Politik (Zsfg.). - S. 77-96. Wedel, Heidi: Alewitische Gecekondu-Viertel und die türkische Linke. Ein Fallbeispiel aus Istanbul. = Alevi mahalleleri ve Türk solu. Istanbul'dan bir örnek. - S. 97-112. Wedel, Heidi: Alewitische Migrantinnen in Istanbul. = Istanbul'a göc eden Alevi kadinlar (özet). - 113-126. Aydin, Ayhan: Izzettin Dogan'la Alevilik ve Cem Vakfi üzerine söylesi. = Interview mit Izzettin Dogan über das Alewitentum und die "Cem-Stiftung" (Zsfg.). - S. 127-144. Iba, Seref: Gazi olaylari TBMM partilerarasi özel komisyonu raporu üzerine. = Zum Bericht der Untersuchungskommission des türkischen Parlaments über die Vorfälle in Gazi (Zsfg.). - S. 145-167. Bilgin, Beyza: Türkiye'de örgün egitimde Alevilik. = Das Alewitentum als organischer Teil des türkischen Erziehungswesens (Zsfg.). - S. 169-189. Keceli, Sakir: Milli egitimde din kültürü ve ahlak bilgisi dersi müfredatinda Alevilik nasil islenebilir? = Wie kann das Alewitentum im Rahmen des Unterrichtsfachs "Religionskultur und Ethik" in der Türkei behandelt werden? (Zsfg.). - S. 191-204. Kaplan, Ismail: Alewitischer Religionsunterricht an deutschen Schulen. = Almanya okullarinda Alevi din dersi (özet). - S. 205-214. Engin, Havva: Über die Schwierigkeiten der Entwicklung schulischer Curricula für einen alewitischen Religionsunterricht in Deutschland. = Almanya'da bir Alevi din dersi müfredat programi gelistirminin zorluklari üzerine (özet). - S. 215-221. Kaleli, Lütfi: 1964-1997 yillari arasinda Alevi örgütlenmeleri. = Die alewitische Organisierung zwischen 1964-1997 (Zsfg.). - S. 223-240. Kaplan, Ismail: Avrupa'da Alevi örgütlenmesine bakis. = Die Organisation der Alewiten in Europa im Überblick (Zsfg.). - S. 241-260. Rigoni, Isabelle: Das Alewitentum in Frankreich. = Fransa'da Alevilik (özet). - S. 261-266. Engin, Ismail: Australia'li/Avustralya'li Alevilerin Sesi dergisi (1995-1997). = Die Zeitschrift Australi'li/Avustralya'li Alevilerin Sesi (1995-1997) (Zsfg.). - S. 267-282. Cinar, Gökhan: Alevi medyasi - Radyo Mozaik. = "Radyo Mozaik" - ein alewitisches Medium (Zsfg.). - S. 283-286. Berner, Mike: Alewiten im Internet (Auswahl). = Internet'te Aleviler (kimi örnekler). - S. 287-298
World Affairs Online
In: Angewandte Sozialgeographie 45
Nurbay Sey, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi İ.İ.B.F. İktisat Bölümü, E-posta: seynurbay@ibu.edu.tr, orcid:0000-0003-4125-8297 ; İslam İşbirliği Teşkilatı, nüfusu itibariyle Birleşmiş Milletler'den sonra dünyadaki en büyük uluslararası kuruluş olmasına karşın, ekonomik açıdan benzerleri ile yarışamayacak durumdadır. Toplamda 57 ülkenin üyesi bulunduğu örgütün temel sorunu üye ülkelerin ekonomik gelişmişlikleri arasındaki farktır. Üye ülkelerin bir kısmı zengin doğal kaynaklara sahipken diğer önemli bir kısmı, yüksek işsizlik ve yetersiz üretim gibi sorunlar yaşamaktadır. Dolayısıyla bu anlamda farklı gelişmişlik düzeylerine sahip bu ülkelerin Avrupa Birliği ve benzeri yapılanmalar gibi ortak ekonomi politikaları üretmeleri kısa vadede mümkün gözükmemektedir. Keza örgüt içinde benzer gelişmişlik seviyelerine sahip ülkelerin de bu doğrultuda bir çaba içinde olmadıkları gözükmektedir. Ayrıca üye ülkeler arasındaki ticaret hacmi de potansiyelin çok altında kalmaktadır. Tüm bu durumların varlığı çalışmanın amacını ortaya koymaktadır. Çalışmanın amacı, beşeri ve doğal kaynaklar bakımından zengin olan İslam İşbirliği Teşkilatı'nın mevcut ekonomik yapısını incelemek ve taşıdığı potansiyellere rağmen istenen ölçüde başarı ortaya koyamamasının nedenlerini sorgulamaktır. ; The Organisation of Islamic Cooperation, although it its the most populated organisation in the world after the United Nations, it is very far from its counterparts in terms of cooperation between member states. The main problem of the organisation which has 57 members is the difference between the economic developments of the member states. While some of the member states have rich natural resources, others face problems such as high unemployment and insufficient production. Therefore, in the short term it is seem impossible for these countries with different levels of development to produce common economic policies such as the European Union and similar structures. However, it is also seems that member states which has similar levels of development are not making an effort to make common economic policies. Moreover, the volume of trade between the Member States remains well below the potential. The aim of this study is to examine the current economic structure of the Organisation of Islamic Cooperation, which is rich in human and natural resources, and to question the reasons its failure to achieve the desired economic success despite its potential.
BASE
Dünya ülkeleri sanayi devrimi ile birlikte hızlı bir kalkınma sürecine girmiştir. Bu kalkınma dünya üzerindeki kıt ve yenilenemez kaynakların zarar görmesine neden olmuştur. Kaynakların zarar görmesi kalkınma şeklinin de sorgulanmasına yol açmıştır. Sivil toplum kuruluşlarının katkısıyla yapılan sorgulama sonucunda kalkınmanın çevreyi koruyarak gerçekleşmesi gerektiği belirlenmiştir. Çevre konusunda sivil toplum kuruluşlarının çalışmaları karşısında idari kuruluşların çevre konusundaki yaklaşımları da değişime uğramıştır. Önceleri sivil toplum kuruluşları karşısında faaliyetlerini savunma pozisyonunda olan idare, zamanla sivil toplum kuruluşlarını da dikkate almaya başlamıştır. Ancak bu dikkate alma tavrının da değişime uğradığı artık Türkiye örneğinde belirli düzeyde idare ile sivil toplum kuruluşlarının çevre konusunda işbirliği yapma aşamasına geçtiği ifade edilebilir. ; World countries have entered a rapid development process with the industrial revolution. This development has led scarce and non-renewable resources in the world to be damaged.Development while preserving the environment as a result of the contribution of civil society organizations in the realization of the inquiry should be determined. Executive agencies, non-governmental organizations on environmental issues environmental approaches towards work has changed. Initially, the activities of non-governmental organizations defensive position in the face of the administration, the time has begun to take into account non-governmental organizations. However, this was changed to take into account the attitude is no longer in the case of Turkey, a certain level of environmental non-governmental organizations to co-operate with the administration have traversed the stage.
BASE
Dünya ülkeleri sanayi devrimi ile birlikte hızlı bir kalkınma sürecine girmiştir. Bu kalkınma dünya üzerindeki kıt ve yenilenemez kaynakların zarar görmesine neden olmuştur. Kaynakların zarar görmesi kalkınma şeklinin de sorgulanmasına yol açmıştır. Sivil toplum kuruluşlarının katkısıyla yapılan sorgulama sonucunda kalkınmanın çevreyi koruyarak gerçekleşmesi gerektiği belirlenmiştir. Çevre konusunda sivil toplum kuruluşlarının çalışmaları karşısında idari kuruluşların çevre konusundaki yaklaşımları da değişime uğramıştır. Önceleri sivil toplum kuruluşları karşısında faaliyetlerini savunma pozisyonunda olan idare, zamanla sivil toplum kuruluşlarını da dikkate almaya başlamıştır. Ancak bu dikkate alma tavrının da değişime uğradığı artık Türkiye örneğinde belirli düzeyde idare ile sivil toplum kuruluşlarının çevre konusunda işbirliği yapma aşamasına geçtiği ifade edilebilir. ; World countries have entered a rapid development process with the industrial revolution. This development has led scarce and non-renewable resources in the world to be damaged.Development while preserving the environment as a result of the contribution of civil society organizations in the realization of the inquiry should be determined. Executive agencies, non-governmental organizations on environmental issues environmental approaches towards work has changed. Initially, the activities of non-governmental organizations defensive position in the face of the administration, the time has begun to take into account non-governmental organizations. However, this was changed to take into account the attitude is no longer in the case of Turkey, a certain level of environmental non-governmental organizations to co-operate with the administration have traversed the stage.
BASE
In: Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi yayınları 321
In: IZÜ yayınları no: 58
In: Yayın 2394
In: İşletme, ekonomi 458