Open Access BASE1994

Symbolisches in "Levins Mahle" von Johannes Bobrowski und in der "Blechtrommel" von Günter Grass ; Johannes Bobrowski'nin "Levins Mahle" sinde ve Günter Grass'ın "Blechtrommel" sinde sembolik

Abstract

Macht und hat keinen Platz mehr Unter den Menschen. Oskar, Hauptperson bei Grass ist ein Zwerg und durch ihn und seine Froschperspektive werden alle Symbole und zeitgeschichtlichem Ereignisse der Zeit dargestellt. So bringt Grass im Roman eine Parallelisierung von privater und offizieller Gesçhichte. Die Symbole von Grasser sollen den Leser provbzieren, aufrütteln und zugleich wachrutteln. Von einer Übernahme aufklârerischer Symbole aus der Antike öder aus dem 18. Jahr- hundert halt Günter Grass wenig. Seine Symbolgestaltung zielt auch auf eine Ablehnung der deutschen Klassik. Bobrowski hingegend will mit Traumsymbolen und Geistererscheinungen eine emotionale Gesçhichte erzâhlen, ohne die klassischen Traditionen der deutschen Klassik anzugreifen, wohlwissend, dass das Polenbild in der deutschen Literatür durch Goethe eingeleitet worden ist. Goethe war ein Gegner der polnischen Teilungen im 18. Jahrhundert. Aus diesem Grunde vermeidet Bobrowski jegliche Polemik.politischen und. militârischen Zeitereignisse wiederspiegeln, durch zeitgeschichtliche Aspekte wie z.B. ; Atlantikwall, Kristallnacht, Eroberung Danzigs durch die Rote Armee usw. dargestellt. Die Symbolik in der "Blechtrommel" von Günter Grass ist schwer zu verstehen. im Sinne der klassischen Symbolik verwendet er nur "die Schwarze Köchin", die als "Schwarze Madonna von Tschenstochau" zu interpretieren ist. Die anderen Symbole s'ind durch die Tiere oder zeitgeschichtliche Aspekte gegeben. Beide Autoren kritisieren die Religion, aber bei Bobrowski ist das nicht zu hâufig zu sehen. Grass kritisiert nicht nur die Kirche, sondern auch Gott selbst. Bobrowski geht in seiner Kritik nicht so weit, er schreibt nur, dass die Deutschen ihre Glaubensspaltungen uberwinden müssen, wenn es um nationale Probleme geht, wie bei dem Grossvater und dem Juden Levin. Bobrowski kritisiert religiose Intoleranz. Grass übt in vielen Kapiteln des Romans seine Kritik am Katholizismus, und so kritisiert er auch die antisemitischen Polen mehr als Bobrowski. Denn Bobrowski hatte "Levins Muhle" in der sechziger Jahre geschrieben und konnte in der damaligen DDR aus den kultur- politischen Gründen die Polen nicht kritisieren. Die Hauptfigur bei Bobrowski ist der Grossvater, der in den Geistererscheinunggen irratipnale Trâume hat. Durch seine Trâume werden die reale welt, die logisch nicht zu begreifen ist und die Psyche des bösen Grossvaters dargestellt. Rassistische, antisemitische und antipolnische Vorstellungen bestimmen seine Psyche und so hat er grosse Charakterzüge mit Hitler. Am Ende des Romans findet der Grossvater einige Gegner, die sich von anderen deutschen und von der rassistischen Denkweise absondern. Ond der letzte Satz des Romans endet mit dem bedeutungsvollen Satz:"Nein ! " Also er verliert seine Macht und hat keinen Platz mehr Unter den Menschen. Oskar, Hauptperson bei Grass ist ein Zwerg und durch ihn und seine Froschperspektive werden alle Symbole und zeitgeschichtlichem Ereignisse der Zeit dargestellt. So bringt Grass im Roman eine Parallelisierung von privater und offizieller Gesçhichte. Die Symbole von Grasser sollen den Leser provbzieren, aufrütteln und zugleich wachrutteln. Von einer Übernahme aufklârerischer Symbol® aus der Antike öder aus dem 18. Jahr- hundert halt Günter Grass wenig. Seine Symbolgestaltung zielt auch auf eine Ablehnung der deutschen Klassik. Bobrowski hingegend will mit Traumsymbolen und Geistererscheinungen eine emotionale Gesçhichte erzâhlen, ohne die klassischen Traditionen der deutschen Klassik anzugreifen, wohlwissend, dass das Polenbild in der deutschen Literatür durch Goethe eingeleitet worden ist. Goethe war ein Gegner der polnischen Teilungen im 18. Jahrhundert. Aus diesem Grunde vermeidet Bobrowski jegliche Polemik. ; Yakın arkadaş olan, Alman Edebiyatı'nın önemli yazarlarından Bobrowski ve Grass "Levins Muhle" ve "Blechtrommel" adlı romanlarında farklı halkların çatışmaları, kavgaları ve yahudı düşmanlığı gibi bazı ortak noktaları işlemelerine karşılık, bu eserler öncelikle yapı bakımından farklılık göstermektedir. "Levins Muhle" adlı romanda "hayaletler" başlığı altında, gerçek, gerçek dışı ve psikolojik rüyaların konu edildiği beş bölüm bulunmaktadır. Ayrıca romanın tüm konusunu içeren 34 cümle de esere özel bir form vermektedir. "Die Blechtrommel" toplam 46 bölüm olmak üzere 3 ciltten oluşan bir eserdir. "Levins Muhle" adlı romanın konusu l9.yüzyılda geçmesine rağmen, Bobrowski'nin Hitler dönemine işaret ettiği ve böylelikle nazileri eleştirdiği "kahverengi" ve "siyah" gibi nasyonal- sozyalizmin renk sembollerine rastlanmaktadır. "Levins.Muhle" eserindeki semboller direkt ve sert bir üslupla verilmiştir. Bobrowskı, sembollerini komplex cümleler ve kelimelerde gizlememektedir. Sembollerin anlaşılması kolay olup, okuyucuyu düşünmeye şevketmektedir. "Kahverengi" ve "siyah" gibi renk sembollerinin yanısıra "Büyükbaba" ve "Yahudi Levin" figürleri kullanılmakta ve böylece Hitler ile yahudiler arasındaki çatışma bireysel olarak yaşanabilmektedir. Bobrowski ; kişisel ve kısmen duygusal yazılmış,.tüm konusu büyükbaba ile yahudi Levin arasında geçen bir hikaye anlatılmaktadır. "Die Blechtrommel" adlı eserin konusu 20. yüzyılda geçip, 1899-1954 yılları arasındaki geniş bir zaman dilimini kapsamaktadır."Levins Muhle" tarihi sembolleri içermezken, "Blechtrommel" adlı roman; politik ve askeri tarihsel olaylarxn yansıtıldığı zaman kavramznı Atlantik duvarı, Kristal-Gecesi ve Danzig'in kızıl ordu tarafından işgali gibi tarihi gerçeklerle vermektedir. Günter Grass'ın "Blechtrommel" eserindeki sembollerin anlaşılması zordur. Klasik sembol anlamında sadece, polonya'nın Tschenstochau manastırındaki "Kara Madonna" (Hazreti Meryem'in siyah olarak tasvir edildiği Meryem Ana ikonası) olarak yorumla¬ nabilen "Kara Ahçı Kadın" motifini kullanan Grass, diğer sembol¬ leri hayvanlarla veya tarihi olaylarla vermektedir. Her iki yazar da dini eleştirmektedir, fakat Bobrowski'de bu tür eleştiriye sık rastlanmaz, Grass sadece kiliseyi değil aynı zamanda Tanrı"yi da tenkit edmektedir. Bobrowski eleştirisinde bu kadar ileri gitmeyip, sadece, büyükbaba ve yahudi Levin'de görüldüğü gibi, ulusal sorunlar söz konusu olduğunda Almanların dini inanç farklılıklarını aşmak zorunda olduklarını vurgulamaktadır. Bobrowski dini hoşgörüsüzlüğü eleştirmektedir. Grass romanının birçok bölümünde katholik mezhebini tenkit etmekte, ve böylece yahudi düşmanı Polonyalıları da Bobrowski'den daha fazla eleştirmektedir. Bobrowski "Levins Muhle" eserini altmışlı yıllarda yazmıştır ve o zamanki Doğu Almanya'nin izlediği kültür politikasından dolayı polonyalıları eleştirmemiştir. Bobrowski'nin eserinde kahraman, hayaletler adlı bölümlerde gerçek dışı rüyalar gören büyükbabadır. Onun rüyaları ile mantıki olarak anlaşılamayan gerçek yaşam ve kötü roldeki büyükbabanın psikolojik durumu anlatılmaktadır. Irkçı, yahudi ve Polonyalı karşıtı fikirler büyükbabanın karakterini oluşturmakta ve böylelikle Hitler ile yakın karakter benzerlikleri sergileme tedir. Büyükbaba romanın sonunda hiç beklemediği bir durumla karşılaşır. Toplumda.artık onu ve davranışlarını onaylamayan, ırkçı düşünceyi reddeden kişilerin olduğunu görür. Bu gelişmeyibelirten romanın son cümlesi anlamlı bir ifadeyle son bulmak¬ tadır: "Hayır"! Böylece büyükbabanın eski gücünü ve toplumdaki yerini kaybettiği vurgulanmaktadır. Grass'ın eserinin kahramanı bir cüce olan Oskar'dır. Oskar'ın kişiliği ve herşeyin gerçek yüzünü gören "kurbağa perspektifi" ile zamanın tüm sembolleri ve tarihsel olayları yansıtılmaktadır. Böylece Grass, romanda kişisel ve genel târih arasında paralellik kurmaktadır. Günter Grass'in sembolleri okuyucuyu provoke eden, heyecanlandıran ve gerçekleri görmesini sağlayan niteliktedir. Günter Grass, antik çağdan veya 18.yüzyıldan gelen aydınlanma çağına özgü sembollere çok az yer vermektedir. Sembolleri Alman klasisizminin özelliklerini reddeden bir yapıya sahiptir. Buna karşılık Bobrowski, Alman Klasisizm'inin geleneksel çizgilerine dokunmadan, rüya sembolleri ve hayalet bölümleriyle işlenen duygusal bir hikaye anlatmaktadir. Alman Edebiyatında Polonya imajının Goethe tarafından başlatıldığının ve Goethe'nin 18.yüzyılda Polonya'nın birçok kez bölünmesine karşı olduğunun bilinciyle Bobrowski her türlü polemikten kaçınmaktadır.

Report Issue

If you have problems with the access to a found title, you can use this form to contact us. You can also use this form to write to us if you have noticed any errors in the title display.