Open Access BASE2019

Liberal dünya düzeninde popülizmin yükselişi ; The rise of populism in liberal world order

Abstract

TEZ12617 ; Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2019. ; Kaynakça (s. 88-111) var. ; XIV, 112 s. ;_29 cm. ; Bu çalışmada etkileşim halinde olduğu ideolojilere eklemlenebilen bir söylem ve eylem bütünü olan popülizm incelenmiştir. Farklı ideoloji ve hareketlerle bütünleşebilen popülizm için ortak bir tanım oluşturmak oldukça zordur. Popülizm her aktör ve harekete uygun özellikler barındırabilmektedir. Popülizm biz ve onlar, gerçek ve halk, yozlaşmış ve seçkinler gibi ayrımlar yaparak liderlere kitleleri kendi yanına çekebilme gücü vermektedir. 1990 sonrası aşırı sağ popülizmin yükselişinin temelinde, 1980'den itibaren kapitalist ekonominin üretim tarzının devamlılığını sağlamak için neoliberal ekonomi politikalarının sebebiyet verdiği yoksullaşma, işsizlik gibi olumsuz ve toplumu ayrıştırmaya doğru giden eğilimlerin olduğu görülmektedir. Bu çalışma Avrupa'da ve Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD)'de yükselen sağ popülizmin neoliberal politikalar ile olan ilişkilerini ele alacaktır. Son zamanlarda Avrupa siyaseti, hızla artan ırkçılık ve göçmen karşıtı popülist söylemlere sahne olmaktadır. Bu popülizmin tipik birer örneğini Polonya'da iktidarda bulunan Hukuk ve Adalet Partisi'nin (PiS) ve Macaristan'da FIDESZ'in eylemlerinde görmek mümkündür. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump'ın popülist söylemleri bu partilerin motivasyonunu daha da arttırmıştır. Bu partiler, kamuoyu nezdinde "halkı temsil" iddiası ile ortaya çıkarak halkı mobilize etmekte ve başarılı da olmaktadırlar. Burada en önemli ve tehlike içeren kısım ise 20. yüzyıl içerisinde artan küreselleşme ile giderek daha da yayılan aşırı sağ popülizminin liberal dünya düzenine ve evrensel değerlere zarar vereceğinin düşünülmesidir. Bu bağlamda, bu tez çalışmasında.Avrupa'da ve ABD'de yükselen popülist söylem ve pratikleri incelenerek bunların var olan liberal değerleri aşındırdığı ve 1950'lerde oluşan liberal dünya düzenini tehdit ettiği savunulmaktadır. ; This thesis focuses on populism, a set of discourses and practices, which is articulated with different ideologies and movements it interacts with. As populism can be accommodated and employed by different ideologies, movements and actors, it is very difficult to establish a common definition. Populism gives leaders the power to attract the masses by employing distinctions like us and them, corrupt elites and pure people. The roots of political, social and economic reasons behind the rise of extreme right wing populism since the 1990s can be found in neoliberal economic policies, introduced in the 1980s to maintain capitalist mode of production, which resulted in poverty and unemployment which, in turn, led to divisions within society. This study examines the relationship between rising populism and neoliberal policies in Europe and the USA within the context of the liberal world order. Of late, Europe has witnessed the rise of racist and anti-immigrant populist discourses. Typical examples of these can be found in the discourses and practices employed by the Law and Justice Party (PiS) in power in Poland and FIDESZ in Hungary. In the United States, Donald Trump's populist rhetoric and practices have further motivated these parties. These populist parties and leaders claim to represent "the people" and thus are able to successfully mobilize the people. Lately, it is argued that the extreme right-wing populism challenges and damages the liberal world order and universal values. Within this context, this study analyzes populist discourses and practices in the cases of Hungray, Poland, and the United States and it argues that populism erodes the existing liberal values and, thus, poses a threat to the liberal order.

Problem melden

Wenn Sie Probleme mit dem Zugriff auf einen gefundenen Titel haben, können Sie sich über dieses Formular gern an uns wenden. Schreiben Sie uns hierüber auch gern, wenn Ihnen Fehler in der Titelanzeige aufgefallen sind.