Türkiye'de 2016 yılından başlayarak kamu kurumlarında yaşanan köklü değişikliklerle kamu kurumlarının yapıları ve stratejik planları da büyük değişime uğramıştır. Bu kapsamda, kamu kurumlarında stratejik yönetim sürecinin uygulanmasında misyon ve vizyon kavramları son derece önemli bir yere sahiptir. Kamu kurumlarının misyon ve vizyon ifadelerinin, ilgili kamu kurumunun teşkilatlanmasını düzenleyen mevzuatla uyumlu olması beklenmekte ve gerekmektedir. Bu çerçevede araştırmada, 2019 Kasım ayı itibariyle Türkiye'de kamu hizmetlerini yürüten 16 Bakanlığın misyon ve vizyon ifadeleri içerik analizi yöntemiyle incelenmiş ve ilgili mevzuatla uyumu tespit edilmeye, misyon ve vizyon ifadelerinde en çok tekrarlanan kavramların tespitine çalışılmıştır.
Bu çalışmada amacımız "Keynesyen Teori" çerçevesinde maliye politikasını incelemek ve bunun bağımsızlığını yeni kazanmış Azerbaycan Cumhuriyetinde uygulanış biçimini görmektir. Çalışmamız genel olarak 5 bölümden oluşmaktadır. İlk 4 bölümde maliye politikasını teorik bazda, 5.bölümde ise, Azerbaycan Cumhuriyetini model alarak, uygulama bazında incelemeye çalışacağız. Bundan dolayı çalışmaya öncelikle maliye politikasının gelişimi ve farklı iktisat okullarının maliye politikası yaklaşımını incelemekle başlayacağız. Bu bölümde genel olarak maliye politikasının doğuşundan gelişimine kadar geçtiği tarihsel süreç incelenecektir. Daha sonraki sayfalarda maliye politikasına Klasik, Keynesyen , Monetarist ve sonda Sosyalist yaklaşımlar genel hatlarıyla incelenecektir. Bundan sonraki bölümlerde inceleme Keynesyen çerçevede devam edecektir.2.bölümde maliye politikasının amaçları incelenecektir. Burada politika amaçları olan ekonomik dengeyi sağlamak, ekonomik kalkınmayı gerçekleştirmek ve ekonomide gelir dağılımı ve yaşam düzeyini iyileştirmek amaçları teker teker ele alınıp incelenecektir. Bölümün sonunda politika amaçlarının zaman zaman kendi aralarında çatışabileceğinin üzerinde durulacaktır.3.bölümde maliye politikasının araçları incelenecektir. Burada politika araçları olarak, kamu harcamaları, vergiler ve devlet borçlanması genel hatlarıyla anlatılacak, kamu harcamalarının sınıflandırılması, başlıca vergi çeşitleri ve devlet borçlanmasının nedenleri ve çeşitleri üzerinde durulacaktır.4.bölümde maliye politikasının amaçlarıyla araçları arasındaki etkileşim incelenecektir. Daha doğrusu amaçların gerçekleştirilmesi istikametinde araçların nasıl kullanıldığı incelenecektir. Burada her bir maliye politikası amacına ulaşmada politika araçlarının her birinin ayrı ayrılıkta etkinliği üzerinde durulacaktır.5.bölüm çalışmanın uygulama kısmıdır. Bu bölümde model ülke olarak Azerbaycan cumhuriyeti seçilmiştir. Bölüme öncelikle Azerbaycan'ın tanıtımı ve ekonominin genel makro ekonomik göstergelerinin yorumlanması ile başlanacaktır. Daha sonraki sayfalarda Azerbaycan ekonomisinde maliye politikası amaçlarının bağımsızlık sonrası durumu incelenecektir. Bölümün sonunda ise politika amaçlarının gerçekleştirilmesinde politika araçlarının hangi etkinlikte kullanıldığı incelenecektir. Çalışma sonuç ve önerilerle sona erecektir. FİSCAL POLİCY and THE EXAMPLE OF AZERBAİJAN"The Summary of ThesisOur objective in this study is to investigate the fiscal policy in the frame of "Keynesian Theory" and to see the appliance of this policy in the Republic of Azerbaijan which has reached its independency policy recently.Our study comprises 5 chapters. İn the first 4 chapters, we will try to study fiscal policy in theoritical base. In the last chapter we will try to investigate the fiscal policy in practical base by taking the Republic of Azerbaijan as pattern Therefore we will start this study by investigating the development of fiscal policy and the approaches of different economic schools to fiscal policy. İn this chapter, the historical process through which fiscal policy passed will be examined. İn following pages, Classical, Keynesian, Monetarist and Socialist approaches to fiscal policy will be investigated. İn following chapters, the research will continue in Keynesian frame.In the second chapter the objectives of fiscal policy will be searched. These objectives are to provide economical stability, to realize economic development, to make incame distribution more equally and to increase the standard of living. Each of these objectives will be investigated seperately. At the ehd of the capter, it will be shown that policy objectives could coincide with each other.İn the third chapter, the tools of fiscal policy will be examined. Here, as policy instrumentsgovernment expenditures, taxes andgetting into debt of government will be explained in general. Classification of goverment expenditures, types of taxes and the reasons behindgetting into debt of government will be emphasized.İn the fourth chapter the interaction between the objectives and the tools of fiscal policy will be investigated that how the tools of fiscal policy are used in the direction of realizing the objectives. At the ehd of this chapter we will emphasize that each of the tools has different efficiency while we are reaching each objective.The fifth chapter is application chapter. İn this chapter as the pattern country, the Republic of Azerbaijan is selected. The chapterwill be started by introduction of Azerbaijan and intrepretation of general macro economic indicators of the country. Then the condition of fiscal policy objectivesafter indepedency will be searched. At the ehd of the chapter it will be investigated that how efficiently policy instruments are used to reach policy objectives. The study will be ended by conclusion and propasals.
The question of the reasons for the increase in the public expenditures made by the government due to the functions of government has long been of importance. It is accepted that increasing public expenditures can be a reason of either exogenous factors such as war or natural disasters as in the case of organic state approach or endogenous factors such as the actors who play role in spending decisions. In the public choice theory, four actors - politicians, voters, interest groups and bureaucrats - are considered to play a role in the process of political decision-making, and the behaviors of each are addressed. In the study, the impact of the increase in the number of civil servants, who are considered as one of these actors, on general public expenditures and various sub-expenditure groups are discussed. Bureau voting model, the number of civil servants belonging to the 1998-2014 period for Turkey, population, public spending (consolidated, current, investment and transfer expenditure) and Gross Domestic Product variables are dealt with bounds testing approach. As a result, it was concluded that the increase in the number of civil servants affected the expenditures in the increase direction as expected; the maximum impact was seen in the investment expenditures and the increase in the number of civil servants was the reason of the increase in public expenditures as a result of Granger causality test. ; Devletin üstlendiği görevlere bağlı olarak yapmış olduğu harcamalarda görülen artışın nedenlerinin ne olduğu sorusu uzun zamandır önemini korumaktadır. Kamu harcamalarında görülen artışın, kalkınma ya da organik devlet görüşünde olduğu gibi büyümenin sonucunda veya savaş, doğal afet gibi tamamen dışsal nedenlerle gerçekleşebileceği gibi; harcama kararlarında rol oynayan aktörler gibi içsel bir sebebin de kamu harcamalarında artışa sebep olduğu kabul edilmektedir. Siyasi karar alma sürecini, iktisadi analiz araçları ile açıklamaya çalışan kamu tercihi görüşünde, politikacı, seçmen, menfaat grubu ve bürokrat olmak üzere dört aktörün süreçte rol oynadığı kabul edilmekte ve her birinin davranışları ele alınmaktadır. Tezde bu aktörlerden biri olarak kabul edilen kamu çalışanlarının, genel kamu harcamaları ve çeşitli alt harcama grupları üzerindeki etkisi ele alınmıştır. Büro oylaması modelinin, Türkiye için 1998-2014 dönemine ait memur sayısı, nüfus, kamu harcaması (konsolide, cari, yatırım ve transfer harcamaları) ve Gayri Safi Yurtiçi Hasıla değişkenleriyle ele alındığı tezde, sınır testi uygulanmıştır. Sonuç olarak memur sayısındaki artışın harcamalarını beklenildiği gibi artış yönünde etkilediği, en fazla etkinin yatırım harcamalarında görüldüğü ve hata düzeltme terimine dayanan Granger nedensellik sınaması sonucunda da memur sayısındaki artışın harcamada görülen artışın nedeni olduğu sonucuna varılmıştır.
ÖZETKarşılaştırmalı siyasal yaklaşımlar bağlamında ele aldığımızda 21. yüzyıl ekonomik, siyasal ve toplumsal açıdan önceki yüzyıllara nazaran önemli farklılıklar göstermektedir. Yirminci yüzyıldan devralınan uluslararası sistem yeni yüzyılda ciddi dönüşümler geçirerek kendine has bir eksen kazanmıştır. Yeni dönemde siyasal ve ekonomik parametrelere paralel olarak değişen en önemli algı ise 'güvenlik' kavramının yeni formudur. Terör, etnik ve radikal dini çatışmalar ve nükleer silahların yaygınlaşması gibi yeni tehdit unsurları küresel, bölgesel ve ulusal güvenlik algısını daha karmaşık bir boyuta taşımaktadır. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (Ak Parti) 3 Kasım 2002 seçimlerinde tek başına iktidar olmasının ardından siyasi ve ekonomik istikrarında belirli oranda iyileşme sağlansa da, iç ve dış tehditler nedeniyle güvenlik politikalarında restorasyona ihtiyaç duyulmuştur. Bu çalışma Türkiye'de değişen güvenlik paradigmasını uluslararası ekonomi politik perspektiften değerlendirmeyi amaçlamaktadır.Anahtar Kelimeler: Ekonomi Politik, Uluslararası Ekonomi Politik, Güvenlik, Ulusal Güvenlik, 21.Yüzyılda Türkiye'nin Ulusal Güvenliği.ABSTRACTCovering the 21st century from a comparative political approach, it is easy to observe economic, political and social differences than the previous centuries. The international political system that is inhereted from the 20th century has seriously transformed and gained a special characteristic axis. In the new period, the perception of "security" has changed and transformed into a new form, parallel to the changes in political and social parameters. The new forms of threats like terrorism, ethnic and religious conflicts and the proliferation of nuclear weapons, has transformed the perception of global, regional and national security into a new and more complex dimension. After Justice and Development Party (Ak Parti) has formed a majority government in Turkey following the parliamentary elections in November 3rd, 2002, the country has witnessed an economic and political stability into a certain extent. But due to the threats coming from outside and within the country, Turkey needed to renew it's security policies. This study aims to evaluate the security paradigm of Turkey, from an international economic and political perpective.Key Words: Political Economy, International Political Economy, Security, National Security, Turkey's National Security
Medical tourism field, which is a developing industry in terms of variety and popularity of medical interventions, generated inthe formation of policy, implementation, understanding the efficiency and effectiveness would help to build Turkey's futureprojections. The purpose of the research is to analyze the policy of medical tourism in Turkey in the context of actors by using"Process Analysis Model". In the study which is designed with qualitative method, case study design and purposive samplingmethods are used. The findings are analyzed by content analysis method under the headings of the model: agenda setting,formulation, legitimation, implementation and evaluation. The common opinion that the actors of medical tourism do not fullyutlise the potential of medical tourism potential in Turkey, underlines the importance of enhancing the participation andcollaboration of stakeholders in increasing the market share in Turkey. ; Tıbbi müdahalelerin çeşitliliği ve popülerliği bakımından gelişmeye devam eden bir endüstri olan medikal turizm alanında üretilen politikaların oluşturulmasını, uygulanmasını, değerlendirilmesi, etkinliği ve etkililiğini anlamak; hiç şüphesiz ki Türkiye'nin gelecek projeksiyonlarının oluşturulmasına yardımcı olacaktır. Bu araştırmanın amacı, Türkiye'de medikal turizm politikalarını, aktörler bağlamında "Süreç Analiz Modeli" kullanılarak analiz etmektir. Bilimsel araştırma yöntemlerinden nitel yöntemle tasarlanan bu araştırmada, durum çalışması deseni ve amaçlı örnekleme yöntemleri kullanılmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgular içerik analizi yöntemi ile Süreç Analiz Modelinde yer alan başlıklar altında ele alınmıştır. Bu başlıklar; gündeme geliş, formüle ediliş, kanunlaştırma, uygulama ve değerlendirmedir. Çalışma yapılırken medikal turizme taraf olan aktörlerin medikal turizm potansiyelimizi yeterince kullanamadığımız yönündeki ortak görüşü, Türkiye'nin medikal turizm alanındaki pazar payının arttırılmasında paydaşların katılım ve iş birliğinin öneminin altını çizmektedir.
Bölgeler arası farklılıkların artması, günümüz Türkiye'sinde ciddi bir politika kaygısı yaratmaktadır. Bölgesel eşitsizliklerin artması, kutuplaşma eğiliminin artması, gelir dağılımının bozulması gibi farklılıklar ise ekonomik, mali, siyasi ve sosyal alanlarda birçok sorunların yaşanmasına neden olmaktadır. Bu sorunların üstesinden gelmek amacıyla bölgesel sorunların iyi bir şekilde analiz edilmesi ve bölgesel kalkınmanın sağlanması adına çalışmalar yapılması gerekmektedir. Bu çerçevede önemli bir maliye politikası aracı olan teşvik politikalarına başvurulmaktadır. Teşvikler ile çeşitli alanlarda geri kalmış bölgelere yatırım yapılarak mevcut sorunların çözülmesi amaçlanmaktadır. Çalışmada bölgesel kalkınma ekseninde teşvik politikaları ele alınacak olup, mevcut durum kamu maliyesinin amaçları doğrultusunda değerlendirilmektedir. Bu doğrultuda Türkiye'nin İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması - 2 (İBBS-2) düzeyindeki 26 bölgesinin teşvik politikalarının değerlendirilmesinde mali, politik, demografik, dış ticaret, istihdam ve eğitim kategorilerinde çeşitli göstergeler toplanmıştır. Bölgelerin 2018 yılına ait farklı kategorilerdeki toplam 13 göstergesinin bütüncül olarak değerlendirilmesi amacıyla WASPAS yöntemine başvurulmuştur. Çalışma sonucunda elde edilen bulgular, gelişmiş olarak nitelendirilebilecek bölgelerin üst sıralarda, nispeten geri kalmış bölgelerin ise alt sıralarda yer aldıklarını göstermektedir. Bu sonuçlar sayesinde sistemin eksik ve aksayan yönlerinin çözümüne ilişkin öneriler getirilmeye çalışılmaktadır. ; Increasing the differences between regionals are creating a serious policy concern in modern-day Turkey. Differences such as increased regional inequalities, increased polarization tendency, and deterioration of income distribution will cause many problems in economic, financial, political, and social areas. To overcome these problems, regional problems should be analyzed well and studies should be done to ensure regional development. In this framework, incentive policies are used as an ...
Bu makale, Rusya'nın kamu diplomasisini dış politika ve kurumsal mekanizmalar çerçevesinde incelemektedir. Öncelikle kamu diplomasisini ortaya çıkaran küresel siyasetin dönüşümü analiz edilmiştir. Buradan hareketle kamu diplomasisi, Rusya'nın uygulama tarzı ve anlayışına göre açıklanmıştır. Bu bağlamda Rusya'nın kamu diplomasisini imaj ve ulus markalama yöntemleri düzleminde uyguladığı ortaya konulmuştur. Rusya'nın kamu diplomasisini uygulamaya geçmesinin nedeni temel olarak olumsuz imaj problemini kamu diplomasisi yöntemiyle çözme arayışından kaynaklandığı ileri sürülmüştür. Ayrıca ABD, NATO ve AB'nin 2004 yılında eski Sovyet coğrafyasına doğru genişlemelerinin Rusya'nın kamu diplomasisini uygulamaya zorlayan etkenler olduğu tespit edilmiştir. Daha sonra Rusya'nın kamu diplomasisi, 2005'ten itibaren açtığı medya kanalları ve Russkiy Mir Vakfı, Rossotrudnichestvo Ajansı, Gorchakov Kamu Diplomasisi Fonu olmak üzere üç kurum, medya araçları üzerinden kurumsal düzeyde amaç ve faaliyetleri bağlamında araştırılmıştır. Böylece Rusya'nın yeni açılan medya kanallarıyla enformasyon savaşlarına hazırlık, Russkiy Mir vakfıyla kültürel diplomasi, Rossotrudnichestvo Ajansıyla ağırlıklı olarak diaspora diplomasisi ve Gorchakov fonuyla kamu diplomasisi uygulama yöntem ve tarzı çözümlenmiştir. Böylece bunun devletmerkezli, yukarıdan aşağıya bir metotla, tek yönlü iletişim stili ve realist bakış açısıyla uygulanan niteliklere sahip olduğu vurgulanmıştır. Ayrıca Rusya'nın realist, saldırgan, militarist ve neo-emperyal olarak algılanan dış politikası, içerde medya özgürlüğünü kısıtlaması, demokrasi seviyesinin geriye gitmesi ve artan otoriterleşme gibi faktörlerin kamu diplomasisi girişimleri ve projelerini akim bıraktığı şeklindeki olumsuz imajını da yeniden ürettiği sonucuna varılmıştır. ; This essay examines Russian public diplomacy in the framework of foreign policy and institutional mechanisms. The transformation of global politics, which unveiled public diplomacy initially analyzed and considered as a starting point. Thus, public diplomacy elucidated with respect to the Russian perception and the methods of its practices. In this context, it is argued that Russia performs public diplomacy with the image and nation-branding management for the most part. The reason of Russian public diplomacy conduct is essentially based upon to solve the image problem. Furthermore, the expansion of the U.S., EU and NATO into the former Soviet geography identified as the driving force for the implementation of public diplomacy. Subsequently, Russian public diplomacy scrutinized on the basis of the Russkiy Mir Foundation, the Rossotrudnichestvo Agency, the Gorchakov Fund and the instruments of new media since 2005. It follows that Russian public diplomacy implemented with the new media channels for the preparation of information wars. In addition, Russia conducted cultural diplomacy with the Russkiy Mir, diaspora diplomacy with the Rossotrudnichestvo, and specifically public diplomacy with the Gor-chakov, which assess the practice and methods of these institutions. Consequently, it is highlighted that Russia's public diplomacy is constructed and performed top-down, state-centric model and with realist approach. For these reasons, and along with that realist, militarist, aggressive, neo-imperial Russian foreign policy, and the restriction of media freedom, growing authoritarianism factors paralyzed public diplomacy initiatives and projects as well as these facts reproduced and fed the Russian negative image after all.
Akdemir, Ali (Arel Author) ; Bu çalışmanın amacı iş yaşamındaki kuşaklar arasındaki yönetim algısı farkını saptayarak, bu algı üzerinden uygun liderlik tarzı beklentilerini açığa çıkartmaktır. Araştırmanan amacı doğrultusunda 20 ifadeden oluşan bir soru formu oluşturulmuş ve Marmara bölgesinde farklı sektörlerde çalışan 964 işgörene tesadüfi yöntemle seçilerek uygulanmıştır. Anket SPPS 21 istatistik paket programında analize tabi tutulmuştur. Ankette iki grup sorularla kuşakların işletme koşulları beklentileriyle kişilik özellikleri saptanmaya çalışılmıştır. Öncelikle ANOVA testiyle kuşakların her bir ifadeye verdiği cevapların aralarında anlamlı fark oluşturup oluşturmadığı tespit edilmiştir. Ardından ölçek sorulara kuşakların verdiği cevapların departmanlara göre dağılım analizi yapılarak, kuşak ve departman bağımsız değişkeninin ölçekteki her bir ifadeye göre nasıl değişkenlik gösterdiği ve aralarında anlamlı bir fark olup olmadığı ve bu farklılıkların hangi ifadeler olduğu iki Yönlü MANOVA testiyle analiz edilmiştir. Analiz sonucunda yaş ve deneyimden bağımsız olarak tüm kuşakların yönetim algıları ve liderlik tarzı beklentileri literatürde Y kuşağı için saptanan özelliklerle benzerlik göstermiştir. Bu açıdan Türkiye'de kuşaklar arası yönetim algısı ve çalışma hayatı düzeninin Batı toplumları ile paralellik göstermediği sonucuna ulaşılmıştır.
ÖZTÜRKİYE'DE POLİTİK AKTÖR VE KURUMLARIN KAMU HARCAMALARINA ETKİSİ (1950-2010)Politik aktör ve kurumların siyasal karar alma sürecindeki işlevlerinin, davranış biçimlerinin bilinmesi, ekonomik istikrar ve adil gelir dağılımı koşullarını oluşturacak bütçe programlarının hazırlanması açısından önem arz etmektedir. Bu çalışmada Türkiye'de, bütçe sürecinde rol alan politik aktör ve kurumsal faktörlerin kamu harcamalarına etkileri çeşitli yöntemler ile ele alınmıştır. Türkiye'de siyasal sistemi oluşturan, siyasal partilerin ideolojilerinin ve stratejilerinin, seçmenlerin sosyo-ekonomik farklılıklarının, yasama organının yapısının ve alt kurumlarının, seçim sistemlerinin, bürokrasinin, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, yurtiçi ve uluslararası ekonomik gelişmelerin bütçe sürecini nasıl etkilediği ve kamu harcamalarına yansımaları incelenmiştir. Çalışmada 1950-2010 yılları arasındaki kamu harcamaları verileri kullanılarak çeşitli istatistiksel ve ekonometrik yöntemler ile analizler yapılmıştır. Politik değişkenlerin ve kurumsal düzenlemelerin kamu harcamalarının toplamı ve bileşenleri üzerinde kısa ve uzun vadede etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır. ABSTRACTTHE EFFECTS OF POLITICAL ACTOR AND INSTITUTIONS ON GOVERNMENT EXPENDITURE IN TURKEY (1950-2010)To prepare budget programs that ensure the conditions of economic stability and fair income distribution, having knowledge about the functions and the behavior patterns of political actors and institutions in political decision-making process is important. In this study, the effects of political actors and institutional factors playing a role in the budget process on government expenditure in Turkey are examined by various methods. It is investigated how ideologies and strategies of political parties forming the political system, socio-economic differences of voters, the structure and sub-institutions of legislative organ, electoral systems, bureaucracy, Turkish Armed Forces, domestic and international economic developments affect the budget process. Also their reflections on government expenditure are included. In this study, using government expenditure data between 1950 and 2010, analyses are carried out through various statistical and econometric methods. The results show that political variables and institutional arrangements affect government expenditure and its components in both short and long term.