Suchergebnisse

Bu çalışmada, geleceğin öğrenci ve velilerine yönelik okul yöneticileri ve öğretmenlerin metaforik algılarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada nitel çalışma modeli kullanılmıştır. Bu doğrultuda olgubilim deseni kullanımı tercih edilmiştir. Araştırmanın katılımcıları, Kırıkkale il merkezindeki ilköğretim kurumlarında görev yapan 75 okul yöneticisi ve 100 öğretmenden oluşmaktadır. Okul yöneticileri ve öğretmenlerin geleceğin öğrencileri ve velilerine yönelik metaforik algılarını belirlemek amacıyla, " "Geleceğin öğrencileri ….. gibidir, çünkü ….." ve "Geleceğin velileri ….. gibidir, çünkü ….." ifadelerinin yer aldığı yarı yapılandırılmış metafor belirleme formu kullanılmıştır. Veriler içerik analizi yöntemi kullanılarak değerlendirilmiştir. Kodlayıcılar arasındaki ortalama güvenlik değeri %96 olarak bulunmuştur. Araştırmada okul yöneticileri, geleceğin öğrencilerine yönelik 35, geleceğin velilerine yönelik 41 çeşit metafor üretmişlerdir. Öğretmenler, geleceğin öğrencilerine yönelik 61, geleceğin velilerine yönelik 63 çeşit metafor belirtmişlerdir. Okul yöneticileri ve öğretmenlerin geleceğin öğrencileri ve velilerine ilişkin görüşlerinin oransal olarak değişmekle birlikte benzer olduğu, genellikle olumlu yönde olduğu, olumsuz görüşlerin az olduğu tespit edilmiştir. Okul yöneticileri ve öğretmenler, geleceğin öğrencileri ile ilgili en fazla ''teknolojiye ayak uyduran'' kategorisinde metaforlar üretmişlerdir. Geleceğin velileriyle ilgili okul yöneticileri ve öğretmenler en fazla ''koruyan/destek olan'' kategorisinde görüş belirtmişlerdir.

Celem artykułu jest przedstawienie wyników eksploracyjnych badań jakościowych dotyczących sposobów metaforyzowania miłości erotycznej przez heteroseksualne kobiety i mężczyzn. Analizy odnoszą się do dwóch faz relacji miłosnej – zakochania oraz bycia w związku. Badania bazują na kognitywnej teorii metafory George'a Lakoffa i Marka Johnsona. Analiza metafor orientacyjnych pokazała, że zakochanie doświadczane jest jako dezorientacja, natomiast związek jako układ hierarchiczny. Metafory ontologiczne pozwoliły opisać miłość jako żywioły, procesy chemiczne, przedmioty oraz żywe istoty. Metafory strukturalne nawiązywały do konsumpcji (miłość jako dar, cenny zasób, kapitał), pracy (miłość jako budowa, projekt, nauka, praca terapeutyczna), rozrywki (miłość jako gra, podróż, zagadka), konfliktu (miłość jako wojna, dyplomacja, walka wewnętrzna) oraz choroby. Analiza materiału empirycznego pokazała różnice w sposobie metaforyzowania miłości dotyczące zarówno jej faz, jak i doświadczeń uczestników wynikających z etapu bycia w związku. Okazało się, że kobiety metaforyzują miłość w sposób bardziej złożony niż mężczyźni. Różnice między płciami dotyczą również poszczególnych kontekstów.

Questa tesi è dedicata al ruolo della metafora nella comunicazione politica dal punto di vista di un interprete di conferenza. In essa si effettua un'analisi di un corpus di metafore utilizzate da Vladimir Putin e si inquadra la metafora nel contesto dell'interpretazione simultanea. La metafora, infatti, gioca un ruolo fondamentale nel trasmettere l'intenzione comunicativa dell'oratore. Dunque, è importante che l'interprete sia conscio dei modelli metaforici più frequenti nel discorso politico, nonché delle strategie migliori da adottare di fronte ai vari tipi di metafore. Il primo capitolo è dedicato ad alcune delle teorie sulla metafora. Si evidenzia il passaggio da una concezione "classica" di metafora come abbellimento del testo, all'idea più recente della metafora come fenomeno cognitivo. Si discute inoltre della traduzione della metafora, della sua categorizzazione, su una scala da metafora viva a metafora "morta", e del concetto di metafora universale. Il secondo capitolo riguarda il ruolo della metafora nella comunicazione politica, le funzioni da essa svolte e il suo potere persuasivo. Si presentano le metafore più diffuse nei discorsi politici russi e il particolare stile comunicativo di Vladimir Putin. Il terzo capitolo analizza un corpus di metafore di Vladimir Putin. Le metafore estratte sono classificate su una scala, dalle più alle meno lessicalizzate; si evidenziano le metafore concettuali più frequenti e le potenziali difficoltà che possono emergere nella resa in interpretazione simultanea.