Die folgenden Links führen aus den jeweiligen lokalen Bibliotheken zum Volltext:
Alternativ können Sie versuchen, selbst über Ihren lokalen Bibliothekskatalog auf das gewünschte Dokument zuzugreifen.
Bei Zugriffsproblemen kontaktieren Sie uns gern.
46 Ergebnisse
Sortierung:
In: The journal of international social research: Uluslararası sosyal araştirmalar dergisi, Band 10, Heft 54, S. 479-498
ISSN: 1307-9581
Birinci Dünya Savaşı sonrasında mağlup devletler tarafında yer alan Osmanlı Devleti, İtilaf Devletlerinin dikte ettiği Mondros Ateşkes Antlaşması imzalamak zorunda kalmıştır. Ülke bütünlüğüne kast eden bu anlaşmanın 7. ve 24. Maddeleri ile İtilaf Devletleri askerlerini Anadolu'nun birçok yerine göndermeye başlamıştır. İngilizler Amasya bölgesinde gerek kendileri gerekse bölgede bulunan Rum ve Ermeni eşkıya çeteleri ile işgal girişimlerine başlamıştı. Ancak bu durum karşısında İstanbul Hükümeti yurt işgallerine sessiz kalarak hem meşruiyetini hem de millet vicdanındaki yerini kaybetmiştir. Türk milleti tarihinde esarete boyun eğmediği gibi kendi varlığına doğrudan yönelen azınlıkların ve İtilaf Devletlerinin işbirliğine karşı harekete geçmekte tereddüt etmemiştir. Bağımsızlıktan ve topraklardan ödün verilmeyeceğini Türk Milleti Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri kurarak göstermiştir. Amasya milleti de bu onurlu ve kutsal davada vatan ve millet için ne gerekirse hepsini layıkıyla yerine getirmiştir. Osmanlı Devletinin artık fiilen aktifliğinin kalmaması üzerine Mustafa Kemal Paşa, kurtuluşun ancak milletin azmi ve kararı ile gerçekleştirileceğine inanarak Anadolu'da milleti arkasına alıp milli ruh ve milli devletin temellerini sağlam şekilde atmıştır. Bu amaçla Mustafa Kemal Paşa milletin içinden millet tarafından seçilecek yeni ve tek otorite olacak Meclis için adım atarak milleti arkasına almıştır. Ülkede 66 seçim bölgesi belirlenerek her seçim bölgesinden 5 vekilin Meclise katılması amaçlanmıştır. Bunun yanında Amasya vekillerinden Ömer Lütfi Yasan ve Bekir Sami Bey gibi Meclisi Mebussan da görev yapanlarda doğrudan yeni Meclise katılmışlardır. Bu olağanüstü şartlar içerisinde dahi millet tek vücut olmayı başararak temsilcilerini seçmesiyle beraber 23 Nisan 1920 tarihinde Meclis açılmıştır. Amasya'yı temsil etmek üzere Birinci Dönem TBMM'ye 5 milletvekili seçilerek, iki vekilin ise Osmanlı Mebussan Meclisinden gelmesiyle toplamda 7 milletvekili Mecliste yerlerini almışlardır. 1920- 1923 yılları arasında Mecliste görev yapan Amasya milletvekilleri; Ahmet Hamdi Bey (Apaydın), Dr. Asım Bey (Sirel), Ali Rıza Efendi (Özdarende), Mehmet Ragıp Bey (Topala), Ömer Lütfi Bey (Yasan), Ali Rıza Bey (Topçu) ve Bekir Sami Bey (Kunduh)'dir. Çalışmamızın ağırlık noktası olarak Amasya milletvekillerinin biyografileri, siyasi hayatları ve görüşleri yer almıştır. ; Located defeated Ottoman Empire in the First World states party after the war, he was forced to sign the Armistice Treaty dictated by the Allies. This agreement meant that our country's unity and 7. and 24. of the Anatolian troops Allies began sending many into place. The British began to occupy themselves need in Amasya venture with Greek and Armenian bandit gangs in the area either. But in this case against the Istanbul government remained silent as to the legitimacy of the occupation country has lost its place in the nation as well as conscience. As the Turkish people in the history of slavery subordination of minorities who did not hesitate to act against direct themselves to their existence and cooperation of the Allies. Turkish people will not compromise the independence and territorial demonstrated by establishing the Defence of the Law Society. Amasya what people in this honorable and necessary for the country and nation in the holy cause has fulfilled all adequately. Fundamentals of Mustafa Kemal Pasha, believing that salvation is only accomplished by the nation's determination and decision of the people to take back the Anatolia national spirit and national government on the activity of the Ottoman Empire no longer have actually took securely. For this purpose, Mustafa Kemal Pasha, to be elected by the people and the nation by stepping inside the nation for a new Parliament will be the only authority has taken back. For this purpose 66 electoral districts is determined from each electoral district attorney is intended to participate in the Assembly 5. The next Lutfi Omar from Amasya deputy in law and Bekir Sami Bey, who acts as the Assembly of Deputies Zealand participated directly in the new parliament. Even in these exceptional circumstances people opened parliament on April 23, 1920 with the selection of a single representative body. First Period elected to Parliament to represent Amasya 5 seats, if they get their place in parliament with a total of 7 deputies coming from the Ottoman Parliament two deputies. Who served in Parliament between 1923 and 1920 Amasya deputies; Ahmet Hamdi Bey (Apaydın), Dr. Asim Bey (Sirel), Ali Rıza Efendi (Özdarende), Mehmet Ragıp Bey (Topala), Ömer Lutfi Bey (Yasan), Ali Rıza Bey (Topçu) and Bekir Sami Bey (Kunduh). Biographies of Amasya as lawmakers focus of our work has taken place in political life and views.
BASE
In: Social sciences studies journal: SSS journal, Band 5, Heft 39, S. 3627-3655
ISSN: 2587-1587
Bu çalışmada 1642– 1644 yıllarına ait 4 Numaralı Amasya Şer?iye Sicil Defteri'nin transkripsiyonu yapılmıştır. Defterdeki kayıtlar konularına göre sınıflandırılmış ve değerlendirilmiştir. Çalışma 3 bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde Osmanlı'nın 17. Yüzyılın ilk yarısındaki siyasi, sosyal ve ekonomik yapısı, şehir tarihçiliği ve Amasya şer'iye sicilleri hakkında genel bilgiler verilmiştir. 1. Bölümde Osmanlı'da kadılık ve şer'iye sicilleri kısaca bilgilendirme yapılmıştır. 2. Bölümde 4 Numaralı Amasya Şer'iye Sicili defteri hakkında bilgiler yer alır. Bunun yanısıra sicildeki kayıtların tasnifi ve değerlendirilmesi yapılmıştır. 3. Bölümde ise transkripsiyon çalışması verilmiştir. Son olarak da genel değerlendirmenin yapıldığı sonuç kısmı ve kaynakça kısmı eklenmiştir. Transkripsiyon çalışmasının yapıldığı kısımda numaralandırma 1/1, 1/2, 1/3 şeklindedir. İlk rakam sayfanın numarasını ikinci rakam ise sayfada bulunan kayıt sırasının numarasını ifade etmekdir. Transkripsiyon kısmında okunamayan kelimelerinde "……" işareti konulmuştur. Transkripsiyon yapılırken emin olunamayan kelimeler "?" işareti ile defterde boşluk olan kısımlar ise "( )" işareti ile belirlenmiştir. ; The transcription of Amasya the 4th Sharia Court Record between the dates 1642 and 1644 has been done in this study. The record in the book has been classified and evaluated according to the topics. The study consists of three section. Introduction contains the general information on the Ottoman political, social and economic structure of the Ottoman Empire in the first half of the 17th century and city historiography and Amsya sharia cord records. The first section gives informations about the kadi in the Ottoman and the sharia cord record. The second section mentions about the information of Amasya the 4th Sharia Court Record Book. Besides, the dissection and evaluation of the records have been done. The third section, gives the study of trascription. Finally, over all evaluation and the referances are placed in the conclusion section. In the section of transcription study, numbering is as 1/1, 1/2, 1/3. The first numeral states the page number and the second numeral states the number of the record rank available on the page. In the transcription section, "……." has been used to indicate to undecipherable words and "?" to indefinite words and ( ) to blanks placed in the record book.
BASE
14th century, the period during which the Emirates arose following the political collapse of the Anatolian Seljuks, manifests the formation of an architectural expressive language of the Ottoman Emirate. When the regional diversities and the period in which the resumption of the Seljuk existence are taken into consideration, the distinction between the Seljuks and the Ottoman Emirate became prominent. An important Danişmendid (1071-1178) centre during the Byzantine period, Amasya, different from several cities in Anatolia, namely Ankara, Tokat, Antalya and Sivas, conquered by Ottoman emirate during the last decades of the 14th century, succeeded in carrying (surviving) the architectural examples of the Seljuks (1071-1308/1318) and Ottomans (1300-1453) till nowadays. Hence, Amasya was the only city witnessing both the architectural activities of the Seljuks and the Ottoman Emirate. As a result of the uninterrupted Seljuk and Ottoman Emirate periods, the traditional reflections of the Seljuks can be surprisingly or rather naturally encountered on the Ottoman architectural monuments of Amasya. ; Anadolu Selçukluları'nın siyasi çöküşü ile birlikte beyliklerin ortaya çıktığı 14. yüzyıl, Osmanlı Beyliği mimari dilinin oluşum sürecini ortaya koyar. Selçuklu Devleti'nin varlığını sürdürdüğü coğrafi bölge ve yüzyıl düşünüldüğünde, daha sonra kurulan Osmanlı Beyliği ile arasında hem coğrafi çerçevede farklı dağılım alanı, hem de yüzyıl farkı görülür. Ancak Bizans sürecinde önemli bir Danişmendli (1071-1178) merkezi olan Amasya, 14. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Osmanlı Beyliğince fethedilen Ankara, Tokat, Antalya, Sivas gibi diğer tüm kentlerden farklı olarak, İslam şehri niteliği ile beraber Selçuklu (1071-1308/1318) ve Osmanlı Beyliği (1300-1453) dönemlerinin mimari örneklerini büyük ölçüde günümüze taşımıştır. Bu nedenle Amasya, hem Selçuklu hem de Osmanlı Beyliği dönemi imar faaliyetine sahne olmuş tek kent konumundadır. Selçuklu ve Osmanlı süreçlerini arka arkaya yaşamış olan Amasya'nın Selçuklu yerleşmesi ve aynı zamanda Selçuklu coğrafyası üzerinde kurulmuş bir kent olması nedeni ile mimari eserler üzerinde, -dönemin diğer yapılarından farklı olarak- mevcut Selçuklu geleneğin yansımaları dikkati çeker.
BASE
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 74, Heft 1, S. 89-108
ISSN: 1309-1034
Gürültü kirliliği sorunsalı; insan ve çevre sağlığı için önemli bir tehlike oluşturan ve önlem alınması gereken çevre sorunlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Ülkemizin pek çok ilinde olduğu gibi,Amasya ilinde de, ilin kentsel gelişim sürecine paralel olarak gürültü kirliliğinin hızlı bir şekilde artmakta olduğu görülmektedir.Bu çalışmada; ilk olarak gürültü kirliliğine yönelik literatür taraması yapılarak gürültü sorunsalı somutlaştırılmaya çalışılmıştır. Daha sonra Amasya ilinin belirli noktalarında yapılan ölçümlerin sonuçları analiz edilerek söz konusu gürültü kirliliğinin ne düzeyde olduğu, belirlenen düzeyin insan ve çevre sağlığını etkileyen potansiyeli belirlenmiş ve önerilerde bulunulmaya çalışılmıştır.
In: The Ottoman Empire and its heritage volume 61
Contents -- Acknowledgements -- List of Figures and Tables -- Notes on Spelling -- Chapter 1 Introduction -- The Subject -- The Sources (mufassal [= detailed] avârız Registers) -- On the "Decline" Literature -- Chapter 2 Geography and Politics -- Amasya: Making of an Ottoman Province -- Rural Society: Limitations and Relational Matrix -- Chapter 3 Land, Society, and Empire (Through 1576) -- Peasants and Nomads -- Notables (mâlikâne Holders) -- Timariots (timar Holders) -- Chapter 4 The Collapse of Rural Order: A Comparison,1576-1643 -- Settlement Patterns -- Population -- Society -- Chapter 5 What Happened? An Assessment -- The Context Reviewed -- Nature and Climate at Work -- The Celâlîs -- The Consequences -- 1643 Recontextualized -- Chapter 6 Conclusion -- Appendix I: Tahriṙ and Avârız Registers of Amasya -- The Sources -- Survey Orders for the avârız Register of 1643 -- Appendix II: Revenue Holders and Revenue Distribution -- [Timarhâ-i] Eşkinciyân in c. 1480 and their Situation in Subsequent Registers -- Mâlikâne Holders, 1520-1576 (According to TT387 and TK26) -- Pious Foundations (vakıfs or waqfs) and the Revenues Allocated to them in 1520 -- Zeâmet and Timar Holdings/Holders, c. 1480-1576 -- Revenue Distribution, c. 1480-1576 (*) -- Appendix III: Urban Population in the Province o fRûm, 1520-1643(*) -- Bibliography -- Index
In: The journal of international social research: Uluslararası sosyal araştirmalar dergisi, Band 12, Heft 64, S. 318-328
ISSN: 1307-9581
In: Capaddocia journal of history and social sciences, Band 1, Heft Volume 11, S. 76-84
ISSN: 2199-353X
In: Social sciences studies journal: SSS journal, Band 5, Heft 44, S. 4987-5008
ISSN: 2587-1587
In: Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi
ISSN: 1309-9302
Cami, Göynücek ilçesine bağlı Şeyhler (Şıhlar) köyünde bulunur. Köy meydanında, çevresi açık alan içerisinde yer alır. Kitabesi olmadığı için yapım tarihi bilinmemektedir. Amasya Akyazı Köyü eski cami (1890) ile benzerliklerinden dolayı, iki caminin yakın tarihlerde yapıldığı söylenebilir. Caminin kuruluşu kırsal mimaride çok kullanılan imece usulüne dayanır. Malzemeler en yakından temin edilmiştir. Plan ve teknik özellikler de alışkanlıkların tekrarıdır. Başta ağaç olmak üzere yöresel malzeme ve teknik olanaklar ile inşa edilmiştir. Cami beden duvarları mahfile kadar yığma taş duvar, mahfilden sonra hımış tekniğindedir. Son cemaat yeri ile harimi ağaç direkler taşır. Her ne kadar köy camisi olsa da, detay işçilikleri ve ender tasarımları ile dikkat çekicidir. Son cemaat yeri, minare, harim ve tavanda usta ellerden çıkmış ince işçilikli ağaç detaylar gözer çarpar. Camiyi Türk cami mimarisi içerisinde ender kılan, harimi dört yönden çevreleyen açık kemerli mahfil katıdır. Benzeri sadece Amasya'da Akyazı Köyü Cami'sinde vardır. Camide malzeme ve teknik açıdan yöreye özgü olanaklar kullanılmış olsa da, süslemeler Anadolu'da geç dönemin yaygın özelliklerini yansıtır. Son cemaat yerindeki süs kemerleri ise, camilerde benzeri olmayan geleneksel evlerin balkon kemerlerinden transfer edilmiştir. Cami, özgün durumunu çok az değişiklik ile 1984 yılına kadar korumuştur. Bu tarihten itibaren köyde başka cami yapılınca bakımsız kalmıştır. Son yıllarda (2019-202020) caminin iç mekânındaki ağaç malzemeler vandal saldırılar sonucu tahribata uğramıştır. Bu makalenin amacı da caminin özgün durumunun ortaya konulması, eksik kısımların tamamlanmasıdır. Böylece olası bir restorasyon sürecinde caminin tarihi değerinin korunmasına yardımcı olacak bilgiler ortaya koymaktır.
SSRN
Working paper