Suchergebnisse
Filter
20 Ergebnisse
Sortierung:
Yeryüzü'nün asi çocukları: Gezi Parkı direniş yazıları
In: Enki yayınları
In: Derleme dizisi 1
Türkiye'de sınır aşan sular ve Fırat-Dicle-Asi nehirleri bağlamında Orta Doğu'da su sorunu ; Turkey's transboundary waters and water problem in Middle East within the context of Firat-Dicle-Asi rivers
In: http://hdl.handle.net/11499/3033
Su yasantımızda alternatifi olmayan ender kaynaklardan birisidir. Bunun anlamı su bittiğinde hayat bitecektir. Son zamanlarda etkisini daha çok hissettiren su sıkıntısı çoğu ülke gibi Türkiye'yi de yakından ilgilendirmektedir. Son yıllarda ekonomik ve sosyal gelismesini belirli bir düzeye getirmek için sınır asan sularından faydalanma yönünde yoğun bir çaba içine giren Türkiye bir çok projeyi uygulama alanına koymustur. Bu projeler, komsu devletler ile bir takım uyusmazlıkların doğmasına neden olmus, bunların bir kısmı anlasmalarla çözüme kavusturulurken, önemli bir kısmına çözüm getirilememistir. Öte yandan Türkiye'nin de yer aldığı Orta Doğu coğrafyasında su kaynaklarını elinde bulunduran ülkelerle su kaynakları kıt olan ülkeler arasında sürekli sürtüsmeler meydana gelmekte, konu ile ilgili uluslar arası hukuk kurallarının olmayısı da sorunların çözümünü daha da zorlastırmaktadır. Su sorununun uluslar arası bir mahiyet alması, ülkeleri bu sorunun çözümü için ortak kavram ve hukuk anlayısı arama çabalarına itmistir. Özellikle sınır asan sularla ilgili olarak ortaya çıkan sorunların çözümüne katkı sağlayacak ve tüm ülkeler tarafından da kabul görecek bir hukuk sisteminin olusturulması için değisik platformlarda çalısmalar baslatılmıstır. Ancak, yaklasık 40 yıl önce baslatılmıs olan bu çalısmalardan günümüze kadar belirgin bir sonuca ulasılamamıstır. Türkiye, 1986 yılında, iyi niyetle, Orta Doğu'daki su sorununa çözüm bulmak ve susuzluk çeken ülkelerin ihtiyacını karsılamaya yönelik olarak Barıs Suyu Projesi'ni ortaya atmıstır. Türkiye bu proje ile ekonomik getirinin yanında bölge ülkeleri arasında isbirliği ve güven ortamı yaratarak, bölgenin istikrar ve güvenliğine katkı sağlamayı amaçlamıstır. Özetle; günümüzde suya olan talep küresel iklim değisikliklerinin de etkisiyle birlikte tüm Dünya'da ve Orta Doğu'da artmaktadır. Dünya nüfusunun artması ve kaynakların bilinçsizce kullanılması da suyu daha önemli hale getirmektedir. Türkiye bulunduğu topraklar itibari ile çok önemli bir bölgededir. Türkiye'nin su konusunda izleyeceği politika ve atacağı adımlar, yakın gelecekte Türkiye'nin Orta Doğu'daki konumunu daha belirgin hale getirecektir. ; Water is one of the unique sources which have no other alternatives in our lives. That is to say, life will end when the water ends. Poverty of water which makes its effect felt much more recently concerns Turkey closely, as well as most of the countries. Turkey, who gets into an intensive struggle in the direction of taking advantage of her transboundary waters in order to bring her social and economic developments to a specific level, in recent years, puts lots of projects into practice. These projects cause some disagreements to arise with the neighbouring states, an important part of disagreements is not solved while some of them reach solutions with treaties. On the other hand, there appear continuous disputes between the countries having the rich water resources and the countries deprived of these resources, in Middle East geography in which Turkey has also a place; in addition, non-existence of international laws about the matter makes it difficult to solve the problems. Water problem?s getting an international quality leads the countries to struggle for search of a common concept and understanding of law in order to solve this problem. Studies has been started in different fields of the world so that a law system, which is to contribute to the solution of the problems especially appeared related to transboundary waters and to be admitted by all the countries could be formed. However, these studies having been started 40 years ago has unfortunately no certain outcome till today. Turkey puts forward Water of Peace Project with good intention to find a solution for water problem in Middle East and meet the need of the countries suffering aridity.In 1986 Turkey aims at providing contribution to security and stability of the region by creating an atmosphere of cooperation and trust between the countries in this region, along with economic benefits with this project. To sum up; today, demand for water increases with the global warming all around the world and Middle East. In addition, increase in world population and unconscious use of the resources make the water important. Turkey is a very significant region regarding the soil she stands. Turkey?s policy to follow and steps to take about the matter of water will make Turkey?s position in Middle East more evident
BASE
Aydınlık hareketi: küreselleşme çağında ulusalcı tarz-ı siyaset
In: Asi Kitap 47
In: Araştırma 32
IV. Uluslararası Türk-Asya Kongresi: "Asya'da bölgesel örgütler, kurumsallaşma ve işbirliği"
In: TASAM yayınları
In: Uluslararası ilişkiler serisi 18
Savaştan sanata ipek (1450-1650)
In: Manas yayınları 37
In: Araştırma ve inceleme eserleri dizisi 19
Yeryüzünde Türk mührü: şehitliklerimiz
In: Yağmur yayınları / Yayın sıra 1
In: Genel kültür serisi 1
İnşaatçıların coğrafyası: Türk inşaat sektörünün yurtdışı müteahhitlik hizmetleri serüveni
Die Tätigkeit türkischer Bauunternehmen im Ausland (Europa, Asien, Afrika, Amerika), 1970-2010
Sınır aşan sular ve Türkiye
20.Yüzyılın başlarından itibaren sınır aşan suların paylaşımı ve kullanımı konusu,ülkeler arasında sorun olmaya başlamış ve sorunun çözümü konusunda çeşitli doktrin ve görüşler ortaya atılmıştır.Uluslararası su hukukunun çözmek zorunda olduğu problem sahalarının başında,devletlerin uluslararası akarsulardan endüstriyel,enerji ve tarımsal amaçlı faydalanma hakkının tespiti ile bu faydalanma hakkının diğer kullanıcı devlet veya devletlere vereceği zararın önlenmesi;dolayısıyla faydalanma hakkının sınırının tespit edilmesi gelmektedir.Faydalanma hakkının dayanağının ülke egemenliği olduğu konusu,uluslararası hukukta genel kabul görmüş bir esas olmasına rağmen,bu hakkın sınırlarının tespit konusu halihazırda kesin ve net olarak çözümlenememiştir. Türkiye,Irak ve Suriye arasındaki Fırat,Dicle ve Asi sularının kullanımı ile ilgili su sorunu,Türkiye'nin Fırat ve Dicle sularında,kendi kalkınmasına yönelik faydalanma eylemlerine girişmesi sonucu başlamış,her üç ülke arasındaki güvensizlik ve Suriye ve Irak'ın gelecekteki su ihtiyaçlarını da garanti altına almaya yönelik aşırı su talepleri nedeniyle bu güne kadar çözüme kavuşturulamamıştır. Suriye ve Irak,suyu matematiksel olarak paylaşımını istemekte,Türkiye'nin müktesep haklarını gasp ettiğini,Türkiye'nin suyu silah olarak kullanmak istediğini belirtmekte ve sorunu siyasi boyuta taşımakta,su sorununu ''Arap Sorunu'' haline getirmeye çalışmaktadır. Türkiye ise sorunu teknik bir konu olarak görmekte,suyun matematiksel değil hakça,adil ve makul bir paylaşımını istemektedir.Sorunu üç ülkenin çözebileceğini belirtmekte,Üç Aşamalı Çözüm Planı ve Barış Suyu Projesi gibi çözüm önerileri ortaya koymaktadır. Ortadoğu'nun istikrarsızlık üreten yapısı içinde,diğer sorunlarla birlikte su sorununun birleşik bir krize dönüşebileceği,dolayısıyla Türkiye için potansiyel bir risk taşıdığı göz önünde tutulmalıdır. Stratejik ve güvenlik boyutunda olan su sorununu Türkiye kendi menfaatleri doğrultusunda çözecek bir politika izlemek durumundadır. ; Since the beginning of the 20th century,the ...
BASE