"Gecekondu" Famillies in Ankara and Some Problems Regardining the City
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 22, Heft 4, S. 1
ISSN: 1309-1034
121 Ergebnisse
Sortierung:
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 22, Heft 4, S. 1
ISSN: 1309-1034
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 78, Heft 2, S. 407-411
ISSN: 1309-1034
Bu çalışmada Kentsel Heterotopya kitabı incelenmiş ve ana hatlarıyla ortaya konulmuştur. Modern kentin temel özelliklerini, zorluklarını ve değişimlerini ortaya koyan bu kitapta özgürlüğün mümkün olup olmadığı konusu tartışılmaktadır. Metropolün ritmi, ahengi ve yaşam pratiklerinin yanı sıra modern mekânın kaosu ve düzensizliği de ele alınmaktadır. Aynı zamanda modern dünyada meydana gelen adacık ve eşik mekanlarının farklılıklarına değinilmektedir. Öteki olma durumu ve böylece ırkçılık ve asimilasyon konularını ele alan yazar farklı kimliklerin bir arada yaşayabilmesinin reçetesini okuyuculara sunmaktadır. Modern kentin özneleri olan flanör ve burjuvanın eylemlerini ve temel karakteristik özellikleri ortaya koyarak modern hayatta, gündelik yaşamın akışına yer vermektedir. Kitabın yazarı olan Stavros Stavrides'in görüşlerinin yanı sıra birçok ünlü düşünürün görüşlerine yer verilen bu kitabın oldukça zengin bir içeriğe sahip olduğu belirtilmektedir.
1992 yılında Brezilya'nın Rio kentinde dünyanın küresel ölçekli meselelerine çözüm bulmak adına düzenlenen Rio Zirvesi sonunda ortaya çıkmış bir belge olan Gündem 21'in içerisinde yer alan 28. Bölüme istinaden Yerel Gündem 21'lerin kurulması ve uygulamalarda merkeze oturtulması kararlaştırılmıştır. Bu minvalde bu zirveye ve 1996'da İstanbul'da gerçekleştirilen HABİTAT II (Birleşmiş Milletler İnsan Yerleşimleri Konferansı) Zirvesi'ne katılan devletler Yerel gündem 21'leri kendi ülkelerinde uygulama kararı almışlardır. İşte Türkiye'de ortaya çıkan Kent Konseyleri'ne kaynaklık eden oluşumlar bu Yerel Gündem 21'lerdir.Kent Konseyleri Türkiye için hala yeni kurumlardır ve birçok belediyede hala kurulamamış yapılardır. Kurulanların bazılarının ise sadece kâğıt üzerinde kurumlar olduğu ortadadır. Bu minvalde, bu çalışmanın amacı, Marmara Bölgesi'ndeki Kent Konseyi yürütme kurulu üyelerinin katılım algılarını ölçmek ve Kent Konseyleri'nin yerel demokrasiye katkı sağlayacak bir platform olup olmadığını değerlendirmektir.Çalışma üç bölümden meydana gelmektedir. Birinci bölümde, öncelikle Kent Konseyleri'yle yakından ilişkili olan yerel demokrasi ve siyasal katılım kavramları ele alınmaktadır. İkinci bölümde, yeni katılım yöntemleri ve yeni bir katılım yöntemi olarak Kent Konseyleri sürdürülebilirlik, yönetişim, Gündem 21, Yerel Gündem 21 ve son olarak da Belediye Kanunu ve Kent Konseyi Yönetmeliği bağlamında değerlendirilmiştir. Üçüncü bölümde ise, Marmara Bölgesi'ndeki Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyeleri'nin katılım algısını ölçmeye yönelik bir anket çalışmasından elde edilen bulgular tartışılmıştır. ; In 1992, in the city of Rio of Brasil, Rio Summit was organised in the name of finding solutions to the problems with the global scale. Based on Chapter 28 of Agenda 21, which is a document to be appeared at the end of the summit, it was decided that Local Agenda 21 are to be established and be given central position. In this respect, the states who attended both to this summit and to HABITAT II organized in Istanbul in 1996 had taken the decision of implementing Local Agenda 21s in their own countries. The City Councils appeared in Turkey are pioneered by these Local Agenda 21s.City Councils are still considered to be new institutions for Turkey and many municipalities have not been established them yet. Even amongst the established ones, there are councils those only appear on the paper and do not function. Within this respect, the aim of this study is to evaluate the participation perception of the members of City Councils in Marmara Region and to analyse whether the City Councils are platforms to provide contribution for local democracy.The study is comprised of three parts. In the first part, parallel to the evaluation of the City Councils, local democracy and political participation issues are considered to be the basis of the subject. Having been appeared as one of the new methods of participation, in the second part, the City Councils are expressed within the context of sustainability, governance, Agenda 21, Local Agenda 21 and Municipality Law and City Council Guide. In the third part, data concluded from the questionairre made among the City Council Members of the Administrative Boards of all Marmara Region, is tried to be evaluated.
BASE
Çalışmanın amacı kent konseylerinin katılımcı demokrasiye katkı verip vermediğini araştırmaktır. Bu araştırmada yapılandırılmış görüşme ve doküman inceleme gibi nitel veri toplama teknikleri kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini Küçükçekmece Kent Konseyi üyelerinden toplam 5 kişi oluşturmaktadır. Araştırma sonucunda, Küçükçekmece Kent Konseyi'nin, yurttaşların karar alma ve uygulama süreçlerine katılımını sağlama konusunda yetersiz kaldığı, toplumun farklı kesimlerini temsil etmediği, Konsey'in bütçe, mekan ve sekretarya açısından belediyeye bağlı olması ve üyelerinin çoğunluğunun kamu kurumu temsilcileri olmalarının Konsey'de özgür bir tartışma platformu oluşmasını zorlaştırdığı görülmüştür. Araştırmada ayrıca Küçükçekmece Kent Konseyi'nin katılımcı demokrasi açısından sosyal yardımlaşma ve dayanışma gibi bazı alanlarda pozitif katkıları olduğu da tespit edilmiştir. Sonuç olarak, araştırma, olumlu katkılarına rağmen, Küçükçekmece Kent Konseyinin genel olarak katılımcı demokrasi modelinin gerçekleştirilmesi konusunda çok etkin bir rol oynamadığı sonucuna ulaşmıştır. ; The study aims to investigate whether city councils contribute to participatory democracy. Qualitative data collection techniques such as structured interview and document review were used in this research. The sample of the study consists of 5 members of Küçükçekmece City Council. The study found that the Küçükçekmece City Council is insufficient in ensuring the participation of citizens in the decision-making and implementation processes, and it does not represent different segments of the society. It fails to create a free discussion atmosphere due to its affiliation with the municipality regarding budget, location, and secretariat. Also, the fact that the majority of its members are representatives of public institutions hinders free discussion of different ideas. The study also found that Küçükçekmece City Council had positive contributions in such areas as social assistance and solidarity for achieving participatory democracy. As a result, the study concludes that despite its positive contributions, the Küçükçekmece City Council does not play a very important role in the realization of the participatory democracy model.
BASE
Yönetimin dünya üzerinde birçok tanımı vardır ve geçmişten bugüne değin en iyi yönetim metodunun ne olduğu konusunda araştırmalar yapılmaktadır. Bu araştırmaların merkezinde yönetilenlerin rolü büyüktür. Yaşamın her alanına nüfuz eden yönetim, günümüzde ayrı bir öneme sahip olmuştur. Yönetime verilen önemin artmasıyla yerel yönetimlerde bundan nasiplenmiştir. Yönetilenlerin yönetim sürecinde etkin olarak yer alması demokrasilerin güçlenmesini sağlayacaktır, yerel yönetimler demokrasinin gelişiminde önemli bir role sahiptirler, hatta günümüzde yerel yönetimler demokrasinin ana merkezlerinden biri olarak görülmektedir. Bu doğrultuda yerel yönetimlerin gelişim süreci çalışmanın birinci bölümünde irdelenmektedir. Çalışmanın amacına yönelik kent konseylerinin daha iyi anlaşılabilmesi için yerel demokrasinin tanımı, ilkeleri ve katılım modelleri çalışmamızın ikinci bölümünde ele alınmıştır. Birleşmiş Milletler bünyesindeki uluslararası kuruluşlar, dünyayı olumsuz etkileyen birçok problemin yerel yönetimlerin güçlenmesiyle aşılacağını düşünmekte ve bu doğrultuda çalışmalar yapmaktadır. Yerel yönetimlerde halk katılımının artırılmasına yönelik Birleşmiş Milletler bünyesinde uluslararası konferanslar yapılmaktadır. Ülkemiz de son yıllarda bu doğrultuda çalışmalar yapmaya başlamış ve 1997 yılında UNDP'nin desteği ile "Yerel Gündem 21" projesine dahil olmuştur. Bu proje kapsamında yerel yönetimlerin güçlendirilmesi için ülkemizde birçok kanun çıkarılmıştır. Bunlardan biri de 2005 yılında yürürlüğe giren 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun "Kent Konseyi" başlıklı 76. maddesidir. Daha sonraki yıllarda bununla ilgili yönetmelikler de çıkarılmıştır. Kent konseylerinin kurulması ile ülkemizde yerel yönetimlerin daha demokratik olması hedeflenmiştir. Söz konusu konseyin kuruluşuyla, kentle ilgili kararlarda etkili halk katılımının ve halkın ihtiyaçlarının belirlenerek sorunlarının çözümünde doğru kararlar alınmasının hedeflendiği görülmektedir. Bu doğrultuda çalışmanın temelini oluşturan kent konseylerinin doğuşu ve gelişimi incelenmiş ve Muş kent konseyinin amaçlanan hedeflere ne düzeyde ulaştığı irdelenmiştir. ; Management has many definitions in the world and what is the best management method has been investigated from past to present. In the center of these investigations the role of the rulers is great. The management, which has penetrated every aspect of our life, now has a special importance. With the increase of priority given to the managements, local governments also benefit from it. The effective involvement of the directors in the management process will ensure that democracies become stronger. Local governments play an important role in the development of democracy; even today local governments are seen as the main center of democracy. In this respect, the development process of local governments is examined in the first part of the study. In order to better understand the city councils for the purpose of the study, the definition, principles and participation models of local democracy are discussed in the second part of our study. International organizations think that many problems that negatively affect the world are being overcome by the strengthening of local administrations and they are working on this direction. International conferences are being held within the United Nations to increase public participation in local governments. Our country has started to work in this direction in recent years and was included in the "Local Agenda 21" project in 1997 with the support of UNDP. Many laws have been enacted in our country for the strengthening of local governments within this project. One of these is the City Council in Article 76 of Municipal Law No. 5393, which was issued in the relevant regulations in the following years. With the establishment of City Councils, local governments in our country are aimed to be more democratic governments. It is seen that in the decisions about the city, aiming at effective public participation and aiming to make correct decisions in the solution of the needs of the people determined. In this direction, the birth and development of the city councils, which form the basis of the study, were examined and the level of the city council of Muş reached the intended targets. ; 525737
BASE
YÖK Tez No: 344586 ; Küreselleşme, son yıllarda dünyada yaşanan değişim ve dönüşümlerin temel hatlarını belirleyen kavram olarak etkisini birçok alanda hissettirmektedir. Küreselleşmenin tanımı ve kavramsal çerçevesinde bir fikir birliği olmasa da, farklı disiplinlerce farklı şekilde tanımlanan bir süreç olduğu kabul edilmektedir. Ekonomik, teknolojik, siyasi, ekolojik, sosyo-kültürel alanlarda çeşitli değişim ve dönüşümlerin yaşanmasına sebep olan küreselleşme olgusu, yerel yönetimleri de etkilemektedir. Küreselleşme süreci ile birlikte yerel yönetimlerin örgütlenme yapısında, hizmet sunum yöntemlerinde, katılımcı mekanizmalarda, mali yapısında, sorumluluk ve hesap verebilirlik anlayışında değişimler ortaya çıkmıştır. Küreselleşmenin demokratikleşme eğilimlerinin güç kazanması ve yerel demokrasinin vurgulanması yönünde yerel yönetimleri etkilemesi neticesinde, Yerel Gündem 21 Programı ile gündeme taşınan kent konseyleri de çalışmada yer almaktadır. Bu çalışmada, küreselleşmenin yerelde ve yerel yönetimlerde sebep olduğu değişim ve dönüşüm anlatılmaktadır. Bu kapsamda çalışma beş bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde ?küreselleşme?, ?yerelleşme? ve ?yerel yönetim? kavramlarına ilişkin olarak teorik ve kavramsal bir çerçeve ortaya konulmuştur. Küreselleşmenin ekonomik, teknolojik, siyasal ve sosyo-kültürel boyutları ele alınmış ve küreselleşme ile yerelleşme kavramına yönelik farklı yaklaşımlar ele alınmıştır. Tezin ikinci bölümünde küreselleşme sürecinde yerel yönetimlerin yapısal ve işlevsel dönüşümünü etkileyen yeni eğilimler incelenmiştir. Bu bölümde; küreselleşmenin ulus devlet üzerindeki etkilerine ve bununla birlikte, yerel yönetimlere olan yansımalarına değinilmiştir. Tezin üçüncü bölümünde, küreselleşme sürecindeki uluslararası yapılanmalar ve bu yapılanmaların Türkiye?deki yerel yönetimlere yansımaları incelenmiştir. Tezin dördüncü bölümünde; küreselleşme sürecinde yerel yönetimlerde oluşan yeni eğilimler çalışılmakta, Yerel Gündem 21, sürdürülebilir kalkınma ve kent konseylerinden bahsedilmektedir. Tezin beşinci ve son bölümünde, küreselleşme sürecinde yerel demokrasi ve kent konseyleri bağlantısı incelenmiştir. ; Globalization, as the concept of basic outlining of changes and transformations in the world in recent years, has a noticeable impact in many areas. Though there isn?t a consensus about the definition and conceptual framework of globalization, it is assumed that is a defined process in different ways by different disciplines. The phenomenon of globalization is a cause of various changes and transformations in economic, technological, political, ecological, and socio-cultural areas and affects to the local governments. The changes about local governments have emerged as well as the organization structure of its and the methods of service delivery, participatory mechanisms, financial structure, the understanding of responsibility and accountability. Globalization affected to the local governments by the way of local democracy. As a result of carrying the agenda of the Local Agenda 21 Program, city councils are located in the study. The changes and transformations which caused by the globalization are explained in this study. In this context, the study consists of five sections. The theoretical and conceptual framework of ?globalization?, ?localization? and ?local government? put forward in the first section. The economic, technological, political, and socio-cultural dimensions of globalization are discussed and put forward different approaches to the concept of globalization and decentralization. In the second part of thesis, the new trends are examined which affected the structural and functional transformation of local governments during globalization process. The effects of globalization on the nation state, and with it, the reflections of local governments are mentioned in this section. The international structures during the process of globalization and the reflections of these structures to the local governments in Turkey are examined in third part of thesis. The new trends in local governments during the process of globalization have studied and the Local Agenda 21, sustainable development and city councils have mentioned in fourt section of the study. The relation between city councils and local democracy during the process of globalization is focused on the fifth and final part of the thesis.
BASE
Nijer'de ademi merkeziyetçi 21 Mart 1919 Ve 1 Nisan 1936 tarihi kararnmaesiyle kurulan ilk kodamanlar konseyleri ile sömürge dönemine uzanıyor. Daha sonra 1995 Batı Afrika'daki Fransız belediye reformu, Bu reformla beraber Niamey Tam fonksiyonlu belediye ve karışık Zinder Ve Maradi orta fonksyonlu belediye kuruldu. Nijer'in anayasasının 22'inci maddesinde belirtildiği üzere ülke yerel yönetimleri commune, departman ve bölge yerel yönetimleri olmak üzere üç ayrı birimden oluşmaktadır. Bu üç genel mahalli yönetimin yanında ayrıca ekonomik, coğrafik ve demografik farklılıklar gereği özel statü ile yönetilen yerel yönetimler de bulunmaktadır. Commune'ler türkiye ise belediyelere, departmanlar ise il özel idarelerine denk gelmektedirler. Bu yerel yönetimlerin en küçük birimi commune (komün)'dür. 2002'den beri Niger Cümhuriyet yedi (7) bölge ayırılmıştı Üstelk Başkant ayrı bir statü sahiptir. Türkiye'nin 1982 Anayasasında üç düzeyde yerel yönetimlerin kurulması öngörülmüştür. Bunlar il özel idareleri, belediyeler ve köy yönetimleridir. T.C. 1982 Anayasasında büyük yerleşim yerleri için özel yönetimlerin getirilebileceği öngörülmüştür. Bu düzenleme bazında ise Büyükşehir belediyeleri kurulmuştur. Türkiye'nin yerel yönetim kurumlarını il özel idareleri, belediyeler ve köy yönetimleri oluşturmaktadır. Büyük yerleşim yerleri içinde özel yönetimler getirilebilmekte ve büyükşehir belediyeleri böyle bir düzenlemenin sonucudurlar. Nijer'de belediye başkanları hem merkezi hükümetin temsilcisi hem de yerel yönetim kuruluşu olan belediyenin başıdır. Merkezi hükümetin temsilcisi olmasından dolayı valiye karşı sorumludur. Belediye başkanı, belediye meclisi üyeleri arasından belediye meclisi tarafından seçilir. Türkiye'deki gibi doğrudan halk tarafından seçilmemektedir. Vali, Başbakanı ve bütün bakanları teslim etmektedir. Kariyeri Bakımından İçişleri Bakanına bağlıdır, Vali yardimcisi, Valinin yakin çalişma arkadaşı olmakta birlikte, arrondismanlarda Devlet temsil etmekte görevlidir. ; In this study it is aimed to analyze general administrative structure and the local governments within the general administrative structure of Niger, Before such an analysis, the local governments in Turkey which has rich historical experience of democracy and local governments are studied, and then Niger's general administrative structure and local governments are discussed and in the light of these discussions local governments of Turkey and Niger are compared. Such a comparison gives differences and similarities of countries from the stand point of general administration and local governments and the local government experience of both countries are enlightened and the way of benefiting from both countries' local government experience from the standpoint of improving local governments as one of the important institutions of democracy is sought. In our days many countries are governed with principles of centralization and decentralization. In centralization public services are governed from one center and in decentralization the public services are rendered by public corporations out of the center hierarchy. States have established public corporations separate from central government organization hierarchy, but nevertheless controlled by the central government in order to render local services and to meet local needs of local people within the historical development due to the insufficiency of the centralization for rendering public services. Turkey's local government institutions are special provincial administrations, municipalities and village administrations. Special administrations can be established for large settlement places and metropolitan municipalities are the result of such arrangements. In Turkey a separate law was passed for each of these local government forms, and their foundation, duties, organs, organizations and other issues related with themare subject to these laws.
BASE
research ; Bir toplumda Demokrasi anlayışının gelişebilmesi için, kadınların siyasette daha etkili olmaları gerekmektedir. Dünya nüfusunun yarısını kadınlar oluşturmasına rağmen, günümüzde yerel politikada kadın temsilinin sınırlı sayıda olduğu görülmektedir. Burada ulaşılması gereken hedef, kadının siyasete ve toplumsal hayata katılımında önüne çıkabilecek engelleri en aza indirebilmektir. Bu hedefe ulaşabilmek için de kadına, biyolojik etmenlerden kaynaklanan durumundan dolayı yalnızca eş ya da anne olarak bakan toplum zihniyetini değiştirmek yerinde olacaktır. Ayrıca bu siyasi katılım sürecinde ailenin, sivil toplum kuruluşlarının, siyasi partilerin de desteği son derece önemlidir. Bu çalışmada, Türkiye'de kadınların yerel siyasette temsilinin yeterli düzeyde olmadığını belirten hipotezin Çorum ili ve ilçelerinde geçerli olup olmadığı sınanmaktadır. Bu amaçla 2009 ve 2014 yılları yerel yönetim seçimlerine ilişkin seçmen profili, adaylar ve sonuçlar incelenmiştir. Özellikle kadın seçmen, kadın aday ve kazanan kadınların temsil oranları ilgili yıllar için ortaya konulmuştur. Araştırmada kullanılan tüm veriler Türkiye İstatistik Kurumu ve Yüksek Seçim Kurulu'nun web sitelerinden alınmıştır. Çorum ili seçmenlerinin 'inin kadın olmasına rağmen il genel seçimlerinde 2009 yılında kadın adayların % 4'ü, 2014 yılında ise kadın adayların % 23'ü kazanabilmiştir. Belediye başkanlığı seçimlerine bakıldığında ise 2009 yılında kadın adayların sadece %4'ü kazanırken; 2014 yılındaki seçimlerde ise kadın aday çıkmamıştır ; It is necessary to being effective in politics by ladies which society are need to develop Democracy comprehension. Nowadays, woman representation on local government is limited even though half of world's population is consist of woman. The targets to be achieved is remove the difficulties to replace woman position on politics and social life. Therefore, it is necessary to change society's opinion for misplaced woman's position on society like as just mother role or wife role. Besides, Non-Governmental Organizations and Political Parties will support this changing of women's role in society. In this study, it has proved hypothesis that woman representation are insufficient level on local politics all around the Turkey via applying Çorum and it's district. For this purpose, local administrative elections has been investigated as voter profile, candidates with gender and results within 2009 and 2014. Especially, woman voter, woman candidate, winning women and it's representative rate which were indicated in this study. All of data was obtained from Turkish Statistical Institute and Higher Selection Committee. According the result of this study, although 51% is the total rate of woman voter in provincial general election at 2009, only 4% of woman candidates have won in election. Besides, in 2014 just 23% of woman candidates have won in election. In mayoralty election at 2009, although only 4% of woman candidates have won, but there is no elected woman at 2014 in election.
BASE
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi
ISSN: 1309-1034
This paper analyzes the creative city policy for Istanbul, which has recently become a popular throughout the world. Cities are expected to be creative milieus that foster free circulation of people, ideas, and interactions for economic growth, global competitiveness, and social development. Drawing on Foucault and governmentality studies, this paper first argues that the creative city policy is a neoliberal political rationality that seeks to stimulate individuals' creative capacities through structuring urban space. Neoliberalism includes the de-governmentalization of state and the active participation of non-state actors in the governing processes. Second, using examples from street gentrification, industrial heritage re-functioning, and co-working spaces in Istanbul, this paper dissects how creativity, freedom, and economic growth intersect in urban space and how a broad coalition of political parties, state agencies, local authorities, non-governmental organizations, small-scale cultural entrepreneurs, and creative professionals have been formed around the creative city. As a result, creative city policy is a form of governmentality that includes official documents as well as spatial strategies of a heterogeneous coalition of state and non-state actors.
Bu çalışmanın amacı Hatay kent merkezindeki tüketicilerin zeytinyağı satın alma davranışlarında etkili olan faktörleri belirlemektir. Araştırmanın ana materyalini 2018yılında Hatay kent merkezinde 278 tüketici ile yapılan anketlerle elde edilen veriler oluşturmaktadır. Araştırmada cinsiyet, medeni durum, yaş, eğitim ve gelir seviyesi ile aylık gıda harcamaları dikkate alınarak zeytinyağı satın alma tercihleri ortaya konulmuştur. Katılımcıların zeytinyağı satın alma davranışlarını belirlemede, zeytinyağının faydaları ve çeşitlerine ilişkin tüketici bilgi düzeyleri, satın alma yerleri ve tüketimlerindeki değişim ile ambalaj tercihleri dikkate alınmıştır. Tüketicilerin çeşitli sosyo-ekonomik özelliklerine göre zeytinyağı satın alma tercihleri arasındaki farklılıklar ki-kare testi ile analiz edilmiştir. Tüketiciler zeytinyağını üreticilerden (.9), marketlerden (20.1), fabrikalardan (13.3) ve şarküterilerden (3.6) satın almaktadır. Tüketicilerin .5'i zeytinyağının insan sağlığına yararlarını bilmektedir ve bunların büyük çoğunluğu (.4) zeytinyağını çok sağlıklı veya sağlıklı olarak nitelendirmiştir. Tüketiciler arasında eğitim seviyesi arttıkça zeytinyağı çeşit bilgisi de artış göstermektedir. Katılımcıların, zeytinyağı satın alma tercihleri ile cinsiyet, medeni durum, yaş, aylık gelir ve aylık gıda harcamaları arasındaki farklar önemli bulunmamıştır. Buna karşılık tüketicilerin eğitim seviyelerine göre ambalaj tercihleri, zeytinyağı çeşit bilgisi ve zeytinyağı satın alınan yerleri arasındaki farklar önemli bulunmuştur. Zeytinyağı üreticilerine ürün geliştirme, pazarlama ve satış artırma çalışmaları sırasında ambalaj, yeni ürün ve çeşit tanıtımı ile perakende satış yerleri konusunda tüketici tercihlerini ve eğilimlerini dikkate alması önerilebilir. Zeytin ve zeytinyağı üretimini ve tüketimini geliştirmek için önümüzdeki süreçte uygulanacak olan politikalarda tüketici tercihlerinin de dikkate alınarak yeni düzenlemelerin bunlara göre oluşturulmasında yarar vardır. ; The aim of this study is to determine the factors ...
BASE
Küreselleşme ile birlikte tüm dünyada artan etkileşim her alanda olduğu gibi yerel yönetimler alanında da değişime ve dönüşüme yol açmıştır. Yerel sorunların sınır ötesi boyutları ve etkin hizmet üretme çabası yerel yönetimleri özellikle de belediyeleri gerek kendi çabaları gerekse de yerel yönetim birlikleri aracılığı ile işbirliği yapmaya yöneltmiştir. Bu işbirliği çeşitlerinden bir tanesi de kardeş şehir ilişkileridir. Sürdürülebilir ve verimli kardeş şehir partneri bulmak ise salt belediyelerin başarabileceği bir şey değildir. Dolayısı ile yerel idareler arasında kurulmuş en kapsamlı işbirliği biçimi olan yerel yönetim birlikleri kardeş şehir alanında üyelerine rehberlik ederek doğru kardeş şehrini bulmaya aracılık etmektedir. Bu tezde de konu ile ilgili temel bilgiler açıklanacak ve kardeş şehir ilişkileri detaylı bir şekilde incelenerek yerel yönetim birliklerinin bu alanda ne gibi katkılar sunduğu Türk Dünyası Belediyeler Birliği (TDBB) örneği ile ortaya koyulmaya çalışılacaktır. ; With the globalization, the increasing interaction around the world has caused change and transformation in every platform, like in local governments. Local problems' international effects and effective service providing efforts led local governments specifically municipalities to cooperate by their own efforts or via unions of local governments. Sister city relation is one of the ways of this cooperation. However, for a municipality, to find a sustainable and effective sister city is not always possible with only their efforts. Therefore, local communities associations, which are the most comprehensive form of cooperation established between local authorities, mediate to find the right sister city by guiding their members in the area of sister cities. In this thesis, basic principles about the subject will be explained and the sister city relations will be examined in detail and the contribution of the local government associations to this field will be examined by using the example of the Union of Turkish World Municipalities (TDBB).
BASE
Bu çalışmada genel olarak, katılımcı demokrasinin gelişmesi, halkın bilgiye, kamu hizmetlerine erişiminin artırılıp, toplum yararına sunulmasına yönelik bir tespit amaçlanmıştır. Özel olarak, e-devlet ve e-yönetişimin temel kavram ve uygulamalarından olan e-katılım olgusunu yerel düzeyde ölçmek amaçlanmıştır. Bu amaçla Bursa il merkezinde yaşayan vatandaşların e-katılım potansiyeli öncüllerinin, ekatılım potansiyeli üzerindeki etkisi araştırılmış ve yerel yönetimlere stratejik birtakım önerilerde bulunulmuştur. E-bilgi sağlama, e-danışma mekanizmasını sağlama ve e-karar verme göstergelerinin e-katılım kavramı ile etkileşiminin analiz edilmesinde e-katılım olgusuna ait ölçütler temel alınmıştır. Bu kavram gelişmiş ülkelerde kabul görmüş, bireysel katılım ve karar vermeyi destekleyerek daha fazla bireyselleşmenin önünü açmıştır. Bu düzeyde karakterize edilen bir katılım, gerek yönetilenlerin kendi arasında gerekse de yönetenler ile yönetilenler arasında ulaşılabilirlik ve açıklık boyutu ile daha fazla çözüm odaklı bir iletişimi ifade etmektedir. Bu model politik katılım, demokratik katılım ve geleneksel politik davranışlara yeni bir bakış açısı getirmiştir. Günümüzde bireysel katılımın gerçekleştirildiği en yenilikçi ve etkili araç olarak sosyal medya araçlarını görmekteyiz. E-katılım başlığı ile tanımlanan, sosyal medya araçlarının yaygın olarak kullanıldığı bir katılım biçimini ifade etmektedir. E-katılım yeni bir kavram olarak kabul görmekte ve gelişmiş ülkelerde yönetişim süreçlerinde önemli bir model olarak gündemde yerini almış ve almaya devam etmektedir. Bu bağlamda bu doktora çalışması, yerel yönetimlerde e-katılım potansiyelini ölçmeyi, hangi faktörlerden nasıl ve ne şekilde etkilediğini, buna bağlı olarak yerel yönetim sistemlerinin yönetişim kavramı bağlamında iyileştirilmesine nasıl bir katkının sağlanacağının araştırılarak, yerel yönetimlere stratejik önerilerde bulunmak amacı ile gerçekleştirilmiştir. Analizlerde ve model çalışmasında bu alanda kabul görmüş yayın ve çalışmalarda kullanılan, BM E-Devlet Araştırması için ek bir endeks olarak türetilmiş olan E-katılım endeksi (EPI) (https://publicadministration.un.org, 05/08/2020), veya ekatılım olgunluk düzeyi (unsurları) olarak da nitelendirilen ölçütler kullanılmıştır. Bu ölçütler, e-bilgi sağlama, e-danışma ve e-karar verme'dir. Çalışmada yerli ve yabancı yazında bulunan kaynakların tamamı incelenerek bir sentez oluşturulmuştur. Literatür taraması ve istatistik, sayısal yöntemler ve pazarlama alanındaki akademisyenlerin dâhil olduğu bir nitel araştırma ile veri toplama formu (anket) son haline getirilmiştir. Oluşturulan bu anket formu ile "E-katılım kavramının vatandaş nezdinde potansiyeli nedir?" ve "E-katılım potansiyeli unsurlarının e-katılım üzerindeki etkileri nedir?" sorularına cevap aranmıştır. E-katılım potansiyelini ölçmek için hazırlanan anket formunun her bir boyutu için yer alan sorular literatüre uygun olarak 5'li likert tipi olarak hazırlanmıştır. Araştırma evreni Bursa ili Osmangazi, Yıldırım ve Nilüfer ilçelerinde 18 yaş üzeri bireyleri içermektedir. Araştırma örneklemine girecek birimlerin (ilçelerin) belirlenmesinde, ilgili oranlar, küme örneklemesi yöntemi ile belirlenmiştir. Her bir ilçe için örneklem hacminin belirlenmesinde ise kota örneklem yöntemi kullanılarak ilçenin Bursa nüfusu içerisindeki oranı örneklem oranına eşdeğer alınmıştır. Verilerin analizinde SPSS ve PLS-SEM programları kullanılmıştır. Araştırma verilerinin analizi iki temel kısımdan oluşmaktadır. Birinci kısımda, anket ile toplanan verilerin frekans analizi sonuçları yer almaktadır. İkinci kısımda ise, araştırma modelinin test edilmesi ile ilgili analiz bulguları yer almaktadır. Model sonuçları incelendiğinde, H1, H2 ve H4 nolu hipotezler kabul görmüş, H3 hipotez desteklenmemiştir. Ayrıca "e-bilgi sağlama"nın, "e-karar vermeyi" 0,516 katsayısı ile etkilediği tespit edilmiştir. "E-danışma sağlama"nın, "e-karar vermeyi" 0,354 katsayısı ile etkilediği tespit edilmiştir. Diğer bir hipotez olan "e-danışma sağlamanın", "ekatılım" üzerindeki etkisi istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. "E-karar verme"nin "e-katılım" üzerinde 0,592 katsayısı ile etkili olduğu bulunmuştur. Yol katsayıları incelendiğinde "e-karar verme"nin "e-danışma sağlama" ve "e-bilgi sağlama" tarafından açıklanma oranının 0,715 olarak bulunduğu benzer şekilde "e-katılım"ın "e-danışma sağlama" ve e-karar verme" tarafından açıklanma oranının da 0,676 olduğu görülmektedir. Elde edilen modelleme bulgularına dayanılarak yerel yönetimlere stratejik önerilerde bulunulmuştur. ; In this study, in general, a determination aimed at developing participatory democracy, increasing the access of the public to information and public services and presenting them for the benefit of society. In particular, it is aimed to measure the phenomenon of e-participation, which is one of the basic concepts and applications of egovernment and e-governance, at the local level. For this purpose, the effect of the eparticipation potential precursors of the citizens living in the city center of Bursa on the e-participation potential has been researched and some strategic suggestions have been made to the local administrations. In analyzing the interaction of e-information, e-consultation mechanism and edecision-making indicators with the concept of e-participation, the criteria of eparticipation are based on. This concept has been accepted in developed countries, and has led to more individualization by supporting individual participation and decision making. Participation, characterized at this level, refers to a more solution-oriented communication, with the dimension of accessibility and openness, both between the rulers and between the rulers and the ruled. This model brought a new perspective to political participation, democratic participation and traditional political behavior. Today, we see social media tools as the most innovative and effective instrument for individual participation. E-participation refers to a form of participation where social media tools are widely used. E-participation is accepted as a new concept and has taken its place on the agenda as an important model in the governance processes in developed countries. In this context this doctorate study aims to making strategic suggestions to, by measuring the potential of e-participation at local governments. Also in this study performed how and in what way e-participation affected and by researching how to contribute to the improvement of local management systems in the context of governance. In the analysis and model study, the criteria used in publications and studies accepted in the field, which are derived as an additional index for the UN EGovernment Research, which are also defined as the e-participation index (EPI) or the level of e-participation maturity (elements). These criteria are e-information provision, e-consultation and e-decision making. In the study, a synthesis was created by examining all the sources in the local and foreign literature. Literature review and statistics, have been finalized by taking opinions of academicians in numerical methods and marketing area after a qualitative research. With this questionnaire form, answers were sought for the following questions: "What is the potential of the e-participation concept for the citizen?" and "What are the effects of e-participation potential premises on e-participation?". The questions for each dimension of the questionnaire form prepared to measure the potential of e-participation were prepared as a 5-point Likert type in accordance with the literature. The universe of study includes individuals over the age of 18 in Bursa, Osmangazi, Yıldırım and Nilüfer districts. The ratios of the units (districts) to be included in the research sample were determined by cluster sampling method. In determining the sample volume for each district, the rate of the district in Bursa population was taken as equivalent to the sample rate by using the quota sampling method. SPSS and PLS-SEM programs were used to analyze the data. Analysis of research data consists of two basic parts. In the first part, the frequency analysis results of the data collected by the survey are included. In the second part, there are analysis findings related to testing the research model. According to the model results, the H1, H2 and H4 hypotheses were accepted, the H3 hypothesis was not supported. Also, it has been found that "e-information provision" affects on "e-decision making" with the coefficient of 0,516. It has been found that "providing e-consulting" affects on "e-decision making" with the coefficient of 0,354. Another hypothesis, "providing e-consultation", had no statistically significant effect on "e-participation". It has been found that "e-decision making" affects on "e-participation" with the coefficient of 0,592. The explanation ratio of "e-decision making" for "providing econsultancy" and "providing e-information" was found to be 0.715, similarly, the explanation ratio of "e-participation" for "providing e-consultancy" and "e-decision making" was found to be 0.676 when the path coefficients are examined. Based on the modeling findings obtained, strategic suggestions were made to the local governments.
BASE
Avrupa Konseyi yerel yönetişimin geliştirilmesi için çalışmalar ortaya koymaktadır. Bu kapsamda konseye üye ülkelerin yerel yönetimlerini "Avrupa Yerel Demokrasi Haftası" adı altında, yerel yönetişimi geliştirici etkinlikler düzenlemeleri için teşvik etmektedir. Bu etkinlik çerçevesinde faaliyet gerçekleştiren yerel yönetimlere "12 Yıldızlı Şehir" statüsü verilmektedir. Bu statü yıllık olarak verilmektedir ve statünün tekrar alınması için her yıl aynı etkinliğe tekrar katılmak gerekmektedir. Konuyla ilgili olarak bu çalışma kapsamında Türkiye'den Avrupa Yerel Demokrasi Haftası etkinliklerine katılım sağlayan ve 12 Yıldızlı Şehir statüsü alan yerel yönetimler tespit edilmeye çalışılmıştır. Ayrıca ilgili yerel yönetimlerin bu etkinlik kapsamında yaptıkları çalışmalar da tespit edilmeye çalışılmıştır. Yapılan inceleme sırasında Türkiye'den Avrupa Yerel Demokrasi Haftası etkinliklerine katılan ve 12 Yıldızlı Şehir statüsü kazanan belediyeler olduğu görülmüştür. Bunun yanında söz konusu statüyü ilk defa kazanmak için Türkiye'den farklı belediyelerin çalışmalar yaptıkları da dikkat çekmektedir. Fakat il özel idarelerinin, köy idarelerinin, STK'ların ve diğer yerel yönetişim aktörlerinin bu etkinliğe katılım sağlamadıkları görülmektedir. ; The Council of Europe is working to improve local governance. In this context, the Council encourages the local governments of the member countries to organize activities to promote local governance under the name of European Local Democracy Week. 12-Star City status is given to local authorities which participate this activity. This status is given annually and it is necessary to rejoin the same event every year in order to get the status again. Within the scope of this study, local governments from Turkey which participate to European Local Democracy Week and gets 12 Star City status have been tried to determined. In addition, the activities of the related local governments within the scope of this week have been tried to be determined. During the review it is determined that, there are municipalities from Turkey which participate to European Local Democracy Week and gets 12 Star City status. Besides it draws attention that, different municipalities from Turkey participate to week to win the status for the first time. However, it is determined that special provincial administrations, village administrations, NGOs and other local governance actors are not participating to this event.
BASE
Kent birlikte yaşamın ortak simgesi olan yerleşim birimidir. Kent medeniyetin ve kültürün ortaya çıktığı, ortaksavunma ihtiyacının karşılandığı ve halkın kendi kendini doğrudan yönetebildiği tarihsel bir mekân olarak zamaniçerisinde merkezi yönetim karşısında güç kaybederek günümüze kadar ulaşmıştır. Ancak hem bir yerleşim hem de biryönetim birimi olan kent güncel gelişmeler karşısında canlılığını kaybetmemiş ve toplumsal ihtiyaçların karşılanmasındayerel düzeyde aktif görevler üstlenmiştir. Kent yönetimlerinin yönetişim ve yerelleşme kavramları kapsamında yenidenmodellenmeleri gerekmektedir. Bu bağlamda kentlerin yerelleşen yönetişim anlayışı kapsamında yönetilen birimler halinedönüştürülmelerine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu noktada yönetişim anlayışının bir unsurunu oluşturan sivil toplumkuruluşları da kamu ve özel sektör ile işbirliği kapsamında kent yönetimini yerelleşen yönetişim modeline doğru geçiş içinhazırlamaya çalışmaktadırlar. Bu çalışmada literatür taraması ve kurgusal analiz yöntemi kullanılarak kent ve kentyönetimi ile ilgili kavramsal unsurlara değinilecek ve ardından çalışmanın gerçek kurgusunun yapıldığı yönetişim, yerelyönetişim ve yerelleşen yönetişim kavramları konu edilecektir. ; A city is a settlement unit which is the common symbol of life together. The city has reached the level of day-today losing strength in the face of central government as a historical place where civilization and culture emerged, the need for common defense and the people can direct themselves directly. However, as a settlement and a management unit, the city has not lost its vitality in the face of current developments and has undertaken active duties at local level in meeting social needs. Urban governments need to be remodeled under the concepts of governance and localization. In this context, the cities need to be transformed into managed units within the framework of localized governance. At this point, nongovernmental organizations, which form an element of governance, also try to prepare city administration for ...
BASE
In: İmge Kitabevi yayınları 13