Kadın karşıtı söylemin İslam geleneğindeki izdüşümleri
In: Kitâbiyât 4
In: Araştırma, inceleme
In: Kadın 1
5 Ergebnisse
Sortierung:
In: Kitâbiyât 4
In: Araştırma, inceleme
In: Kadın 1
GENERAL KNOWLEDGEName and Surname : Mehmet KaradayıField: İnternational RelationProgramme: DoctorateSupervisor: Professor Cengiz OkmanDegree Awarded and Date: Doctorate- March 2005Keywords: Power Diplomacy, Military ForceABSTRACTIMPLEMENTATION OF POWER DIPLOMACY UNITED STATES OF AMERICA AND TURKEYSeptember 11, 2001 terrorist attacks changed America's political strategies implemented during Cold War and 1990s deeply and made military force the most important element of foreign policy. Undoubtedly, power diplomacy implemented by the USA affects all states. Without any legal basis, USA thinks to have military intervention right, in the framework of 'preemptive strike' doctrine, against states and terrorist organizations seen as threat by the USA. Especially 2001 Afghanistan and March 2003 Iraq military interventions are clear instances.In the 21st century, the concept of the enemy completely changed and the possibility of big powers' fighting with each other by way of alliances fairly decreased. In the 21st century, instead of arsenal wars, there emerged a kind of war against enemy using asymmetric methods. By this thesis, it was mentioned the last position of American power diplomacy in 21st century and the place of military force in its power diplomacy. The national security policy planned by the USA aimed at future, the national security strategy, Joint Vision 2020 and The Army in 2020 established by the USA with direction of military national strategy were researched as bases of military power being basic argument of power diplomacy. It is examined where the USA deploys its forces and gives them which missions by using as an element of foreign policy. Turkey located in the most complicated region of the world is closely influenced by any developments in its region. Therefore, Turkey needs to implement effective power diplomacy in order to manipulate the regional politics and become effective in its region. In this thesis, it is mentioned the practice of power diplomacy of Turkey by taking USA power diplomacy implementation into consideration. It is tried to explain the elements owned by Turkey in order to manage effective implementation of power diplomacy. When taking into consideration of available Turkish military force, in the near future, with effective power diplomacy in accordance with its traditional foreign policy which has new approach, it is reached the result that Turkey would have more words to say in its region.GENEL BİLGİLERİsim ve Soyadı: Mehmet KaradayıAnabilim Dalı: Uluslararası İlişkilerProgramı: DoktoraTez Danışmanı: Prof. Dr. Cengiz OkmanTez Türü ve Tarihi: Doktora - Mart 2005Anahtar Kelimeler: Güç Diplomasisi, Askeri Güç, ÖZET GÜÇ DİPLOMASİSİ UYGULAMALARI ABD VE TÜRKİYE11 Eylül 2001 terörist saldırıları, Amerika'nın soğuk savaş sırasında ve özellikle 1990'lı yıllarda uyguladığı dış politika stratejilerini büyük ölçüde değiştirmiş ve askeri gücü dış politikanın en önemli unsuru haline getirmiştir. ABD'nin uyguladığı güç diplomasisi şüphesiz bütün devletleri etkilemektedir. Amerika Birleşik Devletleri kendine tehdit gördüğü devletlere ve terörist örgütlere karşı herhangi bir meşru zemin aramadan askeri müdahale yapma hakkını 'önleyici saldırı' doktrini çerçevesinde kendinde görmektedir. Özellikle 2001 Afganistan ve Mart 2003 Irak'a müdahaleleri bunun örnekleridir.21.yüzyılda düşman kavramı tamamen değişmiş ve büyük devletlerin ittifaklar yolu ile birbirleri ile savaşma ihtimalleri oldukça azalmıştır. 21. yüzyılda topyekün savaş yerine asimetrik yöntemler kullanan düşmana karşı savaş başlamıştır. Bu çalışma ile ABD güç diplomasisinin 21. yüzyıldaki aldığı son şekil ve askeri gücün bunun içindeki yerine değinilmiştir. ABD'nin geleceğe yönelik tasarladığı ulusal güvenlik politikası, ulusal güvenlik stratejisi, milli askeri stratejisi doğrultusunda oluşturduğu Müşterek Vizyon 2020 ve 2020'de Ordusu, güç diplomasisinde temel aracı olan askeri gücün esasları olarak incelenmiştir. ABD'nin milli çıkarlarını korumak için dünyada askeri kuvvetlerini nerede konuşlandırarak ve bunlara ne gibi görevler vererek dış politikanın bir unsuru olarak kullandığı ele alınmıştır.Dünyanın en karışık bölgelerinden birinde olan Türkiye, bölgesindeki her gelişmede çok yakından etkilenmektedir. Dolayısıyla Türkiye'nin bölgesinde etkin olabilmesi ve bölge politikalarını yönlendirebilmesi için çok etkili bir güç diplomasisi uygulaması gerekmektedir. Bu çalışmada Türkiye'nin kendisine ABD modelini göz önünde bulundurarak güç diplomasisi uygulaması üzerinde durulmuştur. Mevcut askeri potansiyeli dikkate alındığında, Türkiye'nin geleneksel dış politikasıyla uyumlu yeni yönelimlerle, uygulayacağı etkin bir güç diplomasisi ile yakın gelecekte, bölgesinde çok daha fazla söz sahibi olacağı sonucuna ulaşılmıştır.
BASE
ABSTRACTFORCE PROJECTION IN INTERNATIONAL LAW AND SOVEREIGNTY BY MEANS OF UNITED NATIONS PEACE SUPPORT OPERATIONSIn the threshold of a new era, starting from early 1900's all nations began to appear dependent on each other in an ever-accelerating global world where the concept of classical total sovereignty transitions itself into a new understanding discribed as partial soverignty, especially by financial means.Threats, today are described mainly at economical level but yet not succesfully resolved without use of force projection. After devastating centuries of wars and conflict all around the globe, nations found themselves in a common urge to unite under the flag of International Organizations in the hope of ensuring a safe platform to negotiate over conflicting subjects and find solutions at political level , thus, preventing the painfull history repeat it self again. " United Nations" (U.N.) is inarguably the most widespread of all international organizations with the participation of almost evey country as amember.This dissertation aims to examine how U.N. finds legal grounds to interfere with governmental issues and under what circumstances U.N. resolutions affect national sovvereignty. Althought the unity is suppossed to be founded upon existence of equal members, U.N. unfortunately has acted more like an oligarchical club so far.This situation brings a lot of criticism especially about the special rights and authority of five permanant members of the Security Concil. It is a fact that thronghout decades, many conflicts have arisen in deffrent parts of the global map just because these privileged members used their authority in favour of their foreign policies. It is also this fact why U.N. today can be described anything but thrustworthy, apart from the motives of its foundation. In the recess period of its existence, reliability lost can only be attained by a well-performed renovation Project in the political structure and authority dispersal equally spread members of the union ÖZETULUSLARARASI HUKUKTA KUVVET KULLANMA VE BİRLEŞMİŞ MİLLETLER BARIŞI KORUMA HAREKATLARI İLE EGEMENLİK20. Yüzyıl başlarından itibaren Klasik Egemenlik anlayışı artık yerini sınırlı egemenlik anlayışına bırakmıştır. Küreselleşme ile şekillenen yeni dünya düzeninde artık tüm devletler birbirlerine muhtaç duruma gelmişlerdir. Yeni dünya düzeninde tehditler daha çok ekonomik düzeydedir. Ancak devletlerin birbirlerine karşı kuvvet kullanmaları engellenememiştir. Muhtemelen bundan sonrada engellenemeyecektir. Dünyanın artık tek isteği barış ve huzur içinde yaşamaktır. Devletler barış ve huzur içinde yaşamak ve geçmişte yaşanan acıların tekrarını önlemek maksadıyla uluslararası örgütler kurma yoluna gitmişlerdir. Yüzyılımızın bu anlamda en etkin örgütü olarak Birleşmiş Milletler kurulmuştur. Bu gün hemen hemen bütün devletler bu örgüte üye durumundadır.Bu çalışmamızda Birleşmiş Milletler Örgütünün devletin egemenliğine hangi nedenlerle müdahale edebildiği anlatılmıştır. Günümüzde özellikle Birleşmiş Milletler Örgütü devletin egemenliğine İnsani amaçlarla müdahale etmektedir. Kendisine ait bir askeri gücü olmayıp, üye devletlerin gönüllü yardımlarıyla oluşturulan Birleşmiş Milletler maalesef büyük devletlerin güdümü altındadır. Haklı olarak bugünkü yapısı eleştirilmektedir. Bu eleştirilerin büyük bir bölümü Güvenlik Konseyinin beş daimi üyesinin statüsü ve bunların veto yetkileri ile ilgilidir. Bu devletler veto yetkilerini hep kendi ülkelerinin dış politikaları yönümde kullanmışlardır. Bu yönden de dünyanın birçok yerinde çatışmalar devam etmektedir. Bu durum Birleşmiş Milletlerin güvenirliğini zayıflatmıştır. Birleşmiş Milletler Örgütünü, devletlerin gerçek anlamda eşit olarak söz sahibi olduğu yapıya kavuşturmak zorunlu bir hal almıştır. Ancak bu durumda Birleşmiş Milletler güvenilir bir örgüt olabilir.
BASE
Toplumun gündelik ihtiyaçlarıyla ilgili kamu hizmetlerini görme işlevini yerine getiren idarenin, etkin bir işleyişe sahip olması ve kamu hizmetlerinden yararlananların haklarının korunması için idare, çeşitli şekillerde denetime tabi tutulmaktadır. Merkezden yönetim idarelerinin yerinden yönetim idareleri üzerindeki denetim yetkisi olan idari vesayet, günümüzde içeriği ve sınırı bakımından bütün dünyada sancılı bir sorun olup, uzun yıllardır ülkemiz gündemini meşgul etmeye devam etmektedir.Bu çalışma ile, merkezi idarenin yerel yönetimler üzerindeki idari vesayet denetimi, yeni kamu yönetimi anlayışı çerçevesinde ve yeni yapılan yasal düzenlemeler ışığında, değişmeye başlayan görünümü ile anlatılmaya çalışılmıştır. Çalışmamızda idari vesayetin bir denetim türü olması göz önünde bulundurularak, idarenin diğer denetlenme şekilleri olan; yargı denetimi, siyasi denetim, kamuoyu denetimi, hiyerarşik denetim ve ombudsman denetimi hakkında bilgi verildikten sonra, idari vesayet; tanımı, içeriği, ilişkili olduğu temel kavramlar ve diğer denetim yöntemleri ile farklılıkları ortaya konularak ele alınmıştır. İdari vesayet incelenirken, konunun daha iyi anlaşılması bakımından yerel özerklik kavramı ayrıca ele alınmıştır. Bu konular ele alınırken, ilgili kitap, makale, mevzuat, yargı kararları ve uluslararası metin ve sözleşme hükümleri incelenip tahlil edilmiştir.Merkezi idarenin yerel yönetimler üzerindeki idari vesayet denetiminin ağır bir şekilde uygulanması durumunda vesayetin, hiyerarşiye yakın bir görünüme kavuştuğu görülmektedir. Ülkemizde merkeziyetçilik geleneğinin de etkisiyle, günümüze kadar, merkezi idarenin yerel yönetimler üzerinde ağır bir vesayet denetimi uyguladığı görülmektedir. Ancak, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası antlaşmalar ve Avrupa Birliği'ne üyelik süreci ile birlikte, yerel yönetimlerle ilgili olarak yeni kabul edilen düzenlemelerde idari vesayet denetiminin hafifletilmeye başlandığı görülmektedir. Sonuç olarak, günümüzde yükselen yerelleşme ve özerklik kavramları karşısında, demokratik ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de, hukuka uygunluğu sağlamaya yönelik idari vesayet denetiminin kabul edilmesi ve yerindelik denetiminden olabildiğince uzaklaşılması gereklidir. Yapılacak düzenlemelerde, idari vesayetin tamamen kaldırılması yerine bu ilkeye uygun hareket edilmesi, idarenin bütünlüğü ilkesinin çağdaş ve demokratik değerlerle sağlanması bakımından daha uygun olacaktır. The administration responsible for carrying out public services related to the daily needs of the public has been under control in different ways in order to secure its operation effective and efficient and protects those getting benefit from these public services. The administrative tutelage of the centralised administration which has the authoriy of monitoring over the local administration is a big problem in all over the world in terms of its content and limits and has been engaging the attention of our country's agenda for a time.With this study, the control of administrative tutelage of the central administration over local administration have been analyzed in the light of new public administration concept and recent legal regulations.Having explained the other controling ways such as sudicial control, political control, public control, hierarchical control and ombudsman control by cosidering the administrative tutelage as a controlling sort, the administrative tutelage has been explained by its related basic concepts, contents, definition and discussing the differences with the other control methods. While analyzing the administrative tutelage, the concept of local autonomy has also been analyzed to make the subject more precise. Moreover; while analyzing these topics it has also been referred to related books, current laws, international texts and contracts.When the central authority carries out the administrative tutelage power over the local administration, we observe that tutelage takes a shape closer to hierarchy. In our country, we observe that central administration have had a heavy tutelage control on the local administrations until now with the impacts of centralisation tradition. However, both in line with the treaties Turkey has agreed and the period that Turkey has entered in the way of European Union, we observe that the control is lessening with the new regulations that have been enacted recently. In conclusion, like in every democratic country and in the light of the concepts like decentralization and autonomy that have been gaining too much importance at the moment; it is necessary that we accept the administrative tutelage to provide law appropriateness in place and go as far as possible from aptness control. In the regulations that will be done, instead of removing administrative tutelage it is more appropiate to act in accordance with this principle in terms of providing administrative integrity by contemporary and democratic values.
BASE
Sivil Toplum, sivil toplum kuruluşları, Sivil toplum kuruluşlarının devlet içerisindeki yeri, demokrasi, devlet, devlet kurumları, emniyet teşkilatı, Polisin Sivil Toplum kuruluşlarına bakış açısı, özgürlükler, Avrupa birliği kavramları dünyanın olduğu gibi ülkemizin gündemini de uzun süre meşgul etmiştir. Küreselleşen dünyada devletler etkisini kaybetmekte, özgürlükler alanı genişlemektedir. Toplulukların devlet gibi düşünmediği veya devletin düşünmediği konularda bir araya gelerek organize oldukları, devletin boş bıraktığı alanlarda faaliyet gösterdikleri, devletin bazı yetkilerini kullandıklarını görmekteyiz. Ülkemizde sivil toplum kuruluşlarının gelişme dönemi 1980 yılından sonra olduğu görülmekle birlikte, topluma hizmeti görev kabul etmiş bir sivil toplum kuruluşu olan vakıfların kuruluş tarihinin asırlar öncesine dayandığını söyleyebiliriz. Türkiye'de 1995 yılında çeşitli Sivil Toplum Kuruluşları arasındaki ilişkilerin serbest bırakılması önemli bir karar olmakla birlikte 2004 yılında dernekler kanununda yapılan değişiklik ve emniyet teşkilatından bağımsız yapılanma imkânı tanınması, sivil toplum kuruluşlarının gelişmesi ve faaliyetlerinin çeşitliliğinin artması bakımından önemlidir. Bu çalışmamızda sivil toplum, sivil toplum kuruluşları ve bağlantılı terimlerin açıklanmasının yanında görevi sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerini yasalar çerçevesinde güvenli bir şekilde yapmasını sağlamak, yasa dışı söylem ve hareketleri yargıya intikal ettirmek olan Polisin sivil toplum kuruluşlarına bakışını ele alacağız. Emniyet Müdürlüğü bünyelerinde kuruluşu bulunan Güvenlik Şube Müdürlüğü Sivil Toplum Kuruluşları ile yasalardan kaynaklanan ilişkiler kurmak zorundadır. Aynı ilişki kurma zorunluluğu sivil toplum kuruluşları içinde geçerlidir. Polis ilişkilerini kurarken sivil toplum kuruluşlarını kategorize eder ve yasaların izin verdiği ölçüde görev niteliğine bakılarak iletişim içine girer. Bu iletişim ve ilişki sınırlı ve ölçülüdür. Bu çalışmamızda sivil toplum kuruluşları ile Polis ilişkisini incelerken ilgili yasaların neler olduğunu bu yasaların güncelliği ile birlikte eksiklerini, yasalardan kaynaklanan ilişki bozukluklarını inceleyeceğiz Sivil Toplum Kuruluşları demokrasi hayatı ve kültürü için ne kadar önemli olursa olsun faaliyetlerinin belli ölçüde sınırlandırılmasının gerektiği bunun demokrasinin gerekliliği olduğu ve demokrasi hayatının gelişmesinde Polisin davranışı ve yasaların özelliğinin ne kadar önemli olduğudur. Ülkemizdeki Sivil toplum kuruluşları ile Dünya'daki sivil toplum kuruluşları arasında büyük farklılıklar vardır. Bunun çok yönlü sebepleri olsa da demokrasi kültürünün tam anlamıyla yerleşmemiş olması en büyük sebeptir. Ankara Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü bu eksikliğin farkında olarak hareket etmekte, sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerinde davranışları ve iletişimiyle örnek olmaya çalışmaktadır. Bu davranışlar başkente özel ve kişilere bağlı olsa da Türkiye'de uygulanması gereken davranış özelliğini kazanması açısından önemlidir. Çalışmamızda polis teşkilatının tamamının görüşünü yansıtmasa da resmi ve sivil çalışan polislere uyguladığımız ankette; Türkiye'de Polisin ilişki kurduğu sivil toplum kuruluşlarına nasıl baktığı, onları nasıl değerlendirdiği, faaliyetlerdeki tutumu yasaların sivil toplum kuruluşlarına tanıdığı özgürlükler polisin bu konudaki düşünceleri incelenmeye ve bir çerçeve çizilmeye çalışılmıştır. Sivil toplum kuruluşları denince polisin aklına ilk gelen düşüncenin sokaklarda eylem yapan, kaldırım taşlarını söküp kendisine taş atan öğrenci grupları, illegal söylemleri dile getiren, polis ile çatışmaktan çekinmeyen öğrenci platformları ve sendikalar gelir. İllegal örgütlere altyapı sağlayan dernekler, vakıflar, devlet değerlerini ve sistemini tanımayan, yazılı olarak kanuna uygun parti kabul edilen ama söylemlerinde devlete karşı tavır alan veya bölücü, irticai faaliyetleri bulunan siyasi partilerin de bulunduğunu unutmamak gerekir. Her Sivil toplum kuruluşu göründüğü kadar masum değildir. Bu masumiyet halkımız tarafından zamanla anlaşılmakta ve tepkisini yeri geldiğinde ortaya koymaktadır. Kuruluş amacı doğrultusunda hareket eden yasalara saygılı, dürüst, topluma hizmet eden Sivil Toplum Kuruluşlarının polis ile olan ilişkisi sadece evrak üzerinde kalmakta veya güvenlik talebi şeklinde kalmakta ve sorun yaşanmamaktadır. Türkiye'nin küreselleşen dünyanın saygın bir üyesi olabilmesi için, STK'larının çok sayıda, değişik türde ve ölçekte, yüksek potansiyeli, dünyaya açık, işlevlerini başarıyla yerine getirebilen, kendilerine güven duyulan bir biçimde gelişmesini sağlayabilmesi gerekir.Bu çalışma sonucunda elde edilecek verilerle demokrasi kültürüne katkı sağlayacağımızı düşünerek sivil toplum kuruluşlarının polis ile ilişkilerinin ne kadar önemli olduğunu, faaliyet istatistikleri ve Emniyet verileri kullanılarak açıklanmaya çalışılmaktadır. Bu ilişkilerin geliştirilmesinin demokrasinin gelişimi, demokrasi kültürünün topluma ve kurumlara hakim olması için şart olduğu değerlendirilmeleri yapılacaktır ; Civil Societies, Civil Society Institutions, place of the Civil Society Organizations within the State, democracy, state, state institutions, Police Organization, point of view of the Police organization Civil Societies, liberties, and European concept employed our country agenda as well of the world for a long time. States are loosing their effectiveness and widening liberties field in the globalize world. We begin to recognize that Civil Societies are performing their activities within the field?s state desolated and they are not thinking like the state. Progression period of the Civil Society?s Institutions in our country is after 1980?s. However, we can mention the history of the foundations that are accepted serving to society are based to centuries ago. While the important decision has been taking during the year 1995 on the release of relations between the various civil societies Institutions, changes made on the club law at 2004 it also important regarding to structuring independently from the police, given also self developing possibility to civil society organizations and in increasing variety of activities. In this study, we will undertake point of view of the police forces which are in obligation to provide to civil societies organizations to perform their activities safely within the legal frame work, beside to explain affiliated terms, civil society?s organizations and civil society . Security Department Directorate of the Police organization is obliged to establish relation with the Civil Society Organizations sourced from the laws. Same obligation is stand still for the Civil Society Organizations. Police, while establishing relation categorizes Civil Society organizations and enters in to the communication according to the nature of the duty and the laws are allowed. This communication is limited and moderate. In this study, while examining relation between the Police organization and Civil Society Organization, we will also study up to datedness these laws together with relation failures sourced from the law.Their activities necessary to be limited within the certain measures no matter how much important the Civil Society Organizations for democratic life and culture, and this limitation is also necessity of democracy and importance of the Police behavior and the characteristics of the laws. There is a large difference between Civil Society Organizations of our country and the Civil Society Organizations of the world. Notwithstanding multi-dimensional reasons, main reason is, democracy culture is not established in a proper sense. Ankara Directorate of Police, Security Department Directorate is acting well aware of this absence and runs to set a good example with his behavior and communication during the activities of the Civil Society Organizations. However, these behaviors in the Capital city, special and linked to the persons, it is important that behaviors gains necessary characteristics to apply in Turkey. In this study, even not reflecting the entire point of view of the Police Organization, we tried to draw an outline, on the police opinion and their evaluation on the liberty has been granted to the Civil Society Organizations the laws ad they are communicating with. We must not forget that when we speak about the Civil Society organizations, first thing considered by the police, are the students groups throwing pavement stones, students platforms with illegal pronunciations, syndicates not hesitating to clash with the police, clubs providing substructure to the illegal organizations, and the political parties considered legal according to laws, but not recognizing state values and system and with an attitude and pronunciations against the state in their speeches. Each Civil Society Organizations are that innocent as we are seen fro outside. However, this innocence understands by our public within the time and they betray their response in time. Relation of the Civil Society Organizations acting toward their constitutional aims, respecting laws, honest, and giving their services to the society with the police is only on the paper works such demand of security and posing no problems. For the Turkey becomes a respectful member of the global world, Civil Society organizations must provide progress in a manner of different kind and size, with his high potential and fulfill his functions with success within the trust. With the Data will be obtained at the result of this study, is trying to explain the importance of the relation between the police and Civil Society Organizations for to providecontribution to the democracy by using activity statistics together with security data?s. In this study evaluation on the progress of these relations which is a requirement for the progress of the democracy.
BASE