Rule of law and constitutional democracy
In: The Turkish yearbook of international relations, Band 46, Heft 0, S. 91-106
20 Ergebnisse
Sortierung:
In: The Turkish yearbook of international relations, Band 46, Heft 0, S. 91-106
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 001-011
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 1-26
In: The Turkish yearbook of international relations, Band 48, Heft 0, S. 19-36
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 001-004
In: Turkish journal of Middle Eastern studies: Türkiye ortadoğu çalışmaları dergisi, Band 9, Heft 2, S. 167-206
ISSN: 2147-7523
This article studies Egyptian and Tunisian transitions by investigating the effect of two factors, namely electoral system choice and the presence of competitive oppositionparties. It suggests that, between 2011 and 2015, the electoral system choice and the presence of competitive political parties contributed to the transition to democracy inTunisia while the same two factors were causes of the failed transition in Egypt. It concludes by arguing that during transitional phases, electoral system choice andpresence of competitive political parties help institutionalization of normal, limited political uncertainty in a polity. Accordingly, these two factors compel cooperation andnegotiation between different political actors, which in turn help democracy survive transitions.
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 177-211
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 001-035
In: Liberal Düşünce Dergisi, Heft 108, S. 1-25
Liberalizm ve demokrasi gibi sosyal olgular tarihsel süreçte sürekli bir değişim içerisinde olmuştur. Günümüzün liberal demokratik rejimleri internet ve sosyal medya gibi güncel teknolojik gelişmelerle başa çıkmakta zorlanmaktadır. Çağımızda uluslararası sistemde en yaygın rejim türü demokrasidir. Ancak yaygınlaşan demokrasi son yıllarda derinliğini yitirmekte ve liberal değerler sistem genelinde gerileme eğilimi göstermektedir. Bu eğilim, illiberalizm olarak ifade edilen ve liberal değerlerin görece göz ardı edildiği demokratik rejimlerin son yıllardaki yükselişini göstermektedir. Liberal demokrasi için olumlu kabul edilen iletişim ve medya alanında yaşanan teknolojik gelişmelere rağmen son yıllarda söz konusu değerlerin gerilemekte oluşu farklı bir bakış açısından açıklama gerektirmektedir. Bu bağlamda internet ve sosyal medya gibi araçların liberal demokrasiye doğrudan katkı sunan araçlar olmadığı argümanı güç kazanmaktadır. Liberal değerlere ilişkin çeşitli veri tabanları üzerinden yapılan değerlendirmelerle gerileme eğilimini ortaya koyan bu çalışma, ayrıca söz konusu gerilemede internet ve sosyal medya gibi çağımızın modern iletişim ve medya araçlarının rolünü açıklamayı amaçlamaktadır.
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi
ISSN: 1309-1034
Avrupa Birliği'nin (AB) demokrasi yardımı politikalarına rağmen, Balkanlar'da demokratikleşmeye ilişkin yaygın beklentilerin tersine bir gelişme yaşanmasının nedeni nedir? Mevcut literatürde AB'nin genişleme politikasının Balkanlar'daki demokratikleşme sürecini desteklediği, ancak AB'nin demokrasi yardımı politikalarının sonucunun, bölgede ülkelerinin iç özellikleri tarafından belirlendiği görüşü öne çıkmaktadır. Bununla beraber son araştırmalar AB'nin demokrasi yardımı politikalarının sınırlılıklarına dikkat çekmişlerdir. Bu makale, Arnavutluk gibi literatürde ihmal edilmiş bir örneğe odaklanarak bu eleştirel literatüre katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Makale, eleştirel ekonomi politik bir bakışla AB'nin demokrasiye yardım politikalarının Arnavutluk örneğinde demokratikleşme sürecini nasıl etkilediğini incelemektedir. Makalenin temel savı, AB'nin Balkanlar'daki demokrasi yardım politikalarının, bölgede teşvik ettiği neoliberal model tarafından kısıtlandığıdır. Makale, AB'nin desteklediği neoliberal birikim stratejisinin demokratikleşme sürecini kısıtladığı varsayımdan hareketle, Arnavutluk'taki devlet-toplum-piyasa ilişkisinin, uluslararası kurum ve aktörlerin neoliberal öncelikleri kapsamında nasıl şekillendirildiğini göstermektedir. Makale, AB'nin genişleme politikaları çerçevesinde yaptığı demokrasi yardımının neoliberal modelin uygulanmasıyla sınırlı olduğu ve Avrupalılaşma ideolojisinin neoliberal birikim stratejisinin doğallaştırılmasına hizmet ettiği sonucuna ulaşmaktadır.
In: Liberal Düşünce Dergisi, Heft 106, S. 35-57
Bu çalışma, küreselleşme sürecinin dinamik yapısından kaynaklanan olumsuz sonuçlarına çözüm üretebilmek için ortaya atılan projelerden biri olan kozmopolitan demokrasiyi tartışmaktadır. Bu doğrultuda kozmopolitan demokratların ve bu projeye eleştirel yaklaşan ekollerin temel savları ele alınmıştır. Bu çerçevede çalışmanın temel araştırma sorusu, kozmopolitan demokrasi projesinin, küreselleşmenin yarattığı sorunlara çözüm getirip getiremeyeceğidir. Bu bağlamda, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere hükümetler arası kurumlara yönelik reform önerilerine karşı, ekollerin farklı yaklaşımları, güncel küresel sorunlar çerçevesinde analiz edilmeye çalışılmıştır. Çalışmanın temel araştırma sorusu, kozmopolitan demokrasi projesinin, küreselleşmenin yarattığı sorunlara çözüm getirip getiremeyeceğidir.
In: Liberal Düşünce Dergisi, Heft 106, S. 1-34
Demokrasinin klasik anlayışı modern demokrasinin pratikteki işleyişini yansıtmadığı ve gerçekçi olmadığı gerekçesiyle eleştirilmiştir. Pek çok teorisyen modern demokrasinin ampirizme dayanan gerçekçi bir teorisini geliştirme konusunda girişimlerde bulunmuştur. Genel olarak demokratik elitizm teorisyenleri olarak anılan bu yazarlar, demokrasi yönetimlerinde halkın veya çoğunluğun iradesinin değil, elitlerin başat unsur olduğunu savundular. Ampirik araştırmalara dayanarak; halkın siyasi meseleler söz konusu olduğunda ilgisiz, bilgisiz, irrasyonel, kısa vadeli düşünen, kendini çıkarlarını gözeten ve haklar, özgürlükler ve demokrasi konusunda elitlerden daha olumsuz bir görüşe sahip olduğunu ileri sürdüler. Ölçek meselesi ve bahsedilen araştırma çıkarımlarına dayanarak elitlerin demokrasilerde hayatî bir yeri ve rolü olduğunu iddia ettiler. Temsili demokrasinin ve dolayısıyla elitlerin modern toplumda demokrasiyi mümkün kıldığı sonucuna ulaştılar. Liberal demokrasilerin kurulması ve istikrarı için; elitlerin demokrasinin temel kuralları ve değerleri üzerinde gönüllü bir uzlaşıya sahip olmaları, tek bir bütünleşik elit yerine çoğul elitlerin bulunması, elitlerin göreve gelebilmek için seçimlerde seçmenin oyu için rekabet etmeleri, elitlerin etkin yönetim için seçmenleri karşısında belli bir otonomiye sahip olmaları ve elitlerin ahlâken ve yeterlilik bakımından nitelikli olmaları gerektiğini ileri sürmüşlerdir.
In: The Turkish yearbook of international relations, Band 43, Heft 0, S. 159-196
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 001-021
In: Uluslararası ilişkiler, Band 4, Heft 16, S. 97-113
World Affairs Online