Suchergebnisse

Bu araştırma fizik öğretmenlerinin hizmet içi eğitim ortamlarını incelemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma kapsamında Millî Eğitim Bakanlığı'nın fizik öğretmenleri için düzenlediği bir hizmet içi eğitim kursunda ve bir hizmet içi eğitim seminerinde gözlemler yapılmıştır. Gözlemler araştırmacı tarafından katılımcı gözlemci olarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmada hizmet içi eğitim ortamlarındaki etkileşimler bazı sınırlı durumlar için betimlenmiştir. Bu durumlar hizmet içi eğitimin yapıldığı mekân, programın yapıldığı zaman dilimi, etkinlikleri yönetenler, katılımın gönüllü veya zorunlu olması konularındaki farklılık bağlamında ele alınmıştır. Araştırma sonucunda hizmet içi eğitimin yapıldığı mekân seçiminin katılımcılar üzerinde etkileri belirtilmiştir. Hizmet içi eğitim etkinliklerini yöneten kişilerin yetkinlikleri ve eğitim ortamını şekillendirmeleri bağlamında ortaya çıkan farklılıklar ele alınmıştır. Her iki hizmet içi eğitim programında öğretmenlerin aktif katılımına imkân sağlayan etkinliklerin bulunduğu tespit edilmiştir. Hizmet içi eğitimi yöneten kişinin öğretmen veya akademisyen olmasından, katılımın gönüllü veya zorunlu olmasından bağımsız olarak öğretmenlerin görev ve sorumluluk aldığı etkinliklerde aktif katılımın sağlandığı gözlenmiştir. Öğretmenlerin bu tür uygulamalardan memnun kaldıkları ve böyle hizmet içi eğitimlerin daha etkili olacağını düşündükleri ortaya çıkmıştır. Gönüllü katılımın sağlandığı programda öğretmenlerin sıkıcı buldukları etkinlikleri dahi dikkatle takip ettiği görülmüştür. Araştırma sonuçları bağlamında eğitim planlaması yapanlara, yöneticilere ve araştırmacılara öneriler sunulmuştur.

18. yüzyıl Klasik ekonomi politiğin modern temellerinin atıldığı ve kurumsallaştığı dönem olarak kabul edilirse, özellikle 18. ve 19. yüzyıl klasik fiziğinin iktisat üzerinde önemli etkilere sahip olduğu söylenebilir. İktisat ile Fizik bilimleri arasındaki bu tarihsel etkileşim, fizik biliminin kavramsal ve matematiksel gelişmelerinden ve doğal fenomenleri tanımlama, tahminleme ve açıklama biçimlerinin iktisat tarafından içerilmesiyle gerçekleşmektedir. Bu bağlamda son yıllarda disiplinlerarası bir alan olarak ekonofizik, fizikçiler tarafından geliştirilmiş olan yasa, teori ve metotları, belirsizlik, stokastik (olasılıksal) süreçler ve doğrusal olmayan/sapmalı (nonlineer) dinamiklere sahip iktisadi sorunların incelenmesi/açıklanması amacıyla kullanılmasına dayanmaktadır. Çalışmanın amacı özellikle gelir dağılımıyla ilgili ekonofizik çalışmalarının yöntemleri ve ortaklıklarının açıklanmasıdır. Böylece Türkçe literatürdeki bu alana dair eksiklik doldurulmaya çalışılmaktadır.