Suchergebnisse
Filter
689 Ergebnisse
Sortierung:
Ruhani dönemi İran dış politikası ve Türkiye ile ilişkiler ; Iranian foreign policy in Rouhani era and relations with Turkey
1979 İslam Devrimi sonrasında İran, dış politikada özellikle ABD, Batılı ülkeler ve bazı bölge ülkeleriyle ilişkilerinde gergin bir dönem yaşamıştır. Nükleer program konusunda ABD ve Batı ülkeleriyle yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle İran'a uygulanan yaptırımlar, ülkeyi dış politikada yalnızlaştırırken, ekonomiye de ciddi hasar vermiştir. Hasan Ruhani'nin, 2013 yılı Haziran ayı içerisinde, İran Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi, İran'ın dış ilişkilerinde kırılma yaratan bir gelişme teşkil etmiştir. Ruhani yönetiminin itidalli dış politika ve yapıcı etkileşim anlayışı temelinde Batı ülkeleriyle oluşturulan diyalog, nükleer program konusunda tarihi bir uzlaşıya imkan sağlamış, ABD ve Avrupa ülkeleriyle ilişkilerde önemli gelişmeler yaşanmıştır. Bununla birlikte, Suriye ve diğer bölgesel krizler, İran'ın açılım ve diyalog politikaları üzerinde olumsuz bir etki yapmış, bölge ülkeleriyle yeni gerginlikler yaratmıştır. ABD'de 2017 yılı başında İran'a karşı sert bir tutum yanlısı Trump yönetiminin başa gelmesi ise Ruhani'nin Haziran 2017'de başlayan ikinci döneminde izleyeceği dış politikayı etkileyebilecek yeni bir sınama olarak ortaya çıkmıştır. Bu çalışmada, Ruhani dönemi dış politikasının paradigmaları ve Batılı ülkeler ve bölge ülkeleriyle ilişkilerde yaşanan gelişmeler incelenecek, ayrıca İran'ın tarihsel olarak bir rekabet içerisinde bulunduğu diğer bir önemli bölge ülkesi olan Türkiye ile ilişkiler de değerlendirilecektir. ; After the 1979 Islamic Revolution, Iran, in general terms, has been in a period of tension in foreign policy, especially with the US, Western and some regional countries. The sanctions imposed on Iran due to conflict with the US and Western countries on her nuclear program have severely damaged the economy while isolating the country in foreign policy. Hassan Rouhani's election to the Iranian presidency in June, 2013, constituted a breakthrough in Iran's foreign relations. Dialogue with the Western countries on the basis of the moderate foreign policy and constructive interaction concept of Rouhani administration has made significant progress in relation with the US and the European countries, allowing a historical agreement on the nuclear program. Nevertheless, Syrian and other regional crisis have had a negative impact on Rouhani's foreing policy approach based on opening and dialogue and created new tensions with some regional countries. The Trump administration which came to power in the beginning of 2017 in the US, advocating a hawkish attitude towards Iran, emerged as a new challenge that could affect the foreign policy of Rouhani in his second term started in June 2017. In this study, the paradigms of Rouhani's foreign policy and developments in relations with Western and regional countries will be examined. Moreover, Iran's relations with Turkey which is another pivotal country of the region and a historical rival of Iran, will be evaluated as well.
BASE
The Ottoman Empire and the Dutch Republic: a history of the earliest diplomatic relations 1610-1630
In: Publications de l'Institut historique et archéologique néerlandais de Stamboul/Leyde 43
In: Uitgaven van het Nederlands Historisch-Archaeologisch Instituut Leiden, Istanbul 43
THE TEACHING OF INTERNATIONAL RELATIONS IN TURKEY: REFLECTION IN FOREIGN POLICY OF INTERNATIONAL LEGAL HUMAN RIGHTS DEVELOPMENTS
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 001-027
Double standards in recent American foreign policy
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 133-152
DOUBLE STANDARDS IN RECENT AMERICAN FOREIGN POLICY
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 001-020
TURKEY'S DIVERSIFYING FOREIGN RESIDENTS : AN EXPLORATORY STUDY
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 001-021
Twitter Diplomacy in Turkey-US Relations
The use of Twitter has become an important part of foreign policy making and conducting in the recent years. Since it is seen as the most powerful and popular tool of digital diplomacy, foreign policy makers increasingly use Twitter for sending messages to their counterparts and to inform their followers on certain issues, problems or current topics on their country's foreign policy agenda. Taking the popularity of Twitter use in foreign policy, this study aims to discuss the role of Twitter diplomacy on Turkey-US relations. In this respect, how and for which purposes foreign policy makers in Turkey and the US use Twitter, which topics are mostly covered by the tweets of the selected top-level decision-makers' accounts, the positive and negative impacts of Twitter on the current status of bilateral relations and the role that Twitter is likely to play in the future of relations are the points that are going to be dealt within the framework of this study.
BASE
The Role of Energy in Turkish Foreign Policy
In: The Turkish yearbook of international relations, S. 059-069
AN ANALYSIS OF ATATüRK'S FOREIGN POLICY, 1919 - 1938
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 133-187
THE SHELTER IN THE CYCLES OF REASON AND ANGER: GREEK FOREIGN POLICY IN THE BALKANS AND GREEK-BULGARIAN RELATIONS
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 019-049
Çevre ve Dış Politika İlişkisi: Çernobil Kazası ve Türk Dış Politikasına Yansıması* ; Environment and Foreign Policy Relations: Chernobyl Accident and Its Reflections on Turkish Foreign Policy
DOI:10.17336/igusbd.305639 ; 26 Nisan 1986'da Çernobil nükleer enerji santralinde meydana gelen kaza sonucunda oluşan nükleer serpinti, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu pek çok ülkeyi etkilemiştir. Sonuçları itibariyle çevresel problemlerin sınır aşan niteliğini gösteren bir örnek olan Çernobil kazası, ağırlıklı olarak insan sağlığı ve çevreyle ilgili problemlere yol açmıştır. Ekonomik ve dış politikaya dair yansımalarıyla birlikte uluslararası bir sorun halini alan bu kaza, kısa sürede siyasi bir krize dönüşmüştür. Kazanın öğrenilmesinden sonra etki altında kalan ülkelerin birbirinden farklı acil durum ve kriz yönetimi süreçleri söz konusu olmuştur. Bu makale, söz konusu krizde Türkiye'nin tutumunu, acil durum ve kriz yönetim süreçlerini ve kazanın Türk dış politikasına yansımalarını analiz etmektedir. ; Many countries including Turkey were affected by the nuclear accident that took place at the the Chernobyl nuclear power plant on April 26, 1986. Regarding its consequences, Chernobyl accident, which was an example of the transboundary nature of environmental problems, have mainly caused human health and environmental problems. This accident, which became an international problem with its economic and foreign policy reflections, soon turned into a political crisis. After learning the accident, the affected countries went through different emergency and crisis management processes. This article analizes Turkey's attitude, emergency and crisis management processes, and the reflections of this accident on Turkish foreign policy.
BASE
Çok boyutlu dış politikada Türk-Amerikan ilişkileri (1964-1978) ; Turkish-American relations in multi-dimensional foreign policy (1964-1978)
Bu çalışmada 1964-1978 yılları arası Türk-Amerikan ilişkileri değerlendirilecektir. İkinci Dünya Savaşı sonrası Türkiye, Sovyetler Birliğinden tehdit görmeye başlamıştır. Türkiye, Sovyetler Birliği tehlikesine karşı destek bulmak, savaş sonrası oluşan dünya düzeninde yerini almak için Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkilerini geliştirmek istemiştir. 1947 ,Türk-Amerikan ilişkilerinde yeni başlangıçların olduğu bir yıl olmuştur. ABD ile işbirliği ve yardım anlaşması imzalanmıştır. 1952 yılında NATO üyeliği ile Türkiye ile ABD ittifak ortağı olmuştur. 1950'li yıllar Türk-Amerikan ilişkilerinin altın çağı olmuş, ABD ile her alanda uyumlu politikalar izlenmiştir. Kıbrıs Sorununun başlamasıyla beraber Türk-Amerikan ilişkileri gerilmeye başlamış, Türkiye'nin haklı ve meşru sebeplerle adaya müdahalesini ABD, Johnson Mektubu ile engellemiştir. Johnson Mektubu, Türk-Amerikan ilişkilerinde bir kırılma noktası olmuş, ABD'ye karşı ilk defa güvensizlik başlamıştır. Johnson Mektubundan sonra Türk-Amerikan ilişkileri sorgulanmaya başlamış, ABD ile yapılan anlaşmalarda Türkiye aleyhine olanlar yeniden düzenlenmiştir. Türk-Amerikan ilişkileri Afyon krizinde gerilmiş, Türkiye'ye ambargo uygulanması teklifleri ortaya atılmıştır. 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekatında İkinci Çıkarma Sonrası Türkiye'nin adaya müdahalesi ABD tarafından işgal olarak görülüp, Türkiye'ye silah ambargosu uygulanmaya başlamıştır. 1975-1978 yıllarında Türk-Amerikan ilişkileri kopma noktasına gelmiş, Türkiye, ambargoya karşı OSİA Anlaşmasını feshetmiş, Amerikan üslerini kapatmıştır. Türkiye'nin ulusal çıkarlarını gözeten, kararlı tutumu sayesinde Amerikan ambargosu başarısız olmuş, ABD silah ambargosunu 1978 yılında kaldırarak Türk-Amerikan ilişkilerinde yeni bir döneme girilmiştir. ; In this study, Turkish-American relations in a period covering the years from 1694 to 1978 will be evaluated. After the Second World War, Turkey began to be threatened by the Soviet Union. Turkey intended to develop its relations with United States of America to seek support against the Soviet threat and to take its part in the new world order taking shape in the post-war era. 1947 was the year when a new era started in Turkish-American relations. A cooperation and assistance agreement was signed with USA. In 1952, Turkey and USA became alliance partners thanks to NATO membership. The 1950s were the golden age of Turkish-American relations, and Turkey adapted coherent policies with the US in every field. With the outbreak of Cyprus problem, Turkish-American relations began to regress, and Turkey's intervention to the island for rightful and legitimate reasons was interrupted by USA President Johnson's letter. Johnson letter was a breaking point in Turkish-American relations, and doubt about USA emerged for the first time. Following Johnson's letter, Turkish-American relations were inquired, and those previous agreements against Turkey were revised. Turkish-American relations were strained in Afyon crisis, and it was proposed to lay embargo on Turkey. In 1974, following the Second Landing in Cyprus Peace Operation, Turkey's intervention to the island was regarded as an invasion by USA, which subsequently laid arms embargo on Turkey. Between 1975 and 1978, Turkish-American relations reached breaking point, Turkey terminated JDC Agreement in return for the embargo and closed American bases. American embargo failed due to decisive attitude of Turkey protecting its national interests. After USA lifted the arms embargo in 1978, Turkish-American relations entered a new phase.
BASE
Uluslararası ilişkilerde bir dış politika aracı olarak dış yardımlar: ABD ve Türkiye örneği ; Foreign aid as a foreign policy tool in international relations: The cases of the U.S. and Turkey
Bir dış politika aracı olarak dış yardımlar 18. yüzyıldan beri kullanılmakla birlikte asıl önemini Soğuk Savaş ile birlikte kazanmıştır. Soğuk Savaş döneminde birçok ülke etki alanlarını artırmak için dış yardımları sürekli olarak kullanmışlardır. Dış yardımları etkin olarak kullanan ülkelerden biri de ABD'dir. ABD Soğuk Savaş'ın ilk yıllarından bugüne kadar çok farklı ülkelere farklı amaçlarla dış yardımlarda bulunmaktadır. Bu yardımların hepsini ekonomik ve siyasal amaçlı olarak değerlendirmek mümkün değildir. İnsani yardımlar başta olmak üzere acil müdahale yardımları ve diğer yardımlar Amerikan yardımlarında önemli bir dilimi oluşturmaktadır. Amerikan yardımları 1961 yılından itibaren USAID (United States Agency for International Development) bünyesinde dağıtılmaktadır. ABD yardımları bir dış politika aracı olarak dış yardımların anlaşılmasında en iyi örnektir. Türkiye ise Soğuk Savaş'ın sonra ermesi ile bölgesinde yaşanan gelişmelerin de etkisi ile dış yardım veren ülkeler arasında önemli bir pozisyon edinen ülkelerden biri olmuştur. Özellikle 1992 yılında kurulan TİKA'nın da (Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı) etkisi ile Türkiye başta bölge ülkeleri olmak üzere dünyanın birçok ülkesine dış yardımda bulunan bir ülke haline gelmiştir. Dış yardımlar Türkiye'nin bölgesel ve küresel ölçekte giderek daha etkin bir aktör olmasını sağlamıştır. ; Foreign aid has been used as a foreign policy tool since 18th century but gained significant importance with the Cold War. During the Cold War many countries permanently used foreign aid in order to expand their influence areas. One of these countries is U.S.A. Since the early years of the Cold War U.S.A. has been providing foreign aid to many different countries for various purposes. It is not possible to categorize all of them as having economic and political purposes. Most of the aid provided is comprised of humanitarian relief, emergency intervention relief and other kinds of foreign aid. U.S.A. has been providing aid via USAID (United States Agency for International Development) since 1961. U.S.A. aid is the best exemplar in order to understand the role played by foreign aid in foreign policy. Turkey, on the other hand has become one of the most important aid providers in its region after the end of the Cold War. Especially due to the activities of TIKA (Turkish International Cooperation and Development Agency) established in 1992, Turkey has become an aid provider to the countries in its region and to many other countries in the world. Foreign aid has gradually rendered Turkey a more effective actor both regionally and globally.
BASE
Belgeleriyle Birleşmiş Milletler Türk Derneği davaları (2000-2014)
In: Selvi Yayınları 46