La France Economique 1959
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 15, Heft 4, S. 1
ISSN: 1309-1034
99 Ergebnisse
Sortierung:
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 15, Heft 4, S. 1
ISSN: 1309-1034
In: Travaux de la Maison de l'Orient et de la Méditerranée 38
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 43, Heft 1, S. 1
ISSN: 1309-1034
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 77, Heft 3, S. 651-655
ISSN: 1309-1034
2016 yılında Donald Trump'ın ABD başkanlığını kazanmasından sonra Batı'nın kendine dönük bütüncül imajındaki bölünme, rasyonel/irrasyonel birey ve toplum tartışmalarını ön plana çıkardı. Bu bağlamda yapılan birçok tartışma süregelen modern toplum eleştirilerinin tekrar ele alınmasını içerirken bilimin çeşitli alanlarında da bu tartışmaya yönelik çalışmalar çeşitlendi. Bu çalışmalar, bireyin yapısının ve karar alma süreçlerinin hem psikolojik hem sosyolojik olarak incelenmesini, bu doğrultuda Trump'ı ve Trump'ın seçilmesinde etken toplumsal yapıların ele alınmasını gündeme getirdi. Marie-France Hirigoyen'in Les Narcisisse. Ils Ont Pris Le Pouvoir adlı eseri 2021 yılında İletişim Yayınları tarafından Ayşen Gür çevirisiyle okura sunuldu. Narsisistler İktidarda adıyla çevrilen eser bu tartışmalara psikoloji ve sosyolojinin bir aradalığı ile cevap vererek literatürde yerini almaktadır.
YÖK Tez No: 638233 ; Kamu yönetiminin temel amacı vatandaşlara en iyi şekilde kamu hizmeti sunmaktır. Ancak devletlerin sunduğu kamu hizmetleri her zaman mükemmel bir şekilde işlememiştir ve bazı nedenlerden dolayı haksızlıklar yaşanmıştır. Vatandaşların, kamu yönetiminin eksik ve haksız uygulamaları karşısında başvurduğu denetim yollarından birisi de ombudsmanlık denetimdir. Özellikle İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra devletlerin insan haklarının korunmasına yönelik daha duyarlı hale gelmesiyle dünyanın birçok devletinde ombudsmanlık kurumu hızla yaygınlaşmaya başlamıştır. Bu çalışmada ilk olarak üzerinde durulacak olan İsveç, modern anlamıyla ombudsmanlık kurumunu 1809 yılında anayasasında düzenleyen ilk ülkedir. İsveç ombudsman modeli, diğer ülkelerdeki ombudsman kurumlarının kurulmasında etkili olmuştur ve bundan dolayı literatürde önemli bir yere sahiptir. Çalışmada üzerinde durulacak ikinci ülke olan Fransa'da güçlü ve etkin bir idari yargı sistemi bulunmaktadır. Bu durum Fransa'da ombudsmanlık kurumu kurulmadan önce, kurumun uygulanabilirliğine ve etkinliğine dair olumlu ve olumsuz eleştiriler yapılmasına neden olmuştur. Sonuçta Fransa'da olumlu eleştiriler ağır basarak ombudsmanlık kurumu 1973 yılında kurulmuştur. Çalışmada üzerinde durulacak son ülke olan Rusya, 1990'lı yılların başında SSCB'nin dağılmasının ardından yeni oluşturulan devlet düzeninde, devletin genel anlamda demokratikleşmesi ve Rusya'nın insan haklarını koruma alanında uluslararası normlara uyma gayretinin sonucu olarak 1997 yılında ombudsmanlık kurumunu oluşturulmuştur. Bu çalışmanın amacı; İsveç, Fransa ve Rusya olmak üzere yönetim yapıları, hukuk sistemleri, siyasi gelenekleri farklı olan üç ülkenin ombudsmanlık kurumu uygulamalarına yönelik bir literatür taraması yaptıktan sonra çeşitli açılardan karşılaştırmalarını sunmaktır. ; The main purpose of public administration is to provide citizens with the best public service. However, the public services provided by the states have not always worked perfectly, and for some reason, injustice has been experienced. One of the ways of control that citizens use in the face of missing and unfair practices of public administration is ombudsman control. Especially after the Second World War, as the states became more sensitive to the protection of human rights, the ombudsman institution started to spread rapidly in many states of the world. Sweden, which will be emphasized in this study for the first time, is the first country to organize its ombudsman institution in its constitution in 1809. The Swedish ombudsman model has been effective in the establishment of ombudsman institutions in other countries and therefore has an important place in the literature. France, which is the second country to focus on, has a strong and effective administrative judicial system. This led to positive and negative criticisms of the applicability and effectiveness of the institution before the establishment of the ombudsman institution in France. As a result, the ombudsman institution was founded in 1973, with positive criticism in France. Russia, the last country to focus on, ın the newly created state order after the dissolution of the USSR in the early 1990s, general democratization of the state and as a result of Russia's efforts to comply with international norms in the field of human rights protection, an ombudsman institution was established in 1997. The purpose of this study; Three countries with different administrative structures, legal systems, political traditions, Sweden, France and Russia after conducting a literature review for ombudsman institution practices, it is to present its comparisons from various perspectives.
BASE
In: Collection des universités de France
In: Collection des universités de France
In: Série grecque 496
In: Collection des universités de France
In: Oeuvres complètes 1,1
In: Collection des universités de France
In: Oeuvres complètes 2,2
In: Collection des universités de France
In: Oeuvres complètes 2,1
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi
ISSN: 1309-1034
Bir süredir özellikle Avrupa'nın gündemini meşgul eden göçmen-mülteci meselesi Suriye Savaşı'ndan sonra daha geniş bir coğrafyanın sorunu haline geldi. Bu durumun, ilk elden sonucu dışlayıcı politik bir dil üzerinden (yabancı düşmanı) gücünü konsolide eden politik aktörlerin toplumsal ve siyasi etkilerini arttırmış olmalarıdır. Bu anlamda göçmen karşıtlığıyla gündeme gelen aşırı sağ aktörlerin daha fazla görünür olduğu, seslerini daha gür çıkarttığı, kamusal tartışmaları belirledikleri ve iktidar politikalarını etkilemeye başladıkları bir konjonktürden bahsedilebilir. Uzun bir süredir aşırı sağ aktörlerin varlığına tanıklık eden Fransa ve ülkedeki yabancıların (mültecilerin) ilk kez politik bir meseleye dönüşmeye başladığı Türkiye, bu anlamda önemli iki ülke konumundadır. Fransa'da gelenekselleşmiş aşırı sağın (Le Penci gelenek) şeytanlaştırmadan çıkma stratejisi doğrultusunda daha "ılımlı" bir rotada ilerlemesi daha radikal, aşırı sağ bir hareketin (Éric Zemmour) doğmasına yol açtı. Türkiye'de ise özellikle Suriye'den gelen göçle birlikte göçmen meselesi etrafında şekillenmiş Avrupa benzeri aşırı sağ bir hareket (Zafer Partisi) ilk kez varlık kazandı. Bu çalışmada her iki politik hareketin ortaya çıktığı koşullar, özellikle göçmen meselesi üzerinden aldıkları pozisyonlar teorik arka plan ihmal edilmeden karşılaştırmalı olarak ortaya konulmaya, tartışılmaya çalışılacaktır.