Novus orbis: journal of politics and international relations : siyaset bilimi ve uluslararası ılişkiler dergisi
ISSN: 2687-220X
3926 Ergebnisse
Sortierung:
ISSN: 2687-220X
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, Band 30, Heft 0, S. 1
In: Timaş yayınları 720
In: Yaşadığımız dünya dizisi 24
"Türkiye ve Rusya Arasındaki Ticari İlişkiler" konulu tez çalışmamız üç bölümden oluşmaktadır. Çalışmanın ilk bölümünde, önce Osmanlı İmparatorluğunun üç kıtaya yayıldığı ve Karadeniz'in bir Osmanlı - Türk gölü haline dönüştüğü 17. Yüzyıldan itibaren o dönemlerde Rus Çarlığı olarak adlandırılan Rusya Devleti arasındaki ilişkiler özetlenmektedir. İkinci bölümde ise, dış ticaret konusunun teorik çerçevesi incelenmektedir. Üçüncü bölümde, "Uluslararası Ticarette Türkiye - Rusya Arasındaki Dış Ticaret ve Analizi" başlığı altında; Rusya hakkındaki genel bilgiler derlenecek, Türkiye-Rusya ticaret ilişkileri ile iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik nitelikteki anlaşmalar ele alınacaktır. ; "Foreign Trade Relations Between Turkey and Russia" on our thesis consists of three parts. The first part of the study summarizes the relations between the Russian State, which was called the Russian Tsarist at that time, since the 17th century, when the Ottoman Empire spread over three continents and the Black Sea turned into an Ottoman – Turkish lake. In the second part, the theoretical framework of foreign trade is examined. In the third chapter, "International Trade in Turkey – Trade between Russia and Analysis" under the heading; General information will be compiled on Russia, Turkey and agreements on trade-economic characteristics between the two countries and trade relations with Russia will be discussed.
BASE
In: The Turkish yearbook of international relations, S. 123-128
In: Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi
ISSN: 1309-9302
Çocuk Çalışmaları (Childhood Studies) bir dizi akademik disiplinde görece olarak kendine yer bulmuş olmasına rağmen, Uluslararası İlişkiler disiplini açısından durum biraz daha farklıdır. Uluslararası ilişkiler disiplini bağlamında çocukluk ve çocuklara ilişkin analizlerin oldukça sınırlı olduğu görülmektedir. Nitekim çocuğun uluslararası sistemdeki rolünden bahsedildiğinde, genellikle verilen yanıt böyle bir rolün var olup olmadığını sorgulamak olmaktadır. Öte yandan çocukların evrensel insan haklarına ilişkin siyasi tartışma bağlamında ciddi anlamda önem verilen aktörler olarak öne çıktıkları ve merkezi bir konumda oldukları ileri sürülebilir. Ancak her ne kadar uluslararası örgütler nezdindeki kodifikasyon çalışmalarıyla uluslararası çocuk hakları rejimi giderek artan biçimde gelişme gösterse de, bu rejimin çocukları yalnızca pasif 'kurbanlar' olarak gören yaklaşımının, çocuklara ihtiyaç duydukları şekilde ve etkin bir biçimde yardım edebileceği belirsizdir. Bununla birlikte, uluslararası ilişkiler disiplininin geleneksel devlet merkezli yaklaşımlarında daha önce büyük ölçüde ihmal edilen çocukların ve çocukların failliğinin -diğer disiplinlere kıyasla geç olsa- giderek daha fazla öne çıkmaya başladığı gözlemlenmektedir. Bu itibarla çalışma, uluslararası ilişkiler disiplinine çocuğun aktör olarak dâhil edilmesinin elzem olduğunu ileri süren bir anlayışla, Uluslararası İlişkiler disiplininin çocuk ve çocukluk bağlamındaki bakış açısının ne yönde ve nasıl geliştiğini ele almaktadır. Bu bağlamda öncelikle çocukluğun sosyal inşasına ilişkin literatürdeki gelişmeye ve sonra da uluslararası ilişkiler disiplininde özellikle savaş ve çatışma bağlamında çocuk ve çocukluk nosyonuna ilişkin çalışmaların kapsamına odaklanmaktadır.
Bir ülkenin imajı, uluslararası ilişkilerin oluşumunda en önemli faktörlerden birisidir ve günümüzde imaj kavramının artan önemi, bilgi teknolojilerin hızlı gelişimi, medya ve diğer iletişim araçlarının toplumsal algı ve görüşleri yönlendirebilme özelliğinin, devletin uluslararası düzeyde siyasi karar verme süreciyle doğrudan bağlantılı görülmektedir. Tezin amacı, kültürel ve etnik bağlamda birbirine yakın olan bu ülkelerin faaliyetlerinin başarılı bir dayanışma modeli olarak sunulması, hem Türkiye, hem de Azerbaycan açısından imaj konsepti kapsamında, gelecekte ortak çalışmaların hayata geçirilmesine zemin oluşturarak katkıda bulunmasıdır. Özellikle, bu yönde akademik çalışmaların artması ümit edilmektedir. Yapılan literatür taramasında, her iki ülkenin uluslararası imaj yönetimi çerçevesinde sınırlı çalışmaların bulunması, bu konuya yönelik ilginin artmasına katkıda bulunabilir. Çünkü günümüzde oluşturulan ve yönetilen imaj bir ülke açısından ekonomik gücü kadar stratejik bir öneme sahiptir ve özellikle ülkeye yönelik algının oluşmasında tesirli bir faktör olarak görülmektedir. Bu çerçevede çalışma dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, Bu çalışma, genel olarak, Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin kuramsal açıdan değerlendirmesi yapılmıştır. İkinci bölümde, Azerbaycan ve Türkiye arasında siyasal ilişkilerin tarihsel gelişimi ele alınarak, günümüzdeki boyutuna kadar incelenmiştir. Üçüncü bölümde, iki ülke arasında kurulmuş olan ekonomik işbirliği ele alınmaktadır. Bölgesel bağlamda bu işbirliğini pekiştiren enerji ve ulaşım projelerinin gerçekleştirilmesiyle her iki ülkenin elde edeceği olanaklar ve uluslararası alanda bu bölgenin bir enerji merkezine çevrileceği yönünde gelecek perspektifler incelenmektedir. Dördüncü bölümde ise, Türkiye ve Azerbaycan'ın uluslararası tanıtımında yükselen eğilimler değerlenderilerek, her iki ülke arasındaki ilişkilerin uluslararası imaj açısından analizi yapılmıştır. Aynı zamanda, ülke imajını pekiştiren etkinliklerin organize edilmesiyle sağlanan olanaklar, örneğin uluslararası etkinlikler gibi bazı örnekler üzerinden ele alınmıştır. Özellikle, son yıllarda Azerbaycan'da düzenlenen uluslararası spor ve kültürel etkinliklerin ülke imajına sağladığı katkı çerçevesinde bir değerlendirme yapılarak, imaj üzerinde olan tesiri incelenmiştir ; The image of a country is one of the most important factors for the development of international relations and the growing importance of today's image concept, the rapid development of information technology, the influence of media and other communication tools on a social perception and managing feedback feature seems directly linked to the political decision-making of the state at the international level. The aim of the thesis, is to present the activities of these countries, which are close to each other in the cultural and ethnic context, as a successful solidarity model, and in terms of both Turkey and Azerbaijan to create the ground for the of future collaboration, in particular it is hoped to increase the academic work in this direction. In a literature search, the limited sources in the context of the image management of both countries, contribute to the increasing interest in this issue. Because today the right image has a strategic importance at least in the foreign policy and economic power of the country, especially as an effective factor in the formation of the perception of the country. In this context, the study consists of four parts. In the first part, Turkish Azerbaijani relations were analyzed through thepretical approach. In the second chapter, the historical development of political relations between Azerbaijan and Turkey is examined. Especially after gaining the independence, Azerbaijan established close relations with Turkey and it has been described as a new era for both countries. In the third chapter, it was discussed the economic cooperation between the two countries. In a regional context, the realization of energy and transport projects carried out by both countries, reinforces this cooperation, which will gain opportunities in the international arena and the region's future direction to be converted into energy hub. In the fourth chapter, there were analyzed Turkey-Azerbaijan relations in terms of international image, has been transferred the general characteristics of country image concept and aspects of positive image development. At the same time, the possibilities provided by organizing events that enhance the image of the country have been addressed through some examples, such as international events. At the same time, it was analyzed how global events organization activities reinforce the country's image, for example through international events. Particularly, an assessment made in the framework of the contribution of the sporting, cultural events held in Azerbaijan in recent years to the country's image in parallel, and the effect on the image that has been examined
BASE
One of the major weaknesses of the studies on the development of International Relations (IR) curricula in Turkey is the lack of systematic data on the characteristics history development and current status of the IR academia. In order to reveal research practices of academicians and how international relations is taught and how IR scholars perceive the discipline an online survey was conducted among the faculty members of the IR Departments in Turkey in June-July 2009. Scholars were asked to answer 55 questions about the IR curriculum courses research subjects and major theoretical approaches political attitudes funds language and types of publication academic journals universities the involvement of academy in policy-making process and non-academic intellectual activities. The results of the survey indicates that IR studies in Turkey seems to be foreign policy oriented focus on Turkey and the big power policies and the discipline is under the influence of Realism.
BASE
Türkiye ve Rusya'nın 2000'li yıllardaki hedefi ortaktır; uluslararası sistemde güçlü bir ülke olmak. Bu nedenle Vladimir Putin ve Recep Tayyip Erdoğan, her seçim döneminde konuşmalarında istikrar ve güç kavramlarını kullanmışlardır. 2000'li yıllar, uluslararası siyasette önemli gelişmelerin yaşandığı bir dönemeç olmuştur; 11 Eylül saldırıları, Afganistan'a müdahale, Irak'a askeri operasyon, Gürcistan Krizi, Arap Baharı Olayları, Suriye İç Savaşı ve Ukrayna Krizleri gibi. Tüm bu gelişmelerde, Türkiye ve Rusya, siyasi açıdan bazen benzer, bazen ayrı politikalar izlemişlerdir. İki ülkenin farklı siyasal pozisyon aldıkları olaylarda, aralarındaki ekonomik ilişkilerin bu durumdan etkilenmediği görülmüştür. Bu çalışmanın amacı bu durumun nedenlerini ortaya koymaktır ; Turkey and Russia have the same aim on 2000's; being a more powerful state in the international system. Therefore, Vladimir Putin and Recep Tayyip Erdoğan used the notion of stability and power in their speeches in every election period. There were significant developments happened on 2000's such as September 11 attacks, Afghanistan intervention, Iraq military operation, Georgia Crisis, Arab Spring events, Syrian Civil War and Ukraine Crisis. In all these times, Turkey and Russia sometimes come closer on politically but they occasionally followed different policies. When they have different political positions on common events their economic relations did not effected from this. The aim of this study is to analyze the reasons of this situation.
BASE
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 073-098
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 265-271
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 265-271
Accession to the European Union (EU) has been one of the most crucial topics of the Turkish foreign policy. This topic, albeit sometimes not having a priority, always remained as a current issue and played a determinant role in Turkey's objective of Westernization. Within this process, parallel to the success that the accession would bring, it became more ascendant in current politics. It acted as the sword of Damocles as a determinant either for the election victories or as a trouble-maker on the head of the parties. The foundation of the Turkey-EU relations was first laid by the Democrat Party in July 31st, 1959 and these relations began to get deepen by the time the Motherland Party (ANAP) came into power in the 1980's. This study aims to determine the reasons that led Turkey to apply for the EU membership, the place of the relations with the Europen Economic Community (EEC) on Turkish foreign policy and the repercussions of this application in the public opinion. Therefore it is going to be given a general overview on the early years of those relations. In the citations taken from the newspapers of the period the expression common market is used for defining Turkey's counterpart while the author himself rather prefers to use the EEC, the predecessor of the EU.
BASE