INTERNATIONAL RELATIONS THEORY AS SOCIAL SCIENCE
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 001-012
2920 Ergebnisse
Sortierung:
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 001-012
Azerbaycan bağımsızlığını kazandıktan sonra, Türk firmaları farklı sektörlerde, Azerbaycan'nın sisteminin kurulmasında çalışmaya başlamış ve alt yapının oluşmasında büyük rol oynamışlardır. Enerji sektöründe Bakü-Tiflis -Ceyhan, Bakü-Tiflis-Erzurum gibi projeler hayata geçirıilmiştir. Bu çalışmalardan sonra en önemli proje olan TANAP (Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi) projesinin son dönemler faliyete başlaması ile stratejik birliğin de temeli atılmış bulunmaktadır. Türkiye'nin Azerbaycan ile olan doğrudan yabancı yatırımları mikro boyutta iki ülkenin şirketleri bazında, makro düzeyde ise dış ticaret hacminin araştırılmış oldugu bu çalışmada belirlennmiştir. Doğal kaynaklarla bol olan Azerbaycan'nın enerji sektörü ile, Türkiye'nin gelişmiş olan mobilya ve inşaat malzemeleri,gıda ticareti, tekstil, telekomünikasyon,eğitim,bankacılık/sigorta, ulaştırma sektörleri çapında iki ülke arasında yapılan ekonomik anlaşmalarla ülkeler kaşılıklı olarak avantajlar sağlamaktadır. Ekonomik anlaşmalar sonucunda oluşan bu avantajlar ülkelerin karşılıklı ilişkilerini ve ortak çıkarlarını ortaya koymakla beraber ülkelerin küresel geçlerini de arttırmaktadır. ; After Azerbaijan gained its independence, Turkish companies started to work in the establishment of the Azerbaijani system in different sectors and played a major role in the formation of the infrastructure.In the energy sector have been implemented projects such as Baku-Tbilisi-Ceyhan, Baku-Tbilisi-Erzurum .After these projects, the most important project, the TANAP (Trans-Anatolian Natural Gas Pipeline Project) project, has started to operate in recent years and the foundation of the strategic union has been laid. In this project, it is specified that, on micro level, Azerbaijan's direct foreign investment with Turkey is intense on the basis of both countries' companies and on macro level, foreign trade scale is analyzed, the trade relation is intense on the basis of import-export. Turkey and Azerbaijan have mutual advantages in their economical relations in the sectors of mainly Turkey's telecommunication, banking/insurance business, transportation, food commerce, textile, education, furnishing, construction products and Azerbaijan's natural superiority energy sector.These advantages, which result from the economic agreements, reveal the mutual relations and common interests of the countries, but also increase the global transition of the countries.
BASE
In: The Turkish yearbook of international relations, Band 43, Heft 0, S. 213-224
In: The Turkish yearbook of international relations, Band 44, Heft 0, S. 229-246
In: The Turkish yearbook of international relations, Band 42, Heft 0, S. 159-177
In: The Turkish yearbook of international relations, S. 107-123
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, Band 38, Heft 0, S. 1
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, Band 37, Heft 0, S. 1
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, Band 36, Heft 0, S. 1
In parallel with the worldwide studies focusing on the International Relations (IR) discipline, there have been works looking into the transformation of the IR discipline in Turkey and its contribution to the global knowledge production. In order to provide sound data for these studies, International Relations Council of Turkey (IRCT) conducted two surveys among the Turkish IR academics in 2007 and 2009, and have been cooperating with the Institute for the Theory and Practice of International Relations at the College of William and Mary since then on the Teaching, Research and International Policy (TRIP) project. The TRIP surveys that aim to understand the epistemological and ontological limits, autonomous character of the IR discipline as well as the theoretical, metodological and pedagocial approaches in which IR scholars used in their teaching and research activities, also help to comprehend the place of the Turkish IR scholars within the global IR discipline. This paper presents Turkey-related findings of the lastest survey, which was simultaneously conducted in 35 different countries between February and July 2018.
BASE
In: Publications of the Turkish Historical Society
In: Serial 26 13
DergiPark: 437647 ; trakyasobed ; Uluslararası İlişkiler disiplini, kuruluşu ve gelişimi itibariyle Batıtarzı düşünce sistemiyle ilerlemiştir. Buna rağmen Batı dışı dünyanın dauluslararası ilişkiler üzerine çalışmaları mevcuttur. Bu çalışma tarihte vegünümüzde dünya politikasında önemli bir yere sahip olan Rusya Federasyonu'nundış politikasını, uluslararası ilişkiler üzerine kavramsallaştırmasını veeğitim süreçlerini ele alacaktır. Kavramsallaştırma ve eğitim süreçleri kendinehas çeşitli farklılıklar göstermektedir. Bu farklılıklar Türkiye'deUluslararası İlişkiler disiplinindeki bakış açısının çeşitlenmesine yardımcıolacaktır. ; The International Relations discipline has progressed withWestern-style thought system in terms of foundation and development.Nonetheless, the non-Western world still has works on international relations.This study will examine the foreign policy of the Russian Federation, which hasan important place in world politics in history and today, the Russianconceptualization of international relations and its educational process.Conceptualization and education processes show various differences from others.These differences will help to diversify the perspective of the InternationalRelations discipline in Turkey.
BASE
"Türkiye ve Rusya Arasındaki Ticari İlişkiler" konulu tez çalışmamız üç bölümden oluşmaktadır. Çalışmanın ilk bölümünde, önce Osmanlı İmparatorluğunun üç kıtaya yayıldığı ve Karadeniz'in bir Osmanlı - Türk gölü haline dönüştüğü 17. Yüzyıldan itibaren o dönemlerde Rus Çarlığı olarak adlandırılan Rusya Devleti arasındaki ilişkiler özetlenmektedir. İkinci bölümde ise, dış ticaret konusunun teorik çerçevesi incelenmektedir. Üçüncü bölümde, "Uluslararası Ticarette Türkiye - Rusya Arasındaki Dış Ticaret ve Analizi" başlığı altında; Rusya hakkındaki genel bilgiler derlenecek, Türkiye-Rusya ticaret ilişkileri ile iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik nitelikteki anlaşmalar ele alınacaktır. ; "Foreign Trade Relations Between Turkey and Russia" on our thesis consists of three parts. The first part of the study summarizes the relations between the Russian State, which was called the Russian Tsarist at that time, since the 17th century, when the Ottoman Empire spread over three continents and the Black Sea turned into an Ottoman – Turkish lake. In the second part, the theoretical framework of foreign trade is examined. In the third chapter, "International Trade in Turkey – Trade between Russia and Analysis" under the heading; General information will be compiled on Russia, Turkey and agreements on trade-economic characteristics between the two countries and trade relations with Russia will be discussed.
BASE
In: The Turkish yearbook of international relations, S. 123-128
In: Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi
ISSN: 1309-9302
Çocuk Çalışmaları (Childhood Studies) bir dizi akademik disiplinde görece olarak kendine yer bulmuş olmasına rağmen, Uluslararası İlişkiler disiplini açısından durum biraz daha farklıdır. Uluslararası ilişkiler disiplini bağlamında çocukluk ve çocuklara ilişkin analizlerin oldukça sınırlı olduğu görülmektedir. Nitekim çocuğun uluslararası sistemdeki rolünden bahsedildiğinde, genellikle verilen yanıt böyle bir rolün var olup olmadığını sorgulamak olmaktadır. Öte yandan çocukların evrensel insan haklarına ilişkin siyasi tartışma bağlamında ciddi anlamda önem verilen aktörler olarak öne çıktıkları ve merkezi bir konumda oldukları ileri sürülebilir. Ancak her ne kadar uluslararası örgütler nezdindeki kodifikasyon çalışmalarıyla uluslararası çocuk hakları rejimi giderek artan biçimde gelişme gösterse de, bu rejimin çocukları yalnızca pasif 'kurbanlar' olarak gören yaklaşımının, çocuklara ihtiyaç duydukları şekilde ve etkin bir biçimde yardım edebileceği belirsizdir. Bununla birlikte, uluslararası ilişkiler disiplininin geleneksel devlet merkezli yaklaşımlarında daha önce büyük ölçüde ihmal edilen çocukların ve çocukların failliğinin -diğer disiplinlere kıyasla geç olsa- giderek daha fazla öne çıkmaya başladığı gözlemlenmektedir. Bu itibarla çalışma, uluslararası ilişkiler disiplinine çocuğun aktör olarak dâhil edilmesinin elzem olduğunu ileri süren bir anlayışla, Uluslararası İlişkiler disiplininin çocuk ve çocukluk bağlamındaki bakış açısının ne yönde ve nasıl geliştiğini ele almaktadır. Bu bağlamda öncelikle çocukluğun sosyal inşasına ilişkin literatürdeki gelişmeye ve sonra da uluslararası ilişkiler disiplininde özellikle savaş ve çatışma bağlamında çocuk ve çocukluk nosyonuna ilişkin çalışmaların kapsamına odaklanmaktadır.