Selective Turkish Bibliography on International Relations 2012
In: The Turkish yearbook of international relations, Band 43, Heft 0, S. 213-224
193 Ergebnisse
Sortierung:
In: The Turkish yearbook of international relations, Band 43, Heft 0, S. 213-224
In: The Turkish yearbook of international relations, Band 44, Heft 0, S. 229-246
In: The Turkish yearbook of international relations, Band 42, Heft 0, S. 159-177
In: The Turkish yearbook of international relations, S. 107-123
In: Sosyoloji dergisi: Journal of sociology, Band 43, Heft 1, S. 132-143
ISSN: 2667-6931
In: Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi
ISSN: 1309-9302
Çocuk Çalışmaları (Childhood Studies) bir dizi akademik disiplinde görece olarak kendine yer bulmuş olmasına rağmen, Uluslararası İlişkiler disiplini açısından durum biraz daha farklıdır. Uluslararası ilişkiler disiplini bağlamında çocukluk ve çocuklara ilişkin analizlerin oldukça sınırlı olduğu görülmektedir. Nitekim çocuğun uluslararası sistemdeki rolünden bahsedildiğinde, genellikle verilen yanıt böyle bir rolün var olup olmadığını sorgulamak olmaktadır. Öte yandan çocukların evrensel insan haklarına ilişkin siyasi tartışma bağlamında ciddi anlamda önem verilen aktörler olarak öne çıktıkları ve merkezi bir konumda oldukları ileri sürülebilir. Ancak her ne kadar uluslararası örgütler nezdindeki kodifikasyon çalışmalarıyla uluslararası çocuk hakları rejimi giderek artan biçimde gelişme gösterse de, bu rejimin çocukları yalnızca pasif 'kurbanlar' olarak gören yaklaşımının, çocuklara ihtiyaç duydukları şekilde ve etkin bir biçimde yardım edebileceği belirsizdir. Bununla birlikte, uluslararası ilişkiler disiplininin geleneksel devlet merkezli yaklaşımlarında daha önce büyük ölçüde ihmal edilen çocukların ve çocukların failliğinin -diğer disiplinlere kıyasla geç olsa- giderek daha fazla öne çıkmaya başladığı gözlemlenmektedir. Bu itibarla çalışma, uluslararası ilişkiler disiplinine çocuğun aktör olarak dâhil edilmesinin elzem olduğunu ileri süren bir anlayışla, Uluslararası İlişkiler disiplininin çocuk ve çocukluk bağlamındaki bakış açısının ne yönde ve nasıl geliştiğini ele almaktadır. Bu bağlamda öncelikle çocukluğun sosyal inşasına ilişkin literatürdeki gelişmeye ve sonra da uluslararası ilişkiler disiplininde özellikle savaş ve çatışma bağlamında çocuk ve çocukluk nosyonuna ilişkin çalışmaların kapsamına odaklanmaktadır.
In: Alternatif politika: Alternative politics, Band 15, Heft 1, S. 167-195
ISSN: 1309-0593
Afrika Birliği, 2014 yılında başlattığı girişimle, Afrika kıtasını bölgesel bir uluslararası ceza mahkemesine kavuşturmayı amaçlamaktadır. Bu girişim, Nüremberg'ten bu yana evrensel olarak uygulanagelen uluslararası cezai muhakemede daha önce örneği olmayan yeni bir araçtır. Söz konusu girişimin önemi, uluslararası ceza hukukunda bölgeselleşme kavramını tartışmaya açma potansiyeli taşımasındandır. Kıta düzeyinde bütünleşmeyi hedef alan Afrika Birliği, 2000'li yılların başından itibaren artan şekilde uluslararası ceza adaletini gündemine almaktadır. Afrika Birliği, uluslararası cezai muhakeme araçlarının Afrikalıları haksız yere hedef aldığı iddiasına dayanmaktadır. Ancak bu durum, uluslararası ceza hukuku normlarının tümden reddi anlamına gelmemektedir. Talep edilen, bu normların Afrika devletlerinin önceliklerini, değer ve farklılıklarını içerecek şekilde reforme edilmesidir. Bu anlamda "Afrika Ceza Mahkemesi", uluslararası cezai muhakemenin bilinen araçlarından pek çok açıdan farklılaşan bir yargı yetkisine sahip olacaktır. Bölgesel ve evrensel olan mutlak surette birbirine karşıt olmak zorunda değildir. Her ne kadar işler bir mekanizma kurabilmek için Afrika Birliği'nin aşması gereken pek çok sorun olsa da Afrika Ceza Mahkemesi sayesinde yaratılacak bölgesel uygulama ve teamüllerin uluslararası ceza hukukunun gelişimine katkı sunması beklenmektedir.
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 71, Heft 3, S. 827-853
ISSN: 1309-1034
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 72, Heft 2, S. 445-466
ISSN: 1309-1034
In: Sosyal siyaset konferansları dergisi, Band 0, Heft 0, S. 0-0
ISSN: 2548-0405
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 073-098
In: Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi
ISSN: 1309-9302
This study is descriptive research conducted in scanning model. The aim of this study is to analyze the general principles of the "global minimum corporate tax", the reasons for its implementation and its possible effects. Thus, on the one hand, it contributes to the understanding of this new tax application, and on the other hand, it lays the groundwork for the evaluation of how much it will provide a solution to international taxation problems. Based on the recent theoretical international taxation literature, firstly, in a comprehensive and systematic way; The developments in the taxation of MNCs in the context of MNCs and their reasons for existence, international tax problems and tax rules are discussed. Then, the global minimum corporate tax was examined around the OECD's "Brochure: Two-Pillar (the two-legged) Solution to Adress The Tax Challenges Arising From The Digitalisation of The Economy", which came to the fore.
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi
ISSN: 1309-1034
Dünyada çevre ve iklim değişikliği konusu 20. Yüzyılın sonlarında önem kazanmış ve ülkelerin bu alandaki işbirlikleri giderek artırmıştır. Özellikle Birleşmiş Milletler (BM) çatısı altında imzalanan çerçeve protokoller konuya ilgiyi artırmış ve konuyu uluslararası alanda dikkat çekici bir alan haline getirmiştir. Bu süreçte, Avrupa Birliği (AB) aktif rol oynamış ve Avrupa Yeşil Mutabakatı ile dünyada bu alanda somut adımlar atan ilk aktör olmuştur. Yeşil Mutabakat, AB için çok geniş bir politika alanında yeni düzenlemeler getirmiş ve konuya ilişkin tüm alanlarda standartların yeniden belirlenmesine neden olacak bir çerçeve düzenleme teşkil etmiştir. Öngörülen düzenlemeler yalnızca AB içinde değil, AB'nin tüm ticaret partnerlerinde etki doğuracak niteliktedir ve AB ile ticaret yapan tüm ülkelerin iç düzenlemelerini bu doğrultuda yapmasını gerektirmektedir. Yeşil Mutabakat ile çok sayıda ülkede söz konusu düzenlemelerin hayata geçirilmesine neden olacak olan AB, çevre ve iklim değişikliği önlemleri alanında dünya lideri olmaya adaydır. Ancak AB'nin belirlediği kriterlerin uluslararası ticaret üzerinde bozucu bir etkiye sahip olma ihtimali, konuyu tartışmalı hale getirebilir bir boyut yaratmaktadır. Konu DTÖ çerçevesinde tartışmalara neden olurken; AB'nin ticaret ortakları için de önemli sonuçları olması beklenmektedir.
In: Alternatif politika: Alternative politics, Band 15, Heft 1, S. 54-79
ISSN: 1309-0593
IMF programlarının demokrasi üzerindeki etkisi, uluslararası örgütler yazınında sıklıkla tartışılan bir konudur. Bir müzakere sürecinde IMF'nin kendine ait bir gündemi varken, seçmenler de hükümete kendi tercihleriyle ilgili işaretler verir. Bu ikisi örtüştüğünde demokrasi etkilenmez fakat birbirlerinden farklı olduklarında demokrasi üzerindeki etkiler, borç alan hükümetin IMF karşısındaki göreli gücüne bağlıdır. Bu makale, IMF programlarının yerel temsili kurumlar üzerindeki etkisine odaklanmaktadır. Çalışmada, IMF etkisinin uç bir örneği olarak 2010-2015 yılları arasında uygulanan Yunanistan programları analiz edilmiş, eski bakanlar, parlamento temsilcileri ve Troyka yetkilileri ile yapılan mülakatlara yer verilmiştir. Yapılan analiz, borç alan hükümetin IMF karşısında zayıf olduğu ve iktidar partisi ile IMF arasında bir anlaşmazlık olduğu zaman, IMF programlarının demokratik kurumların temsili işlevini kısıtladığını iddia etmektedir. Bunun, 2010-2015 yılları arasında Yunanistan'da yaşandığı gibi, borç alan ülkelerde parti sistemleri ve demokrasinin geleceği üzerinde sağ ve sol popülist partilerin "egemenlik" ihlalinden yararlanarak yükselişi ve temsili kurumlara olan güvenin azalması gibi önemli etkileri vardır.
In: Liberal Düşünce Dergisi, Heft 111, S. 121-150
Uluslararası eğitimin toplumlar üzerinde köklü ve kalıcı etkilere neden olması, toplumlar arasında sempatik ilişkiler kurulmasına ve etkileşime yol açması onu kullanışlı bir dış politika aracı yapmaktadır. Türkiye de 1950'li, 1990'lı ve 2010'lu yıllardaki aktif dış politika uygulamalarında uluslararası kamuoyunu etkilemek, kendisine müzahir kılmak, uluslararasılaşmak, çevre coğrafyasında nüfuz alanını genişletmek
amacıyla uluslararası eğitimi kamu/kültür/eğitim diplomasisi şeklinde bir yumuşak güç unsuru olarak kullanmıştır. Türkiye'nin dış politikası ve uluslararası eğitim stratejisi paralellik göstermiş, 1950'lerde Batı bloğu politikalarına endeksli, 1990'larda kültürel diplomasi ağırlıklı, 2010'larda ise kültürel diplomasiyle birlikte terör ve radikalleşmeyle mücadele, küresel etkili bölgesel güç olma, istikrarsız coğrafyaları
normalleştirme, çok taraflı ve çok katmanlı dış politikasına destek sunma, Türk dünyasında işbirliğini derinleştirme politikalarında uluslararası eğitim Türk dış politikasının en önemli gündemlerinden birisi olmuştur.