INTERNATIONAL RELATIONS THEORY AS SOCIAL SCIENCE
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 001-012
113 Ergebnisse
Sortierung:
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 001-012
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, Band 38, Heft 0, S. 1
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, Band 37, Heft 0, S. 1
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 001-036
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 073-098
Bu çalışmada hem enerji hem de silah olarak kullanılabilen nükleer malzemeyle ilgili uluslararası hukuktaki düzenlemeler çerçevesinde İran'ın nükleer programı incelenmektedir. İran'ın enerji durumu ile nükleer programının niteliğine değinen çalışma, nükleer malzemenin enerji amacı dışında kullanımını önlemek için kurulan Uluslararası Atom Enerjisi Kurumunun İran'da yaptığı incelemeler ışığında İran'ın nükleer programının barışçı amaçlı olup olmadığını değerlendirmektedir. Uluslararası hukukun gelişimine katkıda bulunmak amacıyla nükleer malzemeye sahip olan bütün devletlerde denetim mekanizmasının güçlendirilmesi noktasından hareket eden bu çalışma, Birleşmiş milletler güvenlik konseyine sevk edilen İran'ın nükleer programıyla ilgili gelişmeleri analiz ederek ancak müzakereler yoluyla İran'ın nükleer programının getirdiği sorunların çözülebileceğini ön görmektedir. ; This study examines Iran's nuclear programme in the context of arrangements of international law related to nuclear materials used to both produce energy and weapon. Researching energy sources of Iran and nature of her nuclear programme the study analyzes and evaluates weather Iran's nuclear programme is peaceful or not in the light of investigations conducted by International Atomic Energy Agency founded to prevent nuclear proliferation and to control over the use of nuclear material other than producing energy. From point of view that control measures should be taken and strengthened on the nuclear activities and materials of all States to contribute growth of international law, the study analyzes developments concerning Iran's nuclear programme referred to the United Nations Security Council, and suggests that nuclear problem should be resolved only by means of negotiations.
BASE
In: Istanbuler Texte und Studien Bd. 7
Yerel yönetimlerin mali yapısını da kapsayan reform çalışmalarında başarıya ulaşabilmek açısından uluslararası entegrasyon sürecinin yerel yönetimlere olan etkilerini analiz etmek son derece önemli bir konudur. Uluslararası entegrasyon sürecinin yerel yönetimler maliyesi üzerindeki etkilerinin analiz edildiği bu tez çalışmasında konular üç ana başlık altında incelenmektedir. Birinci bölümde uluslararası entegrasyonlar ve küreselleşme olgusu ele alınmıştır. Bu bölümde ekonomik entegrasyonların özellikleri, aşamaları, ve uluslar arası entegrasyonlara ilişkin çeşitli konular kavramsal çerçevede değerlendirilmektedir. Küreselleşme kapsamında ise; Küreselleşme süreci, küreselleşmenin özellikleri, küreselleşmenin kamu yönetimi üzerindeki etkileri, küreselleşmenin ulus devletleri ne şekilde etkilediği ve küreselleşme ile yerelleşme arasındaki ilişki ortaya konulmaktadır. Yine küreselleşme sürecinde yerel yönetimleri ve maliyesini derinden etkileyen uluslararası ekonomik ve mali kuruluşlara bu bölümde değinilmektedir. Đkinci bölüm ise; uluslararası entegrasyon ve küreselleşme döneminde yerel yönetimlere hakim olan politikalara ayrılmıştır. Yerel yönetimleri hemen her alanda derinden etkileyen yaklaşımlar bu bölümde ayrıntılı bir incelemeye tabi tutulmuştur. Üçüncü bölüm ise; uluslararası entegrasyonların en popüler ve başarılı örneklerinden olan Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği'nin yerel yönetimler maliyesi üzerindeki etkilerinin ayrıntılı bir analizine ayrılmıştır. Özellikle Avrupa Birliği'nin yerel yönetimlere yaklaşımı ve Birlik müktesebatı çerçevesinde yerel yönetimlere biçilen yeni rol ve bu rolün yerel yönetimler maliyesi üzerindeki etkileri bu çalışmanın son bölümünde ağırlıklı olarak yer almaktadır. Avrupa Birliği'nin yerel yönetimlere yönelik mali yardımları ve Birliğin adaylık sürecinde ve tam üyelikte Türk yerel yönetimlerine olası etkileri de bu bölümde ele alınan diğer konulardır. Uluslararası entegrasyonlar entegrasyona dahil olan ülkelerin yerel yönetimlerinden entegrasyonun amaçlarının gerçekleştirilmesi ve böylelikle entegrasyonun kökleşmesi için faaliyette bulunmalarını talep etmektedir. Ayrıca, entegrasyonun sağlıklı bir şekilde işlemesi ve istikrarı için entegrasyon tarafından belirlenen sınırlamaların ve taahhütlerin üye ülkelerde yerel yönetimlerin de dahil olduğu kamu kesimince yerine getirilmesi talep edilmektedir. Uluslararası entegrasyon süreci yerel yönetimleri hemen her alanda etkilemektedir. Yerel yönetimler maliyesi de bu süreçlerden etkilenen başlıca alanlar içerisinde yer almaktadır. Uluslararası ekonomik ve mali kuruluşlar ile çok uluslu şirketlerin de belirleyici aktörler olarak yer aldıkları küreselleşme ve uluslararası entegrasyon süreci, yerel yönetimleri finansman, hizmet sunma yöntemleri, merkezi yönetimle aralarındaki ilişkiler (görev ve kaynak bölüşümü, idari vesayet, merkezi idare bankaları vb.), personel, denetim, yurtiçi ve sınırötesi işbirliği, katılım, uluslararası kuruluşlar ve yabancı sermaye piyasalarıyla olan ilişkiler gibi pekçok konuda derinden etkilemiştir. Kimi zaman bunun da ötesine geçilerek, Avrupa Birliği entegrasyonunda olduğu gibi birliğin amaçlarının gerçekleştirilmesinde bölgesel ve yerel yönetimler başlıca aktörler olarak görülmekte ve bu amaçların gerçekleştirilmesi için yerine getirilmesi gereken faaliyetlerin mümkün olduğunca halka en yakın yönetim birimlerince ifa edilmesi (subsidiarite) esası getirilmektedir. Bu kural birlik müktesebatının bir parçası yapılmakta ve hazırlanan birlik anayasa taslaklarında bu ilkeye yer verilmektedir. AB'ye uyum sürecinde yerel yönetimlerimize de önemli görevler düşmektedir. Avrupa Birliği, kaynak kullanımında etkin, katılımcı ve halka yakın bir yerel yönetim sistemi öngörmektedir. AB'nin birlik politikalarının uygulanmasında yerel yönetimlere biçtiği rolü sağlıklı olarak saptayabilmek ve bunun gereklerini yerine getirmek için gerekli yasal ve idari tedbirleri almak merkezi yönetim ve yerel yönetimlerin başlıca görevlerindendir. ; To analyse the effects of the international integration process on the local governments is considerably important study field in terms of achieving the reform studies including the financial structure of local governments. The topics in this thesis research, which the effects of the international integration on the local governments finance are analysed, are examined under three major headings. The fact of international integrations and globalization is mentioned in the first section. In this part, the features of financial integration, its stages and various topics related to the international integration are evaluated within a conceptual framework. As for the globalization, the process of globalization, its features, the effects of globalization on public governments, how it affects the national states and the relationship between globalization and localization are introduced. The international economic and financial institutions affecting the local governments and its finance profoundly in the globalization process are once again mentioned in this part. The second section is left for the policies that dominate the local governments in the period of international integration and globalization. In this part the approaches which have an influence on the local governments profoundly in almost every area are analyzed in detail. The third section is about a detailed analysis of the effects of the European Council and European Union, the most popular and most successful examples of the international integration, on the local governments finance. Especially the approaches of European Union to the local governments and a new role assigned to the local governments within the framework of acquis communataine and the effects of this role on local governments finance are largely included in the final part. The financial support of the European Union for local governments and possible effects of the Union to Turkish local governments in the period of candidateship and a full membership are also the other topics included in this vi section. International integrations demands that local governments of the countries which are included in integration realize the aims of the integration and thus work for taking root of the integration. Furthermore, its demanded that the restrictions and undertakings determined by the integration are fulfilled by the public sector including the local governments in member countries in order to make it work in a good and stable way. Process of the international integration affects the local governments in almost every area. The finance of the local governments is among the major ones which is affected by these processes. The process of globalization and international integration which the international economic and financial institues and multinational companies as well take part as determinative actors affects local governments profoundly at various topics such as financing, the methods of serving, the relationship with central government (task and source distribution, administrative tutelage, central government banks etc.), staff, supervision, domestic and transfrontier cooperation, attendance, international institutions and foreign capital market. Sometimes by passing beyond this as well, regional and local governments are seen as major actors in order to realize the aims of the union as it happens in European Union Integration and that the activities, which must be fulfilled to realize these aims, are held by the units that are the closest to public as far as possible, namely principal of subsidiarite is brought. This rule is made a part of acquis communautaire and this principal is included in the constitution outlines. Local governments have important mission in the adaptation process to European Union. European Union stipulates a system of a local governments which is active in using source, participant and close to public. To be able to determine correctly the role which European Union assigns to local governments in the application of unity policies and to take necessary legislative and administrative precautions in order to fulfill it are the primary mission of central and local governments.
BASE
Avrupa Senedi ile telaffuz edilmeye baslayan Avrupa Birligi içinde ortak bir dıs politika gelistirme iradesi, 1990'lı yıllarda hem uluslararası sistemde hem de Avrupa Birligi sisteminde ortaya çıkan yeni olgular temelinde hızlanarak, Maastricht Antlasması'nın imzalanmasının ardından Ortak Dıs Politika ve Güvenlik Politikasının olusturulmasının kabul edilmesiyle, somut bir görünüm kazanmıstır. Avrupa Birligi, Ortak Dıs Politika ve Güvenlik Politikası'nın dogal bir uzantısı olarak, Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikasının gelistirilmesini de burada kabul etmislerdir. Bu dogrultuda, çalısmalar hızlandırılmıs, Amsterdam ve Nice Antlasmaları ile AGSP'na iliskin sistemin gerekli araç ve yeteneklere kavusturulması saglanmaya çalısılmıstır. Bu süreç devam ederken Avrupa Birligi içerisinde, Türkiye'nin 1987'de tam üyelik basvurusuyla yeni bir görünüme kavusan iliskiler, 1990'lı ve 2000'li yıllarda ortaya çıkan gelismeler ısıgında Avrupa Birligi'nin Genisleme Politikası, ODGP ve AGSP ile de baglantılı hale gelmistir. Son dönemde Türkiye ve Avrupa Birligi arasındaki iliskileri etkileyen en önemli konulardan birisi olan AGSP, kültür ve kimlik açılımları da içermektedir. Türkiye'nin gelistirilmeye çalısılan AGSP'na olan yaklasımı, kaygıları ve bu politikaya getirecegi açılımlar, hem uluslararası etkenler hem bölgesel dinamikler hem de tarafların dıs politik çıkarları ve güvenlik algılamaları dogrultusunda islenecektir. Ulusüstü bir deger dagıtım sistemi olarak, siyasal bütünlesme sürecini tamamlama yolundaki Avrupa Birligi'nin, ortak yarar temelinde, ortak degerler ve normlar dogrultusunda gelistirmeye çalıstıgı AGSP'nın, bölgesel ve küresel etkileri ile Türkiye'nin buradaki konumu, kamuoyu destegi, siyasi irade ve dıs politika gelismeleri ele alınarak incelenecektir. ; Development of a common foreign and security policy in the EU, was emphasized with the Single European Act in1986. Process of development a common foreign policy accelerated in 1990's. In this era, some radical changes occurred in international system, such as declining Soviet power and communist system, existing new independent states, transformation process of Central European countries. The EU, as a supranational system and as a global actor, affected from all these developments and started improving its strategic interests and security aims. With signing Maastricht Treaty, Europeans began to work on design a Common Foreign and Security Policy (CFSP) and also, they took responsibilities of creating a credible European Security and Defense Policy (ESDP). ESDP is being created as a dimension of the Union's Common Foreign and Security Policy. Relevant with these developments, the EU began strengthening its identity and own statue at global and regional level. Arrangements of Amsterdam and Nice Treaties are known as important developments because of aiming to provide assets and capabilities which are necessary to development a credible Foreign and Security policy in the EU. The EU is eager to be part of the picture whenever security problems arise in Europe. Since the Turkish full membership application to the EC in 1987, relations between two parties gained a new phase. Turkey and the European Union relations were affected by European Union Enlargement Policy, CFSP and ESDP. These there policy areas of the EU have strong cultural roots and identity dimensions. So, the Turkish concerns and opinions according to integration, enlargement process of EU and its position according to ESDP were examined in the basis of international effects, regional dynamics, political interests and security perceptions.
BASE
Özet: İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan Birleşmiş Milletler (BM), kurulduğu andan bugüne değin hiç olmadığı kadar derin bir kriz ile yüz yüze kalmış du-rumdadır. BM'nin varlık ve etkinlik sorununu oldukça etkileyen bu kriz; meşruiyet krizidir. BM'nin bu krizden hasıl çıkacağı, hayata geçireceği reformlara ve kaybettiği siyasi kararlılığı yeniden kazanıp kazanamayacağına bağlıdır. Öncelikle üyelerin reform çalışmaları konusunda samimi olmaları ve Genel Ku- rul'daki görece demokratik ortamın başta Güvenlik Konseyi olmak üzere BM'nin diğer tüm organ ve kuruluşları için de sağlanması gerekiyor. Örgütün kurulduğu ilk yıllardan beri gelen reform ihtiyacı karşılanamadığı, Konsey'deki veto ve temsil adaletsizliği giderilemediği sürece BM'nin meşruiyeti büyük yara almaya devam edecektir. Anakronik yapı, orantısız temsil sorunu, veto yetkisinin sınırlı sayıda üyeye verilmiş olması, fin ansal sorunlar, siyasi kararlılık eksikliği, kolektif güvenlik mekanizmasının işlevsiz hale gelmesi, bölgesel entegrasyon ve yapılanmaların giderek daha etkili olması, uluslararası toplumun BM'ye olan güveninin sarsılması vb. gibi bir dizi sorun içinde BM meşruiyet krizini en azından öngörülebilir bir gelecekte aşabilecek gibi görünmüyor. Ayrıca, kriz aşılmadığı sürece BM Antlaşması ile tesis edilmiş ve büyük ölçüde kabul görmüş normlar bütünü de özünden sarsılabilir. Bu bağlamda, meşruiyet sorunu sadece bir etkinlik değil aynı zamanda bir varlık sorunu olarak da değerlendirilmelidir. ; Abstract: The United Nations (UN), having founded following the World War II, is face to face with a deep crisis that never experienced before. This is the legitimacy crisis heavily affecting the raison d'etat and the UN's question of efficiency. The way how the UN will break through this crisis is conditional upon its reforms and will to regain its political determination. Before all else, the member states have to be sincere about the reform endeavors and there is a certain need to settle the relatively democratic medium of the General Assembly in all bodies of the UN. The legitimacy crisis of the UN will continue to bleed unless the needs for the reforms since the early years is fulfilled and the injustice of veto and representation in the Security Council are removed. Yet, the UN does not seem to overcome the legitimacy crisis in the foreseeable future due to problems such as anachronic structure, disproportionate representation, very limited veto authority, financial difficulties, lack of political determination, malfunctionality of collective security, the rising effectiveness of regional integrations and such organizations and convulsion of international trust towards the UN. Moreover, as much as this crisis continues the norms founded with the UN Charter and adopted on a large scale could wither away substantially. In this context, legitimacy crisis should be evaluated not as a matter of strength but also a question of existence.
BASE
Globalization; Agriculturel policy; economic aspectsTurkey