Suchergebnisse
Filter
Format
Medientyp
Sprache
Weitere Sprachen
Jahre
58 Ergebnisse
Sortierung:
Aftrekbeperkingen van de rente in het internationale belastingsrecht
In: Fiscale monografieën 132
Uluslararası terör ve Türkiye'ye etkileri ; International terror and reflections to Turkey
1990 soğuk savaş sonrası ortaya çıkan küreselleşme ve yeni dünya düzeni kavramları, dünyada mevcut dengesizliği daha da artırmıştır. Bu durum uygun ortamı bekleyen terörizmin artarak uluslar arası boyut kazanmasına neden olmuştur.Bu araştırmanın amacı; soğuk savaş sonrası dönemle birlikte başlayan ve 11 Eylül olayları sonrası daha da netleşen yeni tehdit ve risklerden, uluslar arası terörizmi, gelişim sürecini ve özelliklerini ortaya koyarak, dünyaya ve Türkiye'ye etkileri açısından incelemektirTerörizmin bütün dünya devletleri tarafından, ya da en azından etkili olduğu kabul edilebilecek çoğunluğu tarafından onaylanmış bir tanımı yapılamamış, çözüm konusunda ortak bir karara henüz ulaşılmamıştır. Bu sorunun çözümlenebilmesi için ülkelerin terörizme bakış açılarında sağlanacak fikir birliği büyük önem taşımaktadır.Çalışma, uluslar arası terörizm ile ilgili bilgileri, uluslar arası terörün Türkiye'ye yansımalarını, terörün olumsuz etkilerini asgariye indirmek için uluslar arası alanda yapılması gereken işbirliği imkânlarını kapsamaktadır.Güncel bir konu olan uluslar arası terörizmle ilgili olarak, birçok yerli ve yabancı yayın taranarak ilgili bilgiler incelenmiş, objektif kıstaslar gözetilerek yorumlanmış ve değerlendirilmiştir.Çalışma sonucunda; uluslar arası ilişkilerin giderek arttığı günümüzde, gelecekteki en önemli güvenlik sorununun terörizm olacağı, terörizmle etkin bir mücadele için ise uluslar arası düzeyde işbirliğinin gerekli olduğu değerlendirilmiştir. ; Globalisation and new world order concepts, which come out after the cold war in 1990, have further increased the current imbalance in the world. This case led terrorism to gain international dimension that looks for a suitable environment.The purpose of this research is to examine the effects of new threat and risks to Turkey and the world that starts with the cold war period, and becomes clear after 11 September besides international terrorism and development process. Approved definition of terrorism could not be made by all world states or the majority which can be accepted as it is efficient and a joint decision is not made yet for the solution.In order to find a solution on this issue, it is of great importance to reach a consensus concerning the point of views of the countries on terrorism.The study covers the co-operation possibilities on international arena so as to reduce the negative effects of terrorism, reflections of international terror to Turkey and the relevant information about international terrorism.Many domestic and foreign publications were examined and screened regarding the international terrorism which is a common issue. In addition, objective criteria were interpreted and evaluated in this regard.As result of this study, it was evaluated that terrorism will be the most important security issue in today?s world where international relations increase gradually and an international co-operation is necessary for the effective struggle with terrorism .
BASE
Uluslararası Balkan Kongresi "Balkan milletleri arası iletişim": 24-26 Nisan 2008
In: Tasam yayınları 42
Das Verhältnis von Religion und Staat: Grundlagen in Christentum und Islam ; internationales Symposion mit der Islamisch-Theologischen Fakultät der Universität Ankara, 19.- 20.05.2006
In: Interkulturelle und interreligiöse Symposien der Eugen-Biser-Stiftung 2
İsrail'in Lübnan saldırılarının uluslararası hukuk bakımından kuvvet kullanma yasağı ve meşru müdafaa hakkı kapsamında incelenmesi ; A study on the attacks of İsrael to Lebanon in terms of international law within the context of the prohibition on the use of force and the right of self-defence
Yüksek Lisans Tezi ; Kuvvet kullanılmasını içeren orantılı karşı tedbirlere ülke dışında da başvurulabileceğine ilişkin iddiaları BM Antlaşması md. 51 temelinde meşrulaştırmaya çalışan iddialar, teoride olmasa bile uygulamada artan şekilde uluslararası toplum tarafından kabul görmektedir. Doktrinel bakış açısından, böyle bir yaklaşım, elbette BM Antlaşması md. 2/4 tarafından güvence altına alınan "bir devletin ülkesel bütünlük hakkı" ile diğer devletin md. 51'de korunan Meşru müdafaa hakkı arasında bir çatışmayı da beraberinde getirmektedir. BM Antlaşması md. 51'de düzenlenen meşru müdafaa hakkı, kuvvvet kullanma yasağının tek istisnası olarak, bir silahlı saldırıya karşı düzenlenmiştir. Md. 51'de meşru müdafaa hakkından doğal bir hak olarak söz edilmesi, BM Antlaşması'ndan hemen önce örf ve adet hukukundaki meşru müdafaa hakkının saklı tutulduğu anlamına gelmez. Bush Doktrini'nin önleyici meşru müdafaa hakkının hukuka uygunluğunu iddia ederken geleneksel "gereklilik"kriterini esnetmesidir. Bir başka ifade ile uluslararası hukukun öteden beri "vukuu muhakkak"bir silahlı saldırı tehdidine karşı önleyici meşru müdafaa hakkını tanıdığını iddia eden ve yapılması gerekenin "vukuu muhakkak tehdit" kavramını terör eylemlerine, kitle imha silahlarına güvenen haydut devletler ve teröristler gözönünde bulundurularak yeniden yorumlamak olduğunu belirten Bush Doktrini açısından sadece bir saldırı varsayımı, potansiyel bir tehdit, bir risk, "silahlı saldırı" teşkil etmektedir. BM Genel Kurulu'nun İsrail temsilcileri, Güvenlik Konseyi'nde, devamlı olarak ülkesinin yakın bir saldırı tehlikesine maruz kaldığını ve İsrail'in de önleyici meşru müdafaa hakkı'nı kullandığını iddia etmiştir. Bu tez çalışmasında; Birinci bölümde meşru müdafaa hakkı, kuvvet kullanma yasağı, saldırı suçunun tanımı, tarihçesi ve BM belgelerinde kuvvet kullanma yasağı ve meşru müdafaa hakkı; İkinci bölümde 2006 yılındaki İsrail ve Lübnan çatışmasının menşeine ilişkin bulgular, terörün tanımı, tarihçesi, kuvvet kullanma yasağında ve meşru müdafaa hakkındaki rolü, İsrail-Lübnan çatışması'nın kuvvet kullanma yasağı ve meşru müdafaa hakkı çerçevesinde değerlendirilmesi; Üçüncü bölümde Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde Türkiye-İsrail ilişkileri, Türkiye-Lübnan ilişkileri ve Türkiye'nin İsrail-Lübnan çatışmasındaki tutumu incelenmiştir. Anahtar Kelimeler: kuvvet kullanma yasağı, meşru müdafaa, saldırı suçu, İsrail, Lübnan. ; The claims trying to legitimate the claims, which are related to the fact that commensurate counter measures including using force can also be applied abroad on the basis of article 51 of United Nations Treaty, find acceptance by the society not in theory but increasingly in application. From the doctrinaire point of view, such an approach definitely brings about a conflict between the right of territorial unity of a nation which is secured by the article 2/4 of the United Nations Treaty and the right of self defense of another nation preserved in the article 51. The right of self defense arranged in the article of the United Nations Treaty has been arranged considering an armed attack as the only exception of prohibition of using force. The fact that the right of self defense is mentioned as a natural right in the article 51 does not mean that the right of self defense in the Common Law is preserved just before United Nations Treaty. It means that Bush Doctrine stretches traditional necessity criterion while it claims that the right of preventive self defense is lawful. In other words, just an assumption of an attack is seen as a potential threat, a risk, and an armed attack in terms of Bush Doctrine which claims that International Law has approved the preventive self defense against a certain armed attack threat for a long time, and emphasizes that the necessary thing to do is reinterpreting certain threat decision considering rogue states, and terrorists relying on Weapons of Mass Destruction. In the Security Council, Israel representatives of the United Nations General Assembly claim that their country is continuously exposed to a close attack and Israel has the right of preventive self defense. In the first part of this study; the right of self defense, prohibition of using force, definition and history of attack crime, prohibition of using force and the right of self defense in the documents of the United Nations ; In the second part of the study; findings about the origin of the disagreement between in 2006 Israel and Lebanon, definition, history, and the role of terror in the prohibition of using force and in the right of self defense, and evaluation of the disagreement between Israel and Lebanon in accordance with the right of self defense; In the third part of the study; the relations between Turkey and Israel, the relations of Turkey and Lebanon in the period of (AKP) Justice and Development Party, and also the attitude of Turkey towards the disagreement between Israel and Lebanon have been examined. Key Words: Prohibition of using force, self defense, attack crime, Israel, Lebanon
BASE
Internationaal belastingrecht
In: Fiscale studieserie 39
La Belgique et sa politique étrangère: anno 2008 = België en zijn buitenlandse politiek
In: Studia diplomatica, 62,numéro spécial
World Affairs Online
Avrupa güvenlik politikaları ; European security policies
Güvenlik kavramı günümüzde önemini koruyan en önemli kavramlar arasında yer almaktadır. Soğuk Savaş döneminde var olan güvenlik algılamaları ile günümüzdeki güvenlik algılamaları arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır. Bu çerçevede, Soğuk Savaş döneminde ön planda olan askerî güvenlik algılamalarına ilave olarak siyasî, iktisadi, sosyal ve çevresel güvenlik algılamalarına daha fazla önem ve öncelik verilmektedir. Ayrıca, Soğuk Savaş sonrası güvenlik kavramı hem çok boyutlu bir niteliğe bürünmüş hem de çok karmaşıklaşmıştır.Soğuk Savaş döneminde NATO şemsiyesi altında güvenliğini tesis eden Avrupa, Soğuk Savaş sonrasında kendi güvenliğinde daha fazla rol almaya çalışmakta, NATO dışında özerk yapılanmalar oluşturmaya çalışmaktadır. Bu kapsamda AB'nin Ortak Dış ve Güvenlik Politika (AGSP)'nın alt bileşeni olan Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası ön plana çıkmaktadır.Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası 1999'dan sonra gelişmeye başlamış ve önemli bir mesafe kaydetmiştir. AGSP, 2001 yılında operasyonel hâle gelmiş ve NATO unsurlarının kullanımına ilişkin varılan anlaşma çerçevesinde 2003'te AB yönetimindeki sivil ve askerî kriz harekâtlarını icra etmeye başlamıştır.Türkiye, Soğuk Savaş döneminde Avrupa güvenliğinde etkin rol oynamıştır. Soğuk Savaş sonrasında ise Türkiye'nin dünya ve Avrupa güvenliğine yapabileceği katkılar azalmamış tam tersine artmıştır. Türkiye, BM ve NATO denetimde icra edilen harekâtlarda her yönüyle kendini ispatlamış ve dünya güvenliğine önemli katkılar yapmıştır. Türkiye'nin Soğuk Savaş döneminde olduğu gibi Soğuk Savaş sonrasında da Avrupa güvenliğine önemli katkılar yapacak imkan ve kabiliyete sahip olduğu, Türkiye'nin aktif desteği olmaksızın Avrupa güvenliğinin tam anlamıyla tesis edilemeyeceği düşünülmektedir. ; The concept of security is one of the most important issues which maintains its importance today. There are significant differences regarding security perceptions from the Cold War era and the post Cold War era. In this respect, nowadays, more and more importance and priority is given to political, economic, social and environmental security perceptions, besides military security perceptions. Furthermore, security is turned into more complex and multi-faceted concept after the Cold War period.European Security was established under the NATO?s umbrella until the end of the Cold War. But today, European States are focusing on their own security and making autonomous exercises not only in NATO organizations, but also in other international initiatives. Additionally, these countries are establishing new security telationships with each other but NATO. In this context, the European Security and Defense Policy (ESDP) stands in the forefront, which is organized under the EU?s Common Foreign and Security Policy (CFSP).European Security and Defense Policy has started to develop from 1999 and made significant progress. ESDP became operational in 2001. Later, after the agreement between NATO and the EU regarding the usage of NATO?s components by the EU, EU-led civilian and military crisis operations had started in 2003.Turkey played an effective role in the European Security during the Cold War. Turkey?s contribution to the world and European security has not decreased after the Cold War. Turkey has proved herself under the NATO and UN led operations. Turkey has great power and ability to contribute European security like the Cold War period. To me, European Security can not be established entirely without Turkey?s contribution.
BASE