Irregular migration towards EU and Balkan Countries: FBA conference proceedings : Third Sarajevo International Conference, April 27-30, 2017, Sarajevo, Bosnia and Herzegovina
In: FBA conference proceedings
185 Ergebnisse
Sortierung:
In: FBA conference proceedings
Uluslararası Politik Ekonomi (UPE); devletlerin, ekonomik ajanların, uluslararası örgütlerin karşılıklı etkileşimlerini çıkar ve çatışma olguları üzerinden yorumlamaya çalışmaktadır. Bu yorumlamayı yaparken de ortaya çıkan sonuçların uluslararası hukuk sistemine uygunluğu test edilmektedir. Bu testin sonucunda ortaya "meşruiyet" sorunu çıkmaktadır. "Yasallık" kavramından ayrılan "meşruiyet" uluslararası hukukun da sorgulanmasına neden olmaktadır. Ancak UPE'nin ilgilendiği ve açıklamaya çalıştığı bir konu olan devletlerin ekonomik çıkar ve kaygıları, uluslararası hukukta meydana gelen bu sorunların kimi zaman göz ardı edilmesine kimi zaman da gündeme getirilmemesine yol açmaktadır. Başka bir deyişle, uluslararası hukuktaki bu ikilemin ortaya çıkmasına da genellikle devletlerin ekonomik ve politik çıkarlarının bir ahenge dönüştüğü politik ekonomi perspektifleri sebep olmaktadır. Bu çalışmada uluslararası hukukun UPE bağlamında kısa bir değerlendirmesi yapılarak ve Ukrayna-Kırım Krizi üzerinden ekonomik kaygılar göz önünde bulundurularak mevcut uluslararası sistem tartışılacaktır. ; The International Political Economy (IPE) tries to interpret the mutual interactions of states, economic agents, international organizations by revealing over the cases of conflicts and interests. During this interpretation, the results are tested for compliance with the international legal system. As a result of this test, "legitimacy" problem arises. "Legitimacy", separated from the concept of "legality", causes international law to be questioned. However, the economic interests and concerns of the states, in which the IPE is interested and which it tries to explain, are sometimes leading to ignore these problems in international law. In other words, the emergence of this dilemma is often caused by the political and economic perspectives of the states which are transformed into a harmony. In this study, an evaluation of the international law in the context of IPE will be presented shorthly and the current international system over the UkraineCrimean Crisis will be discussed in view of economic concerns.
BASE
Uluslararası toplumda ortaya çıkan uyuşmazlıkların tarafları dikkate alınarak incelendiğinde, uluslararası hukuk kişileri arasındaki uyuşmazlıklar ve uluslararası hukuk kişileri ile özel hukuk kişileri arasındaki uyuşmazlıklar biçiminde bir tasnif yapılmaktadır. Diplomatik uyuşmazlık çözümü, uluslararası hukuk kişileri arasındaki uyuşmazlık çözümünü konu edinmekte özel olarak ise uyuşmazlık taraflarından en azından birinin devlet olduğu uyuşmazlık çözüm yollarını ifade etmektedir. Uyuşmazlıkların diplomatik yollarla çözümü gerek tarihsel açıdan bakıldığında gerekse çağdaş uluslararası toplum düzeni incelendiğinde en çok tercih edilen ve tüm uyuşmazlıkların konu itibarıyla sınırlandırılmadan çözülebileceği yolları bünyesinde barındırmaktadır. Bu çalışmada uyuşmazlıkların tanımlanmasından başlanarak uyuşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin incelemesi yapılacaktır. Öncelikle bir uluslararası uyuşmazlığın yargı içtihatları çerçevesinde belirlenmesi ve tasnifi için öngörülen kıstasların değerlendirilmesi yapılacaktır. Ardından uyuşmazlıkların barışçı çözümü yükümlülüğünün içeriği kişi, konu ve nitelik itibarıyla işlenecektir. Diplomatik müzakereler, dostça girişim, arabuluculuk, soruşturma ve uzlaştırmadan oluşan yerleşik diplomatik uyuşmazlık çözüm yolları, hukukî dayanakları çerçevesinde temel vasıfları açıklanmak suretiyle değerlendirilecektir. Bu yolların tercih nedenleri ve hangi durumlarda işletildikleri incelenirken somut örneklere yer verilerek anlatım zenginleştirilecektir. Devam eden kısımda ise uluslararası ilişkilerde meydana gelen değişimlerin bu yolları nasıl etkilediği ve ne tip yönelimlerin diplomatik uyuşmazlık çözümünü etkilediği ele alınacaktır. Bu değişimlerden yola çıkarak diplomatik uyuşmazlık çözümünün geliştirilmesi adına dikkate alınabilecek tavsiyeler dile getirilecektir. ; The disputes that rise in the international community can be classified as the ones between intenational law persons and the ones between international law persons and private law persons when they are studied by the charecter of parties. The subject of diplomatic dispute settlement is the disputes that are between intenational law persons and specifically the disputes which at least one of the parties is a state. Diplomatic dispute settlement contains the most preferred and comprehensive means that can settle all disputes without any limitations on subject matter both historically and in contemporary international community. In this study, dispute settlement with diplomatic means will be reviewed by describing disputes at the beginning. Firstly international disputes and criterions used in classfication of disputes will be determined within the scope of case law. After that, the obligation of peaceful dispute settlement will be handled by characteristics of obligation including ratione personae and ratione materiae. The established means of diplomatic dispute settlement which are diplomatic negotiations, good offices, mediation, inquiry and conciliation will be studied within the frame of legal basis of these means by stating their fundemental characteristics. When preferability and most suited conditions of these means examined the subject will also be enriched by concrete examples. In following part, the effects of changes in international relations to diplomatic means and what kind of tendencies can be observed will be discussed. Based on this discussion recommendations on enhancing the diplomatic dispute settlement will be stated.
BASE
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 71, Heft 3, S. 827-853
ISSN: 1309-1034
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 72, Heft 2, S. 445-466
ISSN: 1309-1034
İnsani müdahalenin konusu Birleşmiş Milletler Antlaşması'nda kuvvet kullanımının yasaklanması ile gerçekleşmiştir. Kuvvet kullanımının yasaklanması ile birlikte, eskiden var olan tüm kuvvet kullanma yöntemleri gibi insani müdahale de bu yasağın kapsamında kalmıştır. BM Antlaşması gereğince çözmeye zorlamayacağını ifade eden madde 2/7'ye uygun olup olmadığı, yine Birleşmiş Milletler Antlaşması VII. Bölümü çerçevesinde uluslararası barış ve güvenliği ihlal edip etmediği değerlendirilmiştir. Ayrıca insani müdahalenin uluslararası örf ve âdet hukukuna uygunluğuyla "jus cogens" bir kural olup olmadığı incelenmiştir. 1991'de Irak'taki Saddam rejiminin saldırılarına karşı Kuzey'deki Kürt grupların ve güneydeki Şii grupların korunması için oluşturulan çekiç güç, Kuzey Irak'a ABD liderliğinde gerçekleştirilen "Huzur Operasyonu" Irak'ın içişlerine müdahaledir. 1992'de Irak'ın kuzeyinde ve güneyinde oluşturulan "uçuşa yasak bölge" ile Saddam Hüseyin rejimine karşı korunması amaçlanmıştır. ; The subject of huminitarion intervention has been actualised with the prohibition of using forces of United Nations agreement, Huminitarion intervention took plase in the scope of this prohibition lik an the procedule of using forces in the past with the prohibition of using force. Within the agreement of United Nations, whether the peace and security has been violated and It is proper for 2/7 in the frame of the part of united nations o greement or not is evaluated. Besides, Convenience of humminitarion intervation was eromined in the perspective of ( jus cogens) unwritten law of nations. Combined task force that is constituted for protecting the Kurdish groups in the north and the shi'a groups in the south. Against the attacks of Saddam Rejime in 1991 inter fered in the internal affairs of Iraq with the "peace operations" which is organized under the authority of U.S.A. In 1992, no flight zone was constituted in the north and south of Iraq for the purpose of protecting civilians against Saddam Rejime.
BASE
Bu çalışma uluslararası toplumun varlığını ve işlerliğini Suriye krizi üzerinden tartışmayı amaçlamaktadır. Çalışmada uluslararası toplum, ulus devletlerin oluşturduğu bir cemiyet olarak tanımlanacak ve bu cemiyetin işlerliği ve varlığı, kurumları vasıtasıyla ortaya konacaktır. Uluslararası toplum kavramı, hem gündelik yaşamda hem de Uluslararası İlişkiler çalışmalarında sıklıkla kullanılmaktadır ancak, özellikle Türkçe literatürde kavramın karşılık geldiği pratik yeterince net bir biçimde tanımlanmamış bulunmaktadır. Bu nedenle çalışmada İngiliz ekolünün uluslararası toplum kavramı benimsenerek, diplomasi, savaş, büyük güçler yönetimi, güçler dengesi ve uluslararası hukuk kurumlarının bu topluma nasıl işlerlik kazandırdığı incelenecektir. Çalışmanın temel katkısı, İngiliz ekolünün Türkçe Uluslararası İlişkiler literatüründe bilinirliğinin arttırılması ve Uluslararası İlişkiler çalışmalarında teori-pratik boyutunun güçlendirilmesi olacaktır. Bu amaç doğrultusunda, öncelikle uluslararası toplumun kavramsal olarak ne ifade ettiği tartışılarak kurumları tanımlanacak, sonrasında Suriye krizinde bu kurumların nasıl işlediği açıklanarak uluslararası toplumun sadece bir kavram değil aynı zamanda bir gerçeklik olduğu vurgulanacaktır. ; This study analyzes the existence and functionality of international society over the Syrian crisis. In this context, international society will be defined as a community comprised of nation-states while the functionality and the existence of this community will be put forward through its institutions. The term international society is frequently used both in daily life and in International Relations (IR) studies. However, the corresponding practice in the Turkish literature has not been clearly defined. This explains why this study embraces the international society concept of the English School and how its institutions – namely diplomacy, war, great power management, balance of power, and international law – bring this international society into force. The major contribution of the study will be to raise awareness concerning the English School of thought in Turkish International Relations literature, as well as to strengthen the theory-practice dimension of IR studies. Within this context, the article will first discuss the conceptualization of international society and then proceed to define its institutions, followed by an analysis of how these institutions functioned during the Syrian crisis. The major argument of this paper is that international society is not merely a concept but a reality itself.
BASE
Uluslararası ilişkiler (Uİ) yazınındaki İngiliz Okulu Kuramı, çoğulcu bakış açısına sahip teorik yapısı içerisinde "uluslararası toplum" kavramına vurgu yaparak bir uluslararası siyaset anlayışı geliştirmiştir. Uluslararası toplum kavramını, farklarını daha belirgin şekilde ortaya koyarak tanımlayan ve daha da somutlaştıran Hedley Bull, sadece İngiliz Okulu'nun kuramsal varsayımlarının yerleşmesini sağlamamış, aynı zamanda uluslararası ilişkileri incelerken "kurum tartışmaları" gibi yenilikçi bir tartışmaya da ilham vermiştir. Bu makale, Bull'un (evrilmiş) kurumları ile uluslararası toplum kavramsallaştırmasının Uİ'yi anlama/açıklamada nasıl bir katkı sunduğunu analiz etmeyi amaçlamıştır. Çalışmada, uluslararası toplum kavramıyla birlikte, onu ayakta tuttuğu varsayılan "güç dengesi, uluslararası hukuk, diplomasi, savaş ve büyük güçler yönetimi" kurumları tartışılarak Bull'un çizmiş olduğu genel çerçevenin, Uİ disiplinindeki kuramsal tartışmaların geliştirilmesi için sürdürülebilir bir zemin teşkil ettiği savunulmuştur. ; English School Theory of International Relations (IR) has developed an understanding of international politics with a great emphasis on the conception of 'international society' within the limits of its pluralist theoretical structure. Hedley Bull, as the leading scholar who has distinctively defined and boldly concretized the concept has not only consolidated the theoretical assumptions of the School but also inspired innovative discussions such as the "institution debate" for the examination of international relations. This article aims to analyse how Bull's conception of international society along with its evolved 'institutions' have contributed into understanding/explaining IR. After having discussed Bull's conception of 'international society' which assumes to be sustained by five institutionsbalance of power, international law, diplomacy, war, and the great power management, this paper argues that Bull's framework is a candidate to be a sustainable ground for further theoretical discussions within the discipline of IR.
BASE
Despite the increasing interest in the studies inquiring the limits autonomous character of and the interactions between the International Relations (IR) discipline and other academic fields the scope and scale of empirical research on these issues are relatively small. In order to contribute to the discussion on the limits and peculiarities of the IR discipline and to shed light on the development current status and major characteristics of the IR studies in Turkey its place in the global IR discipline and the views of LR. scholars on major issues on the global regional and national agenda two surveys were conducted by the International Relations Council of Turkey (IRCT) in 2007 and 2009. Later on the IRTC collaborated with the Institute for the Theory and Practice of International Relations at the College of William and Mary to conduct further surveys in 2011 and 2014. This paper presents findings of the last survey on Turkey based on the worldwide research simultaneously conducted in 31 different countries in September 2014.
BASE
In: Necmettin Erbakan Üniversitesi kültür yayınları 18
Uluslararası örgütlerin, dünyanın herhangi bir yerindeki devlet-içi çatışmaya çeşitli gerekçelerle ya müdahil olmayı seçtikleri ya da müdahil olmadıkları görülmektedir. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası örgütlerin uluslararası barış ve güvenliği sağlama adına devlet-içi çatışmaları sonlandırması arzu edilen bir durumdur. Müdahale etmeleri durumunda nadir de olsa başarılı sonuçlar alınabilmektedir. Bununla birlikte, devlet-içi çatışmaları sonlandırmak için harekete geçen uluslararası örgütlerin başarısız olduğu durumlar olabilmektedir. Uluslararası örgütlerin devlet-içi çatışmalara müdahalesinin başarısız olmasının bazı önemli nedenleri bulunmaktadır. Hangi durumlarda başarısız olduğuna dair literatürde farklı bakış açıları mevcuttur. Bu makalenin amacı da uluslararası örgütlerin devlet-içi çatışmalara müdahalelerinde başarısız olma nedenlerini sınıflandırmak ve analiz etmektir ; It appears that international organizations prefer to intervene or not to intervene in intra-state or internal conflict anywhere in the world for different reasons. It is expected that international organizations, especially the United Nations, solve internal conflicts to provide international peace and security. In case of intervention of international organizations, successful results can be obtained in some cases. However, there are many cases in which international organizations fail to resolve internal conflicts. There are some important reasons for the failure of the interventions of international organizations. There are different perspectives in the literature explaining in which circumstances do interventions of international organizations fail. The purpose of this paper is to analyze and classify causes of the failure of interventions of international organizations to intra-state conflicts
BASE
Öz Cumhuriyet Dönemi'nde ülke gerçeklerine dayalı, ülkenin kalkınması ve savunulması gibi milli ihtiyaçlara göre tespit edilen bir demiryolu politikası izlenmişti. Sınırlara ulaşmak, bu politikanın temelini oluşturmuştu. II. Dünya Savaşından sonra İngiltere başta olmak üzere Avrupalı ülkeler, Süveyş Kanalı Bunalımından dolayı Asya ve Hindistan'a giden deniz yolunun tehlikeye girmesinden sonra yeni imkânlar araştırılmış ve Türkiyeİran- Pakistan arasında yapılacak demiryolunun önemi artmıştı. Böyle bir ortamda kurulan Bağdat Paktı (CENTO), bu hattı üye ülkeler arasında kurmaya çalıştığı güvenlik ve savunma işbirliğinin bir parçası olarak görmüştü. Aynı şekilde başta ABD olmak üzere İngiltere, Fransa, Afganistan ve Çin bu projeye destek vererek bunun uluslararası bir karakter kazanmasını sağlamışlardır. Van Gölü üzerinden feribotlar vasıtasıyla trenlerin Van'a taşınması gerçekleşmiş ve bu bağlantı ile İran demiryolları Türkiye demiryolları üzerinden Avrupa'ya, Akdeniz'e, Karadeniz'e çıkış kazanmıştı. Daha sonra İran-Pakistan ve İran-Afganistan bağlantıları geliştirilmiş ve Türkiye Asya-Avrupa yolu üzerinde büyük transit köprüsü konumuna gelmişti. Anahtar Kelimeler: Demiryolu, Bağdat Paktı, Türkiye, İran, Pakistan ; A railway policy, which was based upon facts of the country and was determined according to national needs, such as the development and the defense of the country, was followed in the Republican Period. Reaching the borders has been the basis of this policy. After World War II, European countries, particularly Britain, explored new possibilities after the endangerment of sea routes leading to India and Asia due to the crisis of the Suez Canal and the importance of Turkey-Iran- Pakistan railway to do held had increased. The Baghdad Pact (CENTO), which was established at such an environment, was seen the line between member countries as part of the attempt to establish security and defense cooperation. Same way, particularly in the USA, UK, France, Afghanistan and China had provided the project to gain an ...
BASE
İçinde bulunulan yüzyılda dünya mercek altına alındığı takdirde, karşı karşıya kalınılan manzara pek de iç açıcı görünmemektedir. İç savaşlar, insan hakları ihlalleri, ulusal ve uluslararası güvenlik sorunları, etnik çatışmalar, doğal felaketler, küresel iklim değişiklikleri sonucu yaşanan problemler, açlık ve yoksulluk, terör, şiddet ve daha niceleriyle çevrelenen bir dünya kompozisyonu bulunmaktadır. Her birinin altında farklı nedenlerler veya birbiriyle iç ilişkili sorunlar kümesi olsa da küreselleşmenin sunduğu olumlu etkilerden biri olan bilgi teknolojilerinin gelişmesiyle, dünyanın herhangi bir yerinde meydana gelen olumsuz bir durum karşısında uluslararası toplum bu sorundan kısa sürede haberdar olmakta ve soruna karşı gerekli tepkiyi ortaya koyabilmektedir. Bu bağlamda da pek çok sorun uluslararası platformda ortak bir payda ekseninde ele alınmaktadır. Karşı karşıya kalınan sorunlar ekseninde altı çizilmesi gereken en önemli sorunlardan birisi de iç savaş olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu noktada da niceliksel olarak artış gösteren iç savaşların mevcudiyeti, insani diplomasi kavramına alan açmaktadır. İnsani diplomasi denildiğinde de bu alanda çeşitli bölgelerde faaliyet gösteren fakat literatürde bu kavramla bağdaştırılarak analiz edilmeyen aynı zamanda da özellikle Türkiye'deki faaliyet alanının sınırlı olması ekseninde yeterli düzeyde bilinmeyen Uluslararası Kızılhaç Komitesi, insani diplomasi alanındaki baş aktörlerden biri konumunda bulunmaktadır. Bu bağlamda çalışma çerçevesinde insani diplomasi kavramı, Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nin deneyimleri ekseninde sorunsallaştırılacaktır. Nihai amaç ise insani diplomasi kavramı ve bu alanda önemli bir rol oynayan Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nin görev ve misyonuna dair farkındalık ve bilinçlilik düzeyinin artmasını sağlamaktır. Nitekim dünyanın geniş bir kısmında devam etmekte olan çatışmalar ve her daim yeniden ortaya çıkabilecek çatışma tehdidi, karşı karşıya kalınılan temel realiteyi yansıtmaktadır. ; If the world put under the scope in the current century, there is the underwhelming scene. There is a world composition that is surrounded by civil wars, human rights abuses, national and international security problems, ethnic conflicts, natural disasters, problems regard to global climate cahanges, starvation and poverty, terror, violence and many more. Although there are different reasons or interrelated problem clusters under the each of them, international community is aware of these problems that occur anywhere in the world and gives reaction to them in a short time with the progress of information technologies that are one of the positive impacts of globalization. In this context, many problems are addressed by international platform with in the scope of common ground. In the axis of living problems one of the most important problems that must be underlined is civil war. In this point, the presence of civil wars that is showing an increase quantitatively open space to the concept of humanitarian diplomacy. When it called humanitarian diplomacy, International Committee of Red Cross is one of the main actors in this field. Although it is active in regard to humanitarian diplomacy, in literature its humanitarian diplomacy isn't analyzed. Also, it is well known because of being limited its area of activity especially in Turkey. In this context, the concept of humanitarian diplomacy will be problematized with in the axis of the experiences of the Committee by this study. Also, ultimate purpose is to bring to light for the level of awareness and conciousness with regard to the concept of humanitarian diplomacy and the task and the mission of Committee, which plays an important role in this field. Hence, continued conflicts in the large of the world and conflict threat that can occur again at any time reflect main reality.
BASE
In: Uluslararası vergi hukuku konferansları serisi 4