Did Bulgaria Refuse To Surrender The Jews?
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 49, Heft 3, S. 1
ISSN: 1309-1034
14 Ergebnisse
Sortierung:
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 49, Heft 3, S. 1
ISSN: 1309-1034
In: Libra kitap 540
In: Tarih 460
In: Kurtuba kitap 11
In: Tarih 2
In: Dünya kitapları 408
In: Araştırma - inceleme 2
In: Atılım Üniversitesi yayınları 36
In: İşletme Fakültesi yayınları 4
In: Ortadoğu ve Afrika Araştırmacıları Derneği yayınları
Modern uluslararası ilişkilere Vestfalya sistemi hâkim olduğu için din dış politikayı belirleyici bir faktör olarak görülmemiştir. Ancak din bu dönemde araç olarak uluslararası ilişkilerde varlığını devam ettirmiştir. 1948 yılında İsrail devletinin, akabinde din temelli çeşitli uluslararası örgütlerin kurulması dış politikada dinin yeniden etkili olduğu bir dönemi başlatmıştır. 11 Eylül 2001 yılında ABD'de Pentagon ve İkiz Kulelere yönelik saldırılarla birlikte din, uluslararası ilişkilere tam bir dönüş yapmıştır. Yöneticilerin dini düşünce ve inançlarının, kutsal mekânların statüsü ve dini temelli iç çatışmaların dış politikaya etkisi gibi konularda görüldüğü gibi günümüzde din dış politikada önemli bir faktör haline gelmiştir. İsrail Devleti'nin kurucu ideolojisi olan Siyonizm, uluslararası toplumun onayını almak için laik temel üzerine inşa edilmiş olup tüm dünyadaki Yahudiler için bir devlet yaratma amacında idi. Bu amaç doğrultusunda kurulmuş olan İsrail devletinin Tevrat kaynaklı bir dış politika stratejisi izlediği görülür. Tevrat kaynaklı olarak Yahudiler, vaat edilmiş topraklar, seçilmiş halk oldukları iddiası ve varlığını devam ettirme bilinci ile hareket etmektedirler. ; As the Vestphalia system dominated the modern international relations, religion was not seen as a determining factor in foreign policy. However, it continued to exist in the international relations, though as a tool in the modern era. The establishment of the State of Israel in 1948 and many religion-based international organizations later marked a new era in which religion has started to be effective in foreign policy again. After the 11 September 2001 attacks in the USA, religion has returned to international relations obviously. Today, it plays an important role in foreign policy as reflected by the impacts of religious thoughts and the beliefs of the policy makers, status of sacred spaces and internal religious conflicts on foreign policy decisions. Being the founding ideology of the State of Israel, Zionism is built on a secular basis for the approval of the international community and aimed to establish a state for for all Jews in the world. Founded for that purpose, Israel appears to follow a foreign policy strategy based on the Torah. On the basis of Torah, Jews act with consciousness of continuing existence, promised land, and being the elected people.
BASE
Bu çalışmada; Yahudilerin Filistin topraklarına göç etmesi, Arap-Yahudi çatışması, 1948'den itibaren Mısır önderliğinde Arap-İsrail Savaşları ve Mısır-İsrail barış müzakerelerine değinilmiştir. Arap-İsrail Savaşlarında en büyük zarar gören devletlerden biri Mısır olmuştur. Mısır, ülkesindeki yıkım ve zararı gidermek, halkın güvenliği ve istikrarı için ABD'nin arabuluculuğunu (1970-1981 Enver Sedat dönemi) kabul etmiştir. Böylece Mısır, İsrail ile 1973-1979 yılları arasında "adım adım barış" görüşmelerine dâhil olmuştur. ABD'nin arabuluculuğu ile Mısır ve İsrail arasında uluslararası hukuk normlarına uygun bir şekilde Camp David Anlaşması (Mısır-İsrail Barışı) imzalanmıştır. Bu barış anlaşması ile iki ülke arasında; barış inşa edilmiş, güvenlik ve istikrarsızlık sorunu ortadan kaldırılmış ve diplomatik ilişkiler geliştirilmiştir. Bu çalışma, 1948'de başlayan Arap-İsrail savaşları ve 1973'ten itibaren ABD'nin arabuluculuğu ile Mısır-İsrail barışı incelenmasi amaçlanmıştır. Bu çalışma, Mısır ve İsrail arasında güvenliğin sağlanması, çatışma-çözümü meselelerinde iki ülkenin barış inşası ve karşılıklı olarak iki ülkenin egemenliklerinin tanınması ile uluslararası bir anlaşmasının etkililiği yönünde büyük bir önem taşımaktadır. Son olarak çalışmada çıkarılan sonuç; Uluslararası hukuk kişisi olan devletler (ABD, Mısır ve İsrail), uzun yıllar süren çatışma ve savaş durumundan sonra uluslararası uyuşmazlıkların çözüm yöntemleri olan diplomasi ve arabuluculuk ile barış, güvenlik ve istikrar inşa edebilmişlerdir. Camp David Anlaşması, özellikle Kissinger'in proaktif çabası ile şekillenmiş ve günümüze kadar (2021) Mısır ve İsrail arasında diplomatik, siyasi ve ekonomik ilişkiler geliştirilmesine katkı sağlayan uluslararası bir anlaşma olmuştur. Ayrıca Camp David Anlaşması, diğer Arap devletlerin de İsrail ile barışma ve diplomatik ilişkiler geliştirilmesine ilham kaynağı olmuştur. ; In this study; The immigration of Jews to Palestinian lands, the Arab-Jewish conflict, the Arab-Israel Wars under the leadership of Egypt as of 1948 and the Egypt-Israel peace negotiations have been mentioned. One of the states that suffered the greatest damage in the Arab-Israel Wars has been Egypt. Egypt has accepted the mediation of the USA (1970-1981 period of Enver Sadat) to eliminate the destruction and damage in its country and for the security and stability of the people. Thus, Egypt has been involved in "step by step peace" negotiations with Israel between 1973 and 1979. With the mediation of the USA, the Camp David Agreement (Egypt-Israel Peace) has been signed between Egypt and Israel properly international law norms. With this peace agreement among the two countries; peace has been built, security and stability problems have been eliminated and diplomatic relations have been developed. This study has been aimed to examine the Arab-Israeli wars that started in 1948 and the Egyptian-Israel peace with the mediation of the USA as of 1973. This study is of great importance in terms of ensuring security between Egypt and Israel, peace building of two states in conflict-resolution issues and mutual recognition of the sovereignty of the two countries with a international agreement. Finally, the conclusion drawn in the study; After many years of conflict and war, states that are international law persons (USA, Egypt and Israel) have built peace, security and stability with diplomacy and mediation which are methods of resolving international disputes. The Camp David Agreement has been shaped especially by the proactive effort of Kissinger and has been an international agreement that has contributed to the development of diplomatic, political and economic relations between Egypt and Israel until today (2021). In addition, the Camp David Agreement has inspired other Arab states to develop peace and diplomatic relations with Israel.
BASE