The phenomenon of change is largely accepted as inevitable by today's institutions. Due to the constantly changing conditions of today's social, cultural and economic environment and the high level of competition, institutions that are considered as open systems are forced to create sustainable competitive advantages in order to realize their future goals. Undoubtedly, education is one of the most important pillars of this change. In the concept of education policies, the implementation phase of policies is evaluated as the most important and critical process in the literature. He defines the policy implementation process as the stage of converting policy objectives into action in general. Many of the researchers in public policy have focused their attention on the stage when policies turn into action and have tried to understand the deviations that occur during the implementation of policy goals. Education policies are Decriminalized by going through a certain process, and there is a possibility that there will be a gap between the goals stipulated by the laws and the outputs resulting from the implementation. Because there are many factors that affect efficiency and effectiveness during the implementation phase of policies. No matter how predictable the policy implementation is, it is always open to surprises. These give shape to policy outcomes and are sometimes very important. One way to use such surprises to improve policy outcomes is to design them at policy stages. If unpredictable problems arise at these stages and then a re-evaluation of the implementation plans is made, the policy decision probably occurs on its own. Of course, a theoretical phase should be established before the implementation of educational policies. No matter how well-intentioned the policy process in education is at the adoption stage, or whether the policy is well formulated, or no matter how much universal support it finds, public policy cannot begin to change the behavior of the target population or solve a specific public problem until someone or some institution implements the policy. Ideally, every policy involves the design of how to solve a public problem. This design will identify the changing details, the objectives of the policy, a number of instruments to be used, the institutions responsible for implementation, possible timelines and the target population. The point of policy design is to match the right set of tools with the identified problem and ultimately solve this problem. Key Words: Education Policy, Educational Concept, Corporate Change Management
Sanayi 4.0 günümüzde yapay zeka, makine öğrenmesi, nesnelerin interneti, akıllı fabrikalar gibi teknolojileri ve beraberinde getirdiği kurumsal değişimi tanımlamak için başvurulan bir kavramdır. Sadece yeni teknolojilerin rolüne odaklanmak teknolojik değişimin toplumsal boyutunu göz ardı etmemize neden olabilmektedir. Burada kastedilen, yeni teknolojilerin nasıl bir kurumsal çerçevede seçildiğinin ve geliştirildiğinin anlaşılmasıdır. Bu bağlamda, yazıda teknolojik değişim ile fikri mülkiyet hakları arasındaki ilişki ele alınmaktadır. Sanayi 4.0 tartışmalarına ilişkin teknolojik değişimler iki alandaki fikri mülkiyet hakları genişlemesiyle sıkı sıkıya ilişkilidir. İlki 1980'lerden sonra hızlanan ve bilimsel bilgiyi içeren düzenlemeleri kapsarken, tarihsel olarak daha gerilere dayanan ikinci gelişme işyerindeki bilginin yasal statüsüyle ilgilidir. Bu iki alandaki yararlı bilgi son iki yüzyılda firmanın malı haline gelmiştir.
Türk kamu yönetimi tarihsel süreçte kurumsal değişim ve dönüşümler geçirmiştir. Ülkemizde kentleşme faktörü toplumsal yaşamı önemli ölçüde etkilemiştir. Küresel ölçekteki yönetsel, ekonomik ve teknolojik gelişmelerde Türk kamu yönetiminin değişiminde belirleyici olmuştur. Türkiye'de Cumhuriyetin ilanından sonra yaşanan en dikkat çekici değişim Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine (CHS) geçilmesidir. Kamuoyunda mevcut sistem Türk tipi başkanlık sistemi, başkanlık sistemi adları ile anılmaktadır. İsmi ne olursa olsun getirilen sistem tartışmasız biçimde Türk kamu yönetimi teşkilatının tüm kurumlarını etkilemiştir. Cumhurbaşkanının etkin olduğu yeni sistem kamu kurumlarının hafıza ve deneyimlerini yenilemelerini gerektirmiştir. Yeni sistem mevcut merkez-yerel ilişkilerini de önemli ölçüde etkilemiştir. Merkez idare ile yerel yönetimler arasındaki ilişkilerinde yetki İçişleri ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığına verilmiştir. Bu Bakanlıkların teşkilatında yeni kurumlar oluşturulmuş, taşra kuruluşlarında yetki ve görev dağılımı yenilenmiştir. Örneğin YİKOB adlı kurumun yerel hizmetlerde sorumluluğu arttırılmıştır. Valilik tarafından yürütülen bazı hizmetler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı il teşkilatına devredilmiştir. Çalışmamızda yeni sistem çerçevesinde merkezi idare ile yerel yönetim ilişkilerinde ortaya çıkan yeni kurumlar incelenecektir. Değişime yönelik mevcut durum analizi yapılarak ilgililerin paylaşımına sunulacaktır. ; Turkish public administration has undergone various institutional changes and transformations in the historical process. In Turkey, urbanization factor has affected social life to a great extent. Urbanization has been the determining factor in the change of Turkish public administration in the administrative, economic and technological developments. The most considerable change occurred after the founding of the Republic is switching to the Presidential System. In the public opinion, the current system is referred to as the Turkish-Type Presidential System or the Presidential System. Regardless of the name, the system has undoubtedly affected all institutions of the Turkish public administration. The new system in which the President is active has required public institutions to renew their memory and experiences. The new system has also significantly affected the relations between existing central and local governments. The authority in the relations between the central administration and local administrations is given to the Ministry of Interior and Ministry of Environment and Urbanization. New institutions were established in the organization of these Ministries, and the distribution of authority and duties in provincial organizations were renewed. For example, the responsibility of YİKOB has been increased in local services. Some of the services provided by the governorship were transferred to the provincial organization of the Ministry of Environment and Urbanization. In this study, new institutions emerging in the relations between central government and local government within the framework of the new system will be examined. The current situation analysis for the change will be made available to the interested parties.
Bu makale, 'demokratik gelişim'in dayandığı tarihi zemini oluşturan kurumsal konular literatürüne katkıda bulunmayı hedeflemektedir. Bu amaçla, iki temel olgunun irdelenmesi aracılığıyla, Osmanlı İmparatorluğu'nun kurumsal süreçlerine ışık tutar. Bu iki olgu, imparatorluk tebasının sosyal yapısı ve kamu ürünlerinin karşılanmasıdır. Bu iki fenomenin, imparatorluğun tarihsel yörüngesini tahlil etmedeki önemi, tarihsel olarak birbiriyle kesişen gelişim yollarına dayanır. Kendisinden önce gelen Emevi, Abbasi, Selçuklu ve Memluk hanedanları, Moğol etkisi ve temelde Türk mirası üzerine inşa edilen ve bir dereceye kadar, Bizanslılar'ın halefi sayılabilecek olan Osmanlı İmparatorluğu (bir anlamda Bizanslılar'ın Roma'nın halefi olmaları gibi), İslami siyasi kurumsallaşmanın en yüksek noktasını temsil etmektedir. Batı devlet modelini göz önüne aldığımızda, Osmanlı ekonomik ve siyasi organizasyonunda, Batı'ya göre, derece farkı olarak görünen farklılıklar, aslen Osmanlı'ya has kurumsal niteliklerdir. ; The article seeks to contribute to issues of institutions that constitute the historical plane on which 'democratic development' rests. With that idea in mind, it sheds light onto the institutional course of the Ottoman Empire through the examination of two phenomena: the social structure of the imperial subjects and the provision of public goods. The reason that these two phenomena are essential in assessing the historical trajectory of the empire lies in their particular developmental paths that intertwine and support each other. The Ottoman Empire, which, to an extent, can be seen as the successor state to the Byzantines - as the Byzantine Empire was to Rome-, formed the highest stage of Islamic political institutionalization, having built upon the heritage of mainly the Turks as well as the earlier Muslim polities such as the Umayyad, Abbasid, Seljukian and Mamluk dynasties -plus that of the Mongol. Keeping in mind the Western state model, in the complexity of the political and economic Ottoman organization, those differences that appear as differences of degree compared to the West, still constitute an Ottoman peculiarity.
Bu çalışma, 2003 sonrası Türk sağlık alanındaki kurumsal değişim sürecinde, Sağlık Bakanlığı ile Tabipler Odası ve sendikalar arasında yaşanan güç mücadelesinin zamanla nasıl bir seyir izlediğini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Çalışmada, özel olarak değişen güç dengeleriyle beraber kurumsal girişimci olarak nitelenilecek AK Parti'li Sağlık Bakanlığının ne tür güç mekanizmalarına, muhalif aktörler olarak da Tabipler Odası ve sendikaların ne tür direniş taktiklerine başvurdukları anlaşılmaya çalışılmıştır. Bunun için doküman incelemeleri ve kurumsal aktör temsilcileri ile görüşmeler yapılmıştır. Elde edilen verilerin Lawrence vd.'nce (2001) tanımlanan güç mekanizmaları ve Della Porta ve Andretta (2002) tarafından açıklanan direniş taktiklerine göre sınıflandırılmasıyla, kullanılan güç mekanizmaları ve sergilenen direniş taktiklerinin güç dengelerine paralel olarak değiştikleri ortaya çıkmıştır. Araştırma bulguları, genel olarak, kurumsal girişimcinin güçlendikçe olaysal güç mekanizmalarından sistemik güç mekanizmalarına doğru, muhalif aktörlerin de, güç kaybettikçe şiddet seviyesi düşük direniş taktiklerinden şiddet seviyesi yüksek taktiklere doğru bir seyir izlediğini göstermektedir ; This study aims to find out, during the institutional change occurred in the Turkish health care field, how the power struggles between the Ministry of Health as an institutional entrepreneur and the Turkish Medical Association as well as the Unions as opposing actors changed during the period of 2003-2014. The study specifically focused on understanding the kind of power mechanisms used by the Ministry of Health ruled by Justice and Development Party and the resistance tactics exhibited by both the Medical Association and Unions as opposing actors, along with changing power balances over years. For this purpose, we carried out document examinations and interviews. Categorizing the data based on power mechanisms identified by Lawrence et al. (2001) and resistance tactics described by Della Porta and Andretta (2002), we found out that the power mechanisms applied by the Ministry of Health and the resistance tactics displayed by opposing actors have changed in conjunction with the changing power levels and balances. The research results specifically show that institutional entrepreneur, as getting stronger in the field, would rather more systemic and less episodic mechanisms while opposing actors tended to display higher level intensity resistance tactics as they lose their power over years.
The article seeks to contribute to issues of institutions that constitute the historical plane on which 'democratic development' rests. With that idea in mind, it sheds light onto the institutional course of the Ottoman Empire through the examination of two phenomena: the social structure of the imperial subjects and the provision of public goods. The reason that these two phenomena are essential in assessing the historical trajectory of the empire lies in their particular developmental paths that intertwine and support each other. The Ottoman Empire, which, to an extent, can be seen as the successor state to the Byzantines - as the Byzantine Empire was to Rome-, formed the highest stage of Islamic political institutionalization, having built upon the heritage of mainly the Turks as well as the earlier Muslim polities such as the Umayyad, Abbasid, Seljukian and Mamluk dynasties -plus that of the Mongol. Keeping in mind the Western state model, in the complexity of the political and economic Ottoman organization, those differences that appear as differences of degree compared to the West, still constitute an Ottoman peculiarity.
Ülkelerin gelir kaynakları, kurumsal yapıları üzerinde önemli etkilere sahiptir. Erken modern dönemde gelir kaynakları içinde yerel vergi mükelleflerine daha bağımlı olan ülkeler kurumsal yapılarını ne ölçüde geliştirebilmiştir? Bu çalışmada bu soruya, gelirlerinin önemli bir kısmını iltizam sistemi ile toplamış olan Osmanlı Devleti ve Fransız mali kurumlarının âdem-i merkeziyetçilik-merkeziyetçilik bağlamında XVI.-XIX. yüzyıllar arasındaki evrimine ilişkin karşılaştırmalar yapılarak cevap aranmaktadır. Savaşlar, maliyenin merkezileşmesi ve bu yolla merkezi devletlerin ortaya çıkışı birbiriyle ilişkili süreçlerdir. Fransa'da Fransız Devriminden sonra vergilendirmenin bazı türleri merkezileşirken bazı türleri âdem-i merkeziyetçi yapıda kalmış buna karşılık Osmanlı Devleti'nde Tanzimat reformu ile birlikte mali yapının merkezileşmesi adına önemli adımlar atılmıştır.
İlk olarak 1920 yılında Amerika'da yayın hayatına adım atan radyo, Türkiye'de 1927 yılından itibaren dinleyicilere ulaşmaya başlamıştır. Değişen dünyada gerek teknoloji, gerekse toplumsal alanda yaşanan dönüşümler radyo yayıncılığı üzerinde etkiler oluşturmaktadır. Tüm bu etkilerin sonucunda zamana direnip, alternatif kitle iletişim araçlarıyla yarışını sürdüren radyolar açısından varlık ve gelecek sorgulamaları devam etmektedir. Bu çalışmada Türkiye'deki radyo yayıncılığı yeni kurumsal kuram bağlamında incelenmiştir. Araştırma için öncelikle alan yazını taranmış, hazırlanan görüşme soruları, Türkiye'deki radyolardan alınan örneklem grubundaki yetkili kişilere yöneltilmiştir. Yeni kurumsal kuram kapsamında eş biçimlilik ve kurumsal değişim boyutları üzerinden sektörü değerlendirmeyi amaçlayan bu çalışmanın, radyonun dünü, bugünü ve geleceğine dair açıklama sunabileceği düşünülmektedir. ; Firstly, radio stepped into broadcasting in the United States in 1920, it has begun to reach out to audiences in Turkey since 1927. In the changing world, both the technology and the transformations in the social field have effects on radio broadcasting. As a result of all these influences, the existence and future interrogations in terms of radios, which maintain the race with alternative mass media, continue. In this study, radio broadcasting in Turkey it was examined in the context of the new institutional theory. Primarily made literature research, prepared interview questions were directed to authorized persons, in a sample taken from the radio group in Turkey. It is thought that this study, which aims to evaluate the sector through the dimensions of isomorphism and institutional change within the scope of new institutional theory, may provide an explanation of the past, present and future of radio.
İlk olarak 1920 yılında Amerika'da yayın hayatına adım atan radyo, Türkiye'de 1927 yılından
itibaren dinleyicilere ulaşmaya başlamıştır. Değişen dünyada gerek teknoloji, gerekse toplumsal
alanda yaşanan dönüşümler radyo yayıncılığı üzerinde etkiler oluşturmaktadır. Tüm bu etkilerin
sonucunda zamana direnip, alternatif kitle iletişim araçlarıyla yarışını sürdüren radyolar
açısından varlık ve gelecek sorgulamaları devam etmektedir. Bu çalışmada Türkiye'deki radyo
yayıncılığı yeni kurumsal kuram bağlamında incelenmiştir. Araştırma için öncelikle alan yazını
taranmış, hazırlanan görüşme soruları, Türkiye'deki radyolardan alınan örneklem grubundaki
yetkili kişilere yöneltilmiştir. Yeni kurumsal kuram kapsamında eş biçimlilik ve kurumsal değişim
boyutları üzerinden sektörü değerlendirmeyi amaçlayan bu çalışmanın, radyonun dünü, bugünü
ve geleceğine dair açıklama sunabileceği düşünülmektedir.
Bu çalışmanın amacı yeni kurumsal iktisadın en önemli temsilcileri olan Coase, North ve Williamson'un görüşlerinden hareketle yeni kurumsal iktisatta kurumların nasıl ele alındığını incelemektir. Bu amaçla çalışma iki kısımdan oluşmaktadır. Birinci kısımda, yeni kurumsal iktisatta kurum kavramı tartışılacak, ikinci kısımda ise yeni kurumsal iktisatçıların kurumların ortaya çıkışı, evrimi ve işlevlerine ilişkin görüşlerine değinilecektir. ; The purpose of this study is to analyze how the institutions are handled in new institutional economics on the basis of views of Coase, North and Williamson who are the most important representatives of new institutional economics. Having this objective in mind, the study is divided into two main parts. In the first part, how the concept of institution is evaluated in new institutional economics is discussed. In the second part, the views of new institutional economists regarding the emergence, evolution and functions of institutions is dealt with.
TEZ13059 ; Tez (Doktora) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2017. ; Kaynakça (s. 197-225) var. ; XXIII, 235 s. :_res. (bzs. rnk.), tablo ;_29 cm. ; Bu çalışma, halihazırda kurulu bir düzene sahip olan Türk sağlık alanında devlet öncülüğünde makro seviyede gerçekleştirilen bir sağlık reformunun mikro seviyedeki etkilerini kurumsal mantıkların bu değişim teşebbüsü sürecindeki rolüne dikkati çekmek vasıtasıyla ortaya çıkarma konusunda yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Bu tarihsel temellendirilmiş kuram çalışması, araştırmacının pratik seviyedeki aktörlerin kullanımına hazır olan kurumsal mantıklar ve bu mantıklarla ilintili karakteristikler kataloğunu, ki bunlar medikal profesyonellik, devletçi, işletme-benzeri ve aykırı mantıklar olarak isimlendirilmiştir, ve aynı zamanda bu aktörlerin hangi durumlarda hangi mantıklardan yararlanma konusundaki tercihlerinde profesyonel takdir yetilerini çok büyük bir yoğunlukta kullandıklarını tespit etmesine olanak sağlamıştır. Kurumsal mantıklar perspektifinin, profesyonellerin güçlü profesyonel bağ, oryantasyon, sosyalizasyon ve eğitimlerinden ötürü kendi 'öz' mantıklarına sıkı sıkıya bağlılık gösterdikleri önkabulüne karşın, bu çalışmada araştırmacı profesyonellerin kendi öz mantıklarından uzaklaşmak vasıtasıyla kullanımlarına hazır olan mantık repertuarlarından yararlandıklarına ya da o anki şahsi amaç ve çıkarlarına bağlı olarak yarattıkları aykırı bir mantığın kölesi olduklarına yönelik kanıtlar sunmak vasıtasıyla kurumsal mantıklar perspektifine katkıda bulunmaktadır. Pratik seviyedeki aktörlerin farklı mantıksal oryantasyonlarla ilintili olan mikro seviyedeki uygulamalarını ortaya çıkarmak, belli kurumsal mantıklardan ya da birçok farklı kurumsal mantık kombinasyonlarından gün-be-gün gerçekleştirilen uygulamalarda nasıl ya da hangi koşullar altında yararlanıldığı konusunda sahip olduğumuz bilgileri büyük ölçüde geliştirmektedir. ; This study aims to help unveil the micro-level implications of a macro-level government-led health transformation initiative in an already-established Turkish healthcare field by drawing attention to the role of institutional logics through the processes of change over time. This historical grounded theory study allowed the researcher to identify the catalog and associated characteristics of logics; namely, medical professionalism, state, business-like and rogue logics, that are available to the ground-level actors, and the great deal of professional discretion they use in the selection of which logic(s) to employ under which circumstances. While institutional theory presupposes that professionals, based on their strong professional ties, orientation, socialization and education, show close attachment to their professional or 'home' logics, the researcher, in this study, contributes to the institutional logics theory by providing evidence that they may stray from their home logics and draw from a repertoire of logics that are available to them or become slaves of a rogue logic they themselves create based on the their immediate interests and purposes. Unraveling the micro-level practices of ground level actors as they pertain to different logical orientations substantially advances our understanding of how and under what conditions certain or various combinations of institutional logics are employed during day-to-day activities.
TEZ9916 ; Tez (Doktora) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2015. ; Kaynakça (s. 112-130) var. ; xiv, 141 s. ; 29 cm. ; Bu çalışma, Türkiye'de 2001 sonrası kamu bankalarının yönetiminde yaşanan dönüşümü kurumsal mantık perspektifiyle inceleyerek kurumsal karmaşıklık ve örgütsel kimlikler arasındaki ilişkiye açıklık getirmeyi amaçlamaktadır. Çalışmada, bu ilişki, çoklu kurumsal mantıkların örgütsel kimliklere, örgütsel kimlik türünün de stratejik yanıtlara etkisini dikkate alarak iki yönlü araştırılmıştır. Bu çerçevede öncelikle kamu bankalarının çoklu kurumsal mantıkların etkisiyle hibrid mi yoksa çoklumu örgütsel kimliklere sahip oldukları incelenmiştir. Sonrasında, gözden geçirilen örgütsel kimliklerin, kurumsal karmaşıklığa yönelik geliştirilen stratejik yanıtlara nasıl tesir ettiği araştırılmıştır. Yapılan doküman incelemeleri ve görüşmeler ile gerçekleştirilen kodlamalar, kamu bankalarının hem kalkınma hem de ticari bankacılık kurumsal mantıklarının etkisiyle hibrid bir örgütsel kimliğe sahip olduklarını ortaya koymaktadır. Hibrid örgütsel kimliği uyarlayan kamu bankalarının niteliklerinde her iki kurumsal mantığa ait unsurların paradoksal şekilde birlikte bulunması, kurumsal karmaşıklığa, Oliver'ın (1991) tanımladığı şekliyle, kabullenme ve uzlaşı stratejileriyle yanıt verildiğini göstermektedir. ; This study aims to clarify the relationship between institutional complexity and organizational identities by examining the transformation in management of public banks after 2001 in Turkey through institutional logics perspective. In the study, this relationship was investigated in two ways by considering the effect of multiple institutional logics on organizational identities and the effect of organizational identity type on strategic responses, as well. Accordingly, the study examined whether public banks display hybrid or multiple organizational identities under the effect of multiple institutional logics. How revised organizational identities affect strategic responses developed towards institutional complexity was also an issue investigated. The results of the document examinations and interviews as well as the coding based on them demonstrated that public banks own a hybrid organizational identity under the the influence of both developmental and commercial banking institutional logics. The elements paradoxically belonging to both institutional logics together in the characteristics of public banks adapting hybrid organizational identity indicates that responses towards institutional complexity occur through acquiescence and compromise strategies as described by Oliver (1991). ; Bu çalışma Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından desteklenmiştir. Proje No: İİBF2013D7.
ÖZETHerhangi bir devlet organizasyonun olmadığı durumlarda toplumsal düzenin devamlılığı nasıl sağlanmıştır sorusu sosyal bilimcilerin araştırdığı konulardan olmuştur. Evans Pritchard'ın, Nuer kabilesi üzerine yaptığı çalışma, toplumdaki kurumların toplumsal ve ekonomik örgütlenme üzerindeki etkilerini ortaya koymuştur. Tez konusu olarak "Kafkas Toplumlarında Kurumlar ve Ekonomik Örgütlenme Biçimlerinde Değişim" konusunu seçmemizin nedeni, bu toplumun da tıpkı Pritchard'ın çalıştığı Nuer kabilesi gibi yüzlerce yıl herhangi bir devlet düzenlemesi olmadan istikrarlı bir yönetim organizasyonu sergilemiş olmasıdır. Toplumsal kurumlar, toplumun ekonomik örgütlenme biçimini de belirlemiş, kurumsal değişim ise beraberinde toplumsal ve ekonomik örgütlenme biçiminin değişimini getirmiştir.Çalışmamızın birinci bölümünde kavramlara dair çizilecek çerçevede Kafkas toplumunun sosyal yapısını yorumlamada nasıl bir yol izleneceğine dair teorik kavramlar tablosu ortaya konacaktır. Bu yüzden yorumlamanın anahtarları olarak kullanacağımız kavramlar tanıtılacaktır. Kurum kavramına ve toplumsal değişmenin ne olduğunu belirlemeye çalışacağımız bu bölümde, tarihi anlamlandırmanın kalıpları olan kavramlar da Weber'in Toplumsal etkinliği anlamaya yönelik çalışması olan Toplumsal ve Ekonomik Örgütlenme Kuramı izleğinde yürüyecektir. Bununla birlikte toplumsal etkinliği anlamaya yönelik çalışmalar yapan diğer sosyologların görüşlerine de özet olarak yer verilecektir. Çalışmanın bundan sonra gelen bölümleri Weber'in bu teorilerinin süreğinde Kafkas toplumunun yapısını anlamlandırmaya yönelik olacaktır. Bu yüzden toplum, toplumsal etkinlik, kurum, kural, kurumsal değişime dair farklı görüşler bu bölümde ele alınacaktır.İkinci bölümde Kafkas toplumlarının sosyal örgütlenme biçimi ve bu sosyalörgütlenmenin hususiyetleri ele alınarak, toplumun yapısal karakteri ortaya konulmayaçalışacaktır. Sosyal örgütlenme biçimi, bir yönüyle ekonomik etkinliklerin düzenlenmesine de kaynaklık ettiği için, toplumun yönetim sistemi ve bu yönetim sisteminin zihniyet yapısı ortaya konulmaya çalışılacaktır. Toplumsal değişim büyük oranda kurumlar ve kuralların değişimine bağlı olan bir süreç olduğundan dolayı, kurumların ve kuralların değişimine sebep olan faktörler ele alınacak ve sosyal örgütlenme biçimindeki değişim de bu bölümde incelenecektir. Özellikle 18-19. yüzyıllar, bölgenin sosyal yapısının, dışa açılmak zorunda bırakıldığı dönemlerdir. Bu yüzden de değişim büyük oranda bu yüzyıllarda olmuştur. Biz de çalışmamızda Kafkas toplumlarında değişimden bahsederken özellikle bu yüzyılları göz önünde bulunduracağız.Üçüncü bölümde ise Kafkas toplumlarındaki ekonomik etkinliklerine kısaca değinildikten sonra, bu ekonomik etkinlikler ve bir önceki kısıtlamalar dâhilinde Kafkas toplumunun ekonomik örgütlenme biçimi ortaya çıkarılmaya çalışılacaktır. Kurumsal değişimin fiyatlardaki değişime bağlı olduğu gerçeğini göz önünde bulundurarak ekonomik etkinliklerin ve kimi fırsatların toplumsal kuruluşlar bazında nasıl anlaşıldığı ortaya konulmaya çalışılacak, kurumsal değişime bağlı olan ekonomik örgütlenme biçimindeki değişim yahut daha farklı bir ifadeyle zihniyetteki değişime bağlı olan ekonomik yapıdaki değişim ele alınacaktır.ABSTRACTThe question " How is the continuity of social order achieved in the event of lacking inany governmental system" is one of the matter being searched by sociologist. With the study,related to Nuer tribes, Evans Pritchard had tried to bring up the influences of settled societieson social order we select " The variation of instutitions and their economic organization formin Caucasus Communities as a thesis subject since this community has preserved its sturucturewithout any governmental organization for centuries. İt is a good example of " How affectiveof these instutions while arranging the economic activities.İn the first chapter of our study, a theoretical concepts table concerning the way/theroute while commenting on Caucasus Community's social form will be put forward. So theconcepts used as keys of interpretation will be introduced. Also, in this part we will try todetermine instution concept and what a social change is. İn addiation to this, the concepts,which are explanation forms of history, will follow the example of Weber's social aneconomic organizations theory related to understanding social activity. Besides this, the othersociologist opinions studying interpretation of social activity. Will be discussed in a summaryform. The other parts of study will try to explain the form of Caucasus community in the lightof Weber's theories. Depending on this, different views related to Society, social activity,instutitions, rule, instutitional variation will be mentioned in this part.In the second part, structural character of community will be brought up byconsidering Caucasus Community's social organization form and pecularities of it since, Theform of social organization is a source for arranging economic activities in one respect;administration system of the community and its mentality form will be tried to explain.Due to the social variation process which is –to some extent- depend on variation ofthe institutions and rules; The facts of causing the change of the institutions and rules; will beheld and together with this variation in the social organization will be analysed in this chapter.Particularly, 18-19. centuries are the periods in which the social form of region is obliged tocome out. Because of this, the variation was carried out at that Times. While triying toExpress the variation in Caucasus communities we will consider especially the centuries.In the third chapter; after briefly mentioning the economic activities in Caucasussocieties; Together with these economic activities and preceding restrictions, economicorganization form of Caucasus Society will be tried to being revealed. By considering the factthat, the variation in instutitions is depend on the variation in prices. The subject how theeconomic activities and some opportunities are understood on the basis of social instutitions.The variation of economic organization form which is depend on institutional variation inother words, the variation, in other words, the variation in the form of economics linked withthe variation in mentality will be held.
Kapitalizmin türlerine ilişkin literatür gelişmiş kapitalist uluslara odaklanır ve ülke içi ve uluslar arası yapısal güçler tarafından şekillenen zengin kapitalist çeşitliliği kapsamına almada başarısız olur. Bu çalışma bu nedenle mukayeseli politik ekonomi ve kalkınmacı devlet teorisi olarak adlandırılan iki yaklaşımı sentezleyen alternatif bir analiz geliştirmektedir. Gelişmeyi devlet müdahalesi ile ilişkilendiren bu analize göre devlet, işgücü ve iş adamlarını bir araya getiren kurumsal yapı ve bu toplumsal aktörlerin nisbi gücü ülkelerin iktisadi performansının açıklanmasında önemlidir. Ampirik düzeyde bu çalışma, Türkiye'de kapitalizmin tarihsel dönüşümünü araştırmaktadır. Neoliberal çağda Türkiye kapitalizminin devlet kapitalizminden hibrid bir kapitalizm türüne doğru nasıl evrildiğini araştırmaktadır ve bu analiz dikkate değer iki sonucu açığa çıkarır. Birincisi, tüm uluslar tek bir iktisadi gelişme yörüngesine doğru yakınsamaz ve kapitalizm farklı zaman ve mekanlarda gelişen karmaşık sosyo-ekonomik bir düzendir. İkincisi, farklı politika aşamaları arasında yüksek derecede bir süreklilik söz konusudur. Değişim ve sürekliliğin bir arada bulunması gelişme sürecinde farklı kurumlar ve çıkarlar arasındaki uyuşmazlıklardan kaynaklanmaktadır. ; The literature on varieties of capitalism focus on advanced capitalist nations and fail to incorporate the rich variety of new forms of capitalism, which shaped by domestic and international structural forces in emerging market economies. Therefore, this thesis develops an alternative analysis by combining two approaches, namely comparative political economy and developmental state theory. According to this analysis, which links development to state intervention, institutional structure that links state, labour and business and the relative strength of this social actors are important for explaining economic performances which various countries experience. At the empirical level this study explores historical transformation of capitalism in Turkey. It investigates how Turkish capitalism has evolved from state capitalism to a hybrid variety of capitalism in the neoliberal era and this analysis reveals two significant outcomes. First, all nations don't convergence to a single development path and capitalism is a complex socio-economic order that has developed at different places and times. Second, this clearly implies that there is a high degree of continuity between the different policy phases. The coexistence of this continuity and change arise from conflicts between different interests and institutions in development process.
Mart 2020'den bu yana etkili olan COVID-19 pandemisi, tüm dünyada çalışma hayatını etkilerken, neden olduğu ani değişimle iş dünyasındaki dijitalleşme süreçleri hızlanarak, örgütlerin işle ilgili rutin işleyişi, iş gücünün çalışma koşulları değişmektedir. COVID-19 pandemisi nedeniyle birçok çalışan uzaktan çalışma ve online eğitimle tanışırken; örgütler, kurumsal eğitim uygulamalarında farklı beceri eğitimleri sunmaktadır.
Bu çalışmada, Türkiye'de faaliyet gösteren, Fortune 500 listesinin ilk 100 şirketi 2019 ve Fortune 500 listesinin ilk 100 şirketi 2021'de yer alan şirketler incelenerek, farklı sektörlere göre pandemi sürecinin kurumsal eğitim uygulamaları üzerindeki etkilerinin anlaşılması amaçlanmaktadır. Yürütülen nitel araştırmada; içerik analizi yöntemi seçilerek, 2019 ve 2021 yılı listelerinde ilk 100'de ortak yer alan 73 şirketin iki farklı yıl için faaliyet ve sürdürebilirlik raporları, web sitelerinden elde edilen bilgi ve veriler ışığında COVID-19 pandemi sürecinin kurumsal eğitim uygulamalarındaki değişime etkileri ortaya çıkarılarak, tercih edilen yeni konu ve eğitim yöntemleri değerlendirilerek, örgütlerin uyguladığı stratejilerden örneklerle, gelecekte yapılacak araştırmalar için öneriler sunulması amaçlanmaktadır.