THE LEGAL STATUS OF JERUSALEM UNDER INTERNATIONAL LAW
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 001-013
4122 Ergebnisse
Sortierung:
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 001-013
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 001-031
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 001-043
Kamu hizmetlerinin kamu ilkeleri ölçüsünde, doğrudan kamu kuruluş ve kurumları tarafından yerine getirilmesi alışılagelmiş bir durumdur. Günümüzde kamu hizmetlerinin yerine getirilişinde özel girişimciliğin de etkinliğinin arttığı görülebilmektedir. Bu etkinliğe rağmen kamu kurum ve kuruluşlarının yerine getirdiği hizmet yoğunluğu devam etmektedir. Kamu hizmetleriyle birlikte kamu kurum ve kuruluşlarının idari ve örgütlenmeyle ilgili birtakım sorumlulukları da bulunmaktadır. Hizmetlerin ve sorumlulukların değişen toplum, nitelik, ekonomik ve sosyal davranışlar nedeniyle tek bir merkezden yerine getirilmesini zorlaşabilmektedir. Merkezi yönetimlerin bu iş ve sorumluluk yükünün altından kalkabilmesi için bazı hizmetlerin mahalli idareler tarafından gördürülmesi kaçınılmaz hale gelebilmektedir. Demokratik ilkelerin uygulanabilirliliği açısından da önem arz eden mahalli idarelerin etkinliği, vatandaşın tercihlerinin ve isteklerinin daha kolay ilgili idari yönetimlere ulaşmasını sağlayabilmektedir. Belediyelerin idari ve karar organlarının halk tarafından seçilmesi, vatandaşlara en yakın yönetimlerden biri olması kurulurlarken iyi bir hukuki zemine dayandırılmalarını gerekli kılar. Bu çalışma ile amaçlanan Türkiye'de yerel yönetimlerin en önemli idarelerinden biri olan belediye idarelerinin Osmanlı'dan günümüze hukuksal altyapısını ortaya koyabilmektir. ; It is customary for public institutionst of fulfill public institutions and organizations in accordance with public principles. Nowadays, it can be seen that the efficiency of private entrepreneurship has increased in the performance of public services. Despite this activity, the service density of public institutions and organizations continues. Public institutions as well as public institutions and organizations have some responsibilities related to administration and organization. Services and responsibilities can be difficult to fulfill from a single center due to changing society, quality, economic and social behaviors. In order to overcome the burden of work and responsibility of the central administrations, it may be inevitable that some services will be seen by the local administrations. The effectiveness of local administrations, which are important in terms of the applicability of democratic principles, can enable the citizen's preferences and wishes to reach the administrative administrations more easily. The selection of the administrative and decision-making bodies of the municipalities by the public makes it necessary for them to be based on a good legal ground when they are to be one of the closest administrations to the citizens. This study aimed at Turkey from the Ottoman Empire to the present day, one of the most important authorities of the municipal administration of local authorities to reveal the legal infrastructure.
BASE
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 045-060
Siyasi partilerin Meclis grupları, o partilerin Mecliste sahip oldukları asgari bir sayıda milletvekillerinden oluşan gruplardır. Gruplar, partiden ayrı bir örgüt olmayıp partinin Meclis'teki uzantısı olarak görülmektedir ve TBMM faaliyetlerinde yasama işlevinin bir parçası olmaları gerekmektedir. Ancak, günümüzde grup toplantıları bu görünümden oldukça uzaktır. Grupların işlevsizliği, yasama organının yetkisini daraltmış ve yasama yetkisinin kullanımında inisiyatifin Meclis'ten çıkıp parti Genel Başkanlarının ve merkez organlarının eline geçmesine neden olmuştur. TBMM İçtüzüğü incelendiğinde, Anayasa'nın 95/2. maddesi gereği grupçu bir anlayışın hakim olduğu ortaya çıkmaktadır. TBMM'de grup kurma hakkını elde eden partiler yasama faaliyetlerine daha etkin katılabilme hakkına sahip olmakta ve Anayasa ve İçtüzük'ten kaynaklanan birtakım ayrıcalıklar da elde etmektedirler. Ayrıca siyasi parti grupları, parlamenter sistemin etkisiyle meclislerde yasama işlevinin başrol oyuncuları haline gelmişlerdir. Parlamenter sistemlerde hükümetin parlamentodaki çoğunluğa dayanması ve parlamentoya karşı sorumlu olması kuraldır. Parlamento çoğunluğu hükümete karşı güvensizlik oyu verdiği zaman artık hükümet görevine devam edemeyecektir. Bu nedenle demokratik parlamenter rejim açısından, özellikle iktidar partileri gruplarına hakim olmak durumundadırlar. Ancak dozu iyi ayarlanmayan bir disiplin parti içi demokrasiyi de yok edebilmektedir. Günümüzde milletvekillerinin geneli yasama ve denetim çalışmalarına kendi özgür iradelerini yansıtamamakta, parti grubunun aldığı kararları onaylamaktan öte katkı sağlayamamaktadırlar. Gruplar bağlayıcı grup kararları ile milletvekillerinin iradelerine ipotek koymaktadır. Bu Kararlara aykırı davranan milletvekilleri de ya partiden ihraç edilmekte veya sonraki genel seçimlerde aday gösterilmeyerek cezalandırılmaktadır. Parlamentonun yasama ve denetim faaliyetinin daha etkin ve işlevsel olabilmesi için grupların milletvekilleri üzerindeki baskıcı ve yönlendirici denetimi azaltılmalı ve milletvekillerinin özgür iradeleri doğrultusunda rahatça hareket edebilmeleri sağlanmalıdır. ; The National Assembly groups of the political parties are not considered as a seperate organisation but they are seen as a party?s extended part and they must be a part of the legislative function which is amongst The TGNA?s activities. But in our day, group meetings are far away from this view. The functionlessness of the groups has narrowed the legislature authority and caused the initiative of the usage of the authority belonging to the legislature to get out of the hands of of the legislature to the leaders and central offices of the parties. When the interior rules and regulations of The TGNA are studied, it can be seen that a group work concept is supreme as mentioned in the article 95/2. Parties obtained the right to form a group in The TGNA, get the right to join the legislative activities more effectively and have some privileges arising from the Constitution and the internal rules and regulations of the TGNA. Separately, groups of Political parties, with the influence of the parliamentary system, has become the main actors of the legislative work in National Assemblies. In Parliamentary systems, it is a rule that the government depends on the majority in the national assembly and the government is responsible to the parliament. If the majority of the parliament pass a vote of non confidence, the government will not be able to continue its duty. Because of this fact, from the point of view of the democratic parliamentary regime, especially the parties in power must rule to their groups. But a miscalculated discipline could also destroy the internal democracy in a party. In our day, deputies generally cannot reflect their private personal wills to the legislative and inspection studies and they cannot contribute any further than approving the resolutions decided by the party group. The groups create a mortgage on the wills of the deputies with obliging group decisions. Deputies who act contrary to these decisions are either exported from the party or punished by not having candidacy in the next elections. In order to have the legislative and inspection activities of the parliament more effective and functional, the strict and orientating control of the groups on deputies should be reduced and the ability of the deputies to be able to act according to their private will should be provided.
BASE
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 27, Heft 3, S. 1
ISSN: 1309-1034
Yerel dinamiklerin harekete geçirilerek, bölgesel kalkınma hareketine son yıllarda önem ve öncelik verildiği görülmektedir. Kalkınma hamlesi aynı zamanda sosyal hukuk devleti olabilmenin de bir gereğidir. Devlet, bu ödevini oluşturduğu kural ve kurumları aracılığıyla yerine getirmeye çalışmaktadır. Çağımızda devletin kalkınma ve ekonomik yaşamda önemli bir aktör durumundadır. Devlet bir yandan ekonomik kalkınmayı gerçekleştirmek, diğer yandan da toplumsal barışı ve kamu düzenini korumakla ödevlidir. Türkiye?de sosyo-ekonomik kalkınmanın gerçekleştirilebilmesi maksadıyla son yıllarda idari teşkilata dahil edilen kalkınma ajansları, gerek kuruluş ve gerekse işleyiş yapıları bakımından birtakım sorunlar barındırmaktadır. Kalkınma sürecinin bürokratik engelleri bu türden idari yapılarla aşılmaya çalışılırken, "her şeye rağmen kalkınma mı?" sorusu akla geliyor Kuşkusuz değil. Çevresel değerleri yok edici bir kalkınma düşünülemeyeceğine göre, devlet sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkını göz ardı eden bir sosyo-kalkınma sürecine evet diyemez. Devlet, elindeki hukuk enstrümanları ile rasyonel bir denge kurmak zorundadır. Türkiye?nin kalkınma arayışında bölge ajansları kamu ve özel sektör paydaşlığında amacına uygun biçimde işletildiğinde olumlu sonuçlar elde edileceği söylenebilir. Ancak kalkınma ajanslarının uluslararası sermayenin doymak bilmeyen iştahını körüklemekten çok, toplum yararını kollaması şartıyla bu sonucun elde edilmesi mümkündür. Çevresel değerlerin feda edildiği ekonomik bir büyümenin kalkınma anlamına gelmeyeceğini acı deneyimler ortaya koymuştur. ; In recent years regional development and the movement is given priority by activating the local dynamics. Development is a requirement of being a social state governed by the rule of law. The State tries to fulfill these obligations by means of special rules and institutions. In our age the state is an important actor in the development process and economic life that steering, not rowing. The state on the one hand achieves economic development and ...
BASE
DergiPark: 754684 ; trakyasobed ; It is directly proportional to the capacity of a state to act in the study of international politics. In this respect, the capacity of the state also provides an important study in order to evaluate the staus quo. The problems that arise in the internal policies of states with capacity problems become foreign policy problems over time. From this perspective, it is clear that the Syrian problem, which has been going on since 2011, is a state capacity problem. Syria's troubled domestic politics since independence have led to an emerging realization of this situation and has become a propbe areas resulting primarily affecting the environment, including Turkey. ; Bir devletin uluslararası politika alanında eyleyebilmesi kapasitesi ile doğru orantılıdır. Bu açıdan devletin kapasitesi aynı zamanda staus qounun değerlendirilebilmesi için de önemli bir inceleme alanı sunmaktadır. Kapasite sorunu olan devletlerin iç politikalarında ortaya çıkan sorunlar zaman içinde dış politika sorunu haline gelmektedir. Bu perspektiften 2011 yılından beri devam edegelen Suriye sorununun bir devlet kapasitesi problemi olduğu açıktır. Suriye'nin bağımsızlığından itibaren ortaya çıkan sorunlu iç politikası bu durumun gerçekleşmesine yol açmış ve sonuçta başta Türkiye olmak üzere çevresini etkileyen bir problem alanı haline dönüşmüştür.
BASE
Geniş halk kitlelerin yönetime katılması ve yönetim sürecinin aktörlerinin belirlenmesi ve yönetsel kararların alınmas ısürecine dahil edilmesi amacını taşıyan demokrasi ve bu anlayışa dayalı demokratik rejimler ülkeler ve kitleler içingerçekleştirilmek istenen bir idealdir. Totaliter ve otoriter rejimlerin tekçi, baskıcı, ifade ve örgütlenme özgürlüğünükısıtlayıcı, yönetimin belli bir kişi ya da grup/grupların elinde tutulması ve devam ettirilmesi anlayışına bir tür tepkiolarak, çoğulcu ve katılımcı bir yapıya kavuşturulması ile idealize edilen demokrasilerin en önemli aktörleri arasındabaskı grupları yer almaktadır. Bu çalışmada; temsil ettikleri kitlelerin çıkarlarını ve ülkülerini gerçekleştirmek üzereyönetsel karar verme mekanizmala rı üzerinde değişik yöntemler ile baskı kurmak sureti ile faaliyette bulunan buorganizasyonların demokratik rejimlerde ne tür yöntemlerle, hangi tür işlev gördükleri kavramsal / teorik çerçevedeliteratür taraması ve durum analizi yöntemi ile ele alınmaya çalışılacaktır. ; Democracy and democratic regimes based on this understanding, which aims to involve large masses of people in theadministration and to identify the actors of the management process and to take administrative decisions, is an idealfor countries and masses. One of the most important actors of democracies idealized by the pluralist and participatorydemocracies of totalitarian and authoritarian regimes is monist, oppressive, restricting the freedom of expression andassociation, and a kind of reaction to the concept of holding and maintaining the administration in the hands of acertain person or group / groups. printing groups. In this study; these organizations, which are operating by applyingdifferent methods on the managerial decision making mechanisms in order to realize the interests and ideals of themasses they represent, will be tried to be examined by the literature review and situation analysis method in theframework of conceptual / theoretical framework
BASE
Geniş halk kitlelerin yönetime katılması ve yönetim sürecinin aktörlerinin belirlenmesi ve yönetsel kararların alınması sürecine dahil edilmesi amacını taşıyan demokrasi ve bu anlayışa dayalı demokratik rejimler ülkeler ve kitleler için gerçekleştirilmek istenen bir idealdir. Totaliter ve otoriter rejimlerin tekçi, baskıcı, ifade ve örgütlenme özgürlüğünü kısıtlayıcı, yönetimin belli bir kişi ya da grup/grupların elinde tutulması ve devam ettirilmesi anlayışına bir tür tepki olarak, çoğulcu ve katılımcı bir yapıya kavuşturulması ile idealize edilen demokrasilerin en önemli aktörleri arasında baskı grupları yer almaktadır. Bu çalışmada; temsil ettikleri kitlelerin çıkarlarını ve ülkülerini gerçekleştirmek üzere yönetsel karar verme mekanizmaları üzerinde değişik yöntemler ile baskı kurmak sureti ile faaliyette bulunan bu organizasyonların demokratik rejimlerde ne tür yöntemlerle, hangi tür işlev gördükleri kavramsal / teorik çerçevede literatür taraması ve durum analizi yöntemi ile ele alınmaya çalışılacaktır. ; Democracy and democratic regimes based on this understanding, which aims to involve large masses of people in the administration and to identify the actors of the management process and to take administrative decisions, is an ideal for countries and masses. One of the most important actors of democracies idealized by the pluralist and participatory democracies of totalitarian and authoritarian regimes is monist, oppressive, restricting the freedom of expression and association, and a kind of reaction to the concept of holding and maintaining the administration in the hands of a certain person or group / groups. printing groups. In this study; these organizations, which are operating by applying different methods on the managerial decision making mechanisms in order to realize the interests and ideals of the masses they represent, will be tried to be examined by the literature review and situation analysis method in the framework of conceptual / theoretical framework
BASE
In: Liberal Düşünce Dergisi, Heft 111, S. 39-62
Bu makale özel mülkiyetin yasal teorisi hakkındadır. Özel mülkiyet varlıklar üzerinde meşru yasal otorite veya devlet tarafından onaylanmış bir dizi haktır ve bu yönü ile varlıklar üzerindeki kontrol anlamına gelen sahiplikten farklılaşmaktadır. Mülkiyetin gücünü devlet tarafından desteklenen ve uygulanan yasal sistemden alması onun yasal olarak inşa edildiği anlamına gelmektedir. Özel mülkiyetin yasal olarak
inşasının iktisadi olarak iki önemli sonucu vardır. Birinci sonuç sermaye oluşumuna etkisidir. Bu etki özel mülkiyetin teminat rolünden veya hukukun bazı varlıklara tanıdığı ayrıcalıklardan kaynaklanabilmektedir. İkincisi ise çeşitli kanallarla gelir ve servet eşitsizliğine neden olmasıdır. Sermaye oluşumu yoluyla iktisadi gelişmeye katkı sağlarken, aynı zamanda eşitsizliğe de neden olması ikincisini azaltmaya yönelik farklı politika gereksinimlerini ortaya çıkarmaktadır.
In: Sosyoloji dergisi: Journal of sociology, Band 43, Heft 1, S. 27-39
ISSN: 2667-6931
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 001-027