Tuna nehri Paleolitik Dönem kültürlerinden başlayarak birçok toplum ve devlete ev sahipliği yapmıştır. Tuna havzasında yaşayan devletlerin yaşam kaynağı olan Tuna nehri, devletlerin büyümesi ve yayılması ile daha stratejik hale gelmiş ve bu topraklarda var oluşun anahtarı durumuna gelmiştir. Ortaçağ'da sadece içme suyu ve tarımsal sulamada kullanılan Tuna zamanla ticaretin ana aracı durumuna gelmiştir. Tuna üzerinden at arabalarıyla kıyıdan yedeklenerek yapılan taşımadan başlayarak, yerini modern teknelere bırakmıştır. Suyolundaki hakimiyetin paylaşılması süreci Tuna'nın yönetilmesinde temel hedef olmuştur. Tuna'da seyrüseferin yönetilmesi sürecini dört dönem halinde değerlendirmek mümkündür. Birinci dönem, 1792 ve öncesinden başlayan ikili anlaşmalar dönemi; ikinci dönem, 1856 Paris Barış Konferansı ile başlayıp 1920 Birinci Dünya Savaşı arası devam eden, kısa süreli olarak planlanan fakat defalarca görev süresi uzatılan komisyon dönemi; üçüncü dönem, 1920'den İkinci Dünya Savaşına kadar devam eden Tuna Nehri'nin uluslararasılaştırılması çabaları; dördüncü dönem ise Tuna'nın uluslararasılaştırılması sürecidir. Ancak yüzyıllardır seyrüseferin yönetilmesi için anlaşan Tuna devletlerinin gemi kaynaklı kirliğin önlenmesi, kontrol altına alınması ve bertarafına ilişkin antant kaldığı bir hukuksal doküman bulunmamaktadır.
The attempt and competition of the Industrial Revolution to find new markets brought the Danube River and its hinterland into the world capitalist system. Danube governments such as Serbia, Wallachia, and Moldavia followed a balanced policy between Ottoman-Austria and Russia in the 18th and 19th centuries. However, following the Crimean War, the region has become an area of economic, political, and military competition between France and England. After the Crimean War, the liberalization of commercial shipping on the Danube and its branches to all nations made these waters attractive to Western shipping navigation companies. The big Powers like Austria, Russia, France, and Great Britain initiated competition and risks which deeply affected the region. The research setup is on a new technology entering the region and the French capital investments and competition spreaded fort he first time through this technology. In this context this study attempts to explore the rivalries of French merchants and investors to expand in the Danube River and its hinterland. It especially deals with the steamship management attempts of the ambitious and adventurous naval officer Captain Michel André François Bonerin Magnan (Aubagne 1819-Paris 1866).
Bu tezin konusunu 1923-1938 döneminde Sovyetler Birliği ile Türkiye arasında gerçekleşen ticari ilişkilerin detaylı çözümlemesi oluşturmaktadır. Tezin birinci bölümünde, iki devletin imparatorluk döneminden kalan iktisadi yapı ve kaynaklarına değinilmiş, dış ticaretlerinin vaziyetleri ayrıca inceleme konusu olmuştur. Böylece tezin diğer bölümlerinde hem uluslararası iktisadi sistemde hem de ikili ticari ilişkilerde, yeni kurulan iki devletin sahip oldukları devlet karakteri temelinde inşa etmeye çalıştıkları politik ve ekonomik sistemlerinin, ne kadar başarıya ulaşıp ulaşmadığının idraki sağlanmaya çalışılmıştır. Tezin ikinci bölümde ise 1923-1927 döneminde iki devlet arasında herhangi bir ticaret antlaşması imzalanmadan yürütülmeye çalışılan ticari ilişkileri değinilmiş, bu süreç içerisinde politik ilişkilerin iktisadi ilişkileri veya tersi bir durumun dış ticaretlerini nasıl etkilediği üzerine durulmuştur. Tezin bu bölümde ve diğer bölümlerde de değinilen, uluslararası ticaretteki konumlarının ne durumda olduğunun anlaşılması adına, her iki devlete ait genel dış ticaret verileri üzerinde durulduktan sonra ikili ticari ilişkilerin detaylı bir çözümlemesine geçilmiştir. Üçüncü bölümde, iki devlet arasında 11 Mart 1927 tarihli Ticaret ve Seyrisefain Antlaşması imzalanmasından, 1931 yılına kadar olan dönem konu edinilmiştir. Antlaşma maddelerinin tahlili detaylı bir şekilde yapılmıştır. Ayrıca 1929 Ekonomik Krizi sonrası, uluslararası ve iki devlet arasındaki ticaretin durumu da mercek altına alınmıştır. Tezin son bölümde ise 1931-1938 yılları arasında iki devlet arasında gerçekleşen ticari ilişkilerinin denetim altına alınması ve sürekliliğinin sağlanması adına 16 Mart 1931 ve 8 Ekim 1937 tarihlerinde imzalanmış olan Ticaret ve Seyrisefain Antlaşması'na değinilmiştir. Ayrıca her iki devletin ihracatını ve ithalatını etkilemiş olan, Birinci Beş Yıllık Plan (BBYSP), İkinci Beş Yıllık Plan (İBYP) ve Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı (BBYSP) incelenme altına alınmıştır. Sovyetler Birliği ile Türkiye'nin 1937 ve 1938 yıllarında ikili ticaretlerine konu olan bütün ürünler tespit edilmiş ve bu ürünler içerisinde, uluslararası ve ikili ticareti en çok ilgilendirenlerin çözümlemesi ayrıca yapılmıştır. ; Subject of this thesis covers a detailed explanation of commercial operations conducted between Soviet Union and Turkey in the period of 1923-1938. In the first chapter, economic structure and resources remaining from imperial period of these two countries are mentioned and foreign trade conditions are also discussed separately. Thus, in the other chapters of the study: the political and economic systems, which are tried to be built on the basis of state characteristics of the two newly established countries, in both international economic system and bilateral commercial relations are analysed in order to provide an understanding for their success rate. Second chapter of the study mentions that the commercial relations of the two states were conducted without a trading pact between 1923-1927 and the chapter lays emphasis on how the foreign trade in this period was affected by the political relations affecting economic relations or vice versa. In this chapter same as the others, a detailed explanation is made on bilateral trade relations after emphasizing the general foreign trade data of the two states in order to provide an understanding for the conditions of these states in international trade position. The third chapter covers the period between the signing date of Treaty of Commerce and Navigation in March 11, 1927 until 1931. There is a detailed analysis on the articles of this treaty. Moreover, international and bilateral state of trade after the 1929 Economic Crisis is also examined. In the last chapter of the thesis, Treaty of Commerce and Navigation signed in March 16, 1931 and October 8, 1937 is addressed for both controlling the bilateral trade relations under an official roof and providing continuity between the years of 1931-1938. In addition, First Five Year Plan (FFYP), Second Five Year Plan (SFYP) and First Five Year Industrial Plan (FFYIP), all of which affected the exportation and importation of the two countries, are analysed. All the products, which became the matter of bilateral trade between Soviet Union and Turkey in 1937 and 1938, are detected and the products which concerns the bilateral trade most are also examined separately.