Orta Asya ve Kafkasya araştırmaları: Journal of Central Asian and Caucasian Studies
ISSN: 1306-682X
4048 Ergebnisse
Sortierung:
ISSN: 1306-682X
In: Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi
ISSN: 1309-9302
SSCB'nin çöküşü ve yirminci yüzyılın 90'lı yıllarında bir devlet olarak varlığının sona ermesi sonucunda, milyonlarca yurttaş, kendilerini yeni kurulan bağımsız devletlerde ulusal azınlıklar konumunda buldu. Rusya Federasyonu dışında, Rusça konuşan nüfus, zor bir siyasi, ekonomik, kültürel ve psikolojik durumla karşı karşıya kaldı, ancak ulusal kimliklerini, kültürlerini ve dillerini korudu. Rusça konuşan etnik grubun önemli bir bölümünün yaşadığı Sovyet sonrası alanın bölgelerinden biri, Orta Asya'dır. Bu çalışma, Sovyet öncesi ve sonrası dönemde Özbekistan, Kazakistan, Türkmenistan ve Kırgızistan'daki Rus nüfusunun büyüklük ve coğrafya dinamiğinin analizini içermektedir. Bugün Orta Asya'da yaklaşık 4,7-4,8 milyon Rus'un yaşadığı düşünülürken bu nüfusun sayısı SSCB'nin çöküşünden sonra yarı yarıya düşmüştür. Rus nüfusunun 3/4'ünden fazlası, demografik düşüş oranının asgari olduğu Kazakistan'da yoğunlaşmıştır. Türkmenistan, Rusya'nın kültürel etki alanını terk ederken, Özbekistan ve Kırgızistan Rus kültür ve uygarlık alanını terk etme konusunda diğer Orta Asya Türk cumhuriyetleri ile aynı yönde hareket etmektedir. Bu çalışma sonucunda Sovyet sonrası bölgede bağımsızlığını kazanan devletlerin, Rusya'dan bağımsız ulusal kimlik oluşturma arayışı içinde olduğu, Rusça konuşan nüfusun Orta Asya'nın yeni bağımsız devletlerinden kitlesel kaçışı ile Rus nüfusun azaldığı sonucuna varılmıştır.
Yüksek Lisans Tezi ; Orta Asya, Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından Orta Asya Cumhuriyetlerinin bağımsızlığını kazanmasıyla birlikte daha fazla ilgi çekmeye başlamıştır. Afganistan'ın işgal edilmesi ve Amerika Birleşik Devletleri'nin ` küresel terörle mücadele' kampanyası Orta Asya'nın Ortadoğu bölgesinin bir uzantısı olduğu izlenimini arttırmıştır. Günümüzde Orta Asya daha önceleri Sovyetlerin parçası olan beş cumhuriyetten oluşur, bunlar, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan' dır. Sovyetler Birliği'nin dağılmasının sonrasında Rusya daha önce rastlanmamış bir demografik kriz içerisine girmiş ve Rusya' da nüfus 1992 yılından itibaren hızla azalmaya başlamıştır. Fakat nüfusun genelinde görünen azalışı eski Sovyet cumhuriyetlerinde Rusya' ya olan göçler dengelemiştir. En çok Kazakistan, Ukrayna ve Özbekistan' da yaşayan Ruslar arasından Rusya'ya göç gerçekleşmiştir.Göçler sonrasında ülkelerin nüfus analizlerinin incelendiği çalışmada bugünkü yapıyla karşılaştırmalar yapılarak, etnik yapı ve göçün yarattığı sorunlar ve çözüm yolları ele alınmıştır. ; Central Asia has started to be more interesting for the others due to Central Asia Republics gained independence after The Soviet Unions broke up.Hold down of Afghanistan and the campaign of USA for 'Counter for Global Terrorism' increased the impression that Central Asia is extend of Central East Region. Today Middle Asia comes into being with 5 Republics which were part of Soviet Union before , These countries are Kazakhstan,Kyrgyzstan,Tajikistan,Turkmenistan and Uzbekistan. After the Soviet Union broke up,Russia had a demographic crisis that was never experienced before and the population of Russia had been started to decrease quickly , particularly since 1992.But the decreasing of population were compensated by immigrations from old Soviet Republics.Mostly the Russians ,who lives in Kazakhistan Uzbekistan and Ukraine, moved to Russia.Ethnic Structure, the issues that grew out of immigration and its solution methods were discussed via the analysis ,that include countries' populations, by comparing today's structure
BASE
In: Turquoise series 10 [i.e.9]
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 001-040
Bu çalışmanın amacı, Rusya'nın Orta Asya politikasının temel karakteristiklerini analiz etmektir. Orta Asya bölgesi ve buradaki ülkelere ilişkin olarak Rusya hükümetinin izlediği politikalar ele alınırken, söz konusu politikaların oluşumuna etki eden faktörler ile Rusya ve bölge ülkeleri arasındaki ilişkilere yansıyan temel eğilimler de incelenmeye çalışılmıştır. Konunun tarihsel perspektiften incelenmesi, aynı zamanda SSCB dönemi sürecinin de ele alınmasını gerektirmiştir. Orta Asya bölgesinin, Rusya için Soğuk Savaş sonrası dönemde bile hayati çıkarları arasında yer almaya devam etmesi ve Putin'in iktidara gelişi gibi itici güçlerle bu politikanın yeni bir hız kazanışı çalışmanın önemli boyutlarını teşkil etmektedir. Orta Asya coğrafyasının stratejik ve ekonomik açıdan önemli olması nedeniyle, Rusya'nın Orta Asya'ya nüfuz etme çabalarını sürdürdüğü görülmektedir. Çalışmada Rusya'nın, Sovyetlerin dağılmasından sonraki dönemlerdeki Orta Asya politikaları ele alınıp analiz edilerek gelecek için öngörülerde bulunulmaya çalışılacaktır. Bunun için Rusya Federasyonu ve bölge ülkeleri arasındaki siyasi, askeri, sosyo-ekonomik alanlardaki ilişkiler tahlil edilmiştir. Ayrıca Rusya Federasyonu'nun Orta Asya bölgesinde varlığını koruyabilmek için ABD, Çin, AB ve Türkiye gibi diğer güçlerle nasıl bir rekabet içine girdiği araştırılmaktadır. Çalışmanın "Sonuç" kısmında da görüleceği gibi, Rusya'nın Orta Asya için, Çarlık döneminde beslemeye başladığı ilgi hala varlığını korumaktadır. Bölgede ABD, Çin, AB, Türkiye gibi büyük güçlerin seslerinin de işitilir olmasına rağmen Rusya, benzerlik ve yakınlık ile bu coğrafyadaki etkinliğini devam ettirmeye çalışmaktadır. ; The aim of this study is to analyze the main characteristics of Russia's Central Asian policy. While addressing the policies of the Russian government regarding the Central Asian region and the countries in the region, the factors affecting the formation of these policies and the main trends reflected in the cooperation between Russia and the countries of the region were also examined. The study of the subject from the historical perspective also required the consideration of the period of the USSR and the period before. The fact that Central Asia continues to take its place among the vital interests of Russia even in the post-Cold War period and the impulses such as the Putin's coming to power constitute a significant dimension of this study. Because of the strategic and economic importance of the Central Asian geography, it seems that Russia is continuing its efforts to penetrate Central Asia. In this study, it is tried to make predictions for the future by analyzing and analyzing the Central Asian policies of Russia after the disintegration of the Soviets. For this purpose, the relations between the Russian Federation and the countries of the region in the political, military and socio-economic areas were analyzed. In addition, in order to maintain the US presence in Central Asia, the Russian Federation, China is being explored how one enters into competition with other powers such as the EU and Turkey. As can be seen in the "Conclusion" part of the study, the interest that Russia has begun to feed for Central Asia during the Tsardom period still exists. In the region the US, China, EU, although Turkey is also heard as the voice of great power, Russia is trying to maintain its influence in geography and similarities and proximity.
BASE
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 001-051
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 099-130
Şüphesiz uluslararası sistem içinde dış politikada beliren rekabet tarihsel bir olgudur. Devletler tarihin hemen her döneminde ekonomik, siyasal ve kültürel alanda güç mücadelesine girmişlerdir. Nitekim tarihin her döneminde olduğu gibi 20. yüzyılda da, özellikle 1990'lı yıllardan sonra Kafkasya ve Orta Asya Cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarını kazanmaları ve enerji kaynaklarının zenginliği nedeni ile bu bölgelerde önemli güç mücadeleleri yaşanmaya başlanmıştır. Dünya enerji talebinin artması, Orta Asya ve Kafkas petrol ve doğalgaz rezervlerinin uluslararası piyasalara taşınmasını zorunlu kılmıştır. Bundan dolayı, bölge enerji kaynaklarının hangi boru hatlarıyla dünya piyasalarına açılacakları konusu yanında, boru hattı güzergâhlarının kimin kontrolünde olacağı da önemli bir sorun olmuştur. Bu nedenle bölge devletleri ve uluslararası güçler arasında stratejik çıkar çatışmaları ve işbirlikleri yaşanmaktadır.ABD bölgede izlediği enerji politikasında yalnızca enerji kaynaklarını himayesi altına almak amacının dışında, bu mevcut enerji kaynaklarını Rusya, İran, Çin ve diğer karşı odaklara karşı koruma refleksi de göstererek hareket etmek durumundadır. Çalışma dahilinde ABD'nin bölgedeki enerji politikaları bu odaklar ekseninde değerlendirilmiştir.Tezin birinci bölümünde, Kafkasya ve Orta Asya bölgelerinin jeopolitik önemi ve dünya siyasetindeki yeri incelenmiş; ikinci bölümde Kafkasya ve Orta Asya'daki enerji kaynaklarının içeriği değerlendirilmiştir. Bölgenin enerji rezervleri ve bu rezervlerin nasıl kullanıldığı yine bu bölümün konuları arasındadır. Üçüncü bölümde ise ABD'nin Kafkasya ve Orta Asya'ya yönelik stratejik, politik ve askeri politikaları değerlendirilmiş ve özellikle Soğuk Savaş sonrası dönemde değişen ABD politikaları incelenmiştir. Dördüncü bölümde ise, Kafkasya ve Orta Asya'ya yönelik enerji politikaları ve ABD'nin bu politikalar içindeki yeri ve stratejisi üzerinde durulmuştur. ; In the international system there?s no doubt that challenge of foreign policy is a historical issue. States had always been in a struggle about economical, political and cultural domains almost in every period of history. In the 20th century likewise in any period of time, especially after 1990?s, following the freedom of Caucasus and Central Asia Goverments and enhanced importance of energy resources, these regions embraced influential power endeavors. After the world energy demand soared, transfer of Central Asia and Caucasus oil and natural gas resources to international markets became an indispensable necessity. That?s why not only the routes of the new pipelines issue that will let out energy resources to world consumption, but also the predomination of these pipelines took a prominent place. Because of that conflicts of vantage and collaborations between Region States and international powers.In that region USA essays to prevail energy resources according to its energy policy and moreover impels in a direction to fond off Russia, Iran Chine and other opponents. In this study, energy policy of USA in that region is contemplated around those aimed objectives.In this section of thesis, geopolitical importance and the position in the international policy of the Caucasus and Central Asia has been analyzed, while in the second section components of energy resources of Caucasus and Central Asia has been evaluated. Also energy resources and the consumption of those reserves are explamed in that section. In the third section, USA?s military, strategic and political policies about Caucas and Central Asia have been evaluated and especially the policies of USA which were changed afterward of Cold War were analyzed. Forth and last section, the world?s policies about Caucas and Central Asia?s energy sources and the place of USA and its strategy in these policies were underlined.
BASE
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 66, Heft 2, S. 255-259
ISSN: 1309-1034
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 001-014
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 065-079
WOS: 000492390900004 ; Çalışma devletin rolüne ilişkin tutumlardaki farklılıkları ülkeler arasında karşılaştırmayı ve bireysel düzeyde yeniden dağılım ve kamu mülkiyetine dair tercihlerin belirleyicilerini, WVS ve EVS verilerine dayanarak, Orta Asya Ülkeleri ve Türkiye için karşılaştırmalı olarak analiz etmeyi amaçlamıştır. Ülkeler arasında karşılaştırma zaman boyutunda devletin rolü lehine eğilimin birçok ülke grubunda arttığını göstermektedir. Bir diğer önemli olgu devlet-piyasa karşıtlığı çerçevesindeki tutumların ülkelerin gelir seviyesi ile de ilişkili olduğudur. Yeniden dağılım yanlısı tutum kişibaşı gelirle pozitif, kamu mülkiyeti, devlet sorumluluğu yanlısı görüşlerin negatif birlikteliğe sahip bulunmuştur. Ülke içinde tutumlarda homojenlik ülkede kişibaşı gelir yükselirken artmaktadır. Orta Asya Ülkeleri ve Türkiye'de yeniden dağılım ve kamu mülkiyetine ilişkin görüşlerin bireysel düzeyde belirleyicileri, tüm örneklem için ve ayrı ayrı ülke örneklemleri için regresyonlar aracılığıyla analiz edilmiştir. Sonuçlar demografik karakteristiklerin yanı sıra, gelirin, sübjektif refahın, güvenin, siyasal görüşlerin ve dindarlığın devletin rolüne ilişkin tercihlerin önemli belirleyicileri olduğunu göstermiştir. Ancak bu değişkenlerin önemi ülkeler arasında farklıdır. ; The paper studies the differences in attitudes toward the role of the state among the countries and addresses empirically determinants of personal preferences on redistribution and public ownership of firms in Central Asia Countries and Turkey. In the study, we employed the data by World Value Survey (WVS) and European Value Survey (EVS). The comparison at country level indicates that pro-government preferences increase in the most of the countries by the time. Another fact is that the average of individualistic/collectivist attitudes is correlated with the per capita income level of countries. Attitudes favor of redistribution are positively correlated with per capita GDP, while attitudes favor public ownership and government responsibility are negatively correlated with it. Moreover, the homogeneity of citizens' views in a country is positively associated with the country's income level. We analyzed the individual-level determinants of the preferences on redistribution and ownership in Central Asian Countries and Turkey by both the country-level samples and a combined sample of mentioned countries. Results reveal the evidences on significance of income level, subjective wellbeing (happiness and life satisfaction), generalized trust, confidence on government and private sector firms, political views and religiousness in order to determine the preferences on redistribution and ownership, along with demographic characteristics such as gender, age. However, the significance and magnitude of coefficients vary to country sample.
BASE