NEW CONTEXTS FOR REGIONAL COOPERATION IN SOURTHERN CAUCASIA
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 001-007
1806 Ergebnisse
Sortierung:
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 001-007
ISSN: 2587-1234
Bu tezin temel amacı uluslararası sistemde meydana gelen yapısal değişime eşlik eden normatif değişimi mümkün kılan koşulları ortaya çıkarmak ve bu süreçte hangi faktörlerin belirleyici olduğunu incelemektir. Çin'in uluslararası sistemde devam eden değişimi yönetebilme yeteneği, akıllı güç kombinasyonuna dayanan stratejik tercihleriyle yeni bir düzen inşa edebilmesine bağlıdır. Bu çalışmada analitik eklektisizm yöntemine başvurularak, güç geçişi ve güç yayılımı modelleri teorik bir inşa olarak birleştirilmiştir. Bu perspektiften bakıldığında uluslararası sistemdeki değişim, yükselen güçlerin ABD hegemonik düzenine karşı direniş stratejileri geliştirmelerine imkan sağlamaktadır. Gücün normatif yayılımı maliyet dayatan stratejiler izleme iradesini pekiştirirken, gücün materyal dağılımı bunun yapılabilirliğini belirlemektedir. Bununla beraber Çin'in akıllı gücü, diğer yükselen güçler arasında ayrıcalıklı bir konum edinmesine yol açmaktadır. Uluslararası kurumlarda artan etkinliğiyle sağladığı Dışsal Bağdaşım; düşünsel, ekonomik ve askeri güç unsurlarını birleştiren Kapsamlı Ulusal Güç projeksiyonu ve kendine duyduğu özgüvenle geliştirdiği Stratejik Kimlik, Çin akıllı güç kombinasyonunu doğrudan yansıtmaktadır. Öte yandan, Çin, yeni düzen arayışında öncelikle bölgesel düzeyde ulusal çıkarlarına uygun düşecek jeopolitik norm ve pratikler üretmeyi amaçlamaktadır. Barışçıl kalkınma stratejisi, bir yandan Çin'in yükselişi karşısında diğer devletlerin duydukları endişeleri gidermeye yararken, diğer yandan ileride uluslararası sistemi kendi lehine şekillendirecek koşulları hazırlamasına imkan vermektedir. Neticede, Çin'in uluslararası tutumunu belirleyen temel faktör barış içinde bir arada yaşama ilkelerine dayanan diplomatik etkinliği ve üstlendiği düzen inşa edici rol olmuştur. Çin'in diplomatik etkinliğinde çok rollü bir stratejik tutum ortaya çıkmasına rağmen, sergilediği ilkesel duruş başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzere diğer aktörler nazarında da meşruiyet kazanmasına yol açmıştır. ; The main aim of this study is to analyze how the ongoing structural change of material distrubution of power is mutually reinforced by the normative change and which factors mainly determine those processes. China's capability to manage the proceeding change in the international system basically depends on its ability to construct a new order by its own strategic preferences which are derived from the combination of Chinese smart power. By applying to the analytical eclecticism as a methodological perspective, both power transition and power diffusion models are combined as a theoretical construction. Whereas the normative diffusion of power ensures the will to follow the cost-imposing strategies, the material distribution of power confirms the practicability of them. Besides, the Chinese smart power leads to have an exceptional status among the other new rising powers. The combination of Chinese smart power, directly reflects three elements: its Foreign Coherence provided by the increasing influence in the international institutions, Comprehensive National Power projection combined as the ideational, economic, and military power dynamics, and Strategic Identity improved largely with its increasing self-confidence. Furthermore, China's search for a new order aims to create its own jeopolitical norms and practices expedient to its national interests by primarily at regional level. Peaceful development strategy, on the one hand serves to counteract the doubts and concerns of other states about the rise of China, but it provides also on the other to make installations that shape the future conditions of international system. Thus China's contemporary international posture is identified by both its diplomatic influence based on the five principles of peaceful coexistence and by the order making role expediently undertaken. Although the multiple lines of strategic action take place within its diplomatic influence, the fixed principle stance recently displayed by China provides to gain legitimacy in the eyes of developing countries as well as other actors.
BASE
Yerel dinamiklerin harekete geçirilerek, bölgesel kalkınma hareketine son yıllarda önem ve öncelik verildiği görülmektedir. Kalkınma hamlesi aynı zamanda sosyal hukuk devleti olabilmenin de bir gereğidir. Devlet, bu ödevini oluşturduğu kural ve kurumları aracılığıyla yerine getirmeye çalışmaktadır. Çağımızda devletin kalkınma ve ekonomik yaşamda önemli bir aktör durumundadır. Devlet bir yandan ekonomik kalkınmayı gerçekleştirmek, diğer yandan da toplumsal barışı ve kamu düzenini korumakla ödevlidir. Türkiye?de sosyo-ekonomik kalkınmanın gerçekleştirilebilmesi maksadıyla son yıllarda idari teşkilata dahil edilen kalkınma ajansları, gerek kuruluş ve gerekse işleyiş yapıları bakımından birtakım sorunlar barındırmaktadır. Kalkınma sürecinin bürokratik engelleri bu türden idari yapılarla aşılmaya çalışılırken, "her şeye rağmen kalkınma mı?" sorusu akla geliyor Kuşkusuz değil. Çevresel değerleri yok edici bir kalkınma düşünülemeyeceğine göre, devlet sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkını göz ardı eden bir sosyo-kalkınma sürecine evet diyemez. Devlet, elindeki hukuk enstrümanları ile rasyonel bir denge kurmak zorundadır. Türkiye?nin kalkınma arayışında bölge ajansları kamu ve özel sektör paydaşlığında amacına uygun biçimde işletildiğinde olumlu sonuçlar elde edileceği söylenebilir. Ancak kalkınma ajanslarının uluslararası sermayenin doymak bilmeyen iştahını körüklemekten çok, toplum yararını kollaması şartıyla bu sonucun elde edilmesi mümkündür. Çevresel değerlerin feda edildiği ekonomik bir büyümenin kalkınma anlamına gelmeyeceğini acı deneyimler ortaya koymuştur. ; In recent years regional development and the movement is given priority by activating the local dynamics. Development is a requirement of being a social state governed by the rule of law. The State tries to fulfill these obligations by means of special rules and institutions. In our age the state is an important actor in the development process and economic life that steering, not rowing. The state on the one hand achieves economic development and ...
BASE
Yüksek Lisans Tezi ; Küreselleşmeyle birlikte, dünyada yaşanan hızlı ve çok yönlü yapısal değişimler sosyal, ekonomik ve yönetsel yapıları da yeniden yapılanma süreci içine sokmuştur. Küreselleşme, ekonomik rekabete hız kazandırarak, bölgesel ve yerel ekonomilerin de küresel ekonomide birer aktör olarak yer almasını zorunlu kılmıştır. Küreselleşmenin getirdiği yeniden yapılanma süreçleri, başta batılı ülkeler olmak üzere birçok ülkede, yerel/bölgesel düzeyde yeni düzenleme mekanizmalarının oluşmasına, yasal düzenlemelerin yapılmasına ve yeni yerel ekonomik gelişme kurumlarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Türkiye, AB'nin zorlamaları ile birlikte uzun yıllardır uygulamakta olduğu teşvik sistemi üzerine oturan bölgesel gelişme politikalarını terk ederek yeni bir uygulama içine girme aşamasındadır. AB'nin bütün aday ülkelere benimsettiği bu yeni yaklaşım; sermayeyi, özel sektörü ve bölgesel rekabeti ön planda tutmaktadır. Bu yeni yaklaşımın temel yapısı Bölgesel Kalkınma Ajanslarıdır. Bu kapsamda tezin başlıca amacı; Avrupa ve Türkiye'de bölge kalkınma ajanslarının kurulmasını hızlandıran yeni liberal politikaların ele alınması, bölge kalkınma ajanslarının Avrupa ve Türkiye'deki anlamlarını ve yapılarını irdelemek, Avrupa'da ve Türkiye'de bölge kalkınma ajansı örneklerini incelemek. Trakya bölgesine bu gelişim ve değişimlerin ne kadarının ve ne boyutunun uygulanabildiği araştırmaktır. Anahtar Kelimeler: Küreselleşme, Yeni Kamu Yönetimi, Bölgeselleşme-Yerelleşme, Bölge Kalkınma Ajansı ve Trakya Bölgesi ; The rapid transition in the process of globalization and world multi-dimensional structural changes in social, economic and administrative structures has also brought the process of restructuring. By speeding up the economic competition, process of globalization obliged local and regional economies to take place in global economy. Globalization and the concomitant restructuring processes led the emergence of new regulation mechanisms, the constitution of legal arrangements, and the appearance of new local economic institutions both in local and regional level in many countries, especially in Western countries. In her EU accession process, Turkey, with the EU's enforcement, is about to enter into a new form of regulation by leaving her stimulative regional development policies that she applied for many years. All EU candidate countries have adopted this new approach which keeps capital, private sector and regional competition in the foreground. The basic institution of this new approach is the Regional Development Agency. In this context, the main purpose of this thesis is to address the changes that makes the establishment of European and regional development Agencies mandatory in Turkey, to explore the means and structures of regional development agencies in Europe and Turkey, and to examine the structure of the regional development agencies of some European countries. The main purpose of this thesis is to investigate these development and changes are applicable in what level and in what size in the Thrace region. Key Words: Globalization, New Public Management, Regionalization-Localization, Regional Development Agency and Thrace Region
BASE
Bölgelerarası gelişmişlik farkları ülkelerin geçmişten günümüze kadar uğraştıkları en önemli sorunlardan biri olmaktadırlar. Bu sorunların çözümünde hükümetlerin bölgelerarası gelişmişlik farklarını azaltmak için finansal teşvikler ve alt yapı yatırımları gibi çeşitli politikalar uyguladığı dönem, 1970'li yıllarda yaşanan kriz süreci ile birlikte önemini kaybetmeye başlamıştır. Bu dönemde üretim sisteminde yaşanan dönüşümler, teknolojide yaşanan gelişmeler ve tüm dünyayı içine alan küreselleşme süreci ile birlikte uygulanan bölgesel politikalarda da değişim gündeme gelmiştir. Bölge artık geçmişin ulus devlet denetiminde ve ulus devlet dışına kapalı bir ekonomik sistemden, uluslar arası direk ilişkilere açık olan bir birim halini almıştır. Bölge kavramı ile birlikte bölgesel politikalarda yaşanan değişim, bölgesel farklılıkları giderme problemi olmaktan çıkmış bölgenin küresel rekabetçiliğini arttırmaya yönelik yerel aktörlerin başını çektiği bir yenilikçi ve sürdürülebilir rekabetçi bir model yaratma sorununa dönüşmüştür. Bu doğrultuda bölgesel politikaların uygulanmasında, kamu kesimi, özel kesim, sivil toplum kuruluşları ve üniversiteleri bir araya getiren, bölgelerarası gelişmişlik farklarını eşitleyici değil bölgelerarası rekabet anlayışını benimseyen, bölgenin sorunlarına çözüm bulmayı amaçlayan kurumlar ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu kurumlardan biri olan Bölgesel Kalkınma Ajansları tüm dünyada uygulama alanı bulmuştur.Bu çalışmada, bölgesel politikalarda yaşanan değişim süreci ve bu sürecin kurumsal yansıması olan kalkınma ajanslarının ortaya çıkışı ve Avrupa Birliğine aday ülke konumundaki Türkiye'nin bu süreç ile birlikte bölgesel politikalarındaki yapısal dönüşüm incelenmiştir. ; The development differences among the regions have been the most important problem that the countries have been dealing with so far. In the solution of these problems, the period in which governments' implementing several policies such as financial incentives ve infrastructural investments to reduce the interregional development differences, lost its importance with the crisis period during the 1970s. In this period, some changes have come up with the transformations in production systems, developments experienced in the technology and regional policies implemented with globalization process including the whole world. Region has become a unit that is open to the international direct relationships from an economic system under the control of nation state and close to the out of nation state. With the region concept, the change experienced in regional policies has converted the problem of regional development from the issue of eliminating regional differences into creating a innovative, sustainable and competitive model directed to increase the global competitiveness, in which the local actors lead. Accordingly, in the implementation of regional policies, institutions adopting not equalizing the development differences among the regions but the conception of interregional competitiveness, gathering public and private sectors, non governmental organizations and universities, aiming to find solutions to the problems of the regions, have started to occur. Regional Development Agencies, which is one of these institutions, have found an implementation area in the whole world.In this study, period of change which is experienced in the regional policies and occurance of the development agencies which are institutional reflections of this period and structural conversion of Turkey, which is in the position of being a candidate country to European Union, in regional policies, has been examined.
BASE
Bu makale ile cumhuriyetin ilk yıllarında izlenen güvenlik politikasının analiz edilerek, bugünkü politikalara yol göstermesi amaçlanmıştır. Konuyla ilgili literatürün taranmasıyla elde edilen veriler, dönemin dış politikasının özellikle üzerinde durulmayan güvenlik boyutuyla değerlendirilmiştir. Araştırma, dönemin dış politikasıyla sınırlı tutulmuş, günümüzde izlenen politikanın ayrıntısına girilmemiştir. Çalışmada önce dönemin uluslararası ortamının genel çerçevesi çizilerek, ülkenin durumu ve bu dönemde yapılan önemli antlaşmalar ortaya konmuş, sonrasında Türkiye'nin diğer ülkelerle olan ilişkileri ve bölgesel ittifakları açıklanmıştır. Sonuçta, Atatürk dönemi dış politikasının günümüz dış politikasının esasları mukayese edilerek bir analiz yapılmıştır. Bu çalışma, dış politikada izlenen denge ve bölgesel ittifak politikalarının ulusal güvenliğin sağlanmasında temel bir rol oynadığını ortaya koymaktadır ; It has been aspired to analyze security policies in the period of building The Republic of Turkey and to make an example for today's policies by this paper. The literature has been scanned for the same period and the data has been considered especially about the security framework. The research has been delimited by the period's international policies and does not have detailed information about today's policies. In this study, while the general framework of the international environment has been explained, the situation of the country and important treaties within this period has been told. Then, Turkey's relations with other countries and regional alliances have been described. After all, the foreign policy principles of Atatürk's period and the present foreign policy have been compared. It is determined that the stability security policy is very important at the national and regional security
BASE
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 001-012
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 1-12
Avrupa'da bölgeselleşme, Birliğin ekonomik ve sosyal alanlarda bütünlük içinde gelişi-minin ve entegrasyonunun sağlandığı, ve bölgeler arasındaki gelir dağılımı farklılıklarının neden olduğu kalkınmayla ilgili problemlerin üstesinden gelindiği bir süreçtir. Türkiye'de bölgeler arasındaki sosyo-ekonomik farklılıklar AB üyesi ülkelerdekilerden daha belirgindir; bu nedenle, Türkiye'de bölgesel politikalara daha fazla önem verilmelidir. Bölgesel Kalkınma Ajansları (BKA'lar) 2005 yılında gündeme gelmiştir; o tarihten itibaren işlevleri ve amaçları hakkında yoğun tartışmalar yaşanmaktadır. İki yıl süren ve Danıştay ve Anayasa Mahkeme-si'ni de içeren bir yargı mücadelesini kazanan BKA'lar bölgesel kalkınma farklılıklarının ortadan kaldırılması ve daha iyi entegrasyon için bir fırsat sunmaktadır; bu, AB'nin bölgesel-leşme idealleriyle de paraleldir. ; Regionalization in Europe implies a process through which coherent development and in-tegration of the Union in economic and social areas is ensured, and employment and devel-opment problems caused by income distribution differences between regions are overcome. Inter-regional socio-economic differences in Turkey are more noticeable in Turkey compared to EU member states; for this reason, greater importance has to be attached to regional policy in Turkey. Regional Development Agencies (BKAs) were introduced in 2005, and since then there has been intensive debate on their functions and the goals they serve. Having won a two-year-long juridical struggle, which involved Council of State and Constitutional Court, BKAs provide an opportunity for better integration and elimination of regional development differ-ences, which is an important element of regionalization policies of the Union.
BASE
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 099-119