IXth International Congress of Economic and Social History of Turkey: Dubrovnik, Croatia, 20-23 August, 2002
In: Publications of the Turkish Historical Society
In: Serial 26 13
1818 Ergebnisse
Sortierung:
In: Publications of the Turkish Historical Society
In: Serial 26 13
In: International journal of new approaches in social studies: IJONASS = Uluslararası Sosyal Bilgilerde Yeni Yaklaşımlar Dergisi
ISSN: 2618-5725
2019 yılının son aylarında Çin'de meydana gelen koronavirüs salgını tüm dünyaya yayılarak toplumun yaşam akışını bozmuş ve birçok alanı etkileyerek değişime neden olmuştur. Eğitim de etkilenen bu alanlardan biridir. Bu salgının eğitim üzerindeki en büyük etkisi; Tüm dünyada okulların kapatılması ve yüz yüze eğitimin askıya alınmasıdır. Eğitimin aksamaması adına farklı yazılım türleri ve uygulamalar üzerinden uzaktan eğitim sistemi yürütülmeye çalışılmıştır. Türkiye de salgın sürecinde varolan teknolojik imkânları kullanarak öğretmen ve öğrencilerin internete erişim düzeylerine ve teknolojiyi kullanma becerilerine göre uzaktan eğitimi uygulamaya çalışmıştır. Bu süreçte alt yapısı güçlendirilmiş yapay zekâ tabanlı sosyal eğitim platformu olan EBA kullanılmıştır. Canlı ders uygulamasının platforma eklenmesiyle EBA, uzaktan eğitimin etkin aracı haline gelmiştir. EBA canlı ders uygulaması, öğretmenlerin öğrencileriyle eğitim faaliyetlerini uzaktan sürdürmelerine ve etkili iletişim kurmalarına olanak sağlayan bir ortamdır. Bu araştırmanın temel amacı, EBA canlı ders uygulamasını kullanan sosyal bilgiler öğretmenlerinin bakış açısıyla uzaktan eğitim sürecini değerlendirmektir. Bu süreçte öğretmen merkezli bir yaklaşımın uygulanması nedeniyle, yeni öğrenme-öğretme sürecinin planlanması, uygulanması ve uzaktan eğitim etkinliklerinin sosyal bilgiler dersine yansımasının değerlendirilmesinde öğretmen görüşleri büyük önem taşımaktadır. Çalışmada, temel yorumlayıcı nitel desen kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu uzaktan eğitim döneminde Nevşehir ilinde görev yapan 17 Sosyal Bilgiler öğretmeni oluşturur. Araştırma verilerinin toplanmasında yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak, elde edilen veriler içerik analizi ile analiz edilmiştir. Bu analizler doğrultusunda EBA canlı ders uygulamasının; öğrenme-öğretme sürecinde kullanımı, sorunları, olumlu ve olumsuz yönlerine ilişkin çeşitli bulgulara ulaşılmıştır. Bu bulgulara göre; EBA canlı ders uygulamasının öğrenme-öğretme sürecinde kullanımının; Sosyal Bilgiler dersinin amaçlarına ulaşılmaması, konu ve kavram aktarımında sürekli tekrara ihtiyaç duyulması, soyut kavramların öğretiminde güçlükler, öğrenci ve öğretmenlerde motivasyon kaybı, bilinçsizlik gibi sebeplerle yeterli olmadığı görülmüştür. Buna ek olarak uzaktan eğitimin öğrenci ve öğretmenlerin sosyal yaşamına olumsuz etkileri Sosyal Bilgilerin tasarlanış amacına ters düşmektedir. Salgın süreci boyunca eğitim-öğretim faaliyetlerinin sürdürülmesi, zamandan ve mekândan tasarruf sağlanması, derslerin yüz yüze eğitime göre daha hızlı işlenmesi, ailenin süreçte aktif rol alması, EBA canlı ders uygulamasının olumlu yönleri arasında yer alır. Araştırma sonuçlarına göre; Öğrencilerin uzaktan eğitim sürecinde sosyalleşmesini sağlayacak ders etkinlikleri ve dijital materyaller tasarlanmalıdır. Yine bu süreçte bireylerin sosyal yaşamdaki sorumlulukları dikkate alınarak öğretmen-öğrenci-aile arasındaki iletişim güçlendirilmelidir.
In: İslâm araştırmaları dergisi: Turkish journal of Islamic studies, S. 1-7
ISSN: 1301-3289
Modernitenin dinî metinleri anlama konusunda en önemli etkisi; akıl, doğa kanunları, pozitif bilimlerin bulgularıyla nasların çatışması ya da çatışır gibi görünmesi durumunda söz konusu işkâlin nasıl çözüleceğinde kendisini göstermiştir. Modern dönem öncesinde de akıl ve müşahede ile nakil arasındaki çatışma mevzu edilmişse de bugün asıl gerilim din ve bilim çatışması şeklinde tezahür etmektedir. Sübut açısından kat'î olduğu için âyetlerle çatışma halinde genellikle çeşitli tevil ya da telif yolları tercih edilse de hadislerin tevilinden ziyade tasfiyesine öncelik verildiği rahatlıkla söylenebilir. Diğer bir ifade ile XIX. yüzyıldan itibaren gittikçe geniş kitleye yayılan hadise yönelik eleştirel yaklaşımlar genelde tasfiyeci bir tutum benimsemiştir. Bununla birlikte eleştirel yaklaşımlar aynı zamanda her aşırı tavır gibi savunmacı bir reflekse de neden olmuştur. Savunmacı refleks de bazı hadisler hakkında modern dönem öncesinde hadis âlimlerinin dile getirdiği tenkitleri dahi görmezden gelebilmekte ya da önemsizleştirmeye çalışmaktadır. Çeşitli tariklerinde Hz. Âdem'in 60 zirâ (yaklaşık 28 m.) boyunda yaratıldığı ve insanoğlunun boyunun tedrîcen kısaldığını bildiren hadis1 aktarılan farklı eğilimlerin izini sürmek için birçok açıdan uygun bir örnektir. Zira, Kur'an'da yer almayan bu bilgi Sahîhayn gibi İslam âlimlerince otoritesi kabul edilmiş iki kaynakta geçmekte ve ihtiva ettiği bilgi de fizik, biyoloji, genetik bilimlerine aykırı olmasının yanı sıra arkeolojik delillerle de desteklenmemektedir. Kısacası söz konusu hadis; din-bilim çatışması, Sahîhayn'ın otoritesi, İsrâiliyat gibi modern dönemin önemli tartışma konularıyla irtibatlıdır. Hadis sahasında titiz çalışmalarıyla tanınan araştırmacı Muntasir Zaman, Hz. Âdem'in boyu ile ilgili söz konusu hadisi The Height of Prophet Adam: At the Crossroads of Science & Scripture adlı kitabında yukarıda işaret edilen bütün boyutlarıyla ele alarak rivayetle ilgili akla gelebilecek hemen her soruya cevap vermeye çalışmaktadır. Hz. Âdem'in boyunun gökyüzüne ulaştığına dair bir ifadenin Talmud'da geçtiğine işaret eden (s. 17) ve çeşitli vesilelerle meselenin İsrâiliyat ile alakasına da dikkat çeken Zaman'ın kitabının sonunda çağdaş hadis araştırmacıları arasında haklı bir üne sahip Jonathan A.C. Brown tarafından kaleme alınmış "The Problem of Isrā'īliyyāt" (İsrâiliyat Meselesi) başlıklı bir son söz de yer almaktadır.
ISSN: 0948-4205
İlk toplumların oluşmasından günümüze kadar değişen şekillerde hep var olan sosyal güvenlik, 19. yüzyılda toplumların sanayi toplumlarına dönüşmeye başlaması ile birlikte zorunlu bir kavram olarak karşımıza çıkmıştır. Ancak, II. Dünya Savaşı'ndan sonra bir insan hakkı olarak uluslararası ve ulusal belgelerde yer alarak gün geçtikçe önemi daha da belirginleşmiştir. 1970'li yıllarda meydana gelen ekonomik krizlerin sonucu olarak gündeme gelen neo-liberal düşünceler ve küreselleşme olgusunun sosyal güvenlik hakkının uygulanmasında meydana getirdiği değişim ve dönüşümler, ülkemizde de sosyal güvenlik reformu yapılmasını gündeme getirmiştir. Özellikle, 1990'lı yılardan itibaren sosyal güvenlik sisteminin bütçe açığının artması nedeniyle reform tartışmaları yoğunluk kazanmış, 2005 yılından itibaren ise sosyal güvenlik reformuna ilişkin yasal çalışmalara başlanmış, 2008 yılı itibariyle sosyal sigortalara reform ilişkin çalışmalar tamamlanmıştır. Bu çalışma konusunun seçilmesinin nedeni, bir insan hakkı olarak sosyal güvenlik reformu nedeniyle oldukça fazla tartışılmaya başlanan sosyal güvenlik hakkının kavramsal çerçevesi ile gelişimi; bu hakkın uluslararası belgelerde ve mukayeseli hukukta nasıl yer aldığı; son olarak da Türk hukukunda sosyal güvenlik hakkı ve bu hakkın uygulama araçlarını ortaya koyacak bir çalışma yapmaktır. Bu bağlamda, sosyal güvenlik reformunun sosyal güvenlik hakkına etkisi ayrıca tartışılacaktır. Bu çalışma, üç bölümden oluşmakta olup, birinci bölümde, sosyal güvenlik hakkının kavramsal çerçevesi ve gelişimi; ikinci bölümde, uluslararası belgelerde ve mukayeseli hukukta sosyal güvenlik hakkı; üçüncü bölümde ise, sosyal güvenlik hakkının Anayasal temelleri ve uygulama araçları incelenecektir. ; Social security, which we have faced with a compulsory concept when communities were transformed to the industrialized communities at 19 th century, has been existed with the different forms from formation of first communities to today. Besides, its importance got crystallized by taking part in national and international documents as a human right after World War II. Transformation and changes of neo liberal taught, which became on an agenda as a result of economic crises occurred at nineteen seventies, and globalization fact on application of social security right has forced to make social security reform in our country too. Especially from nineteen nineties discussions on reform had increased because increasing budget deficit of social security system. Legal studies related to the social security system had started at 2005 and the studies about social security reform completed at 2008. The reason of choosing this topic is making studies on and to explain; conceptual framework and progress of social security right as a human right which has started to be discussed more because of the social security reform, how is this right take parts in international documents and comparative law, and lately social security right in Turkish Law and its application tools. This study consists of three chapters. In the first chapter, the conceptual framework of social security right and its progress; in the second chapter, social security right in international documents and comparative law; in the third chapter, constitutional bases of social security right and its application tolls are being debated.
BASE
ISSN: 1309-7008
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 27, Heft 3, S. 1
ISSN: 1309-1034
ISSN: 2148-483X
In: Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi
ISSN: 1309-9302
This study was carried out to examine the thoughts and perspectives of Kadirli Faculty of Applied Sciences students about distance education and to reveal the thoughts and suggestions of these students in this direction. For this purpose, a survey was conducted with a total of 153 students by communicating with the students in the faculty via the digital platform.
This study was approved by Osmaniye Korkut Ata University Science Scientific Research and Publication Ethics Committee (2021/2/3).
62.1% of the students participating in the study are female and 37.9% are male. In the age range evaluation, it was observed that 94.8% of them consisted of young students between the ages of 18-30. In the study, it is seen that 45.8% of the students who participated in the survey were in the 1st grade, 21.6% were in the 2nd grade, 19% were in the 4th grade and 11.1% were in the 3rd grade. The students were asked about the departments they studied, and 42.5% of them stated that they were in gastronomy and culinary arts, 24.2% of them were in food technology, 22.9% of them were in organic agriculture management, 10.5% of them were recreation management and 2% were postgraduate students. When students were asked about their technology ownership, it was seen that 56.2% of the participants had sufficient technological equipment to participate in online courses; To the question of what would be your education preference if the conditions were suitable for the students, 72.5% of the answers were formal education, 15.7% distance education, 11.8% coeducation.
It has been seen that the biggest reason for the preference of distance education is due to the necessity due to the pandemic; it has been concluded that the health factor is more important than the education factor. The rate of those who think this way is 69.9%. The students were asked whether the online processing of the courses was sufficient for learning, and 54.9% of them stated that it was partially sufficient; 35.3% of them gave a negative opinion saying that it is not enough. When asked how the duration of the lessons should be, 43.8% of the participants stated that it is more appropriate that the duration of the lecture should vary according to the subject of the lesson. When the students were asked what is the biggest problem they encounter in the online course, it was emphasized that the biggest problem with 48.4% was the inaccessibility of the course due to the disconnection of electricity or the internet.