Son deha: Theodor W. Adorno; Biyografi
In: Yapı Kredi Yayınları 3501
In: Yapı Kredi Yayınları 1009
36 Ergebnisse
Sortierung:
In: Yapı Kredi Yayınları 3501
In: Yapı Kredi Yayınları 1009
Amerikan dış politika anlayışıyla ilgili geçmişte ve günümüzde önemli tartışmalar yaşanmaktadır. Bu tartışmalar yürütülen dış politika anlayışının küresel düzeyde demokrasinin ve özgürlüklerin genişlemesi ideali ile mi yürütüldüğü; yoksa bu değerleri kendi hegemonyal çıkarları için mi kullandığı yargısında toplanmaktadır. Özellikle 11 Eylül Saldırısının ardından George W. Bush'un uygulamaya koyduğu dış politika stratejileri bu bağlamda bir dönüm noktasını ve paradigma değişimini işaret etmektedir. Bu çalışmada önce ABD'nin geleneksel dış politika yönelimi üzerinde durulacaktır. Daha sonra Bush Yönetimi öncesi ve sonrası ile 11 Eylül Saldırısı dikkate alınarak ABD dış politikasındaki değişimler üzerinde durulacaktır. ; There has been a wide range of discussions on the approach to American foreign policy from past to present. The main issue is whether the foreign policy was implemented in order to expand the democracy and freedom in a global scale or to use in these concepts in the context of strengthening its hegemony. Specifically, the strategies applied after the 9/11 attack by George W. Bush were pointing out a turning point in a paradigm shift in the foreign policy. This study consists of two parts. In the first part, the general tendency of the conventional American foreign policy is presented. Then, the changes in the foreign policy will be examined in the light of the before and after Bush administration regarding to the 9/11 attack.
BASE
Tarihsel süreç içerisinde Amerika Birleşik Devletleri-İran ilişkileri 1979'da İran'da gerçekleşen İslam Devrimi ile birlikte kırılma dönemine girmiştir. Bu tarih itibariyle Ortadoğu'da önemli bir müttefikini kaybeden ABD için İran'ın nükleer faaliyetleri başlıca tehdit unsuru haline gelmiş ve Washington-Tahran arasındaki ilişkiler dönemsel koşulların getirdiği gerekçeler çerçevesinde devam etmiştir. Bu çalışmada George W. Bush, Barack Obama ve Donald Trump dönemlerinde ABD-İran arasında yaşanan ilişkileri analiz etmek için inşacı kuram kullanılmıştır. Tezin amacı, 2000 sonrası dönemde ABD'nin İran politikasının düşünsel, normatif unsurlar çerçevesinde söylemler yoluyla nasıl şekillendiğini analiz etmektir. Öte yandan ABD ve İran ulusal kimliğinin dış politika yapım sürecine etkisi incelenecektir. Buradan hareketle, iki ülke arasında yaşanan karşılıklı güvensizlik söylemler yoluyla inşa edilmiş ve devlet kimlikleri dış politika eylemlerini etkilemiştir. Bu bağlamda Amerikan ulusal kimliği demokrasi, insan hakları ve eşitlik gibi söylemler ile tanımlanırken, İran ulusal kimliği 1979 İslam Devrimi ile birlikte Batı karşıtlığı, emperyalizm karşıtlığı ve devrim ihracı gibi ideolojik motivasyonlardan beslenmiştir. Dolayısıyla ABD'nin İran politikası kimlik eksenli söylemler çerçevesinde şekillenmiş ve söz konusu söylemler özneler arası anlayışı inşa etmiştir. --- Historically, the relations between the United States and Iran, with the Islamic Revolution realized in Iran in 1979, entered into a fracturing period. As of today, Iran's nuclear activities have become the main threat to the USA, which has lost an essential ally in the Middle East. Moreover, the relations between Washington and Tehran have continued within the framework of the rationales taken place in different periods. In this study, the constructive theory was used to analyze the relations between the USA and Iran in the periods of George W. Bush, Barack Obama, and Donald Trump. The thesis aims to analyze how the USA's Iran policy was shaped through discourses within the framework of ideational, normative elements in the post-2000 period. On the other hand, the impact of the US and Iranian national identity on foreign policymaking will be examined. Starting from this point of view, mutual distrust between the two countries was built through rhetoric and state identities affected foreign policy actions. In this context, while the American national identity was defined by discourses such as democracy, human rights, and equality, Iranian national identity with the 1979 Islamic Revolution was fed with ideological motivations such as anti-Westernism, anti-imperialism, and export of revolution. Therefore, the USA's Iran policy was shaped within the framework of identity-based discourses, and these discourses built an intersubjective understanding
BASE
In: Yapı Kredi yayınları
In: Cogito 161 = 2603 [des Gesamtw.]
In: Yapı kredi yayınları 2603
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 39, Heft 1, S. 1
ISSN: 1309-1034
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 25, Heft 2, S. 1
ISSN: 1309-1034
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 11, Heft 1, S. 1
ISSN: 1309-1034
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 001-006
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 12, Heft 1, S. 1
ISSN: 1309-1034
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 20, Heft 2, S. 1
ISSN: 1309-1034