Filipino Migrant Women in Domestic Work: A Comparative Evaluation Among Turkiye, East Asian, and Middle Eastern Countries
In: Sosyal siyaset konferansları dergisi, Band 0, Heft 82, S. 357-382
ISSN: 2548-0405
5911 Ergebnisse
Sortierung:
In: Sosyal siyaset konferansları dergisi, Band 0, Heft 82, S. 357-382
ISSN: 2548-0405
Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte, Türkiye'de modern bir toplum projesi uygulamaya konmuştur. Sosyal yaşamın her alanında köklü değişmeleri içeren söz konusu projenin konularından biri de kadın ve ailedir. Modern bir yaşamı ve onu oluşturacak modern insan tipini yaratmayı içeren projenin gerçekleştirilmesi sürecinde siyasal iktidarın tavrı, politikası, önemli olmaktadır. Bu süreçte, siyasal iktidarın söyleminde, mevcut sosyal koşullara bağlı olarak, önemli değişmeler yaşanmıştır. Burada siyasal bir projeyi, ilk ortaya koyan bir metin olarak hükümet programları ele alınacaktır. Bu programlardan hareketle, siyasal iktidarın kadına yönelik söyleminde yaşanan değişme eğilimi üzerinde durulacaktır. ; With the foundation of the Republic, the project of a modern society has been carried out in Turkey. One of the matters of this project, which includes radical changes in all parts of social life, is woman and family. In the process of the realization of the project, which consists of creating a modern life and the type of modern people that will constitute it, the attitudes of political power, and its policy have been important. In this process, significant changes have been experienced in the discourse of political power depending on the existent social conditions. In this paper, government programs will be studied as texts which bring up a political project for the first time. With reference to these programs, the tendency to change in discourse of political power directed to woman will be focused on.
BASE
In: Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi
ISSN: 1309-9302
İstiklâl şairimiz Mehmet Âkif Ersoy Osmanlı Devleti'nin dağılma sürecinde yaşamış, eserleri ve Anadolu'nun çeşitli şehirlerindeki vaazları ile Milli Mücadele' ye destek vermiş, kişiliği ve sanatını benimsediği değerler ile bütünleştirmiş büyük bir mütefekkirdir. Yedi ayrı şiir kitabının toplandığı Safahat adlı eserinde döneminin tarihi ve dini konuları ile birlikte, toplumsal sorunları da farklı yönleriyle işlemiştir.
Bu makalede şairin Safahat adlı eserinde, toplumsal sorunlar bağlamında kadın konusu ele alınmıştır. Şair, şiirlerinde savaş ortamında yoksulluk çeken, çocuklarını ve eşlerini şehit veren, çocuklarının hastalıkları ile mücadele eden kadınlar ile birlikte, eşleri tarafından şiddet gören, eşlerinin kötü alışkanlıkları sebebiyle aile içi geçimsizlik yaşayan kadınların yaşadıklarını da duyarlı bir biçimde aktarmıştır. Aile ortamında kadınların yaşadığı sorunların sebebinin cahillik olduğunu, erkeklerdeki içki ve kumar gibi kötü alışkanlıkların aile kurumuna ve dolayısıyla topluma zarar verdiğini dile getirmiştir. Evlenme ve boşanma konusundaki dini emirlerin yanlış yorumlandığı, evlilik kurumunun ve anneliğin kutsal olduğu, sağlıklı bir toplumun sağlıklı bir aile hayatı ile mümkün olduğu düşüncesini savunarak sadece kendi dönemine değil, günümüzdeki benzer sorunlara da ışık tutmuştur.
Göçmen ve Mülteci Kadınlar için Fiziksel Aktivite Rehberi, Hacettepe Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi tarafından desteklenen "Türkiye'de Yaşayan Suriyeli Göçmen Kadınların Güçlenmelerinde ve Toplumsal Entegrasyonunda Bir Sosyal Politika Aracı Olarak Fiziksel Aktivitenin Kullanılması" isimli araştırma projesi kapsamında hazırlanmıştır. Projede, mülteci kadınların güçlenmelerinde ve sosyal uyumun sağlanmasında fiziksel aktivite bir araç olarak kullanılmıştır. Projenin birinci basamağında Suriyeli mülteci kadınların fiziksel aktivite düzeyi kültürleşme bağlamında incelenmiştir. Projenin ikinci basamağında, Suriyeli, Afganistanlı, Iraklı ve Türkiyeli kadınlardan oluşan 25 kişilik bir grupla 12 haftalık fiziksel aktivite programı uygulanmıştır. Sosyal uyumu hedefleyen bu uygulama sonrasında elde edilen bulgular ve deneyimler doğrultusunda, mülteci kadınlar için geliştirilecek bir fiziksel aktivite programının kavramsal çerçevesini, hedeflerini ve pedagojik ilkelerini içeren bir rehber kitap hazırlanmıştır. Geçtiğimiz on yılda artan göç oranları, birçok göç edilen ülkede göç ve toplumsal bütünleşme politikaları konusundaki tartışmaları hızlandırmıştır. Dünyada Suriyeli mülteci sayısının en fazla olduğu Türkiye'de, Suriyeli ve son zamanlarda Afganistanlı ve Iraklı mültecilerin sosyal uyumuna yönelik çeşitli araştırma verilerine dayalı politikalar üretilmektir. Bu politikalara dayanak olan bilimsel araştırma verileri, fiziksel aktivite ve sporun göçmen ve mülteci bireylerin yaşamlarına olumlu katkılarını ortaya koyarken, göçmenlerle ve mültecilerle ilgili politikaları geliştiren uluslararası kurumlar tarafından fiziksel aktivite ve sporun birleştirici gücü vurgulanmaktadır. 2016-2018 yılları arasında Avrupa Birliği Komisyonu, Avrupa Birliği üye ülkelerdeki mültecilerin iyi olma hali ve sosyal uyumlarını artırmak için fiziksel aktivite ve spor fırsatları sunan yaklaşık 3 milyon Avro tutarındaki 54 projeyi desteklemiştir. Birleşmiş Milletler 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarının "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği" başlıklı 5. Maddesi kapsamında kadınların her seviyede güçlenmesi ve kadına yönelik her türlü istismarı kapsayan şiddetin ortadan kaldırılması gerekmektedir. Göçmen ve Mülteci Kadınlar İçin Fiziksel Aktivite Rehberi, hedefleri itibariyle Türkiye'de yaşayan mülteci kadınların fiziksel, psikolojik, sosyal ve kültürel güçlenmelerinde bir sosyal politika aracı olarak fiziksel aktivitenin kullanımına örnektir. Kadının güçlenmesini hedefleyen bilimsel araştırmalarda ve sosyal sorumluluk projelerinde yararlanılabilecek nitelikte bir rehberdir. Rehberin Türkçe, Arapça ve İngilizce dillerinde yazılmış olması, bilgilerin doğrudan göçmen ve mülteci kadınlar tarafından erişilebilir olmasını sağlamaktadır. Ayrıca, uluslararası platformlar için de kullanılabilir bir uluslararası rehber niteliği de taşımaktadır. Proje faaliyetlerinin gerçekleştirilmesinde hep birlikte çalıştığımız katılımcılara, eğitmenlere, gönüllülere, kurum çalışanlarına ve yöneticilere çok teşekkür ederiz. Birlikte hareket ettiğimiz, birlikte dans ettiğimiz, farklılıkları ve benzerlikleriyle kültürlerimizi, gündelik yaşamlarımızı paylaştığımız ve birlikte güçlendiğimiz projemizin, benzer hedeflerdeki çalışmalara rehberlik yapabilmesini umuyoruz. ; Physical Activity Program Guide for Migrant and Refugee Women was prepared within the scope of the Project titled "Using Physical Activity as a Social Policy Tool in the Empowerment and Social Integration of Syrian Migrant Women Living in Turkey", supported by Hacettepe University Scientific Research Projects Coordination Unit. In the project, physical activity is used as a tool in empowering refugee women and ensuring social integration. In the first phase of the project, physical activity levels of Syrian refugee women were investigated with regard to acculturation. In the second phase of the project, a 12-week physical activity program was implemented in a group consisting of 25 Syrian, Afghan, Iraqi and Turkish women. In accordance with the findings and the experiences obtained as a result of this physical activity intervention aimed at social integration, The Physical Activity Guide for Migrant and Refugee Women was developed. Increasing rates of migration in the last decade have accelerated debates about migration and social integration policies in many countries. In Turkey, where the number of Syrian refugees is the highest in the world, policies are being made based on various research data regarding the social integration of Syrian and, more recently, Afghan and Iraqi refugees. Not enough importance has been ascribed to sport and physical activity in these policies yet. However, while data from scientific research exhibit favourable impacts of physical activity and sport on the lives of migrant and refugee individuals, the unifying power of physical activity and sport is emphasised by international organizations. Between 2016 and 2018, the European Commission supported 54 projects, totalling a sum of approximately 3 million Euros, offering physical activity and sport opportunities to improve the well-being and social engagement of refugees in the European Union member states. Within the scope of Article 5 of the United Nations (UN) 2030 Sustainable Development Goals, titled "Promoting Gender Equality", it is required to ensure women's empowerment at all levels and to eliminate violence including all forms of abuse against women. The Physical Activity Guide for Migrant and Refugee Women, with regard to its objectives, is a model for the use of physical activity as a social policy tool in the physical, mental and social empowerment of refugee women living in Turkey. It is a guide that can be used in academic studies and social responsibility projects aimed at women's empowerment within the scope of UN Goals. The availability of the guide in Turkish, Arabic, and English languages makes the information directly accessible to migrant and refugee women. Moreover, it features as an international guide available to international platforms. We would like to thank the participants, trainers, volunteers, staff and managers with whom we work together in the realization of project activities. We moved together, danced together, we shared our cultures, our daily lives. We embraced our differences and similarities and became empowered together. We hope that our project will be able to guide work with similar goals. ; " بـ الموسوم البحثي المشروع نطاق ضمن د ّ أُع الالجئة، و المهاجرة للمرأة البدني النشاط دليل إن و المرأة لتمكين اجتماعية سياسة كأداة استعمالها و الالجئة السورية للمرأة البدني النشاط ممارسة هاجات بجامعة العلمية البحثية المشاريع تنسيق قسم قبل من المدعوم و االجتماعي" إندماجها تعزيز االجتماعي. التماسك ضمان و الالجئات لتعزيز كأداة البدني النشاط استخدام المشروع، في تم تبة. في السوريات الالجئات للنساء البدني النشاط مستوى فحص تم المشروع، من األولى الخطوة في 12 لمدة البدني النشاط برنامج تنفيذ تم المشروع، من الثانية الخطوة في الثقافي. التمازج سياق و التركية. كذلك و العراقية األفغانية، السورية، القومية من امرأة 25 من مؤلفة لمجموعة ً أسبوعا إعداد تم ، االجتماعي التماسك تستهدف التي الفعالية هذه بعد المكتسبة الخبرات و النتائج مع ً تمشيا البدني النشاط لبرنامج التربوية المبادئ و األهداف و المفاهيمي اإلطار على يحتوي إرشادي دليل الالجئات تلك أجل من تطويره سيتم .الذي االندماج و الهجرة سياسات حول النقاش تسريع إلى الماضي العقد في المتزايدة الهجرة معدالت أدت عدد أقصى فيها بلغ حيث أيضاً، تركيا في و العالم ففي المهاجرة. البلدان من العديد في االجتماعي البحثية البيانات على المبنية المختلفة السياسات من الكثير إعداد يتم العالم، في السوريين الالجئين من العراق. من ً مؤخرا و أفغانستان سوريا، من القادمين الالجئين لهؤالء االجتماعي االندماج تحقيق بغية بيانات تكشف حين في بعد. البدني والنشاط للرياضة الالزمة األهمية تُعطى لم السياسات، هذه في ، الالجئين و المهاجرين حياة في الرياضة و البدني للنشاط اإليجابية المساهمة عن العلمي البحث الترابط قوة على الالجئين، و للمهاجرين سياسات تطوير على تعمل التي الدولية المؤسسات تؤكد أستراليا و الشمالية أمريكا و األوروبي االتحاد إستثمر المثال، سبيل على الرياضي. و البدني للنشاط النشاط في للمشاركة اللجوء طالبي و لالجئين التدخل برامج و الرياضية البرامج في كبير بشكل 2016 عامي بين االجتماعية. األغراض و التأهيل إعادة و الصحة ألغراض الرياضي و البدني أنشطة وفرت حيث ، يورو ماليين 3 بقيمة ا ع مشرو 54 األوروبية المفوضية دعمت ، 2018 و األوروبي االتحاد في األعضاء الدول في اجتماعيًا وإدماجهم الالجئين رفاهية لزيادة رياضية و بدنية 2019 ، آخرون و ().سبايـج بين المساواة "ضمان بعنوان 2030 المتحدة لألمم المستدامة التنمية أهداف من 5 المادة نطاق ضمن المستويات جميع على المرأة تمكين ضمان الضروري من ، الفتيات" و النساء جميع تمكين و الجنسين الالجئات، و المهاجرات للنساء البدني النشاط دليل إن المرأة. ضد العنف أشكال جميع على القضاء و االجتماعية للسياسة كأداة تركيا في للالجئات البدني النشاط الستخدام ً جيدا ً نموذجا يعتبر ، أهدافه بحكم و األكاديمية الدراسات في استخدامه يمكن ً هاما ً مرجعا يعتبر و االجتماعي. التمكين و النفسية و المتحدة األمم أهداف نطاق في المرأة تمكين إلى تهدف التي االجتماعية المسؤولية .مشاريع المتاحة المعلومات وصول يضمن اإلنجليزية و العربية و التركية باللغات مكتوب الدليل هذا كون إن المحافل أغلب في استخدامه يمكن دولي دليل فهو ذلك، على عالوة الالجئات. و للمهاجرات مباشرة .الدولية
BASE
In: Alternatif politika: Alternative politics, Band 16, Heft 1, S. 31-61
ISSN: 1309-0593
İklim değişikliği, konuyla ilgili ilk ve tek belge olan 2242 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararının 2015 yılında kabul edilmesine kadar Kadın, Barış ve Güvenlik (KBG) gündeminin bir önceliği olarak görülmemiştir. Oysa iklim değişikliği, hem silahlı çatışmalar ve savaşlar yoluyla devlet güvenliği üzerinde doğrudan etkiler doğuran hem de geçim kaynaklarının kaybına, siyasi istikrarsızlığa, zorla yerinden edilmeye ve yoksulluğa neden olan bir insan güvenliği sorunudur. Bu tehditler eşitsiz toplumsal cinsiyet rolleriyle birleştiğinde, pek çok toplumda kadınlar üzerinde halihazırda var olan sosyoekonomik yük ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet daha da artmaktadır. Bu makale, son yıllarda iklim değişikliği ve KBG gündemi arasında uluslararası literatürde kurulmaya başlayan ilişkiyi Türkçe literatüre kazandırmayı amaçlamaktadır. Makale, metodolojik olarak, mevcut araştırmalar ve uluslararası raporların bulgularından yola çıkarak iklim değişikliğini KBG gündeminin "koruma" ve "katılım" sütunları ile ilişkilendirmektedir. Bu amaçla makalede öncelikle uluslararası ilişkiler disiplininde bir güvenlik tehdidi olarak iklim değişikliğinin yeri sorgulanmaktadır. İkinci bölümde, ilk olarak kadınların iklim değişikliği nedeniyle algıladıkları güvensizlik ele alınmakta, daha sonra iklim barışı ile KBG gündeminin ortak noktası olan barış inşasına değinilmektir. Makale, ister geleneksel güvenliğe ister insan güvenliğine bir tehdit olarak ele alınsın, iklim değişikliğinin etkilerinin üstesinden gelmeyi sağlayacak çözümün KBG gündeminin içinde, kadınların dahil edildiği ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin etkilerinin hafifletildiği bir barış inşasında olduğunu vurgulamaktadır.
In: Balkan Araştırma Enstitüsü dergisi: Journal of Balkan Research Institute, Band 11, Heft 2, S. 453-490
ISSN: 2147-1371
Bugünkü Kuzey Makedonya Devleti'nin en büyük ikinci şehri olan Manastır, I. Murad döneminde, 1380 yılından sonra Osmanlı hâkimiyetine girmiş, Adriyatik kıyıları ile Ege Denizi arasında Via Egnatia adı verilen Doğu-Batı ticaret yolunun tam ortasında bulunduğundan kısa sürede Osmanlı Rumelisi'nin en önemli şehirlerinden biri haline gelmişti. Takip eden yıllarda özellikle II. Murad ve II. Mehmed dönemlerinde buraya Anadolu'nun içlerinden ve Toroslardan planlı şekilde Türkmen grupları yerleştirilerek Türk nüfusunun artması sağlanmış, böylece zamanla Türk-İslam şehir dokusu hâkim kılınmıştı. Osmanlı İmparatorluğu, hâkimiyet sağladığı tarihten itibaren şehirde adlî teşkilatını kurmuş ve halkın hukuki sorunlarını çözmek için buraya kadı atamıştı. Kadı, halkın her türlü hukuksal sorununu çözerken aynı zamanda dava kayıtlarının tutulmasını sağlayarak kültürel mirasın bugüne aktarılmasına hizmet etmişti. Şer'iyye sicilleri adıyla bilinen bu kayıtlar, halk yaşantısını, merkez-taşra ilişkilerini, mahalli idarelere ait düzenlemeleri, ferman, ilam, hüccet, berat vb. çok çeşitli konuları içerdiklerinden şehir tarihi ve sosyal tarih çalışmalarının temel başvuru kaynaklarından olmuştur. Bu makalede, Manastır mahkemesinde 1700-1730 yılları arasında tutulan on dört adet Şer'iyye sicil defterinde dağınık halde bulunan ve ölen kişilerden kalan miras ayrıntılarının kaydedildiği doksan sekiz kadın terekesi değerlendirilmiştir. Tereke kayıtları, ölen kişilerin çocuk sayısı, serveti, statüsü, miras paylaşımı, kullandığı eşyalar, eşya fiyatları ve yatırım araçları hakkında bilgiler içermektedir. Bu yönüyle pek çok açıdan değerlendirilebilen bu kaynaklar, belirtilen tarih aralığında Manastırlı kadınların kullandıkları takı ve aksesuarların neler olduğu, hangi malzemelerden hangi türlerinin yapıldığı ve bunların kadınların servet miktarları ile refah seviyesi ve toplumsal statülerine göre değişip değişmediği hakkında da ipuçları vermektedir.
In: Alternatif politika: Alternative politics, Band 15, Heft 3, S. 471-504
ISSN: 1309-0593
Kadınların silahlı çatışmalardaki deneyimleri ve barış süreçlerine dahil edilmeleri, yirminci yüzyılın başından beri çeşitli kadın hareketleri tarafından dile getirilmektedir. Feminist yaklaşımlar, uluslararası güvenlik politikalarında toplumsal cinsiyete dayalı güç ilişkilerine ve militarist politikalara karşı duruş sergilemektedirler. Kadınların çatışma ve çatışma sonrası deneyimlerinin uluslararası politikada ele alınması ise Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin 2000 yılında Kadın, Barış ve Güvenlik (KBG) konulu 1325 sayılı kararı kabul etmesiyle başlamıştır. Bu makale, KBG Gündeminin oluşumuna giden süreçteki feminist hareketleri ve yaklaşımları incelemektedir. KBG kararları analiz edilerek, feminist yaklaşımların ve ideallerin BM'nin güvenlik söylemi içinde ne ölçüde ele alındığı da incelenmektedir. Bu makale, KBG Gündeminin önemini ve katkılarını vurgularken, kararları etkileyen siyasi dinamikleri ve feminist müdahalelerinin sınırlarını da irdeleyecektir. Metodolojik olarak, KBG Gündemi kararları ve ilgili akademik literatür incelenecektir. Bu çalışmayla KBG Gündemindeki en son gelişmeler de ele alınarak literatüre tamamlayıcı bir katkıda bulunulacaktır.
ÖZETBir ülkede siyaset sistemi ve kadınların varlığı arasındaki ilişkiler çok güçlüdür. Demokratik ülkelerin genel niteliği, kadın ve erkekler de dahil ülkedeki tüm unsurlar arasında eşitliğin garanti altına alınmasıdır. Bu anlamda eşitlik, bir ülkedeki kadınlar ve erkekler arasında kamusal yaşamda ve özellikle siyasette (parlamentoda) niteliksel ve niceliksel bir dengenin bulunmasıdır. Parlamentoda hem nicelik hem de nitelik olarak kadın ve erkeklerin eşit temsili doğal bir olay değildir. Kadınlar ve erkeklerin siyasal yaşama farklı bir biçimde başlamaları siyasal alandaki deneyimlerinin eşit görülmemesine neden olmaktadır. Kadınların siyasi mücadelelere parlamentoda başlarken, erkekler siyasete parlamento dışında başlarlar. Bunun sonucunda, kadınların erkeklerin gerisinde kalmalarını düzeltmek amacıyla kadınlara kamu ve siyaset alanlarında (parlamento) bir yer edinebilmelerine yardımcı olacak mekanizmalar bulunması gerekir. Bu amaçla, kadınlaryasette önemini destekleyen hukuki araçlar ve genel seçim mekanizmaları geliştirmekle işe başlanabilir. Bu konuda önemli araçlardan bir tanesi olan genel seçimler adil ve kadınların önemini destekler ise, kadınların parlamentoda temsil edilmesiyaygınlaşabilir. Bununla birlikte, adil ve kadınların önemini destekleyen genel seçim sistemi tek başına kadınların parlamentodaki temsilini artıramaz. Bu konuda, kadınların kamu ve siyaset sektörlerinde bir yer edinmelerine sağlayacak, örneğin istek, yaratıcılık ve eğitim düzeyi gibi diğer unsurları da dikkate almamız gerekirABSTRACTThe existence of women in one country, has a strong relations with the political system in that country too. In the democratic countries, there is general characteristic, where they have equivalence guarantee for all of the element of the country include equivalence between women and men. The equivalence between women and men can define as balance of qualities and quantities in the public sector especially for political sector (parliament) that women and men should have. The equivalence of representation of women and men in parliament, as qualities and quantities, couldn't happen naturally. Political experiences between women and men couldn't been seen equally, because they have a different starting point in politics. We may say that women has been beginning their hassle from the inside house, but men has been beginning their hassle from the outside house. Because of that, we have to make the exact mechanism for women to solve their fact of having the fallen behind, in the aim for getting good position in public sector and political sector (parliament). We can start it, from creating law instruments and general election mechanisms that take sides of women importance. General election is the important instrument, because if general election system has fairness and take sides of women importance, then chance of woman to take the position in parliament will opened widely. But, the existence of the general election system that is fair and take sides of women importance can't increase women representation in parliament directly. We think about other factors, such as the ability of women themselves, like willingness, creativity, and level of their education, for getting positions in public sector and political sector (parliament).
BASE
In: Akademik İncelemeler Dergisi: AİD = Journal of academic inquiries, Band 17, Heft 2, S. 346-368
ISSN: 2602-3016
Çağdaş Türk resminin önemli kadın sanatçılarından olan Oya Katoğlu, sanat kariyeri boyunca resimlerinde farklı teknikler kullanarak birçok konuyu ele almış, çok yönlü bir sanatçıdır. Katoğlu'nun çalıştığı temalardan biri olan kadın teması, sanatçının sıklıkla kullandığı bir konudur. Bu kapsamda araştırmada Oya Katoğlu'nun kadın temasını işlediği resim ve kitap kapak kompozisyonları ele alınmıştır. Çalışmada, sanatçının diğer konuları kadar önemli bir yer tutan kadın temasını gün ışığına çıkarmak amaçlanmıştır. Konu hakkında yazılmış akademik bir çalışmanın olmaması araştırmayı önemli kılar. Katoğlu ilk resimlerinde Anadolu kadınlarının hayatına yönelirken, geç dönem çalışmalarında ise kadın figürlerini dışavurumcu bir yaklaşımla resmetmiştir. Tuvallerinde bu temayı istikrarlı olarak görselleştiren sanatçının çalışmaları, kadın konulu yazın dünyasının kitaplarını süslemiştir. Oya Katoğlu, kadın sanatçıların yer aldığı dünya çapında düzenlenen yarışmalara katılarak dereceler elde etmiştir. Katoğlu naif bir ressam olmasına rağmen konularında toplumsal ve eleştirel çalışmalara yer vermesi yönüyle diğer Türk naiflerini etkilemiştir.
In: https://hdl.handle.net/20.500.12469/3890
Bu tez çalışması, 2018 Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimleri'nde Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)'nin Youtube'da yayınlanan reklamlarını kadın temsiliyeti açısından incelemektedir. İncelenen üç reklamda partilerin kadınları reklamda nasıl ve hangi mesajlarla gösterdiği göstergebilim yöntemiyle incelenmiştir. Üç bölümden oluşan çalışmanın birinci bölümü kavramsal çerçeve ve literatürdeki tartışmalardan oluşmaktadır. Medya, iktidar, ideoloji ve söylem arasındaki ilişki anlatılarak bu ilişkinin toplumsal cinsiyet kavramıyla reklamlar üzerinden bağlantısına değinilmiştir. Ayrıca ilk seçimlerden günümüze Türkiye'de siyasal yaşam ve siyasal iletişim kampanyalarına genel hatlarıyla yer verilmiş, daha sonra literatürdeki siyasal reklamlarda kadın temsiliyeti ile ilgili olan çalışmalara kısaca değinilmiştir. İkinci bölümde araştırmanın yöntemi, metodu, amacı ve kapsamı açıklanırken; bu çalışma ile hangi sorulara cevap arandığı ve çalışmanın önemi ortaya koyulmuştur. Üçüncü bölümde 2018 Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçim reklamları kapsamında seçilen AK Parti'nin "Birlik Hikâyemiz Yeniden Başlıyor", "Hazırız Türkiye!" ve CHP'nin "CHP "#Millet İçin Geliyoruz / Huzur İçinde Yaşamak, Zenginliğimizi Paylaşmak ve Hak Ettiğimiz Yarınlara Kavuşmak İçin Geliyoruz" isimli reklamlarının kadın temsiliyeti açısından göstergebilim yöntemiyle incelenişi yer almaktadır. Sonuç bölümünde incelemenin bulguları ortaya konularak seçilen 2018 Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçim reklamlarında iki partinin kadın temsiliyetine bakışı karşılaştırılmıştır. ; This thesis examines 2018 Presidential and General Elections in the Republic of Turkey Justice and Development Party (AK Party) and the Republican People's Party (CHP)'s of the ads posted on YouTube from the perspective of women's representation. In this three advertisements which examined, how and in which messages political parties showed women in the advertisement was analyzed by semiotics method. The first part of the study, which consists of three parts, consists of conceptual framework and discussions in the literature. The relationship between media, power, ideology and discourse is explained and the relation of this relationship with the concept of gender through advertisements is mentioned. Also, the first elections to the present day political life in Turkey and given a general outline of the political communication campaign, then briefly describes the work related to women's representation in political advertising in the literature. In the second part, while explaining the method, methodology, purpose and scope of the research; with this study, it was revealed which questions were answered and the importance of the study. Under the third section, the analysis of AK Party's advertisements which are "Birlik Hikâyemiz Yeniden Başlıyor", "Hazırız Türkiye!" and CHP's ads which is "CHP "#Millet İçin Geliyoruz / Huzur İçinde Yaşamak, Zenginliğimizi Paylaşmak ve Hak Ettiğimiz Yarınlara Kavuşmak İçin Geliyoruz" named selected within the scope of 2018 Presidential and General Election advertisements are analyzed by semiotics in terms of women's representation. In the conclusion section, the findings of the investigation were revealed and the views of the two parties on women's representation were compared in the 2018 Presidential and General Election advertisements.
BASE
In: Liberal Düşünce Dergisi, Heft 108, S. 63-84
1923-1938 yılları arasını kapsayan dönem, modern Türkiye'nin her alanda hızla yeniden yapılandırıldığı bir dönemdir. Şüphesiz ki dönemin kayda değer gelişmelerinden biri de kadınların elde ettikleri siyasi haklardır. Bu hakların ilki, kadınların 1930 Belediye Seçimleri'ne katılarak seçme ve seçilme hakkına kavuşmasıdır. Bu konu, başta Meclis olmak üzere, dönemin basınında ve çeşitli mecralarda müzakere edilmiş ve ayrıca Türkiye'de bulunan yabancı elçilik temsilcileri tarafından da dikkatle takip edilmiştir. Bu çalışmada, Tanzimat Dönemi'nden 1930 Belediye Seçimleri'ne kadar kadın haklarındaki tarihsel gelişmeler aktarılmış; bu çerçevede, söz konusu siyasi kazanımın Türkiye'de elçilik 3. Kâtibi Amerikan diplomatı David Williamson'ın raporuna nasıl yansıdığı irdelenmiştir. Raporun, kadınların 1930 seçimlerine katılımını ve gelecek seçimlere etkisini hafife aldığı ve yine raporun, diplomatın yer yer şahsi görüşlerini içermekle birlikte Türk yetkililerinin basın açıklamaları ve onlarla bizzat yapılan görüşmelere dayanarak hazırlandığı ve kamuoyu yoklaması niteliği taşıdığı görülmüştür. Raporda yer alan değerlendirme ve görüşler, arşiv belgeleri, resmi kaynaklar, dönemin süreli yayınları ve literatür çerçevesinde incelenmiştir.
In: Özge yayınları 46