Asian Women
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 43, Heft 1, S. 1
ISSN: 1309-1034
25 Ergebnisse
Sortierung:
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 43, Heft 1, S. 1
ISSN: 1309-1034
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 23, Heft 4, S. 1
ISSN: 1309-1034
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 58, Heft 2, S. 1
ISSN: 1309-1034
In: Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi
ISSN: 1309-9302
This research aims to understand and interpret the changes in the working and family lives of women entrepreneurs working in SMEs during the pandemic process. The research was designed with a phenomenological pattern by using qualitative research methods. The participants consisted of 14 women entrepreneurs selected by using purposeful and snowball sampling techniques among women entrepreneurs who received KOSGEB support in Ankara. Data were obtained through semi-structured interviews.
It has been revealed that the most important change in the working life of women entrepreneurs during the pandemic process is the decrease in incomes and increase in expenses. The decrease in business capacity has led women entrepreneurs to exhibit pessimistic attitudes towards working life. It is possible to collect other changes in working life under the categories of decrease in the number of customers, decrease in the number of employees, change in working hours, inability to save, consuming existing savings, working from home, benefiting from social media opportunities in working life.
Although some of the women entrepreneurs stated that the pandemic was functional in terms of increasing the interaction of family members, strengthening ties and providing the opportunity to rest, it is understood that the domestic workload of women entrepreneurs increased significantly in parallel with the negativities in their working life. There has been an increase in the use of domestic labor by women entrepreneurs such as care, cleaning, nutrition, and support for education. In this context, it can be claimed that the tendency of women entrepreneurs to stay away from work and withdraw to home life is getting stronger. As a result, the pandemic process has had a knock-on effect on the working and family lives of women entrepreneurs, and has had interrelated negative consequences that can be described as double disadvantage.
In: Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi
ISSN: 1309-9302
İstiklâl şairimiz Mehmet Âkif Ersoy Osmanlı Devleti'nin dağılma sürecinde yaşamış, eserleri ve Anadolu'nun çeşitli şehirlerindeki vaazları ile Milli Mücadele' ye destek vermiş, kişiliği ve sanatını benimsediği değerler ile bütünleştirmiş büyük bir mütefekkirdir. Yedi ayrı şiir kitabının toplandığı Safahat adlı eserinde döneminin tarihi ve dini konuları ile birlikte, toplumsal sorunları da farklı yönleriyle işlemiştir.
Bu makalede şairin Safahat adlı eserinde, toplumsal sorunlar bağlamında kadın konusu ele alınmıştır. Şair, şiirlerinde savaş ortamında yoksulluk çeken, çocuklarını ve eşlerini şehit veren, çocuklarının hastalıkları ile mücadele eden kadınlar ile birlikte, eşleri tarafından şiddet gören, eşlerinin kötü alışkanlıkları sebebiyle aile içi geçimsizlik yaşayan kadınların yaşadıklarını da duyarlı bir biçimde aktarmıştır. Aile ortamında kadınların yaşadığı sorunların sebebinin cahillik olduğunu, erkeklerdeki içki ve kumar gibi kötü alışkanlıkların aile kurumuna ve dolayısıyla topluma zarar verdiğini dile getirmiştir. Evlenme ve boşanma konusundaki dini emirlerin yanlış yorumlandığı, evlilik kurumunun ve anneliğin kutsal olduğu, sağlıklı bir toplumun sağlıklı bir aile hayatı ile mümkün olduğu düşüncesini savunarak sadece kendi dönemine değil, günümüzdeki benzer sorunlara da ışık tutmuştur.
In: Sosyal siyaset konferansları dergisi, Band 1, Heft 84, S. 91-97
ISSN: 2548-0405
In: Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi
ISSN: 1309-9302
The risk of sexual and gender-based violence (SGBV), increases significantly for women in a war/conflict context and forced migration process. However, SGBV exposure by migrant women is only considered as the unfortunate outcome of the war. This situation makes the appearance of SGBV even more obscure and makes it invisible. The aim of this review is to contextually (war/conflict context, journey, and destination country) evaluate the appearances of SGBV, which is the continuation of the conflict to which forced migrant women are exposed, and to discuss the contextual mechanisms that feed the SGBV spiral. As a result, SGBV to which forced migrant women are exposed has a spiral structure, but the appearances of SGBV are complex, interactive, transformative, and are fluidly and dynamically constructed with the contextual parameters in which SGBV action occurs. This construction process determines the direction of outcomes, needs, and interventions.
In: Sosyal siyaset konferansları dergisi, Band 0, Heft 0, S. 0-0
ISSN: 2548-0405
In: The international journal of Kurdish studies: IJOKS, Band 9, Heft 1, S. 1-17
ISSN: 2149-2751
When British travelers visited Kurdish regions in the first half of the twentieth century they recorded their memories and opinions on Kurdish society, especially the position of women. This article analyses the text the British travelers produced to understand whether they were written from an orientalist perspective. The freedom of Kurdish women impressed the British travellers and officers, and in particular they differentiated between Kurdish women and other Muslim societies. They admired the high status of Kurdish women in society regardless of class, in both rural and urban communities. That freedom was reflected in their clothing, lack of face coverings and confident treatment of foreigners. Women participated in politics, became leaders of their communities, and educated themselves, leading British travelers to make comparisons between Kurdish and European women. This article challenges the idea that British travelers considered Kurdish women solely from an orientalist perspective. While orientalism determined many of their views on Kurdish society, British views of Kurdish women were informed by comparison with Europeans.
In: Sosyal siyaset konferansları dergisi, Band 0, Heft 82, S. 357-382
ISSN: 2548-0405
In: Akademik İncelemeler Dergisi: AİD = Journal of academic inquiries, Band 17, Heft 2, S. 346-368
ISSN: 2602-3016
Çağdaş Türk resminin önemli kadın sanatçılarından olan Oya Katoğlu, sanat kariyeri boyunca resimlerinde farklı teknikler kullanarak birçok konuyu ele almış, çok yönlü bir sanatçıdır. Katoğlu'nun çalıştığı temalardan biri olan kadın teması, sanatçının sıklıkla kullandığı bir konudur. Bu kapsamda araştırmada Oya Katoğlu'nun kadın temasını işlediği resim ve kitap kapak kompozisyonları ele alınmıştır. Çalışmada, sanatçının diğer konuları kadar önemli bir yer tutan kadın temasını gün ışığına çıkarmak amaçlanmıştır. Konu hakkında yazılmış akademik bir çalışmanın olmaması araştırmayı önemli kılar. Katoğlu ilk resimlerinde Anadolu kadınlarının hayatına yönelirken, geç dönem çalışmalarında ise kadın figürlerini dışavurumcu bir yaklaşımla resmetmiştir. Tuvallerinde bu temayı istikrarlı olarak görselleştiren sanatçının çalışmaları, kadın konulu yazın dünyasının kitaplarını süslemiştir. Oya Katoğlu, kadın sanatçıların yer aldığı dünya çapında düzenlenen yarışmalara katılarak dereceler elde etmiştir. Katoğlu naif bir ressam olmasına rağmen konularında toplumsal ve eleştirel çalışmalara yer vermesi yönüyle diğer Türk naiflerini etkilemiştir.
In: Alternatif politika: Alternative politics, Band 16, Heft 1, S. 31-61
ISSN: 1309-0593
İklim değişikliği, konuyla ilgili ilk ve tek belge olan 2242 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararının 2015 yılında kabul edilmesine kadar Kadın, Barış ve Güvenlik (KBG) gündeminin bir önceliği olarak görülmemiştir. Oysa iklim değişikliği, hem silahlı çatışmalar ve savaşlar yoluyla devlet güvenliği üzerinde doğrudan etkiler doğuran hem de geçim kaynaklarının kaybına, siyasi istikrarsızlığa, zorla yerinden edilmeye ve yoksulluğa neden olan bir insan güvenliği sorunudur. Bu tehditler eşitsiz toplumsal cinsiyet rolleriyle birleştiğinde, pek çok toplumda kadınlar üzerinde halihazırda var olan sosyoekonomik yük ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet daha da artmaktadır. Bu makale, son yıllarda iklim değişikliği ve KBG gündemi arasında uluslararası literatürde kurulmaya başlayan ilişkiyi Türkçe literatüre kazandırmayı amaçlamaktadır. Makale, metodolojik olarak, mevcut araştırmalar ve uluslararası raporların bulgularından yola çıkarak iklim değişikliğini KBG gündeminin "koruma" ve "katılım" sütunları ile ilişkilendirmektedir. Bu amaçla makalede öncelikle uluslararası ilişkiler disiplininde bir güvenlik tehdidi olarak iklim değişikliğinin yeri sorgulanmaktadır. İkinci bölümde, ilk olarak kadınların iklim değişikliği nedeniyle algıladıkları güvensizlik ele alınmakta, daha sonra iklim barışı ile KBG gündeminin ortak noktası olan barış inşasına değinilmektir. Makale, ister geleneksel güvenliğe ister insan güvenliğine bir tehdit olarak ele alınsın, iklim değişikliğinin etkilerinin üstesinden gelmeyi sağlayacak çözümün KBG gündeminin içinde, kadınların dahil edildiği ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin etkilerinin hafifletildiği bir barış inşasında olduğunu vurgulamaktadır.
In: Alternatif politika: Alternative politics, Band 16, Heft 1, S. 1-30
ISSN: 1309-0593
The UN's Women, Peace, and Security (WPS) agenda emphasizes women's victimhood and peacemaking roles. However, women participate in two-thirds of armed movements and affect conflict outcomes in unique gendered ways. This article argues that excluding female perpetrators from the WPS agenda generates new insecurities for them and broader societies. By highlighting women's contribution to perpetuating conflict, I propose a framework to incite policymakers to view women's empowerment as a mainstream security concern and implement policies aligned with the goals of the UN WPS Agenda. First, I explore reasons to avoid reinforcing gender norms that portray women as victims and peacemakers. These reasons encompass assessing: 1) women's contributions to armed organizations, 2) their exclusion from post-conflict rehabilitation programs, 3) the limited visibility of human rights violations by women and the underrepresentation of male civilians as victims, and 4) "saving vulnerable women" rhetoric as a justification for Western power involvement. Then, I examine gender inequality as a fundamental cause enabling these factors, underscoring the need to regard gender inequality and traditional gender norms as central security concerns.
In: Balkan Araştırma Enstitüsü dergisi: Journal of Balkan Research Institute, Band 11, Heft 2, S. 453-490
ISSN: 2147-1371
Bugünkü Kuzey Makedonya Devleti'nin en büyük ikinci şehri olan Manastır, I. Murad döneminde, 1380 yılından sonra Osmanlı hâkimiyetine girmiş, Adriyatik kıyıları ile Ege Denizi arasında Via Egnatia adı verilen Doğu-Batı ticaret yolunun tam ortasında bulunduğundan kısa sürede Osmanlı Rumelisi'nin en önemli şehirlerinden biri haline gelmişti. Takip eden yıllarda özellikle II. Murad ve II. Mehmed dönemlerinde buraya Anadolu'nun içlerinden ve Toroslardan planlı şekilde Türkmen grupları yerleştirilerek Türk nüfusunun artması sağlanmış, böylece zamanla Türk-İslam şehir dokusu hâkim kılınmıştı. Osmanlı İmparatorluğu, hâkimiyet sağladığı tarihten itibaren şehirde adlî teşkilatını kurmuş ve halkın hukuki sorunlarını çözmek için buraya kadı atamıştı. Kadı, halkın her türlü hukuksal sorununu çözerken aynı zamanda dava kayıtlarının tutulmasını sağlayarak kültürel mirasın bugüne aktarılmasına hizmet etmişti. Şer'iyye sicilleri adıyla bilinen bu kayıtlar, halk yaşantısını, merkez-taşra ilişkilerini, mahalli idarelere ait düzenlemeleri, ferman, ilam, hüccet, berat vb. çok çeşitli konuları içerdiklerinden şehir tarihi ve sosyal tarih çalışmalarının temel başvuru kaynaklarından olmuştur. Bu makalede, Manastır mahkemesinde 1700-1730 yılları arasında tutulan on dört adet Şer'iyye sicil defterinde dağınık halde bulunan ve ölen kişilerden kalan miras ayrıntılarının kaydedildiği doksan sekiz kadın terekesi değerlendirilmiştir. Tereke kayıtları, ölen kişilerin çocuk sayısı, serveti, statüsü, miras paylaşımı, kullandığı eşyalar, eşya fiyatları ve yatırım araçları hakkında bilgiler içermektedir. Bu yönüyle pek çok açıdan değerlendirilebilen bu kaynaklar, belirtilen tarih aralığında Manastırlı kadınların kullandıkları takı ve aksesuarların neler olduğu, hangi malzemelerden hangi türlerinin yapıldığı ve bunların kadınların servet miktarları ile refah seviyesi ve toplumsal statülerine göre değişip değişmediği hakkında da ipuçları vermektedir.
In: Liberal Düşünce Dergisi, Heft 111, S. 215-239
Kadınların siyasal haklarını elde etmeleri için uzun yıllar süren bir mücadele vermeleri gerekmiştir. Bu mücadele demokrasiden kadın hareketlerine kadar uzanan çok boyutlu bir süreci içermektedir. Bu süreçte kadınların siyasal kazanımları artsa da siyasetin eril yapısı değişmemiştir. Özellikle demokrasinin temel taşlarından olan parlamentolarda kadınların görünürlüğü çok düşük seviyelerdedir. Bu da kadın meselesinin ve kadınla ilişkilendirilen konuların yeterince gündeme gelememesine neden olmaktadır. Bu çalışmada Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yasama organı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki bilhassa kadın parlamenterlerin, 21. ve 26. meclis dönemleri arasında; kadınla, kadınla ilişkilendirilen alanlarla ve sosyal konularla ilgili olarak verdikleri kanun tekliflerinin içerik analizi yapılmıştır. Kadın temsilinin niceliksel ve niteliksel ifadelerinin anlaşılması için önemli olan bu araştırmada; kadın vekillerin ilgili dönemler arasındaki sayısal artışlarının, ilgili konularda verilen kanun teklifleri üzerinden, parlamentoya yansıması incelenmiştir. Böylece, birçok yazına konu olan, kadın siyasetçilerin erkek meslektaşlarına göre fark yaratacak politikalar üretip üretmediği meselesinin anlaşılması amaçlanmıştır.