Suchergebnisse
Filter
312 Ergebnisse
Sortierung:
Latin Amerika çalıştayı: 22-23 Kasım 2012, Ankara : bildiriler kitabı
In: Ankara Üniversitesi Yayınları no. 380
In: Latin Amerika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi Yayınları 005
Türkiye'nin yumuşak gücünün tarihsel bağlamda değerlendirilmesi: Latin Amerika örneği ; Historical context evaluation of Turkey's soft power: The case of Latin America
Bu çalışmada Türkiye'nin yumuşak güç politikası tarihsel açıdan ele alınmış ve Latin Amerika'daki uygulamalarının ortaya konması amaçlanmıştır. Çalışmada öncelikle güç kavramından yola çıkılmış, güç unsurları ve çeşitleri ortaya konulmuştur. Kamu Diplomasisi kavramına da değinilen çalışmada Türkiye'nin yumuşak güç ve kamu diplomasisi politikası geçmişten günümüze kadar ele alınmıştır. Bu noktada yumuşak güç unsuru olan kurumlar ve faaliyetlerine değinilmiştir. Çalışmada Latin Amerika - Türkiye ilişkileri tarihsel bağlamda ele alınmış, söz konusu ilişkiler Osmanlı İmparatorluğu döneminden, hatta kıtanın keşfinden itibaren incelenmiştir. Tezde kıta ile ülkemizin ilişkilerinin tarihçesi, Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemleri olarak ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Ayrıca, 2000'ler sonrasından günümüze kadar kıtadaki ülkeler ile ikili ilişkileri geliştirmek ve güçlendirmek için yürütülen kamu diplomasisi çalışmalarından bahsedilmiştir. Kamu kurum ve kuruluşlarının yanı sıra devlet dışı aktörlerin de çalışmalarından örneklerle Türkiye'nin Latin Amerika'daki yumuşak güç faaliyetleri literatür taraması yöntemiyle masaya yatırılmıştır. ; In this study, Turkey's soft power policy was discussed from a historical perspective and aimed to reveal the practices in Latin America. In the study, first of all, the concept of power is set out and power elements and types are explained. The study was also touched upon the concept of public diplomacy and soft power policy of Turkey which was discussed from the past to the present. At this point, institutions and their activities which were soft power elements has been mentioned. The relations of Turkey and Latin America has been discussed with an historical context since the discovery of the continent. In the thesis, the history of the relations between the continent and our country has been evaluated separately as the Ottoman Empire and Republic Periods. In addition, public diplomacy studies have been mentioned which was carried out to develop and strengthen bilateral relations with countries of the continent since the 2000s. The studies of public institutions and non-state organizations has been held with examples of Turkey's soft power activities in Latin America by the literature method.
BASE
Jeopolitik kayma kavramı çerçevesinde Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya Federasyonu'nun Arktik bölge politikaları ; Arctic region policies of the United States and Russian Federation in the context of geopolitical shift
Bu çalışmada son yıllara kadar uluslararası ilişkiler gündeminde marjinal konumda olan Arktik bölgesinin değişen jeopolitik konumu jeopolitik kayma çerçevesinde ele alındıktan sonra Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya Federasyonu'nun bölgeye yönelik politikaları incelenmiştir. Jeopolitik kayma; coğrafi bölgelerin jeopolitik ve jeostratejik değişimler sonucunda uluslararası politikadaki konumunun değişmesi olarak edilmektedir. Arktik bölgesi; yer altı maden kaynakları, balıkçılık ve dünyada keşfedilmemiş hidrokarbon kaynakları bakımından oldukça zengindir. Arktik bölgesi küresel ısınmadan en fazla etkilenen bölgelerden biridir. Arktik bölgesindeki buzulların erimesi ile birlikte var olduğu tahmin edilen yüksek miktarlardaki hidrokarbon kaynaklara ulaşımın kolaylaşması, geleneksel deniz rotalarına kıyasla zaman ve ekonomik maliyet yönünden daha cazip yeni ulaşım yollarının ortaya çıkması gibi faktörler nedeniyle bölgenin yakın gelecekte jeopolitik önemi artacaktır. Arktik bölgesinin yaşadığı bu jeopolitik kayma sürecinde bölge içi ve dışından birçok uluslararası aktör bölgeye yönelik politikaları güncellemektedir. Çalışma, giriş bölümüyle beraber üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde teorik çerçeveyi, ikinci bölümde Arktik bölgesinin tarihi, coğrafi sınırları ve aktörlerini, üçüncü bölümde ise ABD ve Rusya'nın bölge politikaları incelenmiştir. Sonuç bölümünde de elde edilen veriler neticesinde genel değerlendirmeler yapılmıştır. ; In this study, after discussing the changing geopolitical position of the Arctic region which has been in a marginal position on the international relations agenda until recent years within the framework of the geopolitical shift, the policies of the United States of America and the Russian Federation towards the region are examined. Geopolitical shifts symbolize the changes in the position of geographical regions in international politics as a result of geopolitical and geostrategic changes. Arctic region is rich in terms of underground mineral resources, fisheries and unexplored hydrocarbon resources in the world. The Arctic is warming faster than any other region on Earth. The geopolitical importance of the region will increase in the near future due to factors such as estimated high amounts of hydrocarbon resources and the emergence of new transportation routes which are more beneficial in terms of time and economic cost compared to traditional sea routes. Many international actors from within and outside the region update their policies towards the region during the geopolitical shift in the Arctic region. The study consists of three parts including the introduction. In the first chapter, the theoretical framework, in the second chapter, the history, geographical borders and actors of the Arctic region, and in the third chapter, the regional policies of the USA and Russia are examined. In the conclusion part, general evaluations have been made based on the data obtained.
BASE
Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği'nin 2019 Hong Kong protestolarına yaklaşımları ; The United States and European Union's Approach to the 2019 Hong Kong protests
21. yüzyıl, küresel siyasette birçok bölgede protestolar ve toplumsal hareketlere tanık olmaktadır. Bu olaylar, ekonomik sorunlardan özgürlük mücadelesine kadar geniş bir yelpazede ortaya çıkabilmektedir. Bu çerçevede özellikle dikkat çeken Hong Kong, tarihsel geçmişiyle ekonomik ve siyasi olarak Çin için önemli bir yere sahip olmuştur. Son yıllarda sıklıkla gündeme gelen Hong Kong protestoları Çin ile gerginliğin giderek artmasına neden olmuştur. Çin için hassas konular arasında yer alan Hong Kong, birçok aktörün dikkatini çekmiştir. Bu çerçevede, Hong Kong'daki protestolara küresel güçlerin yaklaşımları Çin açısından önemli olmaktadır. Çalışmada ele alınan iki aktör olan Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği, Çin'in ekonomik ve siyasi hayatında ilk sıralarda olması nedeniyle önemlidir. Çalışmada öncelikle Hong Kong protestolarının genel bir değerlendirilmesi yapılmış, sonraki bölümlerde Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği'nin protestolara yaklaşımları kronolojik olarak ortaya konulmuştur. İki aktörün yaklaşımı liderler, kurum ve organ temsilcilerinin söylemleri temelinde gösterilmiştir. Böylece, Hong Kong protestolarıyla ilgili olarak iki önemli aktörün yaklaşımlarındaki benzerlikler ve farklılıklar temelinde bazı çıkarımlar yapmak mümkün olacaktır. Çalışmada, protestolar karşısında ABD'nin AB'den daha sert söylemlerinin olduğu, Trump yönetiminin sorunun doğrudan taraflarından biri haline geldiği görülmüştür ; The 21st century has witnessed protests and social movements in many regions in global politics. These events can occur in a wide range from economic problems to the struggle for freedom. In this context, Hong Kong has an important place for China in economic and political terms with its historical background. The Hong Kong protests, which have frequently been on the agenda in recent years, have led to increasing tension with China. Hong Kong, a sensitive issue for China, has attracted the attention of many actors. In this framework, the approach of global powers to protests in Hong Kong is important for China. The two actors in the study, the United States and the European Union, are important due to their high-ranking positions given their economic and political relations with China. In this study, firstly, a general evaluation of Hong Kong protests has been made, and in the following sections, the approaches of the United States and European Union to the protests have been presented chronologically. The approach of the two actors is shown based on the discourses of the managers of the institutions and the representatives of the state. Thus, it will be possible to draw some conclusions based on similarities and differences in the approaches of the two major actors regarding the Hong Kong protests. In the study, it was seen that the USA had harsher rhetoric than the EU in the face of the protests, and the Trump administration became one of the direct sides of the problem.
BASE
Putin Döneminde Rusya'nın Latin Amerika'ya Yönelik Yumuşak Güç Politikası ; THE SOFT POWER POLICY OF RUSSIA TOWARD LATIN AMERICA IN THE PUTIN PERİOD
Yüksek Lisans Tezi ; 1990'lı yıllarda meydana gelen küreselleşme olgusuyla birlikte sorgulanmaya başlayan uluslararası ilişkiler disiplini, yeni kavramlar üretmeye başlamıştır. Bu yeni kavramlar arasında yer alan, Joseph Nye'ın yumuşak gücü çıkar maksimizasyonu konusunda uluslararası arenadaki aktörlere alternatif yöntemler sunmuştur. Kültür, siyasi değerler ve dış politika gibi manevi kaynaklardan beslenen yumuşak güç, birçok devlerin ilgisini çekmiştir. Bu anlamda yumuşak gücü benimseyen devletlerden birisi olan Rusya Federasyonu, başta Avrasya coğrafyası olmak üzere Latin Amerika, Afrika ve bunun benzer diğer bölgelere yönelik bu güç türünü kullanmaya çalışmaktadır. Bu çalışma ana hatlarıyla ülkenin yumuşak güç anlayışını tespit etmeyi ve bu gücün Latin Amerika'daki etkisini ölçmeyi amaçlamaktadır. Bilindiği üzere, SSCB dağılması sonucunda hem sert güç hem de yumuşak güç açısından kayda değer bir mirası elde etmiştir. Buna bağlı olarak, 2000'lere kadarki dönemde etkili kullanılamayan yumuşak güç, Putin'in iktidara gelmesiyle beraber Latin Amerika dahil birçok bölgede aktif hale gelmiştir. ; The discipline of international relations, which started to be questioned with the phenomenon of globalization that took place in the 1990s, started to produce new concepts. Among these new concepts, Joseph Nye's soft power has offered alternative methods to actors in the international arena for interest maximization. Soft power, fed by spiritual resources such as culture, political values and foreign policy, has attracted the attention of many giants. In this sense, the Russian Federation, which is one of the states that adopt soft power, tries to use this type of power towards the Eurasian geography, Latin America, Africa and other similar regions. This study aims to determine the soft power understanding of the country and measure the effect of this power in Latin America. As it is known, as a result of the dissolution of the USSR, it has obtained a remarkable legacy in terms of both hard power and soft power. ...
BASE
Liberal temelde kurumsallaşan Türkiye-Latin Amerika ilişkileri ; Liberally institutionalized Turkey-Latin America relations
Bu çalışma henüz son dönemde yoğunluk ve çeşitlilik kazanan Türkiye ve Latin Amerika ülkeleri arasındaki ilişkilerde sürükleyici temel motivasyonları anlamayı amaçlamaktadır. Öncelikle, tarihsel ve teorik çerçevede Türkiye'nin Latin Amerika yaklaşımı tartışılmaktadır. Sonrasında, son dönem Türkiye ve Latin Amerika bölgesindeki siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkilere kurumsal nitelik kazandıran belirli aşamalar derinlemesine incelenmektedir. Bu aşamaları inceledikten sonra liberal tercihlerin bölge ve Türkiye arasındaki ilişkilerin gelişmesi ve adım adım derinleşmesindeki temel faktörler olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle bölge ile Türkiye arasında kurumsallaşan ilişkilerin temelini liberal yönelimin oluşturduğu savunulmaktadır. Ayrıca, Türkiye'nin son dönem Ortadoğu yaklaşımında realist kaygıların belirleyici etkisini düşündüğümüzde Latin Amerika'daki liberal motivastona dayalı aktivism bir devletin dış politikasında realist ve liberal politikaların aynı zamanda gelişebileceğini kanıtlamaktadır. Son bölümde liberal anlayışın Türkiye ve Latin Amerika arasındaki karşılıklı ilişkilerin kurumsallaşmasındaki hayati rolü yeniden vurgulandıktan sonra, bu yaklaşımın somut sonuçları Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) dönemindeki ekonomik veriler ışığında sunulacaktır. ; This study attempts to understand the basic motivations in the relations between Turkey and Latin American countries, which have currently intensified and diversified. Initially, historical and theoretical discussion on Turkey's Latin American approach is proceeded. Afterwards, certain processes that confer institutional-legal status to the current political, economic and cultural relations between Turkey and Latin American region are throughly examined. Having analyzed these stages it is seen that liberal preferences are the leading factors on improving and gradually deepening relations between Turkey and this region. Therefore, it is possible to contend that liberal orientation constitutes the basis of institutionalized relations between the region and Turkey. Liberally-motivated activism in Latin America also proves that realist and liberal policies can be concurrently advanced in any state's foreign when considering determinant impact of realist concerns on Turkey's recent Middle Eastern approach. In the final section, after reemphasizing the essential role of liberal undertstanding on the institutionalization of mutual relations between Turkey and Latin America this approach's concrete results will be displayed through economic data gathered during the period of Justice and Development Party (JDP).
BASE
Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya Federasyonu'nun siber güvenlik stratejilerinin karşılaştırmalı analizi ; Comparative analysis of cyber strategies adopted by United States of America, and Russian Federation
Bu tez çalışması, uluslararası ilişkiler açısından siber uzayın neden olduğu yeni tartışma konularını ele almak suretiyle, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Rusya Federasyonu (RF)'nun siber güvenlik stratejilerini karşılaştırmalı olarak analiz etmek amacıyla hazırlanmıştır. Çalışmadaki temel sorunsalımız ise ABD ile RF'nin, siber güvenlik stratejilerini belirleme sürecinde birbirleriyle bir etkileşim ve etki-tepki ilişkisi içinde olup olmadığı tartışmasına odaklanmıştır. Bu doğrultuda tezde ulaşılan sonuç, ABD ve RF'nin siber güvenlik stratejilerini şekillendirme süreçlerinde, birbirlerine yönelik tehdit algılamalarının önemli etkisi olduğudur. Zira ABD ve RF arasında siber uzay alanında günümüze kadar süre gelen rekabetinin kökenleri her iki devletin Soğuk Savaş dönemindeki ideolojik ve askeri çekişmesinin bir sonucu olarak şekillenmiştir. Bununla birlikte söz konusu iki devlet kısa ve orta vadede ağ teknolojileri kapsamında askeri kapasitelerini geliştirmek için etkili bir siber savunma ve saldırı kapasitesi yaratmaya çalışacaklardır. Genel ve soyut olarak aktardığımız bu çerçeve içerisinde tez çalışmasının ilgi bölümlerinde: o Teknoloji kültürlerinin Soğuk Savaş döneminde ABD ve SSCB arasındaki askeri rekabetin günümüz siber uzay alanının şekillenmesine yaptığı katkıların, o 1990'lar başı ile birlikte küreselleşen, ticarileşen ve sivilleşen internet teknolojisinden ABD ve RF'nin askeri ve istihbari bir enstrüman olarak istifade etme arayışlarının, o Sosyal medya imkânlarını her iki devletin bir enformasyon savaşı aracı olarak kullanmaya yönelik planlamalarının, o ABD ve RF'nin bu yıllar ile birlikte şekillenmeye başlayan resmi siber güvenlik strateji belge ve doktrinlerinin, o Ulusal siber uzay alanlarını denetleyen hukuki rejimlerinin ve ulusal siber güvenlik kurumlarının faaliyetlerinin analiz edilmesine odaklanılmıştır. ; This thesis study aims at comparative analysis of cyber security policies adopted by United States of America (USA), and Russian Federation (RF), with consideration of new discussions originated from cyber space in the context of international relations. This work tries to find out whether there is an action-response relation between USA, and RF or not, in the course of setting cyber security strategies. Accordingly, this study found out the fact that USA, and RF's mutual perception of threat on their countries, is decisive when they are setting cyber security strategies. It is because of that today's ongoing competition between USA, and RF in the field of cyber space, originates from ideological, and military competition between USA, and RF during Cold War. Besides, the two states will try to create an effective cyber defense and attack capacity in order to improve their military capacities in the short and medium term within the scope of networking technologies. As we explained in general and abstract, in order to support arguments of this study, focus of related chapters of this thesis; o Contributions of technology cultures to the shaping of today's cyberspace space in the Cold War-era military rivalries between the USA and the Soviet Union, o Attempts of USA, and RF to benefit from internet technology as a means of military, and espionage, since it has been global, commercial, and civil by 1990s, o Planning of social media facilities for the use of the two states as an information warfare tool by the state, o USA, and RF's official cyber security strategy documents, and doctrines that started to be formed by then, o Legal regimes governing national cyber space areas; and activities of national cyber security institutions.
BASE
Latin Amerika'da muhafazakârlık ve dış politika: Brezilya örneği ; Conservatism and foreign policy in Latin America: The case of Brazil
Latin Amerika'da sömürgecilik döneminde uygulanan ihracata dayalı ekonomi modeli, kırsal oligarşinin bir güç odağı olarak ortaya çıkmasına neden olmuştur. Kurulu düzenin sürdürülmesindeki çıkarları ile uyumlu olarak, kırsal oligarşi, muhafazakâr siyasal görüşler ve düzen ve ilerleme söylemine dayanan pozitivist bir ulus inşası gündemi benimsemiştir. Brezilya siyasetinde muhafazakâr görüşün ortaya çıkışı da büyük ölçüde benzer bir yol takip etmiştir. Bununla beraber, muhafazakâr görüşün Brezilya siyaseti üzerindeki etkisi ülke içinde ve dışında yaşanan çeşitli değişimler ekseninde çeşitlilik göstermiştir. İmparatorluk döneminde şekillenen muhafazakâr düşünce, Birinci Cumhuriyet döneminde siyasal yaşamı yönlendirmiştir. 1930 sonrasında muhafazakârlık, ulusal kimliğin inşasındaki belirleyici rolünü korumuş fakat siyasetteki belirleyici konumunu yitirmiştir. 1964-85 döneminde ülkeyi yöneten askeri hükümetin izlediği muhafazakâr politikalar ise bu durumun istisnasıdır. Muhafazakârlığın Brezilya siyasetindeki yolculuğu ile ilişkili olarak fakat her zaman uyumlu biçimde şekillenmeyen Brezilya dış politikasının muhafazakârlık ile ilişkisi, uluslararası sisteme katılım ve ABD ile uyum eksenlerinde ortaya çıkan iki temel parametre etrafında şekillenmiştir. Brezilyalı siyasetçiler ülkenin bağımsızlığın korunması (otonomi), uluslararası alanda saygın bir konum elde etme ve kalkınmacı politikalar izleme gibi geleneksel hedeflerini paylaşmakta fakat bunlara nasıl erişileceği noktasında görüş farklılıkları yaşamaktadırlar. Bu farklılıklar aynı zamanda Brezilya'da muhafazakâr dış politikanın da sınırlarını çizmektedir. ; The export-oriented economic model implemented in Latin America during the colonial period resulted in the emergence of the rural oligarchy as a pressure group. In accordance with their interest in the sustainability of the existing order, the rural oligarchy embraced conservative political views and a positivist nation-building agenda based on the motto of order and progress. The emergence of conservatism in ...
BASE
Amerika Birleşik Devletleri'nin iktisadi büyümeside devletin rolü (1790-1860)
AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ'NİN İKTİSADİ BÜYÜMESİNDE DEVLETİN ROLÜ (1790-1860)Anahtar Kelimeler: İktisadi büyüme, 19. yüzyıl, Amerikan iktisat tarihi, iktisadi büyümede devletin rolüÖZETABD'nin 19. yüzyılın ilk yarısında yaşadığı büyüme, tarihi süreç, teori ve kurumların etkileşimi çerçevesinde ele alınabilecek çok boyutlu bir tecrübedir. ABD federal yapısının organları olan federal hükümet, eyalet hükümetleri ve yerel idareler arasındaki yetki ve güç çekişmesi söz konusu dönem içerisinde ekonomik büyümeyi olumlu etkilemiştir. Federal sistem, farklı çıkar gruplarının ekonomik önceliklerini uzlaştırarak tarım ve imalat sektörünün birlikte geliştiği bir ekonomik büyüme zemini oluşturmuştur. Başta Anayasa ve yargı olmak üzere siyasi kurumlar ve yerinden yönetim geleneği, farklı hükümet organları arasındaki iktidar mücadelesinde hep bir denge unsuru görevi görmüş, İç Savaş'a kadar ABD'nin ekonomi politiğinin nasıl belirleneceğine ilişkin oluşan gerilim alanı ekonomik büyümeye olumlu katkı sağlamıştır. Kuruluşundan İç Savaş'a kadar olan dönem içerisinde federal sistemin ekonomik büyümede öncü rolü üstlenmesi işletmelerin ABD'nin ekonomik yapısında temel belirleyici konuma gelmeleri sonucunu doğurmuştur. Keywords: Economic growth, 19th century, American economic history, the role of the state in the growth of economy.ABSTRACTThe growth of United States of America in the 19th century was a multi-dimensional experience that could be examined within the interaction of history, theory and institutions. The clash and conflict between different branches of federal system, federal, state and local governments, all contributed to the growth of economy at that era. Federal system, comprimising different interest groups, created a realm where both the sectors of agriculture and manufacturing found ways and means to flourish. In this regard, constitution, court system, political institutions and tradition of self-governance acted as a check and balance system that managed conflicts arose between different governing branches. Thus, the struggle over economy-politics of the country that lasted until the Civil War drove the growth of economy and the pioneering role of federal system in that time caused private firms to become leading actors of the economy.
BASE
Amerika Birleşik Devletleri dış politikasında dış yardımların rolü ve etkisi ; The role and effect of foreign aid in the American foreign policy
Bu çalışmada Amerika Birleşik Devletleri'nin kuruluşundan bugüne değin geçen sürede dış politika yapım süreçlerinde dış yardımların oynadığı rol incelenmiştir. Çalışmanın öne sürdüğü argümanlar arasında politika ile ekonomi arasında değişmez bir ilişkinin olduğu ve devlet davranışlarının bu ilişki türü ile şekillendiği yer almaktadır. Dış yardımların da ekonomik bir araç olarak ABD dış politikasında bu tür bir şekillendirici rol oynadığı iddia edilmiştir. Uluslararası ilişkiler disiplinindeki hâkim teoriler ekonomi-politika arasındaki ilişkiyi farklı şekilde yorumlamışlardır. Çalışmada bu iki kavram arasındaki ilişki realist ve liberal ekonomi politik teoriler çerçevesinde ele alınmıştır. Bu tez dört ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde dış yardım ve dış politikaya ilişkin kavramsal açıklamalar ile realist ve liberal ekonomi politik teoriler açıklanmıştır. İkinci bölümde ABD'nin kuruluşundan İkinci Dünya Savaşı sonrası döneme değin gelişimi ve dış politika davranışları üzerinde durulmuştur. Üçüncü bölümde Soğuk Savaş dönemi ABD dış yardım politikaları incelenmiştir. Dördüncü bölümde ise Soğuk Savaş sonrası dönemden günümüze değin Amerikan dış yardım politikalarının gelişimi incelenmiştir. ; This thesis analyzes the role of foreign aid in the foreign policy processes of the United States of America since it's establish. Thesis claims that there is a constant interrelation between economy and the politics and the act of the state is shaped with this interrelation. It's also asserted that the foreign aid -as an economic toolplays that kind of shaping role in the US foreign policy. In international relations discipline, every theory has interpreted differently the relation between politics and the economy. In this study, interrelation between this two concept is analysed within the framework of realist and liberal political economic theories. This thesis consist of four main chapters. The first chapter explains the cognitive and theoretical explanations of foreign aid, foreign policy and political economy. In the second chapter USA's foreign policy is elaborated from the years of it's institution to the Post Second World War. In the third chapter American Cold War foreign aid policies are discussed. Finally in the fourth chapter Post Cold War foreign aid polices are analysed.
BASE
Amerika Başkanlık seçimlerinde medyanın etkisi ve seçim 2000
ÖZETBu araştırmanın amacı; 4. Kuvvet olarak süreç içerisinde giderek güçlenen ve iletişimin tüm kollarına yayılan medyanın siyasi iletişim alanında etkin kullanımı ve tutundurma faaliyetlerinde oy verme davranışı üzerine olumlu etkisini incelemektir.Tezin giriş bölümünde Amerika Birleşik Devletleri'ndeki seçim sistemi ve aşamaları incelenmiştir. Seçim sistemindeki değişiklikleri, bunların olumlu ve olumsuz yansımalarını, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplumsal yapıyı ve bu yapı doğrultusunda toplumun nabzının daha iyi tutulması için yapılan medya merkezli araştırmalar, araştırmada ayrıca göz önünde bulundurulmuştur.Tezin ikinci bölümünde siyasi iletişim başlığının üzerinde durulmuştur. Siyasi iletişimin doğru yapılandırılması için gerekli verilerin nasıl elde edilebileceğini, hedef kitle üzerinde yapılan çalışma ve örneklerin tutundurma faaliyetlerinin yapılandırma sürecinde nasıl kullanıldığını Amerika Başkanlık Seçim Kampanyalarından alınan örneklerle incelenmiştir.Tezin son bölümlerinde ise örnek olay olarak ele alınan "Amerika 2000 Başkanlık Seçimleri" incelenmiştir. Adayların kampanyalarından verilen örneklerle siyasi iletişimin etkili ve doğru kullanımı irdelenmiş, bu süreçte yapılan hataların etkileri ve özellikle hedef kitlenin toplumsal bellek ve kültür farklılıklarının göz ardı edilmesinden doğan hatalı kampanya yapılandırmalarının sonuçları araştırılmıştır.Tezin bütününde sosyo-kültürel çözümleme yöntemi kullanılmış, toplumsal bellek kavramı irdelenmiş ve seçim kampanyalarının yapılandırma sürecinde dikkat edilmesi gereken noktalar üzerinde durulmuştur.SUMMARYThe media strenghtens itself as the Fourth Power in time to time and difuses to all branches of communication. The aim of this research is to investigate the positive influence of the effective usage of the media on the behavior of the voters. The introduction of the thesis involves the investigation of the voting system and the election stages in the USA, concerning the alterations of the election system, including their positive and negative reflections, the social construction of the USA, and the media oriented researches that are done to observe the tendencies of the society.The second part of the thesis studies the political communication by discussing how to find out the necessary data in order to build the political communication properly. It has been studied trough the example taken from the American Presidental Election Campaign that how the data necessary for efficent designing of political communication may be optained and how habituating activity of examples and studies they were completed on the targetmass are used during the process of designing. The last part of the thesis deals with the Presendential Election 2000 as an example,focusing to effective and proper usage of the political communication by giving examples from the campaigns of the candidates.On the other side,the influences of the mistakes done in this process, the results of the defective campaign construction raised by ignoring the cultural variations and social memory of the target population are also explained.The whole thesis uses the social analyze method to study the concept of the social memory and to discuss the critical points of the construction process of the voting system.
BASE
Latin Avrupa - Amerika Devletleri: devletler ve hanedanlar
In: Kültür Bakanlığı yayınları 1831
In: Kaynak eserler dizisi 18
In: Latin Avrupa - Amerika Devletleri: devletler ve hanedanlar
Amerika kıtası'nın gerçek sahipleri Kızılderililer
In: Yayın 3470
In: Beșeri bilimler 310
Ot Strumica do Amerika: spomeni i razmisli
In: Makedonska biblioteka No. 52
In: Македонска библиотека No. 52