RELATION BETWEEN PATERNALISTIC LEADERSHIP AND MOTIVATION LEVEL: AN APPLICATION IN A HEALTHCARE ORGANIZATION
In: Social sciences studies journal: SSS journal, Volume 6, Issue 70, p. 4165-4173
ISSN: 2587-1587
9 results
Sort by:
In: Social sciences studies journal: SSS journal, Volume 6, Issue 70, p. 4165-4173
ISSN: 2587-1587
Çağdaş yönetim uygulamalarından biri olan personel güçlendirme hem örgüt hem çalışan düzeyinde birçok avantajları da beraberinde getirmektedir. Günümüz örgütlerinin en önemli unsuru konumunda bulunan insan kaynağı niteliği veya beşeri sermaye düzeyi örgütlerin geliştirmeleri için çaba sarf etmesi gereken başlıca örgüt unsurudur. Örgütler ise yaşamlarını devam ettirebilmek için sahip oldukları beşeri ve maddi kaynakları olabilecek en etkili şekilde değerlendirmelidirler. Örgütsel etkililiğe ulaşmak da ancak bu şekilde mümkündür. Bu çalışmada sağlık sektörü içerisinde yer alan ve her geçen gün sağlık hizmetlerinden yararlanma adına daha önemli aktör haline gelen özel hastanelerde uygulanmakta olan personel güçlendirme faaliyetlerinin kurumların örgütsel etkililiklerini arttırmalarında bir katkısının olup olmadığı varsa bunun düzeyi incelenmiştir. Buradan hareketle önce alanyazın taraması yapılarak ilgili çalışmalar ve bu çalışmalarda kullanılan ölçme araçları incelenmiştir. Pilot uygulaması yapılarak ölçme araçlarının ön testi yapılmış ve daha sonra çıkan sonuçların olumlu olmasıyla birlikte ölçme araçları bu çalışma için de uygulanmıştır. Anket uygulaması İstanbul, Ankara ve Çorum illerinde 3 özel hastanede toplam 531 personel ile gerçekleştirilmiştir. Çalışma sonucunda kurumlarda yapılan personel güçlendirme faaliyetlerinin örgütsel etkililik düzeylerini arttırmalarında sınırlı da olsa bir katkısının olduğu tespit edilmiştir ; The empowerment is a modern management practice that brings together many applications on both the organizational and employee level. The quality of human resources or the level of human capital are in the position of one of the most important elements in organizations today, and they are the primary organizational element that organizations need to strive to attain for their development. The human and material resources that organizations possess to be able to maintain their lives should be evaluated in the most effective manner possible. It is possible in this way to achieve organizational effectiveness. This study examines whether empowerment activities have an effect in the increase of organizational effectiveness and their level, if present, in private hospitals that are within the health sector and that become more important actors each day on behalf of the utilization of health services. Relevant studies and the measurement tools used in these studies were examined by first scanning the literature in this respect. A preliminary test of the measurement tools was conducted by carrying out a pilot implementation, and the measurement tools were implemented for this study with the positive results that later emerged. The survey was implemented with a total of 531 personnel at 3 private hospitals in the Istanbul, Ankara, and Çorum provinces. It was determined in the results of the study that empowerment activities that are conducted at these institutions contributed, if limited, in increased levels of organizational effectiveness.
BASE
Organisations are both sociological and psychological structures since they have relations with a wide environment such as government, state, suppliers, financiers, partners, competitors and national/international society and have a structure containing human factor. While the relations of the organisation with its environment bring a sociological character, the psychological quality emerges rather as a result of focusing on the organisation-employee relationship. One of the issues addressed in the organisation-employee relationship is the concept of "organisational democracy" explaining the democratic practices in the organisation. It would be appropriate to assert that this concept first appeared in Paris towards the late 19th century. After a while, this practice in organisations have started to be used in many countries for reasons such as the proliferation of socio-cultural developments and the improvement of communication possibilities with technology. Detailed information about the concept will be mentioned in the following sections. In the general view of a century ago, employees were considered as a machine for organisations and the fact that they were social beings were being ignored. With the changes in organisational structures and the implementation of organisational democracy in organisations, employees had some rights within the organisation over time. The organisation-employee relationship has changed together with organisational democracy. It can be said that with organisational democracy, employees have gained some rights such as participating in organisational decisions, criticising the organisation policies, accessing information in the organisation in a timely manner, demanding a fair duty distribution, demanding to be equally treated about promotion, and accounting for administrative activities. Hospitals are differentiated from many organisations since they are the institutions where occupational group having many different expertise renders service together and continuously. Organisation-employee fit is very important in order for the hospitals to carry on their activities effectively in organisational sense. From this point of view, organisational democracy practices we think that they have a positive effect on organisation-employee fit have a special importance for hospitals.
BASE
In: International journal of academic value studies, Volume 3, Issue 9, p. 1-15
ISSN: 2149-8598
In: International journal of academic value studies, Volume 2, Issue 5, p. 16-22
ISSN: 2149-8598
In: Celal Bayar Üniversitesi sosyal bilimler dergisi: Celal Bayar University journal of social sciences, Volume 14, Issue 2
ISSN: 2146-2844
In: Sosyal Bilimler Dergisi, Volume 19, Issue 2, p. 391-414
ISSN: 2667-8683
Bu çalışmanın temel amacı; stresle başa çıkma tarzlarında duygusal zekanın ne derece etkili ve ilişkili olduğunun saptanmasıdır. Bunun yanında örneklem grubunun stresle başa çıkma tarzlarında demografik değişkenlerin herhangi bir farklılığa yol açıp açmadığının incelenmesi çalışmanın bir diğer amacını oluşturmaktadır. Bu amaçla Çorum İlindeki bir sağlık kurumunda çalışan 200 hemşire üzerinde anket uygulaması yapılmıştır. Araştırmada iki ölçek kullanılmıştır. Duygusal zekayı ölçümlemek için Chan (2004) tarafından geliştirilen 12 madde ve dört boyutlu duygusal zeka ölçeği kullanılmıştır. Stresle başa çıkma tarzını ölçmek için ise; Folkman ve Lazarus tarafından 68 madde ile geliştirilen Başa çıkma Envanterinin (Ways of Coping Invetory) Şahin ve Durak tarafından (1995) kısa formunun uyarlanmasıyla oluşturulmuş 30 maddelik ve beş boyutlu Stresle Başa Çıkma Tarzı Ölçeği kullanılmıştır. Çalışma sonuçlarına göre; stresle başa çıkma yöntemlerinde duygusal zekanın anlamlı düzeyde etkisinin olduğu bununla birlikte katılımcıların cinsiyet, medeni durum, eğitim düzeyi, yaş ve çalışma süresi gibi demografik özelliklerinin stresle başa çıkma tarzlarıında herhangi bir farklılığa yol açmadığı görülmüştür.
In: Akademik İncelemeler Dergisi: AİD = Journal of academic inquiries, Volume 14, Issue 1, p. 499-536
ISSN: 2602-3016
Bu çalışma, çalışanlarda işkoliklikle benlik
saygısı ilişkisinde algılanan örgütsel desteğin aracılık rolünü tespit etmek
amacıyla yapılmıştır. Araştırma verilerini elde etmek için, Çorum ilinde bir
kamu hastanesinde görev yapan 200 çalışana anket form uygulaması gerçekleştirilmiştir.
Anket formunda demografik sorular dahil olmak üzere, hastane çalışanlarında
işkoliklik, algılanan örgütsel destek ve benlik saygısını ölçmeye yönelik,
ülkemizdeki çalışmalarda yaygın kullanılan geçerlilik ve güvenirlik analizleri
yapılmış üç ayrı ölçek kullanılmıştır. Elde edilen veriler SPSS programında
belirli analizlere tabi tutulmuştur. Çalışma sonucunda: algılanan örgütsel
desteğin; işten zevk alma (işkoliklik alt boyutu) ile kendini sevme (benlik
saygısı alt boyutu) arasındaki ilişkide, işten zevk alma (işkoliklik alt
boyutu) ile öz-yeterlilik (benlik saygısı alt boyutu) arasındaki ilişkide ve
işe güdülenme hissi (işkoliklik alt boyutu) ile kendini sevme (benlik saygısı
alt boyutu) arasındaki ilişkide kısmı aracılık rolü olduğu ve yine algılanan örgütsel desteğin; işe güdülenme
hissi (işkoliklik alt boyutu) ile öz-yeterlilik (benlik saygısı alt boyutu)
arasındaki ilişkide kısmı aracılık rolünün olduğu tespit edilmiştir.
In: Fiscaoeconomia: FSECON : international journal of political economics, Volume 3, Issue 3, p. 152-168
ISSN: 2564-7504
Küreselleşmenin etkisi ile birlikte birçok sektörde hız kazanan rekabet, sağlık hizmetlerini de etkilemiştir. Sağlıkta yeni ve daha kapsamlı tedavi yöntemlerinin ortaya çıkması ve teknolojik gelişmeler ile birlikte maliyetler artmaktadır. Değişen koşullar ile birlikte sağlık hizmeti sunucularının finansal sürdürülebilirliklerini sağlayabilmeleri için maliyet analizleri önem kazanmıştır.
Ekonomik değerlendirme yöntemleri sınırlı kaynakların tahsisinde rasyonel kararlar sağlayan araçlardır. Yeni tedaviler, ilaçlar ve tıbbi malzemeler hakkında maliyet ve fayda karşılaştırmaları yapmakta ve politika yapıcı ve karar vericilere en etkili alternatifin seçiminde yardımcı olmaktadır. Sağlık hizmetlerine ayrılan kaynakların kısıtlı olması sebebi ile birçok karar verme sürecinde ekonomik değerlendirme yöntemlerinin kullanımının gerekli olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmada daha önceki çalışmalarda kullanılan ekonomik değerlendirme yöntemleri incelenmiştir. Araştırma sonucunda maliyet etkililik yönteminin sıkça kullanıldığı, maliyet hesaplarında hizmet maliyetlerinin daha çok incelendiği, hastalık maliyetine yönelik çalışmaların sınırlı olduğu tespit edilmiştir. Özellikle hastalık maliyetinde hastalığın sosyal maliyetinin ele alındığı çalışmalar yetersiz kalmaktadır.