Suchergebnisse

Bu çalışmanın amacı, spor ve milliyetçilik ilişkisi çerçevesinde, basında sporcu temsiliyle, millî kimliğin yeniden üretiminde kullanılan milliyetçi söylemleri analiz etmektir. Bu kapsamda halter sporcusu Naim Süleymanoğlu'nun Türkiye'ye ilticası, Türkiye adına katıldığı 1988 Güney Kore Seul Yaz Olimpiyatları öncesinde, olimpiyatlar sırasında ve sonrasında, basındaki milliyetçi söylemlere odaklanıldı. Araştırmanın kuramsal çerçevesi spor, milliyetçilik ve medya ilişkisi temelindeki literatür ekseninde oluşturuldu. Nitel araştırma tasarımıyla yürütülen araştırmada, nitel içerik analiz tekniği kullanıldı. Çalışmanın örneklemi, 1984-2000 yılları arasında Milliyet gazetesi çevrim içi arşivinde yer alan haber ve köşe yazılarıdır. İçerik analizi sonucunda, bulgular üç ana temayı ortaya çıkardı: Birincisi, sporcunun Türkiye'ye ilticasının ilk döneminde öne çıkan "Bulgar zulmü" temasıdır. Bu tema, "antikomünizm" ve "olumsuz/düşman/öteki" söylemiyle öne çıkmaktadır. İkinci tema, Türk milliyetçiliğindeki nirengi noktalarından "güçlü devlet" "olumlu/biz/Türk" söylemi doğrultusundadır. Üçüncü tema ise sporcunun olimpiyatlardaki performans başarısının ardından medya söyleminde belirginleşen "olumlu/millî gurur" temasıdır. Araştırma sonuçları, basındaki milliyetçi söylemin, "Türk-İslam sentezi" ile uyumlu bir içerik taşıdığını ve bu içerik çerçevesinde millî kimliğin yeniden üretildiğini göstermektedir.

Book Review: Eskioglu,F.(2019). Londra'da Bizim'kiler=The Community from Turkey and North Cyprus in the UK. İstanbul: Ege Basım.

This article aims to discuss one of the phenomena of globalization: the impact of migration on sports, using football players in Turkey as an example. By presenting examples from both national and international sports teams, the growing number of migrant football players and their role in the capitalist economy is examined as it pertains to sport, as well as how they are treated within that system, economically and legally. The emigration of football players requires a social, economic, political and cultural evaluation. The article is focused on the rights and freedom, civilly and labor-wise, of emigrant football players who are brought to or come to Turkey.

AbstractThe conventional historiographical paradigm depicts the consolidation of nation‐state and nationalism in Turkey as a top‐down political project characterised by the domination of the 'center' over the 'periphery'. In this narrative, the masses are portrayed as either passive recipients or silenced opponents of the nation‐state project. Based on a historical and contemporary analysis of the state‐sponsored tea production in Rize, this article contends that this perspective neglects the agency of the provincial population in the reproduction of the nation‐state and nationalism in Turkey and in influencing the decisions made by the state elite. The economic interventionist measures of the ruling authority to extend its nationalist hegemony across Anatolia also opened a field of action for rural/provincial populations to negotiate their interests with the state and thereby influence its policies. The main contours of this relationship have remained salient during the Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) period, and it needs to be taken into account to explain this party's large ideological appeal in the Black Sea region. This argument builds on a fieldwork conducted in Rize that included in‐depth interviews with local tea workers and farmers as well as extensive archival research.