Bu tez çalışmasında, Avrupa Birliği'nin toplumsal cinsiyet eşitliği politikalarının üye ülkeler üzerindeki etkisi feminist bakış açısı ile incelenmiştir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği sonucu oluşan kamusal/özel alan ayrımı kadınların siyasi karar mekanizmalarında yer almalarını engellemiştir. Bu tezin ana argümanı, kuruluşundan itibaren iktisadi temelli yapılanmış olan Avrupa Birliği'nin özellikle Amsterdam Antlaşması ile ana akım politikası haline getirdiği toplumsal cinsiyet eşitliği, üyelerinin farklı siyasi geçmiş ve refah devlet tipolojilerine sahip ülkelerden oluşması göz önüne alındığında Avrupa Birliği'nin her üye ülkesinde toplumsal cinsiyet eşitliği politikaları farklı seviyelerde pratik edilmekte olduğudur. Avrupa Birliği'nin üye ülkelerinde kadınların siyasi hayata katılımları karşılaştırmalı vaka analizi kapsamında incelenmiştir. Tez çalışması feminist kuram çerçevesinde kadınların siyasi katılımını ele almıştır. Avrupa entegrasyon sürecinde toplumsal cinsiyet eşitliğinin Birliğin politikalarında özellikle kadınların siyasi katılımından ziyade ekonomik çıkarlarına odaklandığına yer verilmiştir. Son olarak, siyasi alanda toplumsal cinsiyet eşitliğinin zayıf olduğu Avrupa Birliği'nin kurucu üyesi İtalya ile Avrupa Birliği'nin toplumsal cinsiyet eşitliği politikaları ile 2004 yılında tanışan ve siyasi düzeyde toplumsal cinsiyet eşitliğinde görece iyi bir konumda olan eski sosyalist ülke Slovenya karşılaştırılması yapılmıştır. Sonuç olarak Avrupa Birliği'nin toplumsal cinsiyet eşitliğini ana akım politika haline getiremediği ve üye ülkeler üzerinde etkisinin kısıtlı kaldığı; ülkelerin siyasi kültür ve geçmişlerinin yanında refah devlet tipolojilerinin toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasında etken olduğu saptanmıştır. Çalışmanın sonucunda Avrupa Birliği'nin kadınların siyasi katılım özelinde yetersiz toplumsal cinsiyet politikaları ürettiği ve üye ülkeler üzerindeki etkisinin kısıtlı olduğu ortaya çıkmıştır. Bu sonuç doğrultusunda tez çalışması, literatürde mevcut boşluğu doldurmayı hedeflemiştir. --- This study examines the effect of gender equality policies on of European Union (EU) member countries from feminist theory. The distinction between public and private space that is built by gender inequality restrains women from political decision-making. Main argument in this study is that European Union, that has constitutive focus on economics, institutionalized gender equality as its mainstream politics after the Treaty of Amsterdam; however, the emphasis of gender equality varies within member countries since they have different types of political and financial agenda and welfare state models. In this study, comparative case analysis methods are applied to examine political participation of women in European Union member counties. For this research, political participation of women is discussed from feminist approach. In the process of European integration, European Union policies focuses on economic interests instead of aiming political participation of women in terms of gender equality. Lastly, this study compares Italy, as a charter member of European Union, which has weaknesses for promoting gender equality and Slovenia, as an former socialist country, which is still relatively in a better position for promoting gender equality even though it met with gender equality criteria of EU in 2004. To sum up, European Union was not able to institutionalize gender equality as its mainstream politics. The impact of EU"s political structure for promoting gender equality on the member countries is limited because of the fact that the differences between political and historical agendas of these counties and their welfare state models are the factors that have a visible impact in this context. In consequence, this research points that policies of European Unions on gender equality in terms of political participation of women are insufficient and the impact of its structure on its members are limited. In this direction, this study aims to fill the gap in the literature.
Bu tez çalışmasında, Avrupa Birliği'nin toplumsal cinsiyet eşitliği politikalarının üye ülkeler üzerindeki etkisi feminist bakış açısı ile incelenmiştir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği sonucu oluşan kamusal/özel alan ayrımı kadınların siyasi karar mekanizmalarında yer almalarını engellemiştir. Bu tezin ana argümanı, kuruluşundan itibaren iktisadi temelli yapılanmış olan Avrupa Birliği'nin özellikle Amsterdam Antlaşması ile ana akım politikası haline getirdiği toplumsal cinsiyet eşitliği, üyelerinin farklı siyasi geçmiş ve refah devlet tipolojilerine sahip ülkelerden oluşması göz önüne alındığında Avrupa Birliği'nin her üye ülkesinde toplumsal cinsiyet eşitliği politikaları farklı seviyelerde pratik edilmekte olduğudur. Avrupa Birliği'nin üye ülkelerinde kadınların siyasi hayata katılımları karşılaştırmalı vaka analizi kapsamında incelenmiştir. Tez çalışması feminist kuram çerçevesinde kadınların siyasi katılımını ele almıştır. Avrupa entegrasyon sürecinde toplumsal cinsiyet eşitliğinin Birliğin politikalarında özellikle kadınların siyasi katılımından ziyade ekonomik çıkarlarına odaklandığına yer verilmiştir. Son olarak, siyasi alanda toplumsal cinsiyet eşitliğinin zayıf olduğu Avrupa Birliği'nin kurucu üyesi İtalya ile Avrupa Birliği'nin toplumsal cinsiyet eşitliği politikaları ile 2004 yılında tanışan ve siyasi düzeyde toplumsal cinsiyet eşitliğinde görece iyi bir konumda olan eski sosyalist ülke Slovenya karşılaştırılması yapılmıştır. Sonuç olarak Avrupa Birliği'nin toplumsal cinsiyet eşitliğini ana akım politika haline getiremediği ve üye ülkeler üzerinde etkisinin kısıtlı kaldığı; ülkelerin siyasi kültür ve geçmişlerinin yanında refah devlet tipolojilerinin toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasında etken olduğu saptanmıştır. Çalışmanın sonucunda Avrupa Birliği'nin kadınların siyasi katılım özelinde yetersiz toplumsal cinsiyet politikaları ürettiği ve üye ülkeler üzerindeki etkisinin kısıtlı olduğu ortaya çıkmıştır. Bu sonuç doğrultusunda tez çalışması, literatürde mevcut boşluğu doldurmayı hedeflemiştir. --- This study examines the effect of gender equality policies on of European Union (EU) member countries from feminist theory. The distinction between public and private space that is built by gender inequality restrains women from political decision-making. Main argument in this study is that European Union, that has constitutive focus on economics, institutionalized gender equality as its mainstream politics after the Treaty of Amsterdam; however, the emphasis of gender equality varies within member countries since they have different types of political and financial agenda and welfare state models. In this study, comparative case analysis methods are applied to examine political participation of women in European Union member counties. For this research, political participation of women is discussed from feminist approach. In the process of European integration, European Union policies focuses on economic interests instead of aiming political participation of women in terms of gender equality. Lastly, this study compares Italy, as a charter member of European Union, which has weaknesses for promoting gender equality and Slovenia, as an former socialist country, which is still relatively in a better position for promoting gender equality even though it met with gender equality criteria of EU in 2004. To sum up, European Union was not able to institutionalize gender equality as its mainstream politics. The impact of EU"s political structure for promoting gender equality on the member countries is limited because of the fact that the differences between political and historical agendas of these counties and their welfare state models are the factors that have a visible impact in this context. In consequence, this research points that policies of European Unions on gender equality in terms of political participation of women are insufficient and the impact of its structure on its members are limited. In this direction, this study aims to fill the gap in the literature.
Kamu politikası çözümlemesi, hükümetin ne yaptığı, neden yaptığı, ilgili politika sonucunda ne çeşit çıktıların elde edildiğine dair soruların irdelendiği bir süreçtir. Alan yazınında kamu politikası çözümleme modellerine ilişkin çeşitli modeller yer alsa da, süreç modeli akademik çalışmalarda en yaygın kullanılan modellerden birisidir. Resmi, sivil ve uluslararası aktörlerin rol oynadığı ve karmaşık bir yapıya sahip olan kamu politikası süreci, süreç modeli çerçevesinde aşamalara bölünerek çözümlenebilir. Süreç modeline dayalı son dönem çözümlemelerde; gündeme geliş, formüle ediliş, kanunlaştırma, uygulama ve değerlendirme gibi aşamaları içeren bir döngü kullanılmaktadır. 1929 yılında yürürlüğe giren Cumhuriyet tarihinin en köklü kanunlarından biri olan 1416 sayılı "Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanun" ile binlerce öğrenci yurtdışında burslu öğrenim görmüştür. Öğrenimlerini başarıyla tamamlayan bursiyerler, çeşitli alanlarda ve disiplinlerde Türkiye'nin ilkleri arasında yer almayı başarmıştır. Buna ilaveten, Türkiye'deki üniversitelerin öğretim üyesi ihtiyacının karşılanabilmesi için araştırma görevlileri, 1981'de kanunlaşan 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu çerçevesinde, 1986'da yapılan değişiklikle, lisansüstü öğrenim görmeleri amacıyla yurtdışına gönderilmiştir. 2000'li yıllarla birlikte özellikle uluslararası aktörlerinde etkisiyle başlayan reform süreci Türkiye'nin yükseköğretim eğitim alanında etkisini göstermiştir. Bu bağlamda, onyıllar içersinde etkinliğini ve verimliliğini kaybeden Türkiye'nin yurtdışı lisansüstü burs politikasının yeniden ivme kazanabilmesi için 2006 yılında "5 Yılda 5 Bin Öğrenci Projesi" uygulamaya konulmuş ve yıllar içerisinde işlevsel düzenlemeler hayata geçirilmiştir. Bu çalışmada, Türkiye'nin yurtdışı lisansüstü burs politikası süreç modeli başta olmak üzere çeşitli kamu politikası çözümleme model ve çerçeveleri kullanılarak çözümlenmektedir. Buna ek olarak, "5 Yılda 5 Bin Öğrenci Projesi" kapsamında yurtdışına gönderilen 558 eski ve mevcut bursiyere anket uygulanmıştır. Bu araştırma için oluşturulan hipotezler Bağımsız Örneklemler için t-Test ve Varyans Analizi (ANOVA) ile analiz edilmiştir. Eski ve mevcut bursiyerlerin yurtdışı lisansüstü burs politikası uygulamalarına ilişkin tutumları ölçülmüş ve karşılaştırmalı değerlendirmeler yapılmıştır. ; Public policy analysis is a process in which questions such as what the government has done, why it has done it, and what kind of outputs have gathered as a result of the relevant policy are scrutinized. Although there are various models in the literature on public policy analysis, the stages (heuristics) model is one of the most commonly used models in academic studies. Public policy process in which official, unofficial and international actors play role and has a complex structure can be analysed by dividing into stages within the framework of stages model. In the analyses conducted based on stages model, a cycle is used which comprises of the stages such as agenda setting, formulation, legitimation, implementation, and evaluation. Thousands of students studied in abroad through government scholarships with the Law No. 1416 referred to as "Students to be Sent to Foreign Countries" enacted in 1929, considered one of the most rooted laws of the history of Republic. The students who successfully completed their education have managed to be pioneers in variety of fields and disciplines in Turkey. In addition to this, research assistants were sent to abroad in order to meet the needs of the teaching staff in Turkish universities within the scope of the Higher Education Law No. 2547 enacted in 1981 re-arranged in 1986 for this specific purpose. The reform process that started especially with the effect of international actors in 2000's has been influential in the field of Turkish higher education. In this regard, in order to ensure that abroad graduate scholarship policy of Turkey which has lost its efficiency along the decades, gained its former pace once again, "5 Thousand Students in 5 Years" project was introduced in 2006 and functional regulations were put in practice. In this study, abroad graduate scholarship policy of Turkey is analysed by applying public policy analysis models and frameworks and especially by the stages model. Furthermore, a survey study was conducted on totally 558 former and present students sent abroad within the context of "5 Thousand Students in 5 Years" project. The hypotheses generated for this study were analysed by Independent Sample t-Test and Analysis of Variance (ANOVA). Attitudes of former and present scholarship students towards abroad graduate scholarship policy were measured and comparative evaluations were made.
Bu tez çalışması ulusal yükseköğretim sistemleri, kalite güvencesi ve yumuşak güç kavramlarının etkileşimleri ile ilgilidir; söz konusu üç temel kavram uluslararası ilişkiler disiplini çerçevesinde beraberce ele alınmıştır. Dolayısıyla üç farklı literatürde tartışılan konular bu tez çalışmasında ortak bir platformda birleştirilmiştir. Pek çok farklı akademisyen ve kurum tarafından hazırlanan ikincil veriler taranmış ve saha araştırmamızda elde ettiğimiz birincil verilerle harmanlanmıştır. 2000'li yıllardan itibaren küresel siyasi sistemde doğrudan sert güç kullanmak yerine vekalet savaşları ile beraber yumuşak güç araçlarının yaygın kullanımına şahitlik ediyoruz. Bu tez çalışmasının merkezinde yükseköğretim sistemlerinde giderek yaygınlaşan uluslararasılaşma eğilimleri bulunmaktadır. Bu temel eğilim (ve kavram) ile birlikte diğer iki önemli kavramın etkileşimi de göz önünde bulundurulmaktadır: bunlardan birincisi yumuşak güç araçlarından bir tanesi olan öğrenci değişim ve burs programlarıdır; ve diğeri de yükseköğretim sistemlerinde kalite güvencesidir. Yükseköğretimin yumuşak güç bağlamında uzun vadeli etkilerinin fark edilmesi ile bu konudaki çalışmalara ağırlık verilmiştir. Özellikle uluslararasılaşma konusunda kurumlar yeni atılımlar yapmakta, uzun vadeli politikalar oluşturmakta ve bu konuda pek çok rapor ve planlar yayınlanmaktadır. Bu araştırmada, küreselleşme eğilimleri ışığında Türkiye'nin yükseköğretim kurumlarının uluslararasılaşma kavramını hangi şekilde algılayıp ne tür politikalarla işlevsel hale getirdikleri incelenmiştir. Türkiye'nin önde gelen üniversiteleri, sınırlı kamu kaynakları, küresel rekabet ve artan beklentiler karşısında yenilikçi çözüm arayışına girmiştir. Bu bağlamda, Türkiye'nin Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), üç temel stratejik hedeften biri olarak ilan edilen uluslararasılaşma başlığını tüm ulusal üniversiteler için ortak hedef olarak koymuştur. Bu tez çalışmasında Türkiye'nin önde gelen üniversitelerinin bu hedefi nasıl algılayıp hangi alt başlıklarda işlevsel hale getirdikleri mercek altına alınmıştır. Diğer yandan da üniversitelerin söz konusu ana hedefe odaklanırken Türkiye'nin yumuşak güç projeksiyonu ve yükseköğretimde kalite güvence çalışmaları ile ne şekilde ilişkilendirme yaptıkları da araştırma sorusu olarak ele alınmıştır. TÜBİTAK'ın 2012-2018 yılları arasında yayınladığı Girişimcilik ve Yenilikçilik Endeksinde yer alan 12 üniversitenin orta ve üst düzey yöneticileri ile mülakatlar yapılarak birincil veriler toplanmıştır. Elde edilen veriler ilave ikincil verilerle birleştirilerek karşılaştırmalı bir genel durum analizi yapılmıştır. ; This thesis deals with the interactions of national higher education systems, quality assurance and soft power; These three basic concepts are discussed together in the framework of the discipline of international relations. Therefore, the topics discussed in three different literature are combined in a common platform in this thesis. Secondary data prepared by many different academics and institutions were scanned and blended with the primary data obtained in our field research. From the 2000s onwards, we have witnessed the widespread usage of soft power tools; besides, we have witnessed more proxy wars instead of using hard power directly in the global political system. At the center of this master thesis one might see the increasing tendency of internationalization in higher education systems. In addition to this fundamental trend (and concept), the interaction of two other important concepts is also considered: the first is student exchange and scholarship programs, one of the soft power tools; and the other is quality assurance in higher education systems. With the recognition of the long-term effects of higher education in the context of soft power, studies on this issue have been emphasized. Especially in the field of internationalization, institutions are taking new steps, formulating long-term policies and many reports and plans are published. In this research, in light of globalization trends behaviors of higher education institutions have been examined: the way in which they understood the concept of internationalization and the way they take operational decisions to reach this prime target. Leading universities in Turkey, in the face of global competition, limited public resources, and rising expectations, have entered into quest for innovative solutions. In this context, Turkey's Council of Higher Education (YÖK), has declared that the internationalization (one of the three main strategic objectives) should become as a common target for all national universities. This thesis sheds light on executive behaviors of Turkey's leading universities: how do they perceive this goal and how they make operational decisions on sub-targets to reach the broader goal of internationalization? On the other hand there are also related sub-research questions on the interaction between internationalization target and two other processes: Turkey's soft power projection and quality assurance in higher education institutions. Primary data has been collected by interviews with top and mid-level university executives. The data obtained were combined with additional secondary data and a comparative general context analysis was performed. 12 leading universities are selected based on the ranking system conducted by Turkey's Scientific and Technological Research Council (TÜBİTAK).
YÖK Tez No: 652294 ; Devletlerin günümüzde toplumsal refahı ve sürdürülebilir kalkınmalarını gerçekleştirebilmeleri için sürekli artış gösteren enerji taleplerini karşılamaları gerekmektedir. Bu açıdan değerlendirildiğinde Türkiye'nin sürekli artan dinamik nüfusu, şehirleşme yaşamı ve sanayi alanında yapmış olduğu yeni atılımları giderek artan enerji açığını da beraberinde getirmiştir. Enerji faktörü Türkiye'nin sürdürülebilir güvenlik ve kalkınmasının sağlanabilmesi için artık hayati öneme haiz bir güç konumundadır. Bu kapsamda Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu enerjiyi karşılamak, enerjide dışa bağımlılığını azaltmak ve ithal enerji kaynaklarında enerji arz güvenliğini sağlayabilmek için bir yandan kaynak çeşitliliği, tedarikçi ülke ve güzergâh çeşitliliği gibi uluslararası birçok alanda çalışmalarını sürdürürken, diğer yandan ise egemenlik sınırları içerisinde yürütmüş olduğu milli enerji hamleleri ile yeni enerji yatakları arama, kullanımdaki mevcut enerji kaynaklarının kapasitelerini iyileştirme, yenilenebilir ve nükleer gibi alternatif enerji kaynaklarına yönelik yatırımlarını arttırma stratejileriyle enerji arz-talep dengesini sağlamaya çalıştığı görülmektedir. 21. Yüzyıl Türkiye'sinin enerji üretim kapasitesini ve kaynak çeşitliliğini artırabilmek için yürüttüğü en önemli projesi ''Nükleer Güç Santrali'' kurma projesidir. Türkiye tüm engellemelere rağmen uzun zamandır istediği nükleer teknolojiye sahip olma konusundaki yürütmüş olduğu başarılı ve somut çalışmaları ile ulusal güvenliği ve küresel güç mücadelesinde stratejik öneme sahip bir güç çarpanı olan nükleer teknolojiyi elde etmeyi hedeflemektedir. Bu çalışmada Türkiye'nin temel enerji politikaları kapsamında sürdürülebilir güvenlik ve kalkınmasında nükleer enerjinin gereklilik durumu ile bölgesel güvenlik boyutu sorunsalı jeopolitik bir bakış açısıyla değerlendirmektir. Bu bağlamda çalışmanın hipotezi; nükleer enerjinin jeopolitik açıdan Türkiye'nin sürdürülebilir kalkınması ve güvenliğinde vazgeçilmez ve zorunlu bir kaynak olduğu, ayrıca nükleer enerjinin bölgesel güvenliğe katkı sağlayacağı savından oluşmaktadır. Yine araştırmada nükleer enerjinin Türkiye'de hem barışçıl hem de askeri güç kapsamında kullanılmasının çok boyutlu değerlendirmesi yapılarak etki ve sonuçlarının neler olduğunun tespit edilmesi amaçlanmıştır. Çalışma temelde nitel araştırma yöntemine göre yapılmış olup, yerli ve yabancı literatürden faydalanılarak veriler kaynak taraması yoluyla elde edilmiştir. Ayrıca çalışma enerji alanında faaliyet yürüten ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşların istatistik raporlarının analiz edilmesi sonucu oluşturulan grafik ve tablolar kullanılarak desteklenmiştir. Türkiye'nin nükleer enerjiye sahip olması sonucunda; enerji kaynak çeşitliliğinin sağlanarak enerji arz güvenliğine ciddi katkı sağlayacağı, enerjide ortalama % 75 oranında dışa bağımlı olan ülkemizin enerji kaynağı ithalinin azalması sebebiyle önemli bir dış ticaret açığını kapatacağı, bu bağlamda daha esnek ve bağımsız bir dış politika yürütebileceği sonucuna ulaşılmıştır. Bu nedenle nükleer enerjiye sahip olmanın Türkiye açısından bir tercihten ziyade bir mecburiyet olduğu değerlendirilmiştir. Yine Türkiye'nin nükleer enerji alanında yürüttüğü projeler ile teknik altyapısının geliştirilmesi sonucu ve yetiştirdiği nitelikli insan kaynakları sayesinde ileri teknoloji gerektiren hem ağır sanayisinin gelişmesine, hem de inşaat, çelik üretimi, tarım, tıp, savunma ve uzay gibi sektörlerin gelişimine ve ülkenin kalkınmasına önemli katkı sağlayacağı sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca Türkiye'nin nükleer alanda kazandığı tecrübe ve bilgi birikimiyle birlikte imkân ve şartların olgunlaşması durumunda yakın gelecekte hem kendi yeraltı kaynaklarını kullanabileceği, yerli imkânlarla ''Nükleer Güç Santrali'' yapabilmesi, hem de askeri alanda yürütebileceği nükleer güç çalışmalarına zemin hazırlaması açısından ve milli güç unsurlarının nükleer güç çarpanıyla desteklemesi bakımından önemli bir kazanım elde edeceği görülmektedir. Çalışmada Türkiye'nin bölgesel gerçekleri ve jeopolitik durumu nazara alındığında nükleer enerjinin ekonomik olduğu kadar aynı zamanda bir güvenlik meselesi olduğu, bu sebeple Türkiye'nin bölge ülkeleri ile karşılaştırmalı üstünlüğü bakımından nükleer güce sahip olmasının zorunlu olduğu görülmüş ve nükleer enerjinin Türkiye'nin güvenlik ve kalkınmasında vazgeçilmez bir enerji kaynağı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. ; States are responsible for meeting the continuous growth in the demand of energy in order to realize social welfare and sustainable developments. In this perspective, Turkey's ever growing dynamic population, urban life and new developments in the industrial field has also generated a gradual increase in energy demand. The energy factor has become a vital resource in securing Turkey's sustainable security and development. In this context, while Turkey continues its research internationally in many fields including diversity in its supplying countries and routes to meet its energy demand, reducing its foreign dependency on energy and ensuring the security of supplies of imported energy sources on one hand, on the other hand we see that Turkey is attempting to provide the supply-demand balance in energy with its strategies of searching for new energy sources with its national energy moves conducted within its own borders; improving the capacity of existing energy sources and increasing investments for alternative energy sources such as renewable and nuclear energy. The most important project planned to increase the energy production capacity and resource diversity in the 21st century Turkey is the "Nuclear Power Plant" establishment project. Despite all the drawbacks, with its successful and substantial efforts in possessing the long awaited nuclear technology, Turkey aims to secure a power factor nuclear technology that will have strategic importance in its national security, and raise its status as a global power. In this study, the necessity of nuclear energy in sustainable security and development as a part of Turkey's main energy policies and the question of the dimension of regional security will be assessed from a geopolitical perspective. In this respect, the hypothesis of the study forms the argument that in geopolitical terms nuclear energy is an essential and indispensible source for Turkey's sustainable development and security, and nuclear energy will also contribute to regional security. This study also aims to determine the effects and results of both the peaceful and military use of nuclear energy in Turkey by conducting a multidimensional evaluation. Basically, this study was carried out according to qualitative research method and data was obtained from literature reviews using both local and foreign literature. In addition, the study was also supported using graphics and tables formed as a result of the analyses of statistic reports by national and international institutions and organizations that are active in the energy field. As a result of Turkey possessing nuclear energy, it is concluded that this will contribute significantly to energy demand security by providing a resource diversity; fill a significant gap in foreign trade due to the reduction in the energy resource imports of Turkey that is on average 75% dependent on imported energy, and subsequently will be able to enforce more flexible, independent foreign policies. Therefore, possessing nuclear energy is considered to be a requirement for Turkey rather than a preference. As a result of the projects developed by Turkey in the nuclear energy field together with the development of technical infrastructure, and owing to the qualified human resources it was concluded that this will contribute significantly not only to the development of heavy industry, but also the development of sectors including construction, steel production, agriculture, medicine, defense and space, and therefore the development of the country. Moreover, with the accumulation of experience and information Turkey has gained in the nuclear field, providing there is an improvement in opportunities and conditions it appears that in the near future the country will secure a major achievement both in terms of establishing a "Nuclear Power Plant" with its own resources where Turkey will be able to use its own underground sources and preparing the groundwork for nuclear power research for development in the military field, and in terms of supporting the national power factors with nuclear energy. Taking the regional facts and geopolitical situation of Turkey into consideration, in this study it was concluded that nuclear energy is not only more economical, but at the same time a security requirement; so in terms of the comparative advantages over other regional countries, it is essential that Turkey has its own nuclear power and nuclear energy is an essential source of energy for both the security and development of the country.
ÖZETTarihte gerçekleşmiş teknolojik devrimler arasında en büyük sosyal ve kültürel değişiklikleri meydana getiren ve kendini sürekli artan bir hızla yenilemeyi sürdüren, dijital devrim olmuştur. Egemenliğin bileşenlerinden olan siyasal iktidar da insan yaşamındaki ve paradigmasındaki bu global ölçekli ve bütüncül değişime karşı kayıtsız kalamamaktadır. Dijital devrimin siyasal iletişim ve siyasal katılım alanındaki katkılarının, anayasal fonksiyonları yerine getiren kişi ve kurumlar üzerinde de etki yaratması beklenmekte ve hâlihazırda gözlemlenmektedir. Bunun yanında yurttaşlar da kolektif karar alma süreçlerine etki edebilecek yeni teknolojik olanakları gözlemleyerek artık daha aktif katılımcılar olabileceklerini düşünmekte ve hatta çoğu zaman kamusal kararlara doğrudan yön verebileceklerine inanmaktadır. Bu tez yasama, yürütme ve yargı organlarının yapısının ve işleyişinin bilişim teknolojilerindeki gelişmeler ile birlikte dönüşümünü incelemeyi amaçlamaktadır. Bu dönüşüm incelenirken ayrıca bilişim teknolojilerinin siyasal iktidarın kullanılmasına ve denetlenmesine yurttaşları dâhil etme biçimine de değinilecektir. Çalışma boyunca Türkçe ve İngilizce literatürün yanı sıra karşılaştırmalı hukuktan uygulamalı örneklere de başvurulacaktır. İÇİNDEKİLER Sayfa No.ÖZET…………………………………………………………………………………………………………………iABSTRACT…………………………………………….…………………………………………………….…iiİÇİNDEKİLER…………………………………………………………………………………………….…iiiKISALTMALAR…………………………………………………………………….……………….….…viiGİRİŞ…….1BİRİNCİ BÖLÜM: DEMOKRATİK EGEMENLİĞİN KULLANILMASINDA ERKLER ARASINDA DEĞİŞEN DENGELER VE GELİŞEN TEKNOLOJİNİN ROLÜI.ANAYASAL FONKSİYONLAR ve ERKLER AYRILIĞI……………………….…………11A.Erkler Ayrılığı Kuramı ve Tarihsel Gelişim İçinde Olgunlaşan Düşünsel Temelleri………………………………………………………………………….…….141."Erkler Ayrılığı" Kavramı……………………………………………………….…142.Kuramın Bilimsel ve Teknik Gelişmeler ile Birlikte Dönüşümü…………………………………………………………………………………….153.Kuramın Düşünsel Temelleri……………………………………………….….18a.John Locke……………………………………………………………………….20b.Charles-Louis de Secondat, Baron de la Bréde et de Montesquieu…………………………………………………………………….……21c.Jean-Jacques Rousseau……………………………………………….…23d.Hans Kelsen……………………………………………………………….…….25e.Carl Schmitt………………………………………………………………….….26B.Farklı Hükümet Modellerinde Erkler Ayrılığı Ve Yürütmenin Güçlendirilmesi Yönelimleri…………………………………………………………….……271.Parlamenter Hükümet Modelinde Güçlü Yürütme Yönelimi: Birleşik Krallık Örneği………………………………………………………………….342.Rasyonelleştirilmiş Parlamenter Hükümet Modelinde Güçlü Yürütme Yönelimi: Federal Almanya Örneği…………………….…….373.Yarı-Başkanlık Hükümet Modelinde Güçlü Yürütme Yönelimi: Fransa Örneği………………………………………………………….….384.Başkanlık Hükümeti Modelinde Güçlü Yürütme Yönelimi: Amerika Birleşik Devletleri Örneği………………………………………….41C.Demokratik Egemenliğin Kullanılmasında Dönüşüm Ve Erkler Ayrılığı Kuramı Üzerine Yeni Fikirler……………………………………………….….441.Egemen "Halk"……………………………………………………….…….……………462.Egemen "Ulus"……………………………………………………………………….….483.Temsil Kurumunun Sorgulanması…………………………………….….494.Erkler Ayrılığı Kuramı Üzerine Bazı Yeni Fikirler……………….…51a.Dördüncü Bir Erkin Gerekliliğine Değinen Yazarlar….52b.Dördüncü Erk Olarak "Halk"ı Düşünen Yazarlar…….….55i.Bruce Ackerman……………………………………………….………55ii.Ethan Leib…………………………………………………………….….565.Katılıma Dair Bazı Eleştiriler…………………………………………….…….57II.GELİŞEN TEKNOLOJİ ve DEĞİŞEN TOPLUM……………………….…………………62A.Teknoloji–Toplum Etkileşimi Üzerine…………………………………………….62B.Bilişim, İnternet Ve Ağ……………………………………………………………….…….69C.Çevrimiçi Siyasal İletişim………………………………………………………….….….751.Tekno-Kötümser Yaklaşım………………………………………………….….762.Tekno-İyimser Yaklaşım…………………………………………………….……81İKİNCİ BÖLÜM: ANAYASAL FONKSİYONLARIN BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ İLE DÖNÜŞÜMÜ VE DEĞİŞEN DENGE-DENETİM ARAÇLARI I.ANAYASAL FONKSİYONLARIN DÖNÜŞÜMÜ………………………….…………………84A.Parlamentoların Yerine Getirdiği Fonksiyonların Dönüşümü…….851.Temsil Fonksiyonu Bakımından………………………………………….….892.Müzakere Fonksiyonu Bakımından…………………………………….….963.Hükümeti Denetleme Fonksiyonu Bakımından……………….….984.Yasa Koyuculuk Fonksiyonu Bakımından……………………….….1035.Aslî Kuruculuk Fonksiyonu Bakımından………………………….….113B.Yürütme Erkinde Hükümet Fonksiyonunun Dönüşümü…….…….1191.Elektronik Devlet (E-Devlet)……………………………………………….1242.Kitle Kaynaklı Çalışma (Crowdsourcing)……………………….……1263.Yenilenen Sosyal Sözleşmede Hükümet………………………….…1294.Dijital (Akıllı) Hükümetler……………………………………………….…….136C.Yargı Fonksiyonunun Dönüşümü…………………………………….…………….1441.Mahkemenin Fiziksel Dönüşümü…………………………………….….1442.Yargılamanın Aktörlerinin Geçirmekte Olduğu Dönüşüm.145II.SİYASAL İKTİDARIN SINIRLANDIRILMASINDA DENGE VE DENETİM MEKANİZMALARININ DÖNÜŞÜMÜ……………………………………………………….…….154A.Siyasal İktidarın Anayasal Denge ve Denetim Araçları ile Sınırlandırılması………………………………………………………………………………….155B.Siyasal İktidarın Yurttaşların Etkin Olduğu Denge ve Denetim Araçları ile Sınırlandırılması……………………………………………………………….1591.Siyasal Katılım………………………………………………………………….…….1592.Yönetişim………………………………………………………………………….………1653.Etkin Muhalefet…………………………………………………………………….…168a.Dijital Aktivizm……………………………………………………….….168i.Slaktivizm…………………………………………………………….….168ii.Kampanya Aktivizmi…………………………………………….169iii.Yurttaş Gazeteciliği…………………………………………….169iv.Hacktivizm……………………………………………………….……169v.Whistleblowing ve Leaking……………………………….…170b.Çevrimiçi Vasıtalar ile Örgütlenen Toplumsal Hareketler……………………………………………………….………………….1714.Medya………………………………………………………………….…………………….1755.Yerel Yönetimler…………………………………………………….……………….1786.Sivil Toplum Örgütleri…………………………………………….………………182SONUÇ………………………………………………………………………………………….………….…186KAYNAKÇA……………………………………………………………………………….……….…….190 --- ABSTRACTAmong all technological breakthroughs that the history has seen, the digital revolution is the one that has led to the largest social and cultural alternation and maintained a constantly accelerating self-renewal. Political power as a component of sovereignty also fails to ignore this holistic shift in human life and paradigm. It is expected and already observed that the contribution made by the digital revolution to political communication and political participation is soon to have an impact on the persons and institutions practicing the constitutional functions as well. At the same time, citizens, as they observe the new technological opportunities that may affect collective decision-making processes, assume that they can become more active participants and often believe that they can dominate public decisions. This dissertation aims to examine the structural and functional transformation of the legislative, executive and judicial bodies along with the developments in information technologies. At the same time, it will be explained how information technologies support citizens' participation in processes of enjoying and controlling the political power. Besides applied examples from comparative law, references will also be made to the reviewed literature in Turkish and in English throughout the study. LIST OF CONTENTS Page No.CHAPTER ONE: THE CHANGING BALANCE BETWEEN POWERS IN PRACTICING SOVEREIGNTY AND THE ROLE OF THE DEVELOPING TECHNOLOGYI.CONSTITUTIONAL FUNCTIONS AND THE SEPARATION OF POWERS……….…11A.The Separation of Powers Theory and Its Philosophical Roots In History……….……….141.The Concept of "Separation of Powers"……….………………………….……142.The Transformation of the Theory Along with the Scientific and Technical Changes……………………………………………………………………………….153.Intellectual Foundations of the Theory………………………………….…….18a.John Locke……………………………………………………………………….…20b.Charles-Louis de Secondat, Baron de la Bréde et de Montesquieu……………………………………………………………………………….…21c.Jean-Jacques Rousseau…………………………………………………….……23d.Hans Kelsen……………………………………………………………….…….25e.Carl Schmitt…………………………………………………………………….26B Separation of Powers and Strengthening the Executive in Different Government Models ……………………………………………………………………………….…….271.Seeking a Stronger Executive in a Parliamentary Government Model: Case of the United Kingdom …………………………………………….….342.Seeking a Stronger Executive in a Rationalised Palrliamentarism: Case of Federal Germany …………………….……….…373.Seeking a Stronger Executive in a Semi-Presidency: Case of France …………….…….384.Seeking a Stronger Executive in a Presidency: Case of the United States of America……………………………………………………………….….41C.Transformation in Practicing Sovereignty and New Ideas on the Idea of Separation of Powers………………………………………………………………….……….441.The Sovereign "People"…………………………………………….……………….462.The Sovereign "Nation" …………………………………………….…………….483.Questioning the Idea of Representation………….………………….……….494.New Ideas on the Theory of Separation of Powers…………….….……51a.Writers Who Mention the Need for a Fourth Power…….……52b.Writers Who Call the Fourth Power "the People"………….….55i.Bruce Ackerman…………………………………………………….………….55ii.Ethan Leib…………………………………………………………….………….565.Criticism on Participation……………………………………….……………………….57II.IMPROVING TECHNOLOGY and the CHANGING SOCIETY…….…………………….61A.On the Interaction of Technology and Society ………………….……………….62B.Informatics, Internet and the Web………………………………….……………….…….69C.Online Politic Communication……………………………………………………….….…….751.The Techno-Pessimistic Approach………………………………………….…….762.The Techno-Optimistic Approach…………….………………………………….….81CHAPTER TWO: THE TRANSFORMATION OF CONSTITUTIONAL FUNCTIONS ALONG WITH INFORMATION TECHNOLOGIES AND THE CHANGING MECHANISMS OF CHECKS AND BALANCESI.TRANSFORMATION OF CONSTITUTIONAL FUNCTIONS………………….………….…84A.Transformation of Functions Undertaken by Parliaments………………….851.In Terms of Representation………………………………………………………….….892.In Terms of Deliberation…………………………………………………………….…….963.In Terms of Oversight on the Government…………………………….….984.In Terms of Legislation……………………………………………………….………….1035.In Terms of Primary Constitutent Power……………………………….113B.Transformation of the Governing Function in the Executive Power.1181.Electronic Government…………………………………………………………….….….1232.Crowdsourcing……………………………………………………………………………….…1253.Government in a Re-shaped Social Contract……………………….……1284.Smart Governments………………………………………………………………….…….135C.Transformation of the Judicial Function……….……………………………….…….1431.The Physical Transformation of the Court……………………………….….1432.The Transformation of the Actors of Judiciary…………………….….144II.TRANSFORMATION OF THE MECHANISMS OF CHECKS AND BALANCES IN CONSTRAINING POLITICAL POWER………………………………………………………….……….153A.Constraining the Political Power by Tools of Checks and Balances Deriving from the Legal System……………………………………………………….….….154B.Constraining the Political Power by Tools of Checks and Balances Dominated by the Citizens…………………………………………………………………….……1581.Political Participation…………………………………….…………….………….1582.Governance…………………………………………………………………….…………1643.Active Online Opposition………………………………………………….………167a.Digital Activism…………………………………………………….………….….167i.Slacktivism……………………………………………………………….….….167ii.Campaign Activism…………………………………………………….…168iii.Citizen Journalism…………………………………………………….….168iv.Hacktivism………………………………………………………….………….168v.Whistleblowing ve Leaking……………………………………….…169b.Social Movements Organised by Online Tools…………….….1704.Media…………………………………………………………………….………………….1745.Local Governments………………………………………………….……………….1766.Non-Governmental Organisations…………………………….…………….……180CONCLUSION…………………………………………………………………………………….…….…185BIBLIOGRAPHY……………………………………………………………………………………….…….189
ÖZET Tarihte gerçekleşmiş teknolojik devrimler arasında en büyük sosyal ve kültürel değişiklikleri meydana getiren ve kendini sürekli artan bir hızla yenilemeyi sürdüren, dijital devrim olmuştur. Egemenliğin bileşenlerinden olan siyasal iktidar da insan yaşamındaki ve paradigmasındaki bu global ölçekli ve bütüncül değişime karşı kayıtsız kalamamaktadır. Dijital devrimin siyasal iletişim ve siyasal katılım alanındaki katkılarının, anayasal fonksiyonları yerine getiren kişi ve kurumlar üzerinde de etki yaratması beklenmekte ve hâlihazırda gözlemlenmektedir. Bunun yanında yurttaşlar da kolektif karar alma süreçlerine etki edebilecek yeni teknolojik olanakları gözlemleyerek artık daha aktif katılımcılar olabileceklerini düşünmekte ve hatta çoğu zaman kamusal kararlara doğrudan yön verebileceklerine inanmaktadır. Bu tez yasama, yürütme ve yargı organlarının yapısının ve işleyişinin bilişim teknolojilerindeki gelişmeler ile birlikte dönüşümünü incelemeyi amaçlamaktadır. Bu dönüşüm incelenirken ayrıca bilişim teknolojilerinin siyasal iktidarın kullanılmasına ve denetlenmesine yurttaşları dâhil etme biçimine de değinilecektir. Çalışma boyunca Türkçe ve İngilizce literatürün yanı sıra karşılaştırmalı hukuktan uygulamalı örneklere de başvurulacaktır. İÇİNDEKİLER Sayfa No. ÖZET…………………………………………………………………………………………………………………i ABSTRACT…………………………………………….…………………………………………………….…ii İÇİNDEKİLER…………………………………………………………………………………………….…iii KISALTMALAR…………………………………………………………………….……………….….…vii GİRİŞ…….1 BİRİNCİ BÖLÜM: DEMOKRATİK EGEMENLİĞİN KULLANILMASINDA ERKLER ARASINDA DEĞİŞEN DENGELER VE GELİŞEN TEKNOLOJİNİN ROLÜ I.ANAYASAL FONKSİYONLAR ve ERKLER AYRILIĞI……………………….…………11 A.Erkler Ayrılığı Kuramı ve Tarihsel Gelişim İçinde Olgunlaşan Düşünsel Temelleri………………………………………………………………………….…….14 1."Erkler Ayrılığı" Kavramı……………………………………………………….…14 2.Kuramın Bilimsel ve Teknik Gelişmeler ile Birlikte Dönüşümü…………………………………………………………………………………….15 3.Kuramın Düşünsel Temelleri……………………………………………….….18 a.John Locke……………………………………………………………………….20 b.Charles-Louis de Secondat, Baron de la Bréde et de Montesquieu…………………………………………………………………….……21 c.Jean-Jacques Rousseau……………………………………………….…23 d.Hans Kelsen……………………………………………………………….…….25 e.Carl Schmitt………………………………………………………………….….26 B.Farklı Hükümet Modellerinde Erkler Ayrılığı Ve Yürütmenin Güçlendirilmesi Yönelimleri…………………………………………………………….……27 1.Parlamenter Hükümet Modelinde Güçlü Yürütme Yönelimi: Birleşik Krallık Örneği………………………………………………………………….34 2.Rasyonelleştirilmiş Parlamenter Hükümet Modelinde Güçlü Yürütme Yönelimi: Federal Almanya Örneği…………………….…….37 3.Yarı-Başkanlık Hükümet Modelinde Güçlü Yürütme Yönelimi: Fransa Örneği………………………………………………………….….38 4.Başkanlık Hükümeti Modelinde Güçlü Yürütme Yönelimi: Amerika Birleşik Devletleri Örneği………………………………………….41 C.Demokratik Egemenliğin Kullanılmasında Dönüşüm Ve Erkler Ayrılığı Kuramı Üzerine Yeni Fikirler……………………………………………….….44 1.Egemen "Halk"……………………………………………………….…….……………46 2.Egemen "Ulus"……………………………………………………………………….….48 3.Temsil Kurumunun Sorgulanması…………………………………….….49 4.Erkler Ayrılığı Kuramı Üzerine Bazı Yeni Fikirler……………….…51 a.Dördüncü Bir Erkin Gerekliliğine Değinen Yazarlar….52 b.Dördüncü Erk Olarak "Halk"ı Düşünen Yazarlar…….….55 i.Bruce Ackerman……………………………………………….………55 ii.Ethan Leib…………………………………………………………….….56 5.Katılıma Dair Bazı Eleştiriler…………………………………………….…….57 II.GELİŞEN TEKNOLOJİ ve DEĞİŞEN TOPLUM……………………….…………………62 A.Teknoloji–Toplum Etkileşimi Üzerine…………………………………………….62 B.Bilişim, İnternet Ve Ağ……………………………………………………………….…….69 C.Çevrimiçi Siyasal İletişim………………………………………………………….….….75 1.Tekno-Kötümser Yaklaşım………………………………………………….….76 2.Tekno-İyimser Yaklaşım…………………………………………………….……81 İKİNCİ BÖLÜM: ANAYASAL FONKSİYONLARIN BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ İLE DÖNÜŞÜMÜ VE DEĞİŞEN DENGE-DENETİM ARAÇLARI I.ANAYASAL FONKSİYONLARIN DÖNÜŞÜMÜ………………………….…………………84 A.Parlamentoların Yerine Getirdiği Fonksiyonların Dönüşümü…….85 1.Temsil Fonksiyonu Bakımından………………………………………….….89 2.Müzakere Fonksiyonu Bakımından…………………………………….….96 3.Hükümeti Denetleme Fonksiyonu Bakımından……………….….98 4.Yasa Koyuculuk Fonksiyonu Bakımından……………………….….103 5.Aslî Kuruculuk Fonksiyonu Bakımından………………………….….113 B.Yürütme Erkinde Hükümet Fonksiyonunun Dönüşümü…….…….119 1.Elektronik Devlet (E-Devlet)……………………………………………….124 2.Kitle Kaynaklı Çalışma (Crowdsourcing)……………………….……126 3.Yenilenen Sosyal Sözleşmede Hükümet………………………….…129 4.Dijital (Akıllı) Hükümetler……………………………………………….…….136 C.Yargı Fonksiyonunun Dönüşümü…………………………………….…………….144 1.Mahkemenin Fiziksel Dönüşümü…………………………………….….144 2.Yargılamanın Aktörlerinin Geçirmekte Olduğu Dönüşüm.145 II. SİYASAL İKTİDARIN SINIRLANDIRILMASINDA DENGE VE DENETİM MEKANİZMALARININ DÖNÜŞÜMÜ……………………………………………………….…….154 A.Siyasal İktidarın Anayasal Denge ve Denetim Araçları ile Sınırlandırılması………………………………………………………………………………….155 B.Siyasal İktidarın Yurttaşların Etkin Olduğu Denge ve Denetim Araçları ile Sınırlandırılması……………………………………………………………….159 1.Siyasal Katılım………………………………………………………………….…….159 2.Yönetişim………………………………………………………………………….………165 3.Etkin Muhalefet…………………………………………………………………….…168 a. Dijital Aktivizm……………………………………………………….….168 i.Slaktivizm…………………………………………………………….….168 ii.Kampanya Aktivizmi…………………………………………….169 iii.Yurttaş Gazeteciliği…………………………………………….169 iv.Hacktivizm……………………………………………………….……169 v.Whistleblowing ve Leaking……………………………….…170 b.Çevrimiçi Vasıtalar ile Örgütlenen Toplumsal Hareketler……………………………………………………….………………….171 4.Medya………………………………………………………………….…………………….175 5.Yerel Yönetimler…………………………………………………….……………….178 6.Sivil Toplum Örgütleri…………………………………………….………………182 SONUÇ………………………………………………………………………………………….………….…186 KAYNAKÇA……………………………………………………………………………….……….…….190 --- ABSTRACT Among all technological breakthroughs that the history has seen, the digital revolution is the one that has led to the largest social and cultural alternation and maintained a constantly accelerating self-renewal. Political power as a component of sovereignty also fails to ignore this holistic shift in human life and paradigm. It is expected and already observed that the contribution made by the digital revolution to political communication and political participation is soon to have an impact on the persons and institutions practicing the constitutional functions as well. At the same time, citizens, as they observe the new technological opportunities that may affect collective decision-making processes, assume that they can become more active participants and often believe that they can dominate public decisions. This dissertation aims to examine the structural and functional transformation of the legislative, executive and judicial bodies along with the developments in information technologies. At the same time, it will be explained how information technologies support citizens' participation in processes of enjoying and controlling the political power. Besides applied examples from comparative law, references will also be made to the reviewed literature in Turkish and in English throughout the study. LIST OF CONTENTS Page No. CHAPTER ONE: THE CHANGING BALANCE BETWEEN POWERS IN PRACTICING SOVEREIGNTY AND THE ROLE OF THE DEVELOPING TECHNOLOGY I.CONSTITUTIONAL FUNCTIONS AND THE SEPARATION OF POWERS……….…11 A.The Separation of Powers Theory and Its Philosophical Roots In History……….……….14 1.The Concept of "Separation of Powers"……….………………………….……14 2.The Transformation of the Theory Along with the Scientific and Technical Changes……………………………………………………………………………….15 3.Intellectual Foundations of the Theory………………………………….…….18 a.John Locke……………………………………………………………………….…20 b.Charles-Louis de Secondat, Baron de la Bréde et de Montesquieu……………………………………………………………………………….…21 c.Jean-Jacques Rousseau…………………………………………………….……23 d.Hans Kelsen……………………………………………………………….…….25 e.Carl Schmitt…………………………………………………………………….26 B Separation of Powers and Strengthening the Executive in Different Government Models ……………………………………………………………………………….…….27 1.Seeking a Stronger Executive in a Parliamentary Government Model: Case of the United Kingdom …………………………………………….….34 2.Seeking a Stronger Executive in a Rationalised Palrliamentarism: Case of Federal Germany …………………….……….…37 3.Seeking a Stronger Executive in a Semi-Presidency: Case of France …………….…….38 4.Seeking a Stronger Executive in a Presidency: Case of the United States of America……………………………………………………………….….41 C.Transformation in Practicing Sovereignty and New Ideas on the Idea of Separation of Powers………………………………………………………………….……….44 1.The Sovereign "People"…………………………………………….……………….46 2.The Sovereign "Nation" …………………………………………….…………….48 3.Questioning the Idea of Representation………….………………….……….49 4.New Ideas on the Theory of Separation of Powers…………….….……51 a.Writers Who Mention the Need for a Fourth Power…….……52 b.Writers Who Call the Fourth Power "the People"………….….55 i.Bruce Ackerman…………………………………………………….………….55 ii.Ethan Leib…………………………………………………………….………….56 5.Criticism on Participation……………………………………….……………………….57 II.IMPROVING TECHNOLOGY and the CHANGING SOCIETY…….…………………….61 A.On the Interaction of Technology and Society ………………….……………….62 B.Informatics, Internet and the Web………………………………….……………….…….69 C.Online Politic Communication……………………………………………………….….…….75 1.The Techno-Pessimistic Approach………………………………………….…….76 2.The Techno-Optimistic Approach…………….………………………………….….81 CHAPTER TWO: THE TRANSFORMATION OF CONSTITUTIONAL FUNCTIONS ALONG WITH INFORMATION TECHNOLOGIES AND THE CHANGING MECHANISMS OF CHECKS AND BALANCES I.TRANSFORMATION OF CONSTITUTIONAL FUNCTIONS………………….………….…84 A.Transformation of Functions Undertaken by Parliaments………………….85 1.In Terms of Representation………………………………………………………….….89 2.In Terms of Deliberation…………………………………………………………….…….96 3.In Terms of Oversight on the Government…………………………….….98 4.In Terms of Legislation……………………………………………………….………….103 5.In Terms of Primary Constitutent Power……………………………….113 B.Transformation of the Governing Function in the Executive Power.118 1.Electronic Government…………………………………………………………….….….123 2.Crowdsourcing……………………………………………………………………………….…125 3.Government in a Re-shaped Social Contract……………………….……128 4.Smart Governments………………………………………………………………….…….135 C.Transformation of the Judicial Function……….……………………………….…….143 1.The Physical Transformation of the Court……………………………….….143 2.The Transformation of the Actors of Judiciary…………………….….144 II. TRANSFORMATION OF THE MECHANISMS OF CHECKS AND BALANCES IN CONSTRAINING POLITICAL POWER………………………………………………………….……….153 A.Constraining the Political Power by Tools of Checks and Balances Deriving from the Legal System……………………………………………………….….….154 B.Constraining the Political Power by Tools of Checks and Balances Dominated by the Citizens…………………………………………………………………….……158 1.Political Participation…………………………………….…………….………….158 2.Governance…………………………………………………………………….…………164 3.Active Online Opposition………………………………………………….………167 a. Digital Activism…………………………………………………….………….….167 i.Slacktivism……………………………………………………………….….….167 ii.Campaign Activism…………………………………………………….…168 iii.Citizen Journalism…………………………………………………….….168 iv.Hacktivism………………………………………………………….………….168 v.Whistleblowing ve Leaking……………………………………….…169 b.Social Movements Organised by Online Tools…………….….170 4.Media…………………………………………………………………….………………….174 5.Local Governments………………………………………………….……………….176 6.Non-Governmental Organisations…………………………….…………….……180 CONCLUSION…………………………………………………………………………………….…….…185 BIBLIOGRAPHY……………………………………………………………………………………….…….189