Border crossing: international journal of social sciences and humanities
ISSN: 2046-4444
8 Ergebnisse
Sortierung:
ISSN: 2046-4444
ISSN: 2149-5645
ISSN: 2791-6766
Demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarından birisi olan siyasi partilerin, toplum nezdinde içinde bulundukları ülkenin siyasasının belirlenmesinde önemli sorumlulukları bulunmaktadır. Siyasal partilerin bu sorumluluklarından birisi de iktidar olmaları durumunda izleyecekleri programları açık ve net ifadelerle belirlemeleridir. Böylelikle kamuoyu tarafından siyasi partilerden, parti programlarına beşeri konulardaki yaklaşımlarında hassasiyet göstermeleri de beklenmektedir. Doğrudan demokrasinin işlerliğini yitirip, temsili demokrasinin ve bu demokrasiye ait değerlerin daha da önem kazandığı günümüzde siyasal partiler; iktidar olma, tercih edilme, siyasal rekabette daha güçlü konumda olma gibi gereksinimlerden dolayı toplumu ve özellikle de toplumdaki bazı kesimleri ilgilendiren önemli konulara temas etmeyi tercih etmektedirler. Dolayısıyla temel hak ve özgürlüklerin giderek önem kazandığı günümüzde, siyasal partilerin de insan odaklı yaklaşım sergilemeleri ve bu konu üzerinde daha da yoğunlaşmaları arzu edilen bir duruma dönüşmüştür. Bu düşüncelerden hareketle çalışmada siyasal partilerin oluşum süreçleri, işlevleri ve amaçlarının yanı sıra, Türkiye'de Meclis'te aktif olarak temsil yetkisi bulunan siyasi partiler ile ileri demokrasi olarak nitelendirilen ülkelerden birisi olan İngiltere'deki siyasi partilerin programları incelenip, insana ilişkin tutumları ele alınacaktır. Türkiye ve İngiltere ölçeğinde siyasal partilerin "insan odaklı" bakış açısından karşılaştırmaları yapılacaktır. Bu noktada özellikle kadın-erkek, çocuk-yaşlı, ve engellilere ilişkin kriterler değerlendirilmeye tabi tutulacaktır. Söz konusu ülkelerde bulunan siyasal partilerin beşeri konulara gösterdikleri hassasiyet, benzerlikler ve farklılıklar bağlamında değerlendirilecektir ; Political parties are among the most important factors in determining a country's policy. Because a political party's program constitutes the basis for the policies to be followed in case of coming to power. Policy will be implemented in case of power according to defined criteria in programs typically report on political party programs. Thus, by the public, political parties, party programs are expected to show sensitivity in their approach to human subjects will be. When it is unable to functioning of direct democracy, representative democracy and democratic values are more important in today's world where political parties, the ruling being to be preferred, due to the requirement of being in the stronger position in the political competition, the community, and especially to touch on some important topics of concern to segments of the community prefer. Therefore, it is increasingly important nowadays of fundamental rights and freedoms, political parties and human-oriented approach and they should implement even more focus on this subject has turned into a desirable situation. The movement of these ideas in the study of the formation of political parties, processes, functions and objectives, in addition to the power to represent the political parties in Turkey's parliament actively forward with a democracy is described as one of the countries that the programs of political parties in the UK which is examined in the attitudes of the humans will be discussed. Turkey and the UK political parties on the scale of "human-oriented" perspective, comparisons will be made. At this point, especially Male-Female, child-elderly, and the disabled will be subject to criteria that relate to evaluation. Their sensitivity to issues of political parties in the countries in question in Humanities, in the context of similarities and differences will be evaluated
BASE
In: International journal of humanities and education: Uluslararası Beşeri Bilimler ve Eğitim Dergisi
ISSN: 2149-5645
This essay delves into the phenomenon of the "unveiling of Sufis" and traces Yaman Dede's journey to becoming a dervish within the Mavlavī Order in the Republic of Turkey. The Mavlavī Order, a longstanding Islamic Sufi tradition dedicated to preserving the spiritual teachings of Mevlānā Jalāl ad-Dīn Rūmī and his successors for over seven centuries, faced challenges under Turkey's secularization policies in 1925. This essay explores the extent to which the Mavlavī Order could practice its religious rituals within the secular framework of the Turkish Republic. Additionally, it examines the compelling appeal of the Mavlavī Order to seekers, worshippers, and intellectuals, a call that resonated deeply with Yaman Dede, a Christian Orthodox individual from Anatolia. Through biographical insights into Yaman Dede's identity quest amidst the backdrop of his conversion story, the essay sheds light on his inner turmoil caused by the clash of two faiths, ultimately leading to personal reconciliation as he embraced the path of a Mavlavī dervish. The latter part of the essay delves into the dynamics of the master-disciple relationship, with a focus on the interaction between Remzi Dede and Yaman Dede as a case study. Furthermore, it explores the enduring intellectual legacy of Yaman Dede and its impact on shaping the contemporary Sufi tradition in Turkey.
In: International journal of humanities and education: Uluslararası Beşeri Bilimler ve Eğitim Dergisi
ISSN: 2149-5645
İstanbul Dârülfünununda Türkoloji bölümünü kuran ve Türk Dili Tarihi kürsüsünün ilk profesörü kabul edilen Necip Asım Yazıksız (1861-1935), Türk dilinin gelişimi üzerine birçok ilmî yazı ve kitap kaleme almıştır. Bu eserleri arasında hece vezni hakkında teknik bilgiler verdiği Millî Aruz isimli bir çalışması bulunmaktadır. Ziya Paşa'nın 1868'de yazdığı "Şiir ve İnşâ" makalesinde, hece vezninin kullanımını tavsiyesinin dikkate alınmayışı, Necip Asım'ı harekete geçirir ve vezin konusuna dikkati çekmek için 1908 senesinde önce "La Versification Nationale Turque" adıyla Journal Asiatique'de bir yazı neşreder. Ardından bu yazıyı geliştirerek Bosphore dergisinde yeniden neşreder; 1911 senesinde ise bu yazıyı Millî Aruz ismiyle müstakil bir eser olarak bastırır. Journal Asiatique'de neşredilen yazıya ulaşılabilirken Bosphore dergisindeki yazının bir örneği bulunamamaktadır. Döneminde şiiri avam seviyesine indirmekle suçlanan Necip Asım, kendisinin tavsiyeci olarak adlandırılamayacağını vurgulayarak aruz vezninin terk edilerek hece vezniyle millî şiirler yazılması gerektiğine dikkati çeker. Millî Aruz isimli eseri dört bölümden oluşur: mısraların hece sayısı, kafiye, takti ve şekil. Çalışmada üç heceli mısralardan on altı heceli mısralara kadar çeşitli örnekler bulunur. Üç heceliden yedi heceliye kadar atasözlerinden, sekiz heceliden on altı heceliye kadar çeşitli şiirlerden örnekler verilir. Şiirde ahengin olması içinse takti uygulanması gerektiğini açıklar. Necip Asım'ın bu çalışması, döneminde takti meselesinden bahseden ilk eser olması bakımından önemlidir. Bu çalışmada, Necip Asım'ın Millî Aruz isimli eserinin Latin harflerine aktarımına yer verilerek incelemesi yapılacaktır.
In: International journal of humanities and education: Uluslararası Beşeri Bilimler ve Eğitim Dergisi
ISSN: 2149-5645
Bu makale Betty J. Birner tarafından yazılan pragmatiğe giriş kitabının bir incelemesidir. Kitap, konuşmayla ilgili imalar, özdeyişler, ön varsayımlar, referanslar, söz edimleri ve söylemdeki verili ve yeni bilgiler gibi pragmatik kavramların bir tartışmasını içerir. Özdeyişler kalitenin, niceliğin, tarzın ve ilişkinin maksimumudur. Birner'e göre kişi bu özdeyişlere ya uyabilir ya da onları ihlal edebilir. Ön varsayımlar, gerektirme kavramıyla bağlantılı olarak incelenmektedir. Temel olarak, olumsuz bir ifade bize kimsenin önceden varsayamayacağı şeyi söyler. Kitapta üç söz ediminden ve bunların işlevlerinden bahsediliyor. Bu edimler; hitabet, edimsöz ve vurmalı söz edimleridir. Referans tartışması kişisel gösterimleri ve zaman gösterimlerini inceliyor. Bu bölümde ayrıca anafora ve kataforanın bir açıklaması da yer alıyor. Verilen ve yeni bilgilerin tartışılması bize, dinleyen için hangi bilginin yeni, neyin eski olduğunu anlatır. Yazar kitapta ele aldığı her konu için net örnekler veriyor. Dilbilim öğrencileri için tavsiye edilebilir bir rehber kitaptır çünkü dil bilimi öğrencileri için pragmatiğin anlamı aktarmada nasıl işlediğine dair yararlı bir anlayış ortaya koymaktadır.