Suchergebnisse

Bu araştırmanın amacı, ilköğretim kurumlarında çalışan öğretmenlerin örgütsel dedikoduyu ve örgütsel güveni algılama düzeyleri arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırmanın evrenini 2018-2019 Eğitim ve Öğretim yılında Adıyaman merkezde görev yapan 928'i kadın, 1.213'ü erkek olmak üzere 2.141 öğretmen oluşturmaktadır. Evrenden tabakalı örneklem yöntemi ile seçilen 530 öğretmen ise araştırmanın örneklemini oluşturmaktadır. Araştırmada ilişkisel tarama modeli kullanılmış olup verilerin analizinde Bağımsız Örneklem T-testi, ANOVA, Mann-Whitney U ve Kruskal-Wallis H testleri kullanılmıştır. Ayrıca öğretmenlerin, örgütsel dedikodunun alt boyutlarını algılama düzeyleri ile örgütsel güveni algılama düzeyleri arasındaki ilişki için korelasyon analizi yapılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre öğretmenlerin örgütsel güven algı düzeyleri "çoğunlukla katılıyorum" aralığındadır. Örgütsel dedikodu için ise "örgütsel zarar" boyutu algı düzeyleri "çoğunlukla katılıyorum" aralığında iken "haberdar olma" ve "ilişkileri geliştirme" boyutu algı düzeyleri "hiç katılmıyorum" aralığındadır. Ayrıca korelasyon ilişkisine göre öğretmenlerin örgütsel güveni algılama düzeyleri ile örgütsel dedikoduyu algılama düzeyleri arasında ters yönlü bir ilişki bulunmaktadır.

Includes bibliographical references

It is clear from political science literature that political parties are not static entities. Similar to other political institutions, they tend to transform with time, in response to changes in their surrounding environment. If the economic, social, cultural and political parameters in society are to substantially change, it is possible to deduce a change in the role of a political party and its organisational structure. The transition from totalitarian to democratic societies in Central, and partially in Eastern Europe, presents a process so unique that one may legitimately question if this has not resulted in a serious modification of the catch-all party type. In the region of Central Europe, Czechoslovakia - and after 1993 the Czech Republic - presents a special case, where during political and economic transformation next to general features, specific factors were also enforced, which eventually influenced the set-up and formation of parties in their early stages. It is left to consideration and further scrutiny to decide whether the unrepeatable environment of the Czech-Moravian melting pot, has not cultivated the clientelistic form of political party. Adapted from the source document.