Social Construction of Power in Turkish Democratic System: Turkish Armed Forces and Its Perceived Power
In: The Turkish yearbook of international relations, Band 43, Heft 0, S. 139-157
3729 Ergebnisse
Sortierung:
In: The Turkish yearbook of international relations, Band 43, Heft 0, S. 139-157
In: The Turkish yearbook of international relations, S. 059-069
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 123-138
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 123-138
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 95-132
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 001-038
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 78, Heft 4, S. 785-811
ISSN: 1309-1034
Eğitim gibi temel ihtiyaçlarını karşılayamayan kadınlar, demokratik gelişmelerden yararlanmada zorluklar çekmektedir. Bu çalışma, 2002-2018 dönemi boyunca gelişmiş ve gelişmekte olan 165 ülkede demokrasinin kadınların iş gücüne katılımı üzerindeki etkisinde eğitimin aracılık rolünü incelemektedir. Bu amaçla Driscoll-Kraay tahmincisi kullanılarak sabit etkiler modeli uygulanmıştır. Modelde, istihdamda cinsiyet eşitsizliğini temsil eden kadın bölü erkek iş gücüne katılma oranı bağımlı değişkendir. Bu değişken, kadınların demokratik düzenlemelerden erkeklere göre daha fazla yararlanıp yararlanmadığını göstermesi açısından önemlidir. Ek olarak model, demokrasi düzeyi ile eğitim endeksi arasında bir etkileşim terimine sahiptir. Bu etkileşim terimi, demokrasinin kadınların iş gücüne katılımı üzerindeki etkisini artırmak için eğitim endeksinin hangi eşik düzeyinin uygun olduğunu anlamaya yardımcı olmaktadır. Çalışmanın temel sonucuna göre demokrasinin kadın bölü erkek iş gücüne katılma oranı üzerindeki etkisinde eğitimin aracılık rolü vardır. Eğer eğitim endeksi eşik değeri (0.64) aşarsa, demokrasi kadınların iş gücüne katılımını pozitif etkilemektedir. Bu
bulgudan hareketle politika yapıcılar, iş gücüne katılımda cinsiyet eşitliği için demokratikleşme politikalarını geliştirirken eğitim altyapısına yönelik yatırımlara odaklanmalıdır.
In: Libra kitap 139
In: History 121
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 71, Heft 3, S. 827-853
ISSN: 1309-1034
I. Dünya Savaşı'nın sona ermesinden sonra, uluslararası savaşlardan daha yaygın hale gelmesine karşın, akademik çevre 1990'lı yılların sonlarına kadar silahlı iç çatışma sorununa ilişkin çalışmalara ağırlık vermemiştir. Bu tarihten itibaren yapılan pek çok çalışma doğal kaynaklar ile silahlı iç çatışma veya iç savaş başlangıcı, süresi ve şiddeti arasında bir ilişki olduğunu ileri sürmektedir. Literatürde doğal kaynaklar ile silahlı iç çatışma başlangıcı arasındaki ilişki altı farklı mekanizmayla açıklanmaktadır. Bunlar; açgözlü ayaklanma, dışarıdan müdahale, kindarlık, elverişlilik, zayıf devlet ve seyrek ticaret ağıdır. Mekanizmaların farklı önermeler üzerine inşa edilmiş olması hem terminolojik hem de kuramsal bir altyapının oluşturulmasını zorlaştırmaktadır Bazı kaynaklarda geçen teorilere diğer bazı kaynaklarda hiç yer verilmemesi ya da benzer teorilerin daha farklı, hatta bazen de çelişir şekilde kullanılması mevcut sorunu daha da büyütmektedir. Benzer şekilde farklı teorilerin sıralandığı iddia edilen kaynaklarda da sıralanan teorilerin birbiriyle iç içe oldukları, kullanılan teorilerin birbirinin tekrarından öteye geçemedikleri ya da tamamlayıcı oldukları görülmektedir. Mevcut literatürdeki bu eksiklik ve zorluklar bu çalışmanın hazırlanmasındaki ana etkendir. Bu etken bağlamında bu çalışmanın iki amacı vardır. Bunun ilki, mevcut çalışmalar ışığında doğal kaynaklar ile iç çatışma başlangıcı arasındaki ilişkiyi iç çatışma mekanizmaları yardımıyla iktisadi olarak tanımlamaktır. İkinci amaç ise bu tanımlamalarla terminolojik eşgüdümün oluşturulmasına ve kuramsal altyapının şekillenmesine katkıda bulunmaktır. ; Scholars did not place any emphasis on the studies regarding the issue of armed civil conflicts or wars from the ending of World War II to the late 1990s, though they appeared to be more common than the international wars. A high number of studies from then on, however, have suggested that there is a relationship between the natural resources and the onset, duration and severity of the armed civil conflicts or wars. In literature, the relationship between the natural resources and armed civil conflicts is accounted for with six different mechanisms. These are greedy the rebels mechanism, the greedy outsiders mechanism, the grievance mechanism, the feasibility mechanism, the weak states mechanism and the sparse network mechanism. That these mechanisms are based on different propositions makes it difficult to form a terminological and theoretical substructure. The current problem is intensified by the fact that the theories in some sources are not mentioned at all in other sources or that similar theories are used in a more different and even conflicting way. Likewise, it is seen in the sources in which different theories are claimed to be listed that these theories concentric with each other and that the theories used are no more than the repetition of or just complementary to one another. It is these deficiencies or difficulties in the current literature that make the primary factor for the preparation of this study. In the sense of this factor, this study is intended for two purposes. The first purpose of the study is to make an economic definition of the relationship between the natural resources and the commencement of the civil conflict with the help of civil conflict mechanisms in the light of the existing studies. The second purpose of the study is to contribute to the formation of terminological coordination and the shaping of the theoretical substructure with these definitions.
BASE
In: Milletlerarası münasebetler türk yıllığı: The Turkish yearbook of international relations, S. 001-023
Sporun son yüzyıllık serüveninde devlet hayatında ve ülke imajının oluşturulmasında önemli bir kurumsallık sergilediği göz ardı edilemez. Bireysel bir fenomen olarak sporun değerlendirilmesinden ziyade, toplumsal bir olgu olarak spor, sosyo-kültürel yapının şekillenmesinde etkilidir. Bu anlamda birçok modern toplumda, bu dönemde, spor kurumundan devlet politikası olarak istifade edebilmek hedeflenmiştir. Kuşkusuz bu süreçte Sovyet toplumlarında spora yüklenen sosyolojik anlam toplumsal değişim adına göz ardı edilmeyecek bir öneme sahiptir. Çalışmada Sovyet toplumunda spor kültürünün kitlesel olarak geliştirilmesinde ve uluslararası arenada var olmada, spora yüklenen anlam üç aşamada incelenmiş, Spartakiada ve Moskova Olimpiyatları sosyo-politik olarak çözümlenmeye çalışılmıştır ; It can not be overlooked that sports, in its journey in the last century, exhibits an important institutionalism in the creation of country's image and the state of life. Sport as a social phenomenon, is effective in shaping the socio-cultural structure rather than being evaluated as an individual phenomenon. In this sense, in many of the modern societies, in this period, the sports institutions were aimed to be able to benefit from state policy. Undoubtedly, within this period, the sociological meaning assigned to sports in Soviet societies has an importance that cannot be ignored in the name of change. In the study; the meaning assigned to sports has been examined in three stages both in the collective development of sports culture and its existence in the international arena in Soviet society; in addition, Spartakiada and Moscow Olympics have been analyzed socio-politically
BASE
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 31, Heft 0, S. 1
ISSN: 1309-1034
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 71, Heft 4, S. 1033-1058
ISSN: 1309-1034