Latvijas Vēstures Institūta žurnāls: Journal of the Institute of Latvian History
ISSN: 2592-8791
3759 Ergebnisse
Sortierung:
ISSN: 2592-8791
In: ViraVerita: disiplinlerarası karşılaşmalar, Heft 17, S. 1-28
ISSN: 2149-3081
New Age inanışlar ile neoliberalizmin yükselişinin bir bağlantısı vardır. Neoliberal birey kolektiviteden uzak bir yalnızlık ortamında bir girişimci gibi kendine özgün yeni bir benlik inşa eder. Bu makale neoliberal öznenin özgün benliğini ve gerçekliğini yaratmaya zorlandığı bir sosyal yapı içerisinde yöneldiği öznel bir inanç sistemini konu almaktadır. Makalenin temel argümanı neoliberal özenin acılarını dindirmeye yönelik pek çok inanç ve uygulama sunan New Age'in geç kapitalizmin bir ürünü olduğu üzerinedir. Bu argüman, önce moderniteden postmoderniteye geçişte öznelliğin dönüşümü konusuna; daha sonra postmodernitenin ekonomik altyapısını oluşturan geç kapitalizmde kültürün depolitizasyonu meselesine; akabinde bu depolitize olmuş kültürün içinde gelişen New Age eğilimlerin iyileştirici vaadinin arka planına; son olarak New Age'in içinde konumlandığı yeni paradigma olan Kuantum mistisizmi ve bunun küresel anlamadaki popülerliğinin ardında yatan psikanalitik kökenlere değinilerek geliştirilmektedir.
In: İslâm araştırmaları dergisi: Turkish journal of Islamic studies, Heft 49, S. 183-188
ISSN: 1301-3289
This handbook suggests a global, transnational perspective on the history of education as a field. Apart from an introductory chapter written by the editors, the text includes 36 articles divided into six parts. Each article describes a subject in the field and ends with a bibliography for further reading. As repeatedly stressed in the book, this field has developed since the early nineteenth century with the emergence of the modern nation-state. Its scope and content expanded and underwent some transformations since the 1960s with the introduction of new perspectives, issues, and methods through interaction with the discipline of history and the broader social sciences.
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 23, Heft 1, S. 1
ISSN: 1309-1034
Türkiye'deki Terörle Mücadele Bağlamında Modern İstihbarat Tekniklerinin İncelenmesi Yasin ATALAY Terörizm sorununun uluslararası camiada kabul gören bir tanımının yapılamaması ve terörizmle ortak mücadele edilememesi sonucu terör örgütleri ortaya çıkmaktadır. Terör örgütleri, kullandıkları araçları ve yöntemleri teknolojik gelişmelere bağlı olarak değiştirmektedirler. Değişen araç ve yöntemler bu sorunla mücadele edilmesini daha da zorlaştırmaktadır. Teknolojik gelişmelere bağlı olarak değişen terör eylemleri insanlara ve yaşamsal kaynaklara ciddi zararlar vermektedir. Askeri yöntemlerle sürdürülen klasik terörle mücadele süreçleri terör eylemlerinin verdiği zararları engellemekte yetersiz kalmaktadır. Terörle mücadele süreçlerinde askeri operasyonların ve demokratik açılımların, tek başına bu sorunun üstesinden gelemedikleri görülmüştür. Kısa süreli siyasi çıkar amaçlı çözümlerin, sorunu daha da kötü bir hale sokup, işin içinden çıkılmaz bir hal almasına sebebiyet verdiği ortadadır. Stratejik istihbarat, sorun çözmede sağlam temeller kurarak, analizler yapması ve uygulamada koordineyi sağlaması sebebiyle, terörle mücadele süreçlerinde etkin bir mücadele yöntemi olarak kullanılmalıdır. Terörle mücadele sürecinde modern istihbarat teknikleri, terörizmin temelinde yatan sorunların en ince ayrıntısına kadar ortaya çıkarılmasında kullanılır. Modern istihbaratın bir gereği olarak kurgulanan Stratejik istihbarat yapılanması, olayların bir elden kontrol edilmesini gerektirir. Devletin gelişmesini engelleyen sorunların çözülmesi için gerekli tüm çalışmalar bu oluşum içerisinde organize edilir. Stratejik istihbarat oluşumu bünyesinde özel olarak yetiştirilmiş, alanında uzman personel ile birlikte toplumsal, ekonomik, psikolojik ve siyasi alanlardaki sorunların çözülmesi yolunda emin adımlarla yürünecektir. Stratejik istihbarat, sağlam bir yapı çerçevesinde kurgulanır ve terörle mücadele süreçlerine tam olarak entegre edilebilirse, insani ve ekonomik açıdan verilen kayıpların en düşük seviyeye düşürülebileceği ve toplumun kalkınması önündeki çoğu engelin kaldırabileceği görülecektir. ; The Study of Modern Intelligence Techniques In Terms of Fight Against Terrorism In Turkey Yasin ATALAY Terrorist organizations come out at the results of cannot make an incontested definition for the problem of terror in international community and not have a common fight against terrorism. Terrorist organizations change their methods and equipments which they use depends on technological developments. The change of the methods and equipments makes the fight against terrorism more difficult. The acts of terrorism that changed depends on technological developments seriously damage people and naturel sources. The classic process of fight against terrorism which continuing with military methods are insufficent to obstruct the damages causes by acts of terrorism. It has been seen that during the process of fight against terrorism, military operations and democratic reforms cant overcome this problem by itself. It is self evident that short term solutions which oriented political interest worsen the problem and causes it inextricable status. Because of the established strong bases for problem solving, analyzing and providing coordination in practise, strategic intelligence has to be used for an effective method of struggle during the process of fight against terrorism. The modern intelligence techniques in the process of fight against terrorism use for to expose the problems that underlie terrorism till the most details. Structure of strategic intelligence edited as a requirement of modern intelligence require the acts controlled by one hand. All the necessary studies for solving the problems which obstruct Goverment's develop organized in this structure. The structure of strategic intelligence, within specially trained, acknowledged experts will take firm steps on the way of solving problems which are in the social, economic, political and pychological areas. If strategic intelligence constructs within a strong structure and is intedrated fully to the process of the fight against terrorism, it'll appear that humane and economical loss can reduce lowest level and most of the obstacles in front of the development of the community can remove.
BASE
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 78, Heft 2, S. 407-411
ISSN: 1309-1034
Bu çalışmada Kentsel Heterotopya kitabı incelenmiş ve ana hatlarıyla ortaya konulmuştur. Modern kentin temel özelliklerini, zorluklarını ve değişimlerini ortaya koyan bu kitapta özgürlüğün mümkün olup olmadığı konusu tartışılmaktadır. Metropolün ritmi, ahengi ve yaşam pratiklerinin yanı sıra modern mekânın kaosu ve düzensizliği de ele alınmaktadır. Aynı zamanda modern dünyada meydana gelen adacık ve eşik mekanlarının farklılıklarına değinilmektedir. Öteki olma durumu ve böylece ırkçılık ve asimilasyon konularını ele alan yazar farklı kimliklerin bir arada yaşayabilmesinin reçetesini okuyuculara sunmaktadır. Modern kentin özneleri olan flanör ve burjuvanın eylemlerini ve temel karakteristik özellikleri ortaya koyarak modern hayatta, gündelik yaşamın akışına yer vermektedir. Kitabın yazarı olan Stavros Stavrides'in görüşlerinin yanı sıra birçok ünlü düşünürün görüşlerine yer verilen bu kitabın oldukça zengin bir içeriğe sahip olduğu belirtilmektedir.
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 66, Heft 4, S. 21-31
ISSN: 1309-1034
Rector of Istanbul Sabahattin Zaim University ; Batı Avrupalı uluslar XV. yüzyılın sonlarından itibaren Asya, Afrika ve Amerika kıtalarında giderek iktisadi alandaki etkinliklerini arttırdılar. Bu süreçte merkantilizmden liberal ve sosyalist iktisat anlayışlarına kadar Avrupa merkezli olarak ortaya çıkan modern iktisat bilimi de neredeyse tüm dünyayı etkiledi. Osmanlılar da tabiatıyla bu süreçten etkilendiler. Ancak erken modern dönemden başlamak üzere Avrupa merkezli bu modern iktisat anlayışına en anlamlı ve kuşatıcı alternatif tasavvurun Avrupalılarla komşu olan ve dünya ekonomisinde giderek etkili olan bu uluslarla ticari ve iktisadi alandaki ilişkilerini de arttırak devam ettiren Osmanlılar tarafından geliştirildiği söylenebilir. Bu makalede modern iktisat ve finans anlayışının ortaya çıkışı ve gelişimi sürecinde Osmanlıların bu alandaki tasavvur ve yaklaşımları tartışılmaktadır. Osmanlıların bu alandaki birikiminin keşf ve tespitinin günümüz alternatif iktisat ve finans çalışmalarına önemli ve anlamlı bir açılım ve zenginlik katacağında şüphe yoktur ; Western European nations increased their economic activities in Asia, Africa and the Americas from the late 15th century onwards. Modern economics, from the mercantilism to the liberal and socialist economics, which emerged as Europe-centered, also influenced almost the whole world. The Ottomans were also naturally influenced from this process. However, it could be said that the most meaningful and encompassing alternative to this Eurocentric modern economic concept was introduced by the Ottomans, who continued to increase their commercial and economic relations with these nations, which were the neighboring to the Europeans. In this article, the ideas and approaches of the Ottomans in this area are discussed in the process of the emergence and development of modern economics and finance. There is no doubt that the discovery and detection of the heritage of the Ottomans in this area will have a significant and meaningful opening and richness in contemporary alternative economics and finance studies.
BASE
In: Turkish journal of Middle Eastern studies: Türkiye ortadoğu çalışmaları dergisi, Band 9, Heft 2, S. 247-252
ISSN: 2147-7523
Bu kitap Ortadoğu'nun sosyo-mekansal oluşumuna dair bir yorum geliştiriyor. Köklü kentlerin ve bölgelerin dinamik modern dünya ekonomisine ve güçlü modern devletlere niçin, nasıl ve hangi aşamalarda biçim verdiğini soruyor. Buna karşılık kentler ve bölgeler yeniden nasıl biçimlendi ? Ve Ortadoğu örneği bize dünyanın bütünü hakkında neler anlatıyor ? Bu kitap bu sorulara yanıt vermek için dönüştürücü bir zaman dilimine odaklanıyor. Bu, ekonomik küreselleşmenin açıkça Batı merkezli olan şeklinin ve Osmanlı İmparatorluğu ile başka yerlerde modern devlet oluşumunun 19. Yüzyılın üçüncü çeyreğinde başlıyor. Söz konusu zaman dilimi, 1918'de Osmanlı İmparatorluğu'nun parçalanması ve Ortadoğu'da Avrupa hakimiyetinin yayılmasıyla birlikte biteceğine, belli sayıda Ortadoğulu devletin bağımsızlığını kazandığı 1940'lara kadar devam ediyor. Kitabın ekseni: Ortadoğu'nun merkezindeki, Bilad'üş-Şam. Onun Avrupalılar için adı 1918'de Suriye'ydi. Bu kitap Bilad'üş-Şam'dan ötesini, komşu Mısır, Irak ve Türkiye'yi, diaspora topluluklarını ve emperyal ya da ulus-ötesi çeşitli bağlantıları da ele alıyor. Ayrıca, bölgeye, kentlere ve onların bağlarına, küresel ekonomik güçlere, Osmanlı ve Avrupalı emperyal devletlere ve Blad'üş-Şam'da geçerli olan Osmanlı sonrası ulus devletlere derinlemesine bakıyor.
In: Alternatif politika: Alternative politics, Band 15, Heft 1, S. 196-239
ISSN: 1309-0593
Erken Cumhuriyet Dönemi'nin yaklaşık ilk on yılı sonucunda rejimle halk ve köylüler arasındaki açıyı kapatmak üzere kurulan Halkevleri, o güne kadar genellikle dağınık cemaatler halinde yaşayan Anadolu köylülüğünden modern bir millet yaratmanın peşine düşmüş ve Türkiye'nin birçok bölgesinde kurulan bu kurum milletin özü olarak tarif ettikleri köylüyü keşfetmek ve medeni ve milli bilgiler doğrultusunda ıslah etmek için köylere geziler düzenlemişti. Ancak dönemin milliyetçi söyleminde romantik bir tarzla yüceltilen köylere düzenlenen bu geziler köy ve köylüyle gerçek karşılaşma anlarına denk düştü ve söylemsel olarak yüceltilen köylü ile var olduğu halde haliyle keşfedilen köylü arasındaki açı dönemin kadrolarına bir hayal kırıklığı olarak yansıdı. Bu makale, Kemalizm'in modern millet projesinin araçlarından birisi olarak köy gezilerine odaklanarak, Erken Cumhuriyet döneminde millet tahayyülünün köy gezileri gibi gerçek karşılaşma anlarında yaşadığı sarsıntıyı incelemekte ve köyü söz konusu milli ve modern imgeye göre dönüştürebilmek adına, köylünün içinde bulunduğu mevcut "geri" durumun tarihsel ve toplumsal kökenlerini neredeyse hiç dikkate almaksızın yapılan tavsiyelerin ve sınırlı da olsa bazı "bilimsel" uygulamaların köye ve köylüye dışsal kaldığını iddia etmektedir. Gerçekten de köy gezileri, rejim ile halkın kaynaştığı anlardan ziyade, köycü açısından yücelttikleri imgenin gerçekliğiyle karşılaştıklarında yaşadıkları bir hayal kırıklığı, köylüler açısından ise bir takım güç sahibi "dışarlılıkların" toplumsal yaşamlarına dokunmayan buyurgan tavsiye ve öğütlerinden ibaret kalmış, dolayısıyla, amaçlananın tersine rejim ve aydınlar ile köy ve köylü arasında bir sınır çekme edimine denk düşmüştür.
Tam Metin / Full Text ; Sivil toplumu normatif zemine dayanarak açıklama girişimi yaygın bir eğilim olsa da, bu zemin çoğu zaman sivil toplum olgusunu açıklamak yerine kavramın içeriğini örtmektedir. A priori bir kabulle sivil toplumun salt bir özgürlükler alanı olduğu iddiası, bu olguyu toplumsal gerçeklikten kopararak teorik bir alana hapsetmektedir. Çalışma; sivil topluma yönelik tüm normatif iddialara mesafeli yaklaşarak, sivil toplum kavrayışına Antik Yunan siyasal düşüncesinin merkezinde yer alan oikos-polis dikotomisiyle bir açılım sağlamayı hedeflemektedir. Kabaca bir zorunluluk-özgürleşme ayrımına dayanan oikos-polis dikotomisi, Antik dönem ve modern kavrayış arasındaki farklılığı karşılaştırmalı olarak inceleme olanağı sunmaktadır. Çalışma; kapitalizme içkin olan ekonomi ve siyasetin ayrışması, çalışmanın toplumsal hayatın merkezine yükselmesi ve araçsallaştırılan aklın egemenliği olgularından hareketle modern dönemde sivil toplumun "yeni bir oikos" olarak değerlendirilebileceğini savunmaktadır. Böylelikle gayri siyasi bir özgürleşme alanı olarak sınırları çizilen sivil toplum kavrayışının oikosla olan ilişkisi daha açık hale getirilmiştir. ; Even though the explanation of civil society on the basis of normative ground has been a general disposition, this base generally conceals the phenomenon of civil society instead of explaining its content. The acknowledgement with an apriori claim that civil society is a sphere of freedom, however, confines the concept to the theoretical area by detaching it from social reality. Bearing this in mind, the study aims to offer an insight to the concept of civil society by referring to oikos-polis dichotomy, which constitutes the basis of political thought in Ancient Greece by approaching with suspicion to all normative claims on civil society. Oikos-polis dichotomy, which is roughly based on obligation-emancipation distinction, provides a possibility to investigate comparatively the difference between Ancient period and the modern understanding. With respect to the ...
BASE
Terörizm, günümüzde insanların güvenliğini etkileyen önemli bir kavramdır. Çalışmamızın ilk bölümünde terörizm kavramı, tarihi ve türleri anlatılmıştır. Terörizmin, günümüzde uluslararası kabul gören bir tanımı bulunmamaktadır. Terörizmin tanımıyla ilgili tartışmalar aktarılmıştır. Terörizmin tanımı hakkında bir uzlaşının bulunmayışının nedeni kavramın kendisinin göreceli olmasından kaynaklanmıştır. Çalışmanın ikinci bölümünde terörizm kavramı eleştirel bir perspektiften ele alınarak incelenmiştir. Bir güvenlik tehdidi olan terörizmin abartıldığı görülmüştür. Eski ve Yeni terörizm kavramları eleştirel bir bakış açısıyla karşılaştırılmıştır. Yeni terörizmin aslında yeni olmadığı sonucuna varılmıştır. Terörizm ve sosyal bir kimlik olan din arasındaki ilişki analiz edilmiştir. Batılı devletlerde din motifli terörizmin anlamının saptırıldığı söylenebilir. Devletlerin terörizme başvurduğu durumlar göz ardı edilmiştir. Çalışmanın üçüncü bölümünde terörizm ve lidersiz direniş arasındaki ilişki tartışılmıştır. Araştırmalar neticesinde lidersiz direniş kavramının terörizmle ilişkisinin bulunduğu tespit edilmiştir. ; Terrorism is a important term affecting that security of humans at today. The history, types, term of terrorism has been explained in the first part of our study. Terrorism has not been well accepted a definition of international at the present time. The debates with respect to term of terrorism has been cited. The reason of a lack of consensus about definition of terrorism stemmed from the relative nature of the concept itself. The term of terrorism has been analyzed with discussing in the part of second that study from a critical perspective. Terrorism has been seen that exaggerated which is a security threat. The old and new notions of terrorism has been compared with a critical viewpoint. The new terrorism has been concluded that is not becoming new in the reality. The relation between terrorism and as a social identity religion has been analyzed. It can be said that the meaning of terrorism with religious motives has been distorted in Western states. States appealing to terrorism which situations has been ignored. The connection that between terrorism and leaderless resistance has been argued in the part of third that study. As a result of research the concept of leaderless resistance has a relationship with terrorism has been determined.
BASE
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 26, Heft 2, S. 1
ISSN: 1309-1034
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 9, Heft 4, S. 1
ISSN: 1309-1034