DergiPark: 437647 ; trakyasobed ; Uluslararası İlişkiler disiplini, kuruluşu ve gelişimi itibariyle Batıtarzı düşünce sistemiyle ilerlemiştir. Buna rağmen Batı dışı dünyanın dauluslararası ilişkiler üzerine çalışmaları mevcuttur. Bu çalışma tarihte vegünümüzde dünya politikasında önemli bir yere sahip olan Rusya Federasyonu'nundış politikasını, uluslararası ilişkiler üzerine kavramsallaştırmasını veeğitim süreçlerini ele alacaktır. Kavramsallaştırma ve eğitim süreçleri kendinehas çeşitli farklılıklar göstermektedir. Bu farklılıklar Türkiye'deUluslararası İlişkiler disiplinindeki bakış açısının çeşitlenmesine yardımcıolacaktır. ; The International Relations discipline has progressed withWestern-style thought system in terms of foundation and development.Nonetheless, the non-Western world still has works on international relations.This study will examine the foreign policy of the Russian Federation, which hasan important place in world politics in history and today, the Russianconceptualization of international relations and its educational process.Conceptualization and education processes show various differences from others.These differences will help to diversify the perspective of the InternationalRelations discipline in Turkey.
1990 soğuk savaş sonrası ortaya çıkan küreselleşme ve yeni dünya düzeni kavramları, dünyada mevcut dengesizliği daha da artırmıştır. Bu durum uygun ortamı bekleyen terörizmin artarak uluslar arası boyut kazanmasına neden olmuştur.Bu araştırmanın amacı; soğuk savaş sonrası dönemle birlikte başlayan ve 11 Eylül olayları sonrası daha da netleşen yeni tehdit ve risklerden, uluslar arası terörizmi, gelişim sürecini ve özelliklerini ortaya koyarak, dünyaya ve Türkiye'ye etkileri açısından incelemektirTerörizmin bütün dünya devletleri tarafından, ya da en azından etkili olduğu kabul edilebilecek çoğunluğu tarafından onaylanmış bir tanımı yapılamamış, çözüm konusunda ortak bir karara henüz ulaşılmamıştır. Bu sorunun çözümlenebilmesi için ülkelerin terörizme bakış açılarında sağlanacak fikir birliği büyük önem taşımaktadır.Çalışma, uluslar arası terörizm ile ilgili bilgileri, uluslar arası terörün Türkiye'ye yansımalarını, terörün olumsuz etkilerini asgariye indirmek için uluslar arası alanda yapılması gereken işbirliği imkânlarını kapsamaktadır.Güncel bir konu olan uluslar arası terörizmle ilgili olarak, birçok yerli ve yabancı yayın taranarak ilgili bilgiler incelenmiş, objektif kıstaslar gözetilerek yorumlanmış ve değerlendirilmiştir.Çalışma sonucunda; uluslar arası ilişkilerin giderek arttığı günümüzde, gelecekteki en önemli güvenlik sorununun terörizm olacağı, terörizmle etkin bir mücadele için ise uluslar arası düzeyde işbirliğinin gerekli olduğu değerlendirilmiştir. ; Globalisation and new world order concepts, which come out after the cold war in 1990, have further increased the current imbalance in the world. This case led terrorism to gain international dimension that looks for a suitable environment.The purpose of this research is to examine the effects of new threat and risks to Turkey and the world that starts with the cold war period, and becomes clear after 11 September besides international terrorism and development process. Approved definition of terrorism could not be made by all world states or the majority which can be accepted as it is efficient and a joint decision is not made yet for the solution.In order to find a solution on this issue, it is of great importance to reach a consensus concerning the point of views of the countries on terrorism.The study covers the co-operation possibilities on international arena so as to reduce the negative effects of terrorism, reflections of international terror to Turkey and the relevant information about international terrorism.Many domestic and foreign publications were examined and screened regarding the international terrorism which is a common issue. In addition, objective criteria were interpreted and evaluated in this regard.As result of this study, it was evaluated that terrorism will be the most important security issue in today?s world where international relations increase gradually and an international co-operation is necessary for the effective struggle with terrorism .
Günümüzün uluslararası aktörlerine düşen görev, karşılaştıkları uyuşmazlıkları her bakımdan daha insani olan barışçı yollar ile çözme yoluna gitmektir. Bu çözüm yolları içerisinde en dikkat çekici ve sonuca yatkın olan ise arabuluculuk yöntemidir. İnsanlık tarihi ile paralel bir şekilde gelişme gösteren arabuluculuk, neredeyse tüm uygarlıklarda tercih edilen bir yöntem olmuştur. Arabuluculuk uyuşmazlık halindeki iki devletin, üçüncü bir uluslararası hukuk kişisi tarafından bir araya getirilmesi ve barış için çözüm üretilmesi sürecidir. Bu sürecin başarılı bir şekilde sonuçlanmasında arabulucunun tarafsızlığı, statüsü ve taraflar üzerindeki baskı gücü önemli bir rol oynamaktadır. Arabulucu konumundaki üçüncü kişi, bir devlet olabileceği gibi, uluslararası bir örgüt veya gerçek kişi de olabilmektedir. Arabuluculuğun en önemli özelliklerinden biri, arabulucunun tarafları bağlayıcı nitelikte bir karar verme yetkisinin bulunmamasıdır. Bu bakımdan arabulucu, sadece uyuşmazlık halindeki tarafları bir araya getirmekte ve çözüm önerileri sunmaktadır. Arabuluculuk yönteminin zamandan tasarruf sağlaması, arabuluculuk yapan kişilerin alanında uzman olması, yargı organlarının yükünü azaltması ve gizliliğin daha kolay korunabilmesi gibi nedenler ile diğer barışçı çözüm yollarına göre daha çok tercih edildiği görülmektedir. ; The duty of today's international actors is, to settlement the international disputes they faced in peaceful ways which are more humane than all respects. Within these peacfeul ways, most remarkable and liable to result is mediation. As developing parallel with the history of humanity, mediation has been a preffered method in almost all civilizations. Mediation is a process of bringing together and finding solutions to the conflict parties by a third party person. To have a successful conclusion in this process, the impartiality, the status and the leverage of the mediator plays an important role. The third party person as a mediator, may be a state and may also be an international organization or natural person. One of the most important characteristics of mediation is the mediator can not give a decision that is binding on parties. In this regard, mediator only brings the conflict parties together and offers solutions. Mediation way is more preferable than other peaceful solutions in such reasons as the time savings of mediation, being expert persons as a mediator, reducing the burden of the judicial organs and being easier to protect confidentiality.
DergiPark: 849863 ; klujfeas ; Uluslararası hukukun temel kaynaklarından bir tanesi devletler arasında imzalanan uluslararası antlaşmalardır. Devletler kendi aralarındaki antlaşmalara ahde vefa ilkesi gereği genellikle uyma eğilimi göstermektedirler. Ancak devletlerin kendi aralarında imzaladıkları antlaşmalara zaman zaman uymadıkları da görülmektedir. Anarşik bir uluslararası sistemde devletler arasında uyuşmazlıklar çok sık görülmektedir. Devletler çıkarlarına ters düştükleri durumlarda ister istemez farklı devletler ile uyuşmazlığa taraf olabilmektedirler. Uyuşmazlıkların çözümü için uluslararası hukukta barışçıl çözüm ve yargısal çözüm olmak üzere iki çözüm yolu bulunmaktadır. Yargısal çözüm devletlerin ancak yargı yetkisini kabul ettikleri bir mahkeme veya tahkim ile mümkün olabilmektedir. Barışçıl çözüm yolları Birleşmiş Milletler Antlaşmasının 33. Maddesinde belirtilmiştir. Bu çözüm yollar görüşme, soruşturma, arabuluculuk, uzlaşma, hakemlik ve yargısal çözümdür. Bunun yanında bazı uluslararası antlaşmalar kendi yargısal çözüm mekanizmalarını da oluşturmuştur. 1982 Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi, Avrupa Birliği'nin yargı organları bu alanda verilebilecek başlıca örneklerdir. Bu çalışmada barışçıl ve yargısal yoldan anlaşmazlıkların çözümü ile uluslararası hukukta uygunluğun sağlanması mekanizmaları karşılaştırılacaktır. ; One of the main sources of international law is international treaties signed between states. States generally tend to comply with the treaties among themselves, as required by the pacta-sunt-servanda principle. However, it is also seen that states sometimes do not comply with the treaties they have signed among themselves. In an anarchic international system, conflicts between states are very common. States may inevitably be a party to disputes with different states when they conflict with their interests. There are two solutions in international law for the settlement of disputes, namely, peaceful and judicial solutions. Judicial settlement can only be possible with a court or arbitration where the states accept their jurisdiction. Peaceful solutions are specified in Article 33 of the United Nations Charter. These solutions are negotiation, investigation, mediation, reconciliation, arbitration and judicial solution. Besides, some international agreements have also created their own judicial solution mechanisms. 1982 United Nations Convention on the Law of the Sea, the judicial bodies of the European Union are the main examples that can be given in this field. In this study, the mechanisms of peaceful and judicial dispute resolution and ensuring compliance with international law will be compared.