Suchergebnisse
Filter
187 Ergebnisse
Sortierung:
Vladimir Putin'e halk desteğinin başlıca belirleyicileri olarak melez rejim ve medya kontrolü: Uluslararası seçim gözlem misyonları raporlarına dayalı kanıtlar ; Hybrid regime and media control as major determinants of popular support for Vladimir Putin: Evidence from international election observat...
Rusya'nın modern siyasi sistemi, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin çökmesinin sonucu olarak ortaya çıkmıştır. 1993 yılında kabul edilen Anayasa'ya göre, devlet demokratik olarak ilan edilmiştir. Demokratik rejimin temel kriterlerinden biri olan seçimler de periyodik olarak gerçekleşmiştir. Fakat seçimler hep aynı kişinin- Vladimir Putin'in (ve bir kere de halefi Dimitri Medvedev'in) zaferi ile sonuçlanmıştır. Putin cumhurbaşkanı olduktan sonra Rusya'da temel sosyo-ekonomik göstergeler mütevazi bir seviyede de olsa gelişme göstermiştir. Ancak, İnsan Hakları İzleme Örgütü gibi bir uluslararası sivil toplum örgütü tarafından da rapor edildiği üzere insan hakları ve siyasi özgürlüklerin ihlalleri söz konusu olmuştur. Bununla beraber, seçmenlerin çoğunluğunun Putin'e destek vermesi dikkat çekmektedir. Freedom House ve The Economist Intelligence Unit, her yıl neredeyse 170 ülkenin demokrasi seviyesini ölçen demokrasi endekslerini yayınlamaktadır ve onlara göre Rusya, "otoriter" bir ülke olarak kabul edilmektedir. Karşı görüş olarak, J. Colton, E. Hale, Ekman, Levitsky, A. Way, Merkel gibi yazarlar, Rusya'yı hem demokratik hem de otoriter rejimlerin unsurlarını taşıyan özgün bir "melez rejim" olarak görmektedirler. Bu tez çalışmasında, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin yayınladığı seçim raporlarının analizi, Rusça kanun metinleri ve Rusça seçim anketlerinin analizi yapılarak "melez rejim" açıklamasını teyit eden bir sonuca ulaşılmıştır. Rusya'daki rejim otoriter değil melez olarak tanınmalıdır. Melez rejim çerçevesinde Putin'e bu desteği sağlayan ana faktör ise, kamuoyunun medya kanalları aracılığıyla manipüle edilmesidir. ; The Russian modern political system took its origin as the consequence of the collapse of the Union of Soviet Socialist Republics. According to the Constitution adopted in 1993, the new state was announced as democratic. The elections as one of the main criteria of democratic regime have also been periodically taking place. However, they have been resulting in the victory of the same person – Vladimir Putin (and once, of his successor Dmitri Medvedev). Basic socio-economic indicators have been moderately improving in Russia since Putin became president. However, as reported by such international nongovernmental organization as Human Rights Watch there have also been violations of human rights and political freedoms. Therefore, the fact that despite all violations majority of people still express their support for Vladimir Putin, attracts attention. Freedom House and The Economist Intelligence Unit annually publish democracy indexes, which measure the state of the democracy of almost 170 countries; and according to them, Russia is considered as an authoritarian country. However, opposed to this opinion such authors as J. Colton, E. Hale, Ekman, Levitsky, A. Way, Merkel consider Russia as the hybrid regime, which represents genuine example of the combination of the elements of both democratic and authoritarian regimes. This thesis study's analysis of the Organization for Security and Cooperation in Europe and Parliamentary Assembly of the Council of Europe's elections reports, Russian legal texts and Russian survey reports has also led to the confirmation of this view: the regime in Russia should be referred to the hybrid, not authoritarian. And the main criteria within hybrid regime that leads to such a massive support for Putin lies in the manipulation of the public opinion through the media channels.
BASE
Uygun adım medya: bir bilinç körleşmesi
In: Ayraç Kitabevi yayınları
In: Kültürel çalışmalar 1
Medyada hegemonik erkek(lik) ve temsil
In: Kalkedon yayınları 188
In: Kadın kitaplığı 2
Men in mass media; social aspects; Turkey
Terörün görüntüleri, görüntülerin terörü ...: 11 Eylül , 15 ve 20 Kasım terör saldırıları bağlamında medya, terör ilişkisi ya da ikilemi!
In: Çizgi Kitabevi yayınları 107
In: Bilim, toplum, siyaset 30
Terrorism; media; Turkey
Geçmişten günümüze kadın çalışmalarında yansımalar
In: Hiperyayın 710
In: Araştırma - inceleme
Medya Türkiye'ye düşman yetiştiriyor
In: Medyapoliten 5
In: Salyangoz yayınları 90
In: Akademi dizisi, iletişim kitaplığı 5
Medyaya düşman yetiştiriyorum
In: Karakutu yayınları 31
In: İletişim 1
In: Medyapoliten 1
Politik ilgi ile politik katılım arasındaki ilişkide siyasal açıdan sosyal medya algısının aracılık rolü: Belediye meclis üyeleri üzerine Mersin ilinde bir araştırma ; The mediating role of the political perception of social media within the relationship between political interest and political enga...
Bireylerin, devletlerarası ilişkilerin kurulması ve bu ilişkilerin yönetilmesinde ön plana çıkan politikadaki güncel gelişmeleri takip ederek politikaya dâhil olması, iyi bir yönetişim alt yapısının oluşturulmasında önem arz etmektedir. Nitekim günümüzde, gerek yerel/bölgesel gerekse ulusal ve uluslararası düzlemde politikaya dâhil olma sürecinde kolayca erişilebilir, doğrudan, etkileşimli ve etkili bir aracı ifade eden sosyal medyanın kritik bir rol oynadığı görülmektedir. Diğer taraftan, çalışmanın odağında yer alan ve yerel siyasetin önemli birer dinamiği olan belediye meclislerinde merkezi role sahip belediye meclis üyeleri, Türkiye'de belediyeciliğin en önemli yapı taşlarından birisi olma niteliği taşımaktadır. Buradan hareketle bu çalışma, vatandaşların yaşantılarına etki edecek, proje, yatırım ve problem alanlarına ilişkin kararların alındığı belediye meclislerindeki üyelerin politik ilgi düzeylerinin politik katılım ile arasındaki ilişkide sosyal medya gibi önem arz eden bir enstrümanın aracılık rolünün incelenmesine ilişkin literatürde açıkça görülen eksikliğin giderilmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bu bağlamda, kartopu örneklem yöntemiyle, Mersin ilindeki 141 belediye meclis üyesine anket uygulanarak, elde edilmiş olan veriler, "SPSS 26.0" programı ile analize tabi tutulmuştur. Analiz sonucunda ise, politik ilginin politik katılım ile istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkiye sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Dahası, siyasal açıdan sosyal medya algısının hem politik ilgi hem de politik katılım ile istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki içerisinde olduğu tespit edilmiştir. Ek olarak, politik ilginin politik katılım ile arasındaki ilişkide, siyasal açıdan sosyal medya algısının aracılık rolüne sahip olduğu görülmüş ve bu hususlar doğrultusunda geleceğe yönelik çıkarımlarda bulunulmuştur. ; The political engagement of individuals via following current changes in politics that stands out within the establishment and management of intergovernmental relations is noteworthy for setting up a good governance substructure. Indeed, it has been seen that social media that refers to an easily accessible, direct, interactive and effective tool has a critical role in the process of political engagement in both local/regional and national/international planes at present. On the other hand, members who have a pivotal role in the municipal assembly that signify a fundamental dynamic of local politics and center of this study is one of the significant milestones in Turkey's municipalism. From this point of view, this study aims at being fulfilled a clear need of researches in the literature related to examination of mediating role of social media as an important instrument within the relationship between political interest and political engagement in the municipal assembly where decisions regarding project, investment and problem areas that affect the citizens' lives are being taken. In this respect, the questionnaire has been applied to 141 assembly members through the snowball sampling method in Mersin, and the data has been analyzed using "SPSS 26.0" program. As a result of the analysis, it has been revealed that political interest has a statistically significant relationship with political engagement. Furthermore, it has been determined that the political perception of social media has a statistically significant relationship with both political interest and political engagement. Additionally, it has been seen that the political perception of social media has a mediating role within the relationship between political interest and political engagement, and accordingly, future deductions have been made.
BASE
The influence of the CNN effect and the Al Jazeera effect on American foreign policy
This article explores the relationship between American mass media and foreign international news channels on United States foreign policy. Initially, the paper examines the ability of contemporary global mass media to influence governments' policy making. Then, it focuses on the ability of American mass media to influence the foreign policy decisionmaking at the White House. The last part of this article examines the influence that foreign global mass media (in this case, Al Jazeera) can or cannot have on U.S. foreign policy decisions. Finally, the article ends with an assessment of both the CNN Effect and the Al Jazeera Effect in terms of the significance and the benefits and/or drawbacks of their influence. In conclusion the article discusses whether the United States government has the ability to control this media influence and use it to support its policy agenda, and with an assessment of the future of the CNN effect and the Al Jazeera effect.
BASE
Terör ve demokrasi: "1999 Yunus Nadi Sosyal Bilimler Ödülü"
In: Bilgi yayınları
In: Bilgi dizisi 130
Medya ve demokrasi paradoksu: medya yoluyla demokrasinin tehdit edilmesi
Url: http://josc.selcuk.edu.tr/article/view/1075000289 ; Bu araştırmada öncelikli olarak medya ve demokrasi arasındaki ilişkiler ele alınmıştır. Demokrasinin temel niteliklerinden hareketle liberal-demokrat bir sistemde, medyanın konum, rol, önem ve işlevlerinin ne olması gerektiği sorgulanmıştır. Bu bağlamda medyanın demokrasinin temel evrensel değerlerine hizmet edebilmesi için özgür olması gerektiği noktasından hareket edilmiştir. Ancak söz konusu özgürlüğün salt "negatif özgürlük anlayışı" ekseninde değil, "hem negatif hem de pozitif özgürlük anlayışları" çerçevesinde kurgulanması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Diğer yandan "medya bağımsızlığının" ve "medya çeşitliliğinin" sağlanamadığı bir ortamda, medyanın demokratik değerlere ve demokrasiye hizmet etmek bir yana; işlevlerinden sapmak suretiyle demokratik değerleri ve demokrasiyi tehdit eder hale geldiği vurgulanmıştır. Sonuç olarak medyanın demokrasiye hizmet edebilmesi için öncelikli olarak medyanın kendisinin demokratikleştirilmesi gerektiği belirtilerek, önerilerde bulunulmuştur. ; Prior object of this study were the relations between the media and democracy. Starting from the fundamental attributes of democracy, what should the status, role, significance and functions of the media be in a liberal-democratic system? Our starting context was the premise that the media had to be free if it should and could serve the universal fundamental values of democracy. Nevertheless, this freedom was not to be built solely upon a "negative freedom approach", it had to regard both aspects of "negative" and "positive" freedom. Further, it is pointed out that in an environment where "media independence" and "media diversity" could not be provided, the media, besides not serving the democratic values and the democracy, by straying away from it's functions, it becomes itself a threat to the democratic values and the democratic system. As a result, it is concluded that the media, to be able to serve the democracy, had to democratize itself first and suggestions have been made for this objective.
BASE