Türkiye'nin parlamenter sisteminde hükümet
Representative government and representation; cabinet system; Turkey
2344 Ergebnisse
Sortierung:
Representative government and representation; cabinet system; Turkey
research ; Bir toplumda Demokrasi anlayışının gelişebilmesi için, kadınların siyasette daha etkili olmaları gerekmektedir. Dünya nüfusunun yarısını kadınlar oluşturmasına rağmen, günümüzde yerel politikada kadın temsilinin sınırlı sayıda olduğu görülmektedir. Burada ulaşılması gereken hedef, kadının siyasete ve toplumsal hayata katılımında önüne çıkabilecek engelleri en aza indirebilmektir. Bu hedefe ulaşabilmek için de kadına, biyolojik etmenlerden kaynaklanan durumundan dolayı yalnızca eş ya da anne olarak bakan toplum zihniyetini değiştirmek yerinde olacaktır. Ayrıca bu siyasi katılım sürecinde ailenin, sivil toplum kuruluşlarının, siyasi partilerin de desteği son derece önemlidir. Bu çalışmada, Türkiye'de kadınların yerel siyasette temsilinin yeterli düzeyde olmadığını belirten hipotezin Çorum ili ve ilçelerinde geçerli olup olmadığı sınanmaktadır. Bu amaçla 2009 ve 2014 yılları yerel yönetim seçimlerine ilişkin seçmen profili, adaylar ve sonuçlar incelenmiştir. Özellikle kadın seçmen, kadın aday ve kazanan kadınların temsil oranları ilgili yıllar için ortaya konulmuştur. Araştırmada kullanılan tüm veriler Türkiye İstatistik Kurumu ve Yüksek Seçim Kurulu'nun web sitelerinden alınmıştır. Çorum ili seçmenlerinin 'inin kadın olmasına rağmen il genel seçimlerinde 2009 yılında kadın adayların % 4'ü, 2014 yılında ise kadın adayların % 23'ü kazanabilmiştir. Belediye başkanlığı seçimlerine bakıldığında ise 2009 yılında kadın adayların sadece %4'ü kazanırken; 2014 yılındaki seçimlerde ise kadın aday çıkmamıştır ; It is necessary to being effective in politics by ladies which society are need to develop Democracy comprehension. Nowadays, woman representation on local government is limited even though half of world's population is consist of woman. The targets to be achieved is remove the difficulties to replace woman position on politics and social life. Therefore, it is necessary to change society's opinion for misplaced woman's position on society like as just mother role or wife role. Besides, Non-Governmental Organizations and Political Parties will support this changing of women's role in society. In this study, it has proved hypothesis that woman representation are insufficient level on local politics all around the Turkey via applying Çorum and it's district. For this purpose, local administrative elections has been investigated as voter profile, candidates with gender and results within 2009 and 2014. Especially, woman voter, woman candidate, winning women and it's representative rate which were indicated in this study. All of data was obtained from Turkish Statistical Institute and Higher Selection Committee. According the result of this study, although 51% is the total rate of woman voter in provincial general election at 2009, only 4% of woman candidates have won in election. Besides, in 2014 just 23% of woman candidates have won in election. In mayoralty election at 2009, although only 4% of woman candidates have won, but there is no elected woman at 2014 in election.
BASE
Bir toplumda demokratik siyasal kültür kavramının varlığından söz edebilmek için asgari olması gereken unsurlar olarak siyasi eşitlik, demokratik kurumlar ve özgürlüklere karşı beslenen inanç ve değerler kümesi kavramlarını sayabiliriz. Bireyler arasında siyasi farklılıkların ve anlaşmazlıkların doğal ve hoşgörüyle karşılanarak korunması gerektiğine inancın varlığı, toplumun nasıl ve bir hayat yaşayacağını ve yönetileceğini belirleyecek olan iktidarın meşru ve denetlenebilir kurulların bulunması, bu iktidarı kullanacak kurulların yapılan seçimlerle belirlenmesi hususları da demokratik sürecin vazgeçilmez unsurlarıdır. Yerel topluluk içindeki gruplar karar alıcı iktidar erkine erişim sağlamakta ve demokrasi yaklaşımın ruhu gereği iktidarın denetlenmesini sağlamaktadırlar. Bu hususların temini ise yerel halkın yerel siyasete katılım ve temsili ile mümkündür. Siyasal alanda temsil kavramı toplumda hak ve yetkiye sahip bir bireyin, kendi yokluğunda yürütmeye ilişkin hak ve yetkisini gerçek olmayan bir kişiye devretmesi olarak tanımlanabilmektedir. Temsil ve katılım birbirinden ayrılmayan saç ayakları gibidir. Bu anlamda katılım; iktidarı elinde bulunduranların yanında yönetimde söz sahibi olabilme pratiğini ortaya çıkaran bir kavramdır. Katılma süreci ile yönetilen toplumsal grupların alınan kararlara toplumsal temelde sahiplenilmesi amacıyla vatandaşların ve paydaşların yönetim karar ve süreçlerine dahil edilmesi söz konusudur. Bu düşünceler doğrultusunda bu çalışmada yerel yönetimlerde demokrasi düşüncesi temsil ve katılım üzerinden irdelenmeye çalışılacaktır. ; In order to be able to talk about the existence of a democratic political culture concept in a society, we can count the concepts of political equality, democratic institutions and the set of beliefs and values nurtured against freedoms. The existence of belief that political differences and disagreements among individuals should be protected by being natural and tolerant, the existence of legitimate and auditable boards that will determine how the society ...
BASE
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 15, Heft 4, S. 1
ISSN: 1309-1034
Yüksek Lisans Tezi ; Ulus üstü bir örgütlenmeye sahip olan Avrupa Birliği'nin temelleri 1951 yılında imzalanan Paris Antlaşması ile Almanya, İtalya, Fransa ve Benelüx ülkeleri arasında oluşturulan Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu'na dayanmaktadır. Bu süreçte kurucu antlaşmalar ve devamında katılım antlaşmaları birlik kurma düşüncesinin gelişimine katkıda bulunmuşlardır. Birliğin yapısını ve işlevini daha iyi kavrayabilmek açısından organları da detaylı olarak incelenmiştir.Avrupa Birliği Hukuku'nun dayandığı temel ilkeler ilgili antlaşma maddeleri çerçevesinde ele alınmıştır. Avrupa Birliği Adalet Divanı'nın içtihat ve kararları incelemeler bakımından yol gösterici olmuştur. Yerel yönetimler konusu yerel özerklik, subsidiarite ilkesi ve Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı kapsamında incelenmiştir. Özerklik şartı yerel idarenin güçlendirilmesi ve özerkliklerinin savunulması düşüncesinden hareketle oluşturulmuş ve 1988 yılında yürürlüğe girmiştir. Böylesine büyük ve karmaşık bir yapıda tüm ülkeler için ortak bir yerel yönetim yapısından bahsetmek mümkün olmamaktadır. Bu durumu daha iyi kavrayabilmek açısından Avrupa Birliği üyesi olan bazı ülkelerde yerel yönetim yapıları ele alınmıştır. ; The European Union, which has a supranational organization, is based on the European Coal and Steel Community formed between Germany, Italy, France and the Benelux countries with the Paris Treaty signed in 1951. In this process, the founding treaties and the accession treaties contributed to the development of the idea of unity. In order to better understand the structure and function of the Union, its organs have been examined in detail. The basic principles on which the European Union Law is based have been discussed within the framework of the relevant treaty articles. The case-law and judgments of the Court of Justice of the European Union have been guiding in terms of examination. The issue of local governments has been examined within the scope of local autonomy, principle of subsidiarity and European Charter of Local ...
BASE
Türk kamu yönetimi tarihsel süreçte kurumsal değişim ve dönüşümler geçirmiştir. Ülkemizde kentleşme faktörü toplumsal yaşamı önemli ölçüde etkilemiştir. Küresel ölçekteki yönetsel, ekonomik ve teknolojik gelişmelerde Türk kamu yönetiminin değişiminde belirleyici olmuştur. Türkiye'de Cumhuriyetin ilanından sonra yaşanan en dikkat çekici değişim Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine (CHS) geçilmesidir. Kamuoyunda mevcut sistem Türk tipi başkanlık sistemi, başkanlık sistemi adları ile anılmaktadır. İsmi ne olursa olsun getirilen sistem tartışmasız biçimde Türk kamu yönetimi teşkilatının tüm kurumlarını etkilemiştir. Cumhurbaşkanının etkin olduğu yeni sistem kamu kurumlarının hafıza ve deneyimlerini yenilemelerini gerektirmiştir. Yeni sistem mevcut merkez-yerel ilişkilerini de önemli ölçüde etkilemiştir. Merkez idare ile yerel yönetimler arasındaki ilişkilerinde yetki İçişleri ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığına verilmiştir. Bu Bakanlıkların teşkilatında yeni kurumlar oluşturulmuş, taşra kuruluşlarında yetki ve görev dağılımı yenilenmiştir. Örneğin YİKOB adlı kurumun yerel hizmetlerde sorumluluğu arttırılmıştır. Valilik tarafından yürütülen bazı hizmetler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı il teşkilatına devredilmiştir. Çalışmamızda yeni sistem çerçevesinde merkezi idare ile yerel yönetim ilişkilerinde ortaya çıkan yeni kurumlar incelenecektir. Değişime yönelik mevcut durum analizi yapılarak ilgililerin paylaşımına sunulacaktır. ; Turkish public administration has undergone various institutional changes and transformations in the historical process. In Turkey, urbanization factor has affected social life to a great extent. Urbanization has been the determining factor in the change of Turkish public administration in the administrative, economic and technological developments. The most considerable change occurred after the founding of the Republic is switching to the Presidential System. In the public opinion, the current system is referred to as the Turkish-Type Presidential System or the Presidential System. Regardless of the name, the system has undoubtedly affected all institutions of the Turkish public administration. The new system in which the President is active has required public institutions to renew their memory and experiences. The new system has also significantly affected the relations between existing central and local governments. The authority in the relations between the central administration and local administrations is given to the Ministry of Interior and Ministry of Environment and Urbanization. New institutions were established in the organization of these Ministries, and the distribution of authority and duties in provincial organizations were renewed. For example, the responsibility of YİKOB has been increased in local services. Some of the services provided by the governorship were transferred to the provincial organization of the Ministry of Environment and Urbanization. In this study, new institutions emerging in the relations between central government and local government within the framework of the new system will be examined. The current situation analysis for the change will be made available to the interested parties.
BASE
1980 sonrası neo-liberal politikalar, kamu yönetimini, özellikle finansman açıkları gerekçesiyle, hem merkezi yönetimler bakımından hem de yerel yönetimler bakımından reforma etmeyi amaçlamıştır. Bu çalışmada, Almanya, Fransa, İngiltere ve Türkiye'deki yerel yönetim reformları, birlikte değişim yöntemi temelinde karşılaştırmalı olarak incelenmektedir. Karşılaştırma iki açıdan söz konusu ülkelerin benzerlik ve farklılıklarını konu edinmiştir: Birincisi, merkezi yönetim ile yerel yönetimler arasındaki işlevsel değişimdir (dikey bakış açısı). İkincisi ise, yerel yönetimler ile piyasa ve / veya üçüncü sektör arasındaki ilişkilerin yeniden düzenlenmesidir (yatay bakış açısı). Bu yatay bakış açısı, "yerel yönetimden" "yerel yönetişime" doğru evrimi karşılaştırmanın odağına yerleştirmektedir. Çalışmanın amacı, neo-liberal politikaların uygulandığı bu ülkelerdeki desantralizasyon ve piyasalaşma sürecinde ortaya çıkan kurumsal ve işlevsel değişimleri karşılaştırmalı olarak ortaya koymaktır. ; Neoliberal policies after 1980 aimed at reforming public administration, especially owing to financial budget deficit, in terms of both central and local administrations. In this study, local administration reforms in Turkey, Germany and France have been studied comperatively taking method of change together into consideration. The comparison focuses on similarities and distinctness of the above-mentioned countries from two aspects, namely, the first one is functional change between central and local governments (with the help of vertical point of view) and the second one is regulation of the relations between local governments and market or third sector (with the help of horizontal point of view). The second reconsideration surely positions evoluation from "local government" to "local governence" which is in the process of reform into the center of the discussion. The purpose of the study is to reveal comperatively the institutional and functional changes emerging during process of decentralisation and gaining a place in the market in the countries where neoliberal policies are implemented.
BASE
Bu çalışma, kökleri Türk Devletleri'nin yönetim kültürüne kadar uzanan, Türkiye Cumhuriyeti'nin hükümet sistemi arayışlarını konu edinmekte ve nihayetinde benimsenen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine odaklanmaktadır. Dünya örneklerinde de görüldüğü üzere tarihsel süreçte hükümet sistemi değişikliğine başvuranlar mevcuttur. Bu bağlamda hükümet sistemi değişikliğine başvuranların temel hareket noktasını, siyasal istikrarın, etkinliğin sağlanması ve temsil ilişkisinin adaletli bir biçimde düzenlenmesi arayışı olduğu görülmektedir. Bu çalışma, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin benimsenmesine kadar yaşanan hükümet sistemi tartışmaları, bu çerçevede kritik kavşaklar olarak görülebilecek dönemler ve vakalar ekseninde kaleme alınmıştır. Yeni hükümet sisteminin hayata geçmesiyle sonuçlanan bu sürecin dünyada yaşanan yürütme erkinin giderek güçlendirilmesi trendine de uygun olarak işlediği düşünülmektedir. Tarihi kökler zemininde demokratik bir temel üzerine inşa edilen yeni hükümet modeline dair, siyasal istikrar, etkinlik ve temsilde adalet ilkelerinden hareketle yapılacak değerlendirmelere yardımcı olması ve destek sağlaması maksadıyla nitel bir çalışmaya yer verilmiştir. Nitel çalışma çerçecesinde; AK Parti, MHP, CHP mensubu olan, hükümet sistemi çerçevesinde değerlendirme yetkinliğine haiz milletvekilleri ve başkanlık sistemini geçmişte savunan Özal, Erbakan ve Türkeş'in siyasette yakın çalışma arkadaşlarından oluşan 10 kişi ile yüz yüze derinlemesine mülakatlar gerçekleştirilmiştir. Görüşmeler aracılığıyla ve siyasal partilerin 24 Haziran 2018 tarihinde gerçekleştirilen seçimlere ilişkin hazırlamış oldukları seçim beyannamelerinden temin edilerek olgubilim deseni temelinde betimsel analiz yöntemi ile değerlendirilen verilerin yol göstericiliğinde; yeni hükümet sistemini kurgulayanların vaat ettikleri düzenlemelerin gerçekleştirilmesi halinde 24 Haziran öncesi dönemde uygulamada olan parlamenter sisteme nazaran siyasal istikrarın, etkinliğin ve temsilde adaletin daha çok sağlanabileceği sonucuna ulaşılmıştır ; This study discusses the seeks of governmental systems of the Republic of Turkey of which roots date back to the governmental culture of the Turkish States in the history and it focuses the Governmental System of Presidency (Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi), which has been ultimately adopted. As seen in the world examples, there are those who resort to the change of the governmental system in the historical process. In this context, it seems that the main motivational point of those who apply to the change of the governmental system is the seeking to regulate political stability, provide efficiency, and ensure representation relation in justice. This study is made in the framework of the discussions on the governmental system until the presidential government system has been adopted, and of the periods and incidents that could be seen as critical junctions in this way. It is thought that this process when has been resulted in the passing of the new governmental system also operates in accordance with the trend of strengthening the executive power that experiences in the world. In this study done within the aim of supporting and helping for the assessments to be made on the basis of the principles of political stability, effectiveness, and justice in representation about the new governmental model built on the historical roots and democracy; it was conducted the in-depth and face-to-face interviews with 10 people and parliamentarians, who are a member of AK PARTI, MHP, and CHP, have evaluation a competence on the government system, and are close political associates of Mr. Ozal, Mr. Erbakan, and Mr. Turkes. In the guidance of the data assessed by the method of descriptive analysis on the basis of the phenomenology design and provided by the interviews and the information obtained from the election statements that political parties have prepared for the elections held on 24 June 2018; it is concluded that the achievement of political stability, efficiency, and justice in representation can be achieved in comparison with the parliamentary system implemented in the pre-24 June period, if the regulations promulgated by the organizers of the new government system.
BASE
Yüksek Lisans Tezi ; İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde Türk siyasal yaşamında, 14 Mayıs 1950 seçimleri ile iktidara gelen Demokrat Parti, ?beyaz devrim? olarak nitelendirilecek bu durum sonrasında on yıl iktidarda kalmıştır. 1950-1954 döneminde, halkın gözündeki değerini arttıran DP, 1954 seçimlerinden yine başarı ile çıkmıştır. Fakat bu dönemde baskıcı olduğu için eleştirilmeye başlanan DP iktidarı, ekonomik olarak yaşanan olumsuzlukların da etkisiyle, 1957 seçimlerinden sonra 1954 seçimlerindeki etkisini kaybetmiş fakat seçimlerde uygulanan çoğunluk sisteminin etkisi ile bir kez daha tek başına iktidara gelebilmiştir. İktidarının son döneminde DP'ye karşı muhalefet artmış ve iktidar olmayan partiler aralarında Güç Birliği Cephesini kurmuşlardır. Bu cepheleşme, uygulanan ve iki partili bir sistem yaratan çoğunluk sistemi dolayısıyla Türkiye Büyük Millet Meclis'inde temsil hakkı bulamayan partileri destekçileri ile dönemin muhalefet partisi olan Cumhuriyet Halk Partisinin üyelerini etrafında toplamıştır. Buna karşılık, gücünü koruyabilmek ve etkinliğini arttırabilmek adına çoğunluğunu DP'lilerin oluşturduğu bir grup da Vatan Cephesi'ni oluşturmuşlardır. Ülke içinde yaşanan cepheleşmeler kısa sürede kargaşa ortamını tetiklemiş ve bölünmeyi körüklemiştir. İşte tam bu dönemde yaşanan bunalımlı günler, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 27 Mayıs 1960'taki müdahalesine zemin hazırlamış ve ülkede çok partili siyasal yaşama ara verilmiştir. ; Abstract ; Turkish political life of the period after the Second World War, 14 May 1950 elections and the Democratic Party came to power, the ?white revolution? has been described as the situation after ten years in power. 1950-1954 period, increasing the value of the public eye the DP, 1954 elections, has again successfully. However, criticism began to be oppressive in this period DP, as in the negative economic impact on the 1957 elections, but lost influence after the 1954 elections, the election system administered by the effect of the majority could come to power once again alone. At the end of DP increased the power of the opposition and the ruling against the non-parties have established between the front of the Power Association. In this confrontation, the system creates a two-party majority system is applied and therefore can not find the right to represent parties in TBMM with an opposition party supporters gathered around the members of the Republican People?s Party. In contrast, the majority of power in the name of protect and improve the effectiveness of the Country Front have formed a group of DP. Environment triggered unrest in the country as soon as possible in the confrontation and division accelerated. Here?s a full day of this period, in the depressed, the ground prepared by the intervention of the Turkish Armed Forces, 27 May 1960 and a Multi-party political life in the country were suspended.
BASE
In: Ankara Üniversitesi SBF dergisi, Band 10, Heft 4, S. 1
ISSN: 1309-1034
Türkiye, Kophenag Siyasi Kriterleri'ni yerine getirdiği ve diğer aday ülkelerden farksız olarak AB adayı kabul edildiği 1999 yılındaki Helsinki Zirvesi'nden sonra hızlı bir reform sürecine girmiştir. Yıllarca konuşulan ve üzerinde hazırlık yapılan yerel yönetimler reformu da AB sürecinin cesareti ve şevkiyle çıkarılmıştır. Bu değişim ve reform süreci yerel yönetimlere önemli özerklik ve yetkiler vermiştir. Ancak reformun kısa uygulaması sonucunda, reformun gerekli olduğuna inananlar dahi reformun eksikliklerine eleştirilerini yöneltmekten kendilerini alamamışlardır. Çünkü mahalli idareler yeterli ve kalifiye işgücüne sahip değildir. Bu nedenle mahalli idarelere verilecek özerklik ile idari vesayet arasında ince bir denge kurulması, yerel otoritelerin iş ve işlemlerinin etkili bir şekilde denetlenmesi gerekmektedir. Eksiklikleri ve boşlukları olmasına rağmen yerel yönetimler reformuyla önemli bir adım atılmış ve mahalli idare sistemi tekrar sorgulanmıştır. Yerel yönetimler ile mülki idare arasındaki ilişkiler idari vesayet ve yerel özerklik şartları bağlamında önemli şekilde değiştirilmiştir. Mahalli idareler reformu sayesinde, AB'ye üyelik sürecinde, uyum ve intibakın en kolay olacağı alanlardan biri olması yönünde önemli bir gayret sarf edilmiştir. Reform süreci, merkeziyetçilik ve yerellik ilkeleri ile idari vesayet ve özerk yerel yönetim ilkelerini farklı açılardan değerlendirilme ihtiyacını ortaya çıkartmıştır. ; Turkey has entered into a fast reform process after the Helsinki Submit where Turkey fulfilled the Copenhagen Criteria and it is accepted as a candidate state the same as others, in 1999. The reform of local authorities that is spoken for years and made preparation on it, is also ratified by the EU's courage and enthusiasm. This innovation and reform process has given important autonomy and competences to the local governments. Nevertheless, with short application of the reform, the people who believe the reform is necessary, are unable to stop themselves from their critiques. Because, the local authorities do not have enough and qualified workforce. Due to this fact, a sensitive balance ought to set between autonomy that will give to the local governments and administrative tutelage; the works and functions of the local authorities should be supervised effectively. Although it has lack and gap, an important step was taken with local authorities? reform and the system of local authorities was interrogated. The relations between local governments and civilian administrations were changed related administrative tutelage and local autonomy conditions. An important struggle was exerted to make one of areas which can be adopted easily in the EU process in the framework of administrative harmonization by the local authorities reform. The reform process exposed the necessity of analyzing centralization and subsidiarity, administrative tutelage and autonomous local government principles from different angles.
BASE
Yönetim, yaşama kültürünün bir ürünüdür. Yerel yönetimlerde yönetim geleneğinin oluşması önem taşımaktadır. Ancak, ülkemizde yerel yönetimlerde geleneklerin oluşması zaman almıştır. Yerel yönetimlerin geleneklerden yeni süreçlere geçmesi ise hiç kolay olmamıştır. Çünkü yenilik süreçleri yönetimin demokratikleşmesi amacıyla yapılmamış aksine merkezi yönetimlerin kolay yoldan vergi toplayabilmesi ve güçlü olabilmeleri için yapılmıştır. Tüm bu gelişmeler, toplumun yerel yönetimlerden beklentilerine cevap veremediği için demokrasilerinde etkinlik ve verimlilik sorunları devam etmektedir. Yerel yönetimlerde ve demokrasilerinde etkinlik ve verimliliğin sağlanması şeffaf, katılımcı, yenilikçi ve denetlenebilir bir sistemin kurulmasına bağlıdır. Bu çalışmada, yerel yönetimler ve demokrasileri ile ilgili bilgi verilmekte ve sonrasında yerel yönetimlerin demokrasilerinde verimlilik artırmaya ve sorunlarına çözüm bulmaya ilişkin bakış açıları ortaya konulmaya çalışılmaktadır. ; Management is a product of the cultural life. The formation of the management tradition is important for local government. However, it has been taken a long time for the formation of the traditions of local government in our country. On the other hand, It has not been easy at all from the traditional local government to pass new processes. Because new innovation processes do not to improve the democratization of managements, but it is used to collect the tax, and to have power in easy way for the central government. It is still continuing efficiency and productivity problem for the democracies, because all of these developments do not answer the expectations of local authorities. It depends on the establishment of a transparent, participatory, innovative and auditable system to ensure an effectiveness and efficiency of local governments and theirs democracies. This study provides an information about local governments and democracies, and after that gives the points of view how the local governments' democracies increases theirs efficiency and how to find solutions theirs problems.
BASE
Bu çalışmanın amacı, girişimcilik ve inovasyon kavramlarına hükümet ve siyasi parti programlarında ne derece yer verildiğini araştırmaktır. Hükümet ve siyasi parti programlarında bu kavramların sıklıkla yer alması, girişimcilik ve inovasyon kavramlarına önem verildiği ve teşvik edileceği şeklinde yorumlanacaktır. Çalışmada yöntem olarak, soysal bilimlerde yaygın bir kullanım alanı bulan nitel araştırma yönteminden, veri elde etmede ise doküman analizinden yararlanılmıştır. Çalışma halen TBMM'de temsil edilen 4 siyasi parti (AKP, CHP, MHP, BDP) ile 1983 yılından sonra kurulan 16 hükümetin programlarını kapsamaktadır. ; The aim of this study is to determine to what extent were the concepts of entrepreneurship and innovation included in political party programs. The fact that these two concepts were frequently included in the programs of governments and political parties signifies that these concepts are assigned importance and they will be supported. Qualitative research method, which is widely used in social sciences was made use of as the study method, and document analysis was used in obtaining data. The study covers the programs of four political parties represented in the parliament at present and 16 governments that have come to power since 1983.
BASE
In: Alternatif politika: Alternative politics, Band 15, Heft 1, S. 54-79
ISSN: 1309-0593
IMF programlarının demokrasi üzerindeki etkisi, uluslararası örgütler yazınında sıklıkla tartışılan bir konudur. Bir müzakere sürecinde IMF'nin kendine ait bir gündemi varken, seçmenler de hükümete kendi tercihleriyle ilgili işaretler verir. Bu ikisi örtüştüğünde demokrasi etkilenmez fakat birbirlerinden farklı olduklarında demokrasi üzerindeki etkiler, borç alan hükümetin IMF karşısındaki göreli gücüne bağlıdır. Bu makale, IMF programlarının yerel temsili kurumlar üzerindeki etkisine odaklanmaktadır. Çalışmada, IMF etkisinin uç bir örneği olarak 2010-2015 yılları arasında uygulanan Yunanistan programları analiz edilmiş, eski bakanlar, parlamento temsilcileri ve Troyka yetkilileri ile yapılan mülakatlara yer verilmiştir. Yapılan analiz, borç alan hükümetin IMF karşısında zayıf olduğu ve iktidar partisi ile IMF arasında bir anlaşmazlık olduğu zaman, IMF programlarının demokratik kurumların temsili işlevini kısıtladığını iddia etmektedir. Bunun, 2010-2015 yılları arasında Yunanistan'da yaşandığı gibi, borç alan ülkelerde parti sistemleri ve demokrasinin geleceği üzerinde sağ ve sol popülist partilerin "egemenlik" ihlalinden yararlanarak yükselişi ve temsili kurumlara olan güvenin azalması gibi önemli etkileri vardır.