"TÜRKİYE EKONOMİSİ'NDE CARİ İŞLEMLER AÇIĞININ FİNANSMANINDA DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLARIN ROLÜ VE ETKİSİ (1980-2008)"ÖZET1980'lerden itibaren dünya ekonomisinde küreselleşme süreci yoğun ve hızlı şekilde yaşanmaktadır. Bu süreçte, doğrudan yabancı yatırımların önemi ve hacmi artmıştır. Doğrudan yabancı yatırımların ülke ekonomileri açısından birçok olumlu etkileri bulunmaktadır. Bunlardan biri de, cari işlemler açığının finansmanına yaptığı katkıdır.Türkiye'nin cari işlemler dengesi, liberalleşme ve dışa açılma sürecinin de etkisiyle uzun yıllar açık vermiştir. Doğrudan yabancı yatırımların bu açığın finansmanındaki katkısı yıllar itibariyle değişmektedir. Bu çalışma ile Türkiye Ekonomisi'nde cari işlemler açığının finansmanında doğrudan yabancı yatırımların rolü ve etkisi anlatılmaya çalışılmıştır. Bu çalışma üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde, doğrudan yabancı yatırımlar; ikinci bölümde, ödemeler dengesi ve cari işlemler açığı; son bölümde ise, Türkiye Ekonomisi'nde doğrudan yabancı yatırımlar ve cari işlemler açığı ilişkisi ele alınmıştır.Anahtar Kelimeler: Cari İşlemler Açığı, Doğrudan Yabancı Yatırımlar, Ödemeler Dengesi, Türkiye Ekonomisi"THE ROLE AND EFFECT OF FOREIGN DIRECT INVESTMENTS ON CURRENT ACCOUNT DEFICIT FINANCING IN TURKISH ECONOMY (1908-2008)" ABSTRACTSince the 1980s, in the world economy, process of the globalization has been experienced intensely and rapidly. In this process, importance and volume of foreign direct investments has increased. There are many positive effects of foreign direct investment in terms of national economies. One of these is its contribution for financing the current account deficit.Turkey's current account balance has deficit for many years with the effect of liberalization and opening to the outside process. The contribution of foreign direct investments in financing of this deficit has changed over the years. With this study, the role and effect of foreign direct investments on current account deficit financing in Turkish Economy are explained.This study consists of three parties. In the first part, foreign direct investments; in the second part, balance of payments and current account deficit; in the last part, relationship between foreign direct investments and current account deficit in Turkish Economy are discussed. Keyword: Current Account Deficit, Foreign Direct Investment, Balance of Payments, Turkish Economy
Bu çalışmada, 1995-2013 dönemi 10 gelişmekte olan ülke için yolsuzluk ve demokrasinin doğrudan yabancı yatırımlar üzerindeki etkisi ampirik olarak sınanmıştır. Çalışmada panel birim kök testleri, panel eşbütünleşme testi, panel FMOLS eşbütünleşme tahmincisi ve panel VEC nedensellik analiz yöntemleri kullanılmıştır. Çalışmada yolsuzluk, demokrasi ve doğrudan yabancı yatırımların uzun dönemde eşbütünleşik olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Eşbütünleşme katsayılarının tahmin sonuçları değerlendirildiğinde paneli oluşturan 10 gelişmekte olan ülke için yolsuzluk düzeyinin azalması ve demokrasi düzeyinin artması doğrudan yabancı yatırımları pozitif yönde etkilemektedir. Nedensellik analizine göre ise kısa dönemde yolsuzluktan doğrudan yabancı sermaye yatırımlarına doğru tek yönlü, uzun dönemde ise yolsuzluk ve demokrasiden doğrudan yabancı sermaye yatırımlarına doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisi olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu bulgular demokrasi ve yolsuzlukların doğrudan yabancı sermaye yatırımları üzerinde anlamlı bir etkisi olduğunu yönündeki hipotezleri desteklemektedir. Yabancı yatırımcıların günümüzde ev sahibi ülkedeki politik rejimin güvenilirliğini test ettiği görülmektedir. Ev sahibi ülkelerin, yabancı yatırımcıya yönelik politikalarını gözden geçirmesi önemli bir faktör olarak ortaya çıkmaktadır. ; In this paper, the effects of corruption and democracy on foreign direct investments are examined empirically for 10 developing countries over the period 1995-2013. Panel unit root tests, panel cointegration test, panel FMOLS estimator, and panel vector error correction causality methods are employed in the paper. According to the findings, there is a cointegration relationship among corruption, democracy, and foreign direct investments. Decrease of corruption and increase of democracy level, affect foreign direct investments positively in 10 developing countries which constitute panel, in accordance with evaluating estimate results of cointegration coefficients. According to the findings obtained from the causality analysis, there is unidirectional causality from corruption to foreign direct investments in the short run while there is unidirectional causality from corruption and democracy to foreign direct investments in the long run. These findings support the hypothesis which argue that democracy and corruption have significant effects on foreign direct investments. Today, it can be seen that foreign investors test the trustworthiness of political regime in host country. Reviewing policies towards foreign investors appears as a substantial factor for host countries.
Balıkesir Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İktisat Ana Bilim Dalı ; Sanayi devrimiyle birlikte insanların yaşamsal konforlarının artması neslin çoğalmasına; ihtiyaçların artmasına, ihtiyaç duyulana çabuk ulaşma avantajlarını sağladığı gibi sıkıntıları da beraberinde getirmiştir. Hareketsizleşen insanlar; soluk alma ihtiyacı hissetmeyen robotlara, mekanik cihazlara teslim olmuştur. Ancak; insan gibi işlev gören veya insan hayatını kolaylaştıran her şey diğer varlıklar gibi enerjiye gereksinim duymaktadır. Fosil yakıtlar, tükenmeye yüz tutmuştur. Bu, insanları yeni enerji kaynakları bulmaya yönlendirmiştir. Hemen tükenmeyen, verimi oldukça yüksek olan kaynak arayışları, yenilenebilir enerji politikalarıyla bağdaşmış; vazgeçilmez, sürekli geliştirilebilir bir hal almıştır. Yenilenebilir, temiz, doğa dostu bir enerji kaynağı; dünya üzerindeki tüm politika yapıcıların kalkınma planlarının, ilkini ve en önemlisini oluşturmaktadır. Hükümetlerin sağladıkları kolaylıklar, verdikleri teşvikler; yenilenebilir enerjide pek çok firmayı yatırıma yönlendirmiş, uygun zeminlerde güzel kazanımlara sebep olmuştur. Ancak her yatırımın olumlu olduğu kadar, dezavantaja dönüşebilecek tarafları da mevcuttur. Bu çalışmanın amacı, literatürde fazlasıyla yerini almış yenilenebilir enerji kaynaklarının nasıl oluştuğu ve bu kaynakların türlerini değil, gelir gruplarına göre ülkelerin yenilenebilir enerji yatırımları yaparken hangi faktörlerden ne düzeyde etkilendiğini tespit etmektir. Çalışmanın ilk üç bölümü kavramsal giriş olmak üzere, dördüncü bölüm yöntem, beşinci bölüm gelir durumlarına göre sınıflandırdığımız ülkelerin belirlenen faktörlere göre karşılaştırılması; altıncı bölüm Türkiye açısından faktörleri değerlendirme, yedinci bölüm sonuçlar ve bu ülkelere göre analiz şeklinde sonlanmaktadır. Enerji kaynakların, yenilenebilir enerji ve kaynakları hakkında kısa bilgiler verilmiştir. Dünya'da ve Türkiye'de yenilenebilir enerji incelenmiştir. Yatırım kavramına, enerjiye olan yatırımlara ve teşvik mekanizmalarına değinilmiştir. Yenilenebilir enerji yatırımlarını belirleyen politikalar sınıflandırılmış; faktörlerin daha iyi irdelenebilmesi için kavramsal bir şema oluşturulmuştur. Gelir gruplarına göre sınıflandırılan; baz aldığımız ülkelerdeki yatırımcıların, yatırımlara bakışı, ülkelere ait yöntemlerin çekici-itici unsurları tablo halinde sunulmuştur. Bulgular; teknik bilgi yetersizliği, enerjideki ekonomik politikalar, ülkelerin coğrafi konumu, uygulama alanları, tecrübesizlik hususlarında ve yatırımların artması yönünde fikirler sunmakta, ülkemizle kıyaslamaya imkan vermektedir. ; With the industrial revolution, people's living comfort increased; As it provides the advantages of increasing the needs and reaching the needed ones quickly, it has also brought problems. People who are immobilized; It has been delivered to robots and mechanical devices that do not need to breathe. But; Everything that functions like human beings or makes human life easier needs energy like other beings. Fossil fuels are running out. This has led people to find new sources of energy. The search for resources, which are not immediately exhausted and highly efficient, are compatible with renewable energy policies; It has become an indispensable, continuously improvable. Renewable, clean, environmentally friendly energy source; It constitutes the first and most important development plan of all policy makers around the world. Facilities and incentives provided by governments; It has led many companies to invest in renewable energy and has caused good gains on suitable grounds. However, every investment has positive aspects as well as disadvantages. The purpose of this study is to determine how the renewable energy resources, which have taken place in the literature, are formed and not the types of these resources, but to what extent countries are affected by what factors when making renewable energy investments according to income groups. The first three parts of the study are conceptual introduction, the fourth part is the method, the fifth part is the comparison of the countries we have classified according to their income levels, according to the determined factors; Turkey sixth portions factor for evaluation, seventh section and terminates in the analysis results according to the country. Brief information about energy resources, renewable energy and resources was given. renewable energy in the world and Turkey were examined. The concept of investment, investments in energy and incentive mechanisms are mentioned. Policies affecting renewable energy investments are classified; A conceptual scheme has been created in order to better examine the factors. Classified according to income groups; Investors' view of investments in the countries we take as a basis and the driving-driving factors of the country's methods are presented in a table. Results; It offers ideas about the lack of technical knowledge, economic policies in energy, the geographical location of the countries, application areas, inexperience, and the increase of investments, and allows comparison with our country.
2011 yılında sınırlı bir halk hareketi şeklinde başlayan Suriye İç Savaşı, kısa sürede bölgesel ve küresel çapta ağır sonuçlar doğuran ve çok sayıda aktörü içine çeken bir gelişme olmuştur. Bu süreçte, özellikle bölge devletleri iç savaşın etkisinden kaçınamamış ve meseleye dahil olmak durumunda kalmıştır. Bu bağlamda Suriye İç Savaşı, Türkiye için de süreçte en temel dış politika konusu haline gelmiştir. Bu çalışmada, Türkiye'nin iç savaşa yönelik doğrudan müdahale öncesi dönemde izlediği dış politikasının analizi yapılacaktır. Bu analiz, güncel Türk dış politikasının değerlendirmesinin ancak doğrudan müdahale öncesi dönemde yaşanan dönüşümlerin doğru anlaşılmasıyla mümkün olabileceği ön kabulüyle yapılmaktadır. Bu nedenle, analizin kapsamlı ve bütüncül bir bakış açısıyla ele alınması için kuramsal çerçeve olarak neoklasik realizm belirlenmiştir. Bağımsız değişken olarak kabul edilen sistemik sinyallerin, yerel faktörlerin yani ara değişkenlerin vasıtasıyla dış politikaya dönüştürüldüğü önermesiyle neoklasik realizm, Türkiye'nin dış politikasındaki dönüşümleri açıklamak adına kullanılmıştır. 2015 yılına kadar "Esadsız bir Suriye" stratejisi yürüten Türkiye, dışsal ve içsel gelişmeler uyarınca bu yaklaşımını yumuşatmış ve doğrudan müdahaleye evrilecek yeni stratejisini uygulamaya geçirmiştir. Çalışmada, bu dönüşümün altyapısını oluşturan bağımsız ve ara değişkenler ile başta milli güvenliğe tehdit oluştuğu algısıyla izlenen dış politika olmak üzere Türk dış politikasının sürekliliklerinin bu süreçteki etki ve belirleyicilikleri tartışılmıştır. ; The Syrian Civil War, which started in the form of a limited public movement in 2011, has been a development that has had heavy regional and global results and attracted many actors in short time. Many regional states could not avoid the impact of civil war. In this context, the Syrian Civil War has become the main foreign policy issue for Turkey. In this study, Turkey's foreign policy toward the civil war until the time of direct intervention will be analyzed. This analysis is based on the preliminary assumption that the evaluation of current Turkish foreign policy can only be possible with the correct understanding of the transformations in the period before the direct intervention. Neoclassical realism has been determined as the theoretical framework for a comprehensive and holistic analysis. Neoclassical realism, which claims that systemic signals (independent variable) are transformed into foreign policy through intervening variables, is used to explain the transformations in Turkey's foreign policy. The basic strategy of Turkish government, until 2015, was to overthrow the Assad government. However, due to external and internal developments, Turkey softened this approach and passed to implement the new strategy, which evolved to direct intervention. In the study, independent and intervening variables that are the basis of this transformation and the effects and determinants of the continuity of Turkish foreign policy are examined.
SUMMARYIn this study; firstly, some theoric points about the direct foreign investments are dealt with; and the direct foreign invesments made throughout Kirghizistan and their determiners are pointed out. In the First Section of the Study, the definition and classification of direct foreign investments are made, and their importance is mentioned. The reasons that canalize the institutions into direct universal investments and some main developments are tried to be explained. In the second section; the investment atmosphere of Kırghizistan is studied. Information about the National Investment Policy of Kırghizistan is given; its targets and duties are explained. The fields where the investment policy of the country are applied, are also satated. The laws and regulations regarding the direct foreign investments for the country are emphasized. On dealing with the atmosphere of the investments; the dispersion of these direct foreign investments among the financial sectors and regions is explained. Besides; the countries from which these investment flows come and the companies operating in these countries are also stated.In the last section of the study; the factors affecting the foreign investments throughout the country and the reasons causing the foreign investers to decide to invest their capitals in Kirghizistan are tried to be investigated and evaluated.ÖZETBu çalışmada öncelikle direk yabancı yatımlarla ilgili teorik bilgilere değinilmiş ve Kırgızistan'a yapılan direk yabansı yatırımlar ve onların belirleyicileri üzerinde durulmuştur.Çakışmanın Birinci Bölümünde direk yabancı sermaye yatırımların tanımı, önemi ve sınıflandırması yapılarak, işletmeleri uluslararası direk yatımlara yönelten nedenler ve başlıca yeni gelişmeler açıklanmaya çalışılmıştır. İkinci bölümde Kırgızistan'ın yatırım ortamı incelenmiştir. Kırgızistan'ın Ulusal Yatırım Politikası hakkında bilgi verilerek, amaç ve görevleri anlatılmıştır. Ülkenin yatırım politikasının uygulandığı alanlara da yer verilmiştir. Ayrıca ülkedeki direk yabancı yatırımlar için gerekli olan kanun ve mevzuatlar açıklanmıştır. Kırgızistan'daki yatırım ortamı incelenerek, direk yabancı yatırımların ekonomi sektörlerine ve bölgelere göre dağılımı anlatılmakta ve bununla birlikte yatırım akımlarının geldiği ülkeler ve ülkede faaliyette bulunan şirketlere yer verilmiştir. Çalışmanın son kısmında ise, yabancı yatırımcıların Kırgızistan'a sermayelerini yatırmaya karar vermesini ve ülkede bulunan yabancı yatırımların etkileyen faktörlerin neler olduğunu araştırılmaya ve değerlendirmeye çalışılmıştır.
Doğrudan yabancı sermaye yatırımları özellikle 1980'li yıllarda uygulanan istikrar programları sonrasında oldukça önemli hale gelmiştir. Günümüz dünyasında gelişmekte olan ülkeler ve azgelişmiş ülkeler için büyük bir fırsat olarak nitelendirilen Doğrudan yabancı sermaye yatırımları Türkiye için de önemli bir yere sahiptir. Ekonomik kalkınmanın hızlandırılmasında büyük bir önem taşıyan doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının tarihsel gelişimine bakıldığında ülkemizde yaşanan ekonomik krizlerden önemli ölçüde etkilendiği görülmektedir. Yaşanan ekonomik krizlerin etkileri günümüzde hala devam etmekte olup son yıllarda ülkemizde yaşanan siyasi ve ekonomik tutumun istikrar göstermemesi sebebiyle doğrudan yabancı sermaye yatırımları azalmaktadır. Bu çalışmada Türkiye ekonomisi için 2000-2016 dönemine ait üçer aylıkverilerden yararlanılarak doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını etkileyenmakroekonomik değişkenler zaman serisi yöntemiyle analiz edilerek uygunekonometrik model tahmin edilmeye çalışılmıştır.Analizde grafiksel inceleme vedeğerlendirmelerin ardından serilerin durağanlıkların incelenmesi amacıyla kırılmalı vekırılmasız birim kök testleri uygulanmıştır. Çalışmanın ilk aşamasında serilerdemeydana gelebilecek yapısal kırılmalar dikkate alınmadan analiz yapılırken,ikinciaşamasında meydana gelebilecek yapısal kırılmalar incelenmiş ve serilerekırılmalarınetkisinden arındırılıpeştümleşme ve nedensellik analizi yapılmıştır. Yapılan analizsonuçları doğrultusunda test sonuçları karşılaştırılarak doğrudan yabancı sermayeyatırımlarının seçilen makroekonomik değişkenler ile olan ilişkisi belirlenmiş veTürkiye ekonomisi çerçevesinde doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını etkileyenfaktörler açıklanmaya çalışılmıştır. --- Foreign direct investment has become particularly important after thestabilization programs implemented in the 1980s. It described as a great opportunity forforeign direct investment in developing countries and least developed countries in theworld today has an important place in Turkey. Looking at the historical development offoreign direct investment, which is of great importance in accelerating economicdevelopment, it is observed that economic crises in our country are significantlyaffected. The effects of the economic crises still continue today and the foreign directinvestment in the country has been decreasing since the political and economic stanceof our country has not stabilized in recent years.This study analyzed the quarterly data affecting foreign direct investment bybenefiting from macroeconomic variables, time series analysis of the 2000-2016 periodfor Turkey's economy has attempted to estimate the appropriate econometric models. Inthe analysis, unit root and cointegration tests were applied in order to examine thestationals of the series after graphical analysis and evaluations. In the first phase of thestudy, the structural fractures that could occur in the second stage were examined andthe structural fractures that could occur in the second stage were examined and thegranger analysis was applied to the series. According to the results of the selectedmacro-economic variables of relations with foreign direct investment by comparing thetest results determined in accordance with and within the framework of Turkey'seconomy it has tried to explain the factors affecting foreign direct investment
Globalleşme (küreselleşme), ulusal sınırların ortadan kalkmasını, ülkelerin dünya ile entegrasyonunu ifade eden ekonomik, sosyal, kültürel, politik ve hukuksal bir süreç olarak tanımlanmaktadır. Küreselleşme, ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel boyutlarıyla tüm dünyada ve Türkiye'de 1980'li yıllardan itibaren çok daha belirgin olarak görülmeye başlamıştır. Bu çalışmada, dünyada ekonomik olarak globalleşme süreci ele alınmış ve Türkiye'nin ekonomik globalleşmeye uyumu, özellikle dış ticaret ve doğrudan yabancı yatırımlar göz önüne alınarak incelenmiştir. Globalleşen dünyadaki değişimlere paralel olarak ülkemizde de 1980'den bu yana Türkiye'nin dışa açılması, para ve finans piyasalarının serbestleşmesi, teknolojik altyapının geliştirilmesi ve Avrupa Birliği'ne aday olunması gibi önemli gelişmeler meydana gelmiştir. Ayrıca 1980 sonrasında dünyadaki globalleşme hareketlerine paralel olarak Türkiye'de ithal ikameci politikalar terkedilerek ihracata dayalı sanayileşme politikaları uygulanmaya başlanmıştır. Aynı zamanda globalleşemenin en önemli göstergelerinden ihracat ve doğrudan yabancı yatırımlarda görülen artışlar da Türkiye'nin ekonomik globalleşmeye uyum sağladığını ve olumlu etkilendiğini göstermektedirler. Sonuç olarak, 1980'lerden itibaren Türkiye'de yaşanan uyum sürecinin de gösterdiği gibi, son 25 yılda dünya ekonomisine entegrasyonu ve globalleşme anlamında pek çok alanda önemli adımlar atılmış ve bunlar devam etmektedir. ; Globalization is defined as the elimination of national borders and nations integrating with the economic, social, cultural, political and legal environment. Globalization has been widely experienced in the world and in Turkey since the 1980s. In this study, the process of economic globalization in the world has been studied and Turkey?s adaptation to this process has been investigated especially in terms of foreign trade and foreign direct investment. Since the 1980s, in accordance with the globalizing world, the opening of Turkey to the world, the liberalization of money and financial markets, the development of technological structure and the membership of European Union has occured. Furthermore, after 1980, in parallel with the globalization movements in the world, Turkey has shifted from import substitution policies to the export oriented industrialization. At the same time, according to the rising in the export and foreign direct investmests, which are the most important indicators of globalization, Turkey has positively been affected by economic globalization. As a result, as indicated by Turkey?s adaptation period to the globalization process for the last 25 years, in terms of the world?s economic integration and globalization, many steps have continuely been taken in many areas.
YILLARI ARASINDA KÖRFEZ ÜLKELERİNİNTÜRKİYEDEKİ YATIRIMLARITEZ ÖZETİBu çalışma, Türkiye'ye yatırım yapan Körfez ülkeleri (Suudi Arabistan, Irak, Kuveyt, Bahreyn, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri) yatırımlarını 2000-2008 yılları arasında incelemektedir. Türkiye'ye yatırım yapan Körfez sermayesini ve tüm yabancı sermaye içindeki payını diğer gelişmekte olan ülkelerle karşılaştırdığımızda, 2003 yılına kadar önemli bir orana sahip olmadığını görmekteyiz. 2003 yılına kadar Türkiye'ye gelen yabancı sermaye miktarı ve oranı Türk ekonomisi içinde çok az ve önemsizdir.2000 yılından sonra Türk hükümetlerinin Türk ekonomisini AB'ne entegre etmek için yaptıkları reformlar neticesinde 2003-2008 yılları arasında yabancı sermaye yatırımları artmıştır. Bu bağlamda son yıllarda yaklaşık 30 milyar dolar Körfez sermayesi doğrudan ve dolaylı olarak Türkiye'ye gelmiştir.Bu tezin temel amacı Körfez ülkelerinden Türkiye'ye gelen yabancı sermaye yatırımlarını ve sektörel aktivitelerini incelemektir. Üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde yabancı sermaye yatırımlarına ilişkin teoriler incelenmektedir. Böylelikle, yabancı sermayeli firmalar niçin ülke dışına yatırım yaparlar sorusuna cevap aranmaktadır.II.Bölümde; Türkiye'ye gelen yabancı sermayenin tarihi gelişimi ve yabancı sermayenin ülkemizdeki hareketleri üzerinde durulmuştur. Bu yabancı yatırımların uzun ve kısa vadeli hareketlerinde ayrı- ayrı incelenmiştir. Ayrıca bu bölümde Türkiye'nin yabancı kaynaklı sermayeye olan ihtiyacı ve bu sermayenin ülkemize geliş ve gelmeyiş nedenleri araştırma konusu yapılmıştır. Türkiye'deki yabancı sermayeye ilişkin kanuni düzenlemeler de bu bölümde açıklanmıştır.III. Bölümde; Ortadoğu ve Arap ülkelerinin ülkemize yaptığı yatırımlar arasında körfez ülkelerinden gelen yabancı sermayenin önemi ve hacimleri ele alınmıştır. Türkiye yirmi birinci yüzyılın ilk on yılında yüksek ekonomik büyümeyi hedeflemiştir. Bu yüzden son Türk hükümetleri rekabetçi sanayileşme planlarını uygulamaya koymuşlardır. Yüksek hızlı büyüme de ancak yabancı sermaye yatırımlarının hızlı yükselmesi ile olacaktır.2003-2008 yılları arasındaki ekonomik reformlar sonucu Türkiye'ye yatırım yapan yabancı sermaye miktarında önemli artışlar olmuştur. Bu yeni ulaşılan miktarlarda Körfez sermayesinin de payı vardır. Ancak, Körfez sermayesi henüz beklenen oranlarda Türkiye'ye yatırım yapmamıştır. Körfez sermayesine ait Türkiye'de yatırım yapan firmaları Britanya ve Hollanda ile karşılaştırdığımızda çok önemli miktarlara ulaşamadığını görmekteyiz. Sonuç olarak ülkemize gelen yabancı yatırımların son dönemde artış gösterdiği bu artışa oranı henüz alt seviyede olsa bile körfez sermayesinin de katıldığı belirtilmiştir. Ayrıca körfez ülkelerinden daha fazla yatırımın ülkemize nasıl gelebileceği hususunda görüşler ortaya koyulmuştur. Foreing Direct Investments of the Gulf Countries in Turkey: 2000-2008AbstractThis thesis studies the foreign investments of the Gulf Countries (Saudi Arabia, Iraq, Kuwait, Bahrain, Qatar and UAE) in Turkey between the years 2000 and 2008. When we compare the amount of foreign direct investments of the Gulf countries coming to Turkey with the corresponding amounts in some other developing countries we clearly see that our findings strengthens that the share of foreign direct investment in Turkey is insignificant until 2003. Until this year a very small amount of foreign direct investment entered into Turkey and its share was very small and unimportant amount in the Turkish economy.After 2000, the Turkish governments introduced some crucial economic policies in order to integrate the Turkish economy into the EU. As a result of this, Turkey is getting more foreign capitals from the Gulf region as well as other countries. Turkey received about 30 billion dollars in this period directly and indirectly from the foreign investors of the Gulf countries.This thesis is written with a purpose to evaluate the investments and the sector activities of the Gulf countries firms in Turkey. It has three chapters. The first chapter offers a survey of foreign direct investment theories. The concept of foreign investment and the economic theories of foreign direct investment are examined. In this way, the question of why firms invest abroad is examined.The second chapter deals with the economic growth dilemma of developing countries and examines the necessity of foreign direct investment to realize economic growth in these countries. In addition, give priority to foreign direct investment to realize economic growth in developing countries will be examined. This chapter also, describes the foreign direct investment activities in Turkey with respect to the historical context. The Turkish foreign investment encouragement laws are explained in this chapter. The third chapter examines the foreign direct investments of the Gulf countries in Turkey. In other words, in this last chapter, it is discussed the importance of the Gulf capital in the Turkish economy. Turkey in the first decades of the twenty first century, aimed to sustain higher economic growth rates. The last Turkish governments adopted competitive industrialization plans as the main target. Turkey tries to realize higher growth rates encouraged the inflow of foreign direct capital as an external source into the country. As a result of the economic reforms, Turkey got more foreign direct capital between 2003-2008. The contribution of the Gulf capital is very important as a new source to get higher rates of foreign direct capital in Turkey. However, the inflow of foreign direct capital coming from Gulf countries did not reach to the level that was expected. The number of firms of the Gulf countries containing foreign capital was insignificant when compared with Britain and Netherland. In conclusion, it is discussed some certain facts in explaining the reasons of inadequate flow of foreign direct investment into Turkey. It is suggested some important points to increase the inflow of foreign direct capital coming from the Gulf countries.
Küreselleşme öncesinde yeterince önemsenmeyen doğrudan yabancı yatırımlar, kalkınmaya katkısının daha iyi anlaşılmasıyla hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler tarafından rağbet görmeye başlamıştır. Gelişmekte olan ülkeler çoğu zaman üretmekte yetersiz kaldıkları teknolojiyi ithal etmiştir. Teknoloji transferi, patent ve lisans anlaşmalarıyla yapıldığında pahalı ama doğrudan yabancı yatırım yoluyla gerçekleştiğinde az maliyetli olmaktadır. Doğrudan yabancı yatırımlar ile bir ülkeden yatırım ülkeye sermaye aktarımıyla birlikte işletmecilik bilgisi, teknoloji de gelmektedir. Bu gelen teknolojinin gelişmiş ülkelerin teknolojik gelişmesine katkı sağlayabilmesi için devletlerin aktif rol üstlenmesi önemlidir. Güney Kore, Singapur ve Tayvan gibi ülkeler devlet kontrolünde teknolojik gelişmeyi gerçekleştirmişlerdir. Türkiye, doğrudan yabancı yatırımlar konusunda uyguladığı politikalarla hala istediği teknolojik gelişme düzeyini yakalamamıştır. Polonya ise Türkiye ile başlangıçta aynı şartlara sahip olmasına rağmen uyguladığı yatırım politikalarıyla teknolojik gelişmeyi arttırabilmiştir. Doğrudan yabancı yatırımlar ile teknolojik gelişmenin sağlanmasında otomotiv sektörünün önemi büyüktür. Bu bağlamda Türkiye ve Polonya otomotiv sektörüne yoğunlaşmıştır. Bu çalışmada önce doğrudan yatırımların tarihi gelişimi ve farklı ülkelerin teknolojik gelişme süreçleri ele alınacak, ardından Türkiye'nin teknolojik gelişme süreci değerlendirilecektir. Son bölümde ise, devletin teknolojik gelişmeyi artırmak için doğrudan yabancı yatırım konusunda nasıl bir rol üstlenmesinin uygun olduğu sorusuna, Türkiye ve Polonya'nın otomotiv sektörleri özelinde cevap aranacaktır. --- ABSTRACT Foreign direct investments, which were not taken care of before globalization, became a focus of interest by all countries with a better understanding of their contribution to development. Developing countries have often imported the technology they have been unable to produce. Technology transfer is costly when it is made through patent and license agreements, but it is less costly when it is realized through direct foreign investment. Investment in a country from a country through foreign direct investments, business knowledge and technology, as well as the transfer of capital to the country. It is important for states to take an active role in this technology to contribute to the technological development of the developed countries. Countries such as South Korea, Singapore and Taiwan have achieved technological development under state control. Turkey has still wants to capture the level of technological development policies implemented in foreign direct investment. In Poland, although initially have the same conditions with Turkey could increase its investment policy implemented by technological developments. The importance of the automotive sector is crucial for the development of direct foreign investments and technological development. In this context, Turkey and Poland are concentrated in the automotive sector. In this study which will be discussed briefly before technological development process of historical development and different countries in foreign direct investments inflows, followed by Turkey will be evaluated technological development process. In the last chapter, to improve the state of technological development directly to the question of how it is appropriate to assume a role in foreign investment in private of the automotive sector in Turkey and Poland will seek to answer.
Avrupa Birliği (AB), halen 25 üye ülkesi, yaklaşık 500 milyon nüfusu ve yaklaşık €25 trilyon tutarında ekonomik büyüklüğe sahip bir pazar oluşturmaktadır. Türkiye'nin AB'ye dahil olma çabaları 45 yıllık bir geçmişe dayanmaktadır. Bu çalışmada, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı sermayeli şirketlerin Türkiye'nin AB'ye dahil olma sürecinin, organizasyonları ve Türkiye ekonomisi üzerindeki etkilerine yönelik beklentileri incelenmektedir. Bu incelemeler yönünde, Yabancı Sermaye Derneği'ne üye 42 şirket üzerinde keşfedici bir araştırma gerçekleştirilmiştir. Anket yöntemiyle toplanan verilere, frekans dağılım analizleri uygulanmaktadır. Çalışmada, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı sermayeli şirketlerin büyük çoğunluğunun, Türkiye'nin AB'ye dahil olma sürecinde ekonomik koşullarının iyileşeceğini öngörmelerine rağmen, Türkiye'ye yeni yatırım yapma konusunda kararsız oldukları sonucuna varılmıştır. ; European Union (EU) is a major market with its 25 member countries, 500 million population and ¤25 trillion economic size. The expectations of foreign capital companies about the effects of the membership process of Turkey to EU to their organizations and Turkish Economy have been analyzed in this study. The explaratory research has been conducted to 42 companies that are members of Foreign Investors Association. The frequency distribution analyses have been applied to the data that are collected from the companies by the questionnaire. As a conclusion, most of the foreign capital companies expect better economic conditions for Turkey in the membership process where as, they are hesitating to make new investments.
Bu çalışmada, 1995-2013 dönemi 10 gelişmekte olan ülke için yolsuzluk ve demokrasinin doğrudan yabancı yatırımlar üzerindeki etkisi ampirik olarak sınanmıştır. Çalışmada panel birim kök testleri, panel eşbütünleşme testi, panel FMOLS eşbütünleşme tahmincisi ve panel VEC nedensellik analiz yöntemleri kullanılmıştır. Çalışmada yolsuzluk, demokrasi ve doğrudan yabancı yatırımların uzun dönemde eşbütünleşik olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Eşbütünleşme katsayılarının tahmin sonuçları değerlendirildiğinde paneli oluşturan 10 gelişmekte olan ülke için yolsuzluk düzeyinin azalması ve demokrasi düzeyinin artması doğrudan yabancı yatırımları pozitif yönde etkilemektedir. Nedensellik analizine göre ise kısa dönemde yolsuzluktan doğrudan yabancı sermaye yatırımlarına doğru tek yönlü, uzun dönemde ise yolsuzluk ve demokrasiden doğrudan yabancı sermaye yatırımlarına doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisi olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu bulgular demokrasi ve yolsuzlukların doğrudan yabancı sermaye yatırımları üzerinde anlamlı bir etkisi olduğunu yönündeki hipotezleri desteklemektedir. Yabancı yatırımcıların günümüzde ev sahibi ülkedeki politik rejimin güvenilirliğini test ettiği görülmektedir. Ev sahibi ülkelerin, yabancı yatırımcıya yönelik politikalarını gözden geçirmesi önemli bir faktör olarak ortaya çıkmaktadır. ; In this paper, the effects of corruption and democracy on foreign direct investments are examined empirically for 10 developing countries over the period 1995-2013. Panel unit root tests, panel cointegration test, panel FMOLS estimator, and panel vector error correction causality methods are employed in the paper. According to the findings, there is a cointegration relationship among corruption, democracy, and foreign direct investments. Decrease of corruption and increase of democracy level, affect foreign direct investments positively in 10 developing countries which constitute panel, in accordance with evaluating estimate results of cointegration coefficients. According to the findings obtained from the causality analysis, there is unidirectional causality from corruption to foreign direct investments in the short run while there is unidirectional causality from corruption and democracy to foreign direct investments in the long run. These findings support the hypothesis which argue that democracy and corruption have significant effects on foreign direct investments. Today, it can be seen that foreign investors test the trustworthiness of political regime in host country. Reviewing policies towards foreign investors appears as a substantial factor for host countries.
Doğrudan yabancı yatırım son yirmi yılda çokuluslu girişimler için ticaret işletmelerini bütün dünyaya, özellikle rekabete dayanan avantaja sahip olan bölgelere, yaymada başlıca vasıta olmuştur. Diğer yandan yabancı sermaye gelişmekte olan ülkelerin sermaye ve teknoloji seviyesine yaptıkları girdi ile ekonomik gelişmelerine katkıda bulunmuştur. Türkiye 1980'de ekonominin liberalizasyonundan sonra bile büyük miktarlarda doğrudan yabancı yatırımı çekmekte başarısız olmuştur. Bu araştırma doğrudan yabancı yatırımda ev sahibi ülkenin belirleyici ekonomik etkenlerini ele alarak Türkiye'deki iş çevresini incelemektedir. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne giriş süreci ve bunun dış yatırımlara olası etkisinin doğrudan yabancı yatırım akışını çekmede bir katalizör görevi üstlenmesi beklendiği için bu çalışmada irdelenmektedir. Birinci bölümde, betimsel strateji Türk iş çevresinin karakteristiklerini resmetmeyi amaçlamaktayken; incelemeci strateji çalışmanın ikinci bölümünde problemi açıklığa kavuşturmayı ve olguyu değerlendirmeyi amaçlar. Bunu takiben, vak'a çalışması projesi Türk otomotiv sektörünün son on yıldaki başarısını resmetmektedir. Çalışma politik ve ekonomik istikrarsızlık, yasal çerçevenin zayıflığı, yetersiz idare sistemi ve yozlaşmanın uygun bir yatırım ortamını sağlanmasını ve böylelikle büyük miktarlarda doğrudan yabancı yatırımı çekilmesini engelleyen ana problemler olduğunu belirtmektedir. Avrupa Birliği süreci Türkiye'ye düzenlemeleri dayatması ve böylelikle yatırım ortamına istikrar getiric olmasından ötürü yardımcı bir etmen olarak görülmektedir. GENERAL KNOWLADGEName and Surname: Hüseyin Cihan PANDÜLField: BusinessProgramme: International BusinessSupervisor: Prof. Dr. Niyazi BERKDegree Awarded and Date: Master - July 2005 Key Words: Foreign Direct İnvestments, Turkish BusinessABSTRACTForeign direct investment has been the major vehicle for multinational enterprises in the last two decades to expand business operations all over the world particularly to the places that provide competitive advantages. On the other hand, foreign investment has contributed to economic development of emerging countries with its great input to their capital and technology level in the country.Turkey has been unsuccessful in attracting large amount of foreign direct investment even after the liberalization of economy in 1980. This research examines the business environment in Turkey and analyzes the main impediments, which lessen inwards, by applying the host country determinants of foreign direct investment. European Union process of Turkey and its possible impact on foreign investment is also evaluated since it is expected to be a catalyst in attracting foreign direct investment inflows. In the first part, descriptive strategy draws the characteristics of Turkish business environment whereas exploratory strategy aims to clarify the problem and assess the phenomena at the second part of the study. Following this, the case study design illustrates the success of Turkish automotive sector in the last decade. Research indicates that politic and economic instability, weakness of legal framework, insufficient administration system and corruption have been the main problems that prevent providing favorable investment climate, thus, attracting large amount of foreign direct investment. The European Union process is found to be a helpful factor to eliminate those problems by imposing regulations on Turkey, therefore stabilizing and enhancing the investment environment.
Hem gelişmiş ülkeler hem de gelişmekte olan ülkeler için Doğrudan yabancı sermaye yatırımları önemli bir finansman kaynağıdır. Çalışmada, Türkiye'de istikrar kavramı ile Doğrudan yabancı sermaye yatırımları arasındaki ilişkiyi ölçmek için VAR analizi yapılmıştır. Analizde, 2003-2017 yılları incelenmiştir ve sonuçta çıkan bulgulara göre DYSY'yi en fazla etkileyen değişken yine kendisi olmuş, kendinden sonra Tüfe Bazlı Efektif Döviz Kuru en etkili olan değişken olmuştur. İktisat literatüründe, uluslararası sermaye hareketlerinin ülkelerin iç ve dış denge şartlarında ne tür etkiler yarattığı yoğun tartışılan konular arasındadır. Özellikle son 20 yılda kısa vadeli sermaye hareketlerinin yarattığı küresel krizlerin sayısında yaşanan artış ve bu hareketlerin bir ülkedeki krizi diğer ülkelere taşıma kapasitesi literatürdeki çalışmaların artışında en önemli nedenlerden biridir. Bununla beraber uzun vadeli yatırımların doğru kullanıldığı takdirde makroekonomik istikrara avantaj sağladığı araştırılmalarda sıklıkla görülmektedir. Bu çalışma, Türkiye'ye gelen doğrudan yabancı sermaye yatırımları ve makroekonomik istikrar arasındaki ilişkiyi incelemeyi amaçlamaktadır. Bu bağlamda, birinci bölümde doğrudan yabancı sermaye yatırımı tanımı ve türlerine ilişkin kavramsal çerçeveye yer verilecektir. İkinci bölümde makroekonomik istikrara ilişkin çeşitli sınıflandırmalar ve istikrarın yabancı sermaye yatırımları açısından önemi incelenecektir. Üçüncü bölümde ise Türkiye'de makroekonomik istikrar ve doğrudan yabancı sermaye yatırımlarına ilişkin sayısal verilere yer verilecektir. Son bölümde ise doğrudan yabancı sermaye yatırımları ve makroekonomik istikrar arasındaki ilişkiyi test etmek amacıyla ekonometrik analiz gerçekleştirilmiştir. Anahtar Sözcükler Doğrudan Yabancı Sermeye Yatırımı, Makroekonomik İstikrar, VAR Analizi, Finansman Kaynakları, Etkileşim. ; Foreign Direct Investment is a major source of financing for both developed and developing countries. In this study, the concept of stability in Turkey, Foreign Direct VAR ...
16.7 trilyon dolarlık petrol ve gaz rezervleri ile ABD ve Rusya'dan sonra dünyada üçüncü büyük doğalgaz üreticisi Katar, 212 milyar dolarlık GSYİH, yüzde 6.2'lik ekonomik büyümesi, 98,814 dolarlık fert başına milli geliri ile bu finansal gücünü önemli bir siyasi araç olarak kullanarak bölgesel ve uluslararası etkinliğini arttırmaya çalışmaktadır. Katar'ın Dünya'daki yatırımları ve varlıkları toplamı tahmini 115 milyar dolar olup 2000-2014 yıllarında Katar'dan Türkiye'ye gelen doğrudan yatırımların toplamı ise 2,323 milyar dolar olmuştur. Katar ile Türkiye arasındaki politik ve ekonomik ilişkiler her geçen gün gelişmesine rağmen, Türkiye'nin Katar sermayesini yeterince çekememesinin sebepleri analiz edilerek çözüme yönelik stratejiler ve politikalar belirlenmiştir. Bu makale, ulaşılan güncel bulgular, Etki Analizi, Analitik Araştırma ve yöntemleri ve elde edilen anket sonuçları, Benchmarking ve SWOT Analizi ile değerlendirilerek hazırlanmıştır. ; Qatar has the world's third largest natural gas reserves after United States of America and Russia with its 16.7 trillion dollars oil and gas reserves. It has 212 billion dollars gross domestic product(GDP), 6.2 percent economic growth and 98.814 $ per capita income. By using its financial power, Qatar aims to improve its regional and international efficiency as an important political tool. Qatar's total investment and wealth assets in the world is estimated at 115 billion dollars and the direct investment amount from Qatar to Turkey in the 2000-2014 year was 2.323 billion dollars. This article analyzes reasons of why Turkey has not attracted sufficient Qatari capital despite of significant growth in economic and political relations between Qatar and Turkey and specifies solution based strategies and policy regarding this issue by evaluating survey results with analytical research, Impact Analysis, Benchmarking and SWOT Analysis methods.
Yabancı sermaye yatırımlarını hukuk, eğitim, sivil ve politik haklar gibi kurumlar etkileyebilmektedir. Bunun yanında kurumların etkisi yabancı sermaye türüne ve ülkelerin gelişmişlik seviyesine göre değişebilmektedir. Bu çalışmada, 26 gelişmekte olan ve 29 gelişmiş olmak üzere toplam 55 ekonominin 2002-2017 dönemine ait verileri kullanılarak yabancı sermaye yatırımlarını etkileyen kurumsal faktörler, kurumsal faktörlerin ülkelerin gelişmişlik düzeylerine göre değişip değişmediği ve kurumsal faktörlerin doğrudan yabancı yatırımlar ve yabancı portföy yatırımları türlerine göre değişip değişmediği araştırılmıştır. Çalışma sermaye birikimleri yetersiz ve yabancı sermaye yatırımları yoluyla ekonomik gelişme sağlamak isteyen ekonomiler açısından önem arz etmektedir. Genelleştirilmiş momentler yöntemiyle yapılan çalışma sonuçları, kurumsal faktörlerin yabancı sermaye yatırımlarını etkiledikleri ve kurumsal kalitenin yabancı sermaye yatırımlarını artırdığını göstermiştir. Ayrıca, doğrudan yabancı yatırımlar ve yabancı portföy yatırımları türlerine göre kurumsal faktör etkilerinin pek değişmediği, ancak ülkelerin gelişmişlik farkları esas alındığında yabancı sermaye yatırım türlerine göre kurumsal faktör etkilerinde bazı değişiklikler olduğu belirlenmiştir ; Institutions such as law, education, civil and political rights can affect foreign capital investments. In addition, the impact of institutions may vary depending on the type of foreign capital and the level of development of countries. In this study, using the data of 55 economies, 26 emerging and 29 developed countries, for the period of 2002-2017, it has been investigated that the institutional factors affecting foreign capital investments whether the institutional factors affecting foreign capital investments have changed according to the developmental levels of the countries and whether the institutional factors have been changed according to the types of foreign direct investments and foreign portfolio investments. The study is important for economies that have insufficient capital stocks and want to achieve economic development through foreign capital investments. The results of the study using generalized moments method showed that institutional factors affect foreign capital investments and that institutional quality increases foreign capital investments. Moreover, it was observed that the institutional factor effects did not change much according to the types of foreign direct investments and foreign portfolio investments. However, it is determined that there are some changes in institutional factor effects according to foreign investment types according to the development differences of countries.